MURATS44
Özel Üye
Cin kelimesi Arapça'dır. "Can" kelimesi ile ilgilidir. Semavi ve İlahi kitapların hepsinde de adından bahsedilmiş, sebep olduğu olaylar anlatılmıştır. Cinleri tanıyabilmek için önce "Cin" kelimesinin anlamı üzerinde durmak gerekiyor. Cin kelimesinin en belirgin manası, "örtülü" ve "gizli" demektir. Bu anlamına gelir. Terim olarak ise, duyularla idrak edilemeyen, insanlar gibi şuur ve iradeye sahip bulunan, ilahi emirlere uymakla yükümlü tutulan mümin ile kafir gruplarından oluşan varlık türü anlamına gelmektedir.İslam'da ins karşıtı olan bu kelime göze görünmeyen yaratıklar anlamına gelir. İslam inanışına göre insan ölçülerinin üzerinde bir zekaya ve çeşitli biçimler altında görünme gücüne sahiptir. Kuran da gizlenmek örtmek anlamında kullanıldığı gibi (Enam Suresi 76. ayet) Can kelimesi ile de kıvrılan çevik hareketli yılan anlamında da (Neml Suresi 10. ayet) kullanılır. (Kasas Suresi 31. ayet)
CİN VE CİNLER ALEMİ
Cin'in lügatteki manası gizliliktir, görünmeyen gizli varlıklar demektir. Cinlerin asıl suretini gören olmamıştır. Cinlerin hakikatini göremeyiz. Çünkü cinler metafiziktir manadır görülmeyecek kadar latif varlıklardır.
Kuran'da iki yüzden fazla ayetler cinlerin yaratılışından varlığından insanlardan önce yaratıldığından bahseder ayrıca özellikle Kuran'ın 72. suresi olan 28 ayetten müteşekkil cin suresi hep cinlerden bahseder. Bu bakımdan mutlak bir varlık olarak cinlerin inkarı İslam inancına göre mümkün değildir. Pozitif ilim de cinlerin varlığını ve görünmez olduklarını kabul etmektedir.Cinler dünyadaki insan sayısının beş katıdır. Ömürleri 800 ile 1000 yıldır hatta daha fazladır. insanlar gibi hayat şartları var. Birbirleriyle evlenebilir, hatta çoluk çocuk sahibi olabilirler.
İnsanları, dağları, taşları, ağaçları, yerleri, gökleri, denizleri ve nehirleri yaratan Allah, tıpkı onlar gibi birer varlık olan cinleri de yaratmıştır. Cinler de Allah (C.C.) tarafından yaratılmış olan tüm varlıkların gözle görülmeyen birer fertlerdir. Kuran'ın ifadesine göre asıl maddeleri ateştir. Son derece latif ve ince cisimli oldukları için, gözle görülmezler. Tıpkı nurani olan melekler gibi. Onların gözle görünmemesi yokluklarını gerektirmez. Vardırlar ama görünmezler. Varlıkları Kuran ve hadislerle sabittir. İnkarı mümkün değildir.BÜYÜK ALİM ŞEYH ŞA'RAVİ buyururlar ki; "Gaybi işlerde dini meselelere gelince, bunlara iman etmek vaciptir. Mahiyetini ve keyfiyetini bilmesek bile. Çünkü imanın bir zirvesi vardır ki, o da Allah'a iman etmektir. Bir kere kendi isteğinle Allah'a iman ettin mi? Aklınla zirvenin altına girdin mi? Aklın alsın, almasın Allah'ın her dediğini kabul etmek zorundasın. Çünkü bilmemek ve görmemek de hiçbir zaman delil sayılmaz. Çünkü maddeyi gören gözler, manaya da inanmak mükellefiyetindedir. Yani bir şeyin var olduğunu bilmemek, o şeyin yok olduğunu göstermez."
CİNLERİN ÖZELLİKLERİ
1. Cinlerin kılıktan kılığa, şekilden şekle girme özellikleri vardır.Cinler bir çok kılığa girdikleri gibi, daha çok insan kılığına da girmeleri mümkündür. Enfal Suresi Ayet: 30 Sayfa: 181 ayetindeki ifade aynen şöyledir; Bir gün Kureyş kafirlerinin ileri gelenleri bir araya gelip, 'Muhammed'i hapsedelim mi? Öldürelim mi? Veya Mekke'den sürelim mi? ' diye birbirleriyle istişare ederken, cinlerin ilk yaratılanı şeytan, namı diğer iblis, üstü başı pis, kötü bir insan kılığında bunlara yanaşıp, öldürmeleri için vesvese ile telkin etmiştir.Hz. Ayşe validemiz bir gece cinler tarafından yatağından kaldırılarak yüksek bir mahkemenin huzuruna getirilir. sebebini sorunca cinler aleminden bir Müslüman cini öldürdün. Bunun mahkemesi görülecek, denildi. O da: Ben nerede bir cini öldürdüm dedi. Sen Kuran-ı Kerim okurken, bizim Müslüman cin kardeşlerimizden birisi bir yılanın içine girerek seni dinlemeye geldi. Siz hanenizde o yılanı görünce öldürdünüz. Dolayısıyla içinde bulunan kardeşimizde öldü. Bunun hesabı görülecek. Bu Hadisenin sonunda barış ve anlaşma yapılarak. Olay tatlıya bağlandı.Cinler insanlar gibi canlı, şuurlu, ve akıllı varlıklardır. Yalnız akıl ve muhakeme konusunda insan daha üstündür. Cinlerin sürat ve görüntü verme, geçmişe gidip gelme gibi bizden üstün tarafları da vardır. Bununla beraber bizim gibi onların da ruhları vardır. Ruh sayesinde canlı kalmaktadırlar. Aramızdaki fark bizim ruhumuz molekül yığını yeni maddedir. Cinlerin ruhu ise bir enerji akımının içindedir.
2. Hızlılık özellikleri vardır.Cinler sesten hızlıdırlar. Titreşim hızlılıkları saniyede 300.000 km den fazladır. Bir saniyede Dünyanın bir yerinden diğer yerine ulaşacak hızlılıktadırlar.
3. Semaya çıkıp, semadaki haberleri çalıp öğrenme özellikleri vardır. Ancak, Hz. Peygamber' in doğumundan sonra bu yasaklanmıştır.Peygamber Efendimiz (SAV) yanında bulunan arkadaşlarına; "Herkese cinlerden bir arkadaş verilmiştir." buyurdular. Sahabe; "Ya Resûlullah sana da mı cinlerden bir arkadaş verildi?" diye sorduklarında, Resûlullah; "Evet, bana da cinlerden bir arkadaş verildi. Ancak Allah ona karşı beni güçlü kıldı. O cin Müslüman oldu." buyurdular.Cinler de inanlar gibi Allah'a ibadet ve itaat etmekten mesuldürler. Bunlara akıl verildiği için yaptıkları işlerden sorumlu olurlar. Bu itibarla akıl sadece insanlarda, cinlerde ve meleklerde vardır. Hayvanlarda akıl yoktur. Zeka, his, içgüdü ve ilham vardır. İpek böceğinin ipek, arının bal yapması zekası, içgüdüsü ve ilhamı sayesinde olur.
CİNLERİN MELEKLERDEN FARKI
1. Allah melekleri nurdan, cinleri ise ateşten yarattı.
2. MELEKLER Allah'a isyan etmezler. ŞEYTAN Allah'a isyan etti.
3. MELEKLER, yemezler, içmezler, üreyip, çoğalmazlar. CİNLER ise, yerler, içerler, üreyip, çoğalırlar. Sayıları insanlardan daha çoktur. Cinlerin latif ve ince varlık olmaları, üreyip çoğalmalarına engel değildir. Kendilerine iyiliği dokunan insanları ödüllendirirler, saygısızlık yapanları da cezalandırırlar. Bazı insanları etki altına alıp kendi isteklerine alet ederler veya kötü işler yaptırırlar. Hatta bazen insanlara aşık olan cinler bile vardır, bu durumda sevgililerini kaçırarak onlara sahip olurlar. İslamiyet açısından, iyi huylu "Müslüman cinler" ve kötü huylu “kafir cinler“ de vardır. Bu tür cinler daha çok büyücülükle uğraşanların ilgisini çekmektedir. "Huddam" (hizmetçiler) adı altında bulunan bu cinler sayesinde hastalıkların iyileştirildiği, kötülüklerin defedildiği ve bir takım doğaüstü olayların meydana getirildiği varsayılmıştır.
CİNLER NEREDE YAŞARLAR
BİLAL BİN EL-HARİS'ten rivayettir :"Bir yolculuk sırasında Resulullah'la birlikte bir yerde konakladık, defi hacet için dışarıya çıktılar. Bende peşinden ibrik götürdüm. Yanına yaklaştığımda bazı insanların birbirleriyle kavga eder gibi, ağız dalaşı yaptıklarını gösteren sesler işittim. Hiç böyle ses işitmemiştim, sonra Resûlullah geri döndüler, kendisine YA Resûlullah; senin yanında bazı erkeklerin kavga seslerini duydum. Ama ağzından konuşan kimseyi görmedim, dedim. Resûlullah (SAV) Müslüman cinler ile müşrik cinler birbirleriyle kavga edip, çekiştiler, beni aralarına hakem tayin ettiler. Kendilerini bir yerlere yerleştirmemi istediler. Ben de Müslüman olan cinleri köy ve dağlara, müşrik olan cinleri de, dağlarla denizler arasına yerleştirdim buyurdular. “Ayrıca cinler hamamlarda, mezarlıklarda, pis yerlerde, ahırlarda, çöplüklerde, ıssız yerlerde, duvar deliklerinde ve ağaç kovuklarında yaşarlar. Peygamber Efendimiz(SAV); " Bana Nusaybinli cinlerden bir grup geldi, iyi cinlerdi. Benden yiyecek istediler, bende Allah'a dua ettim. Rastladıkları kemik ve tezekler onların yiyecekleri olsun. Tezek ve kemikle taharet almayın. Çünkü onlar cin kardeşlerinizin azığıdır.” buyurdular. Cinler insan artıklarını yerler. Cinlerin yemekleri besmele çekilmeden yenen yemeklerdir. Ayrıca tezek ve kemikler de onların yiyecekleridir. Cinlerin insanlar gibi sosyal hayatları vardır. Onların da düğünleri, şenlikleri, toplantıları, seminerleri, konferansları vardır. Üreyip çoğalırlar. Yerler, içerler. Fakat onların yiyip içmeleri, koku duyusuyladır. Nefsani olarak doyarlar. Ayrıca cinlerin para kuru soğan ve sarımsak kabuğudur. Bunlar kesinlikle yakılmayacaktır. Aksi halde cinlerin hışmına uğrarsınız, yani zarar görürsünüz.
İnsan alemi gibi cinler alemi de vardır. Bunların ulvi ve süflîleri vardır. Cinlerinde din ayrımı vardır. Bunların Müslüman olanlarından hariç diğer dinlerde olanlarda bulunmaktadır. Ayrıca ateist cinler de vardır. İfritler ise şeytani cinler takiminin en güçlüleridir. Bu varlıklarla insanlar üzerinde sihir ve büyüler yapılarak ölümüne dahi sebep olunmaktadır. Cinlerle ilgili bazı ayetler;
CİN VE CİNLER ALEMİ
Cin'in lügatteki manası gizliliktir, görünmeyen gizli varlıklar demektir. Cinlerin asıl suretini gören olmamıştır. Cinlerin hakikatini göremeyiz. Çünkü cinler metafiziktir manadır görülmeyecek kadar latif varlıklardır.
Kuran'da iki yüzden fazla ayetler cinlerin yaratılışından varlığından insanlardan önce yaratıldığından bahseder ayrıca özellikle Kuran'ın 72. suresi olan 28 ayetten müteşekkil cin suresi hep cinlerden bahseder. Bu bakımdan mutlak bir varlık olarak cinlerin inkarı İslam inancına göre mümkün değildir. Pozitif ilim de cinlerin varlığını ve görünmez olduklarını kabul etmektedir.Cinler dünyadaki insan sayısının beş katıdır. Ömürleri 800 ile 1000 yıldır hatta daha fazladır. insanlar gibi hayat şartları var. Birbirleriyle evlenebilir, hatta çoluk çocuk sahibi olabilirler.
İnsanları, dağları, taşları, ağaçları, yerleri, gökleri, denizleri ve nehirleri yaratan Allah, tıpkı onlar gibi birer varlık olan cinleri de yaratmıştır. Cinler de Allah (C.C.) tarafından yaratılmış olan tüm varlıkların gözle görülmeyen birer fertlerdir. Kuran'ın ifadesine göre asıl maddeleri ateştir. Son derece latif ve ince cisimli oldukları için, gözle görülmezler. Tıpkı nurani olan melekler gibi. Onların gözle görünmemesi yokluklarını gerektirmez. Vardırlar ama görünmezler. Varlıkları Kuran ve hadislerle sabittir. İnkarı mümkün değildir.BÜYÜK ALİM ŞEYH ŞA'RAVİ buyururlar ki; "Gaybi işlerde dini meselelere gelince, bunlara iman etmek vaciptir. Mahiyetini ve keyfiyetini bilmesek bile. Çünkü imanın bir zirvesi vardır ki, o da Allah'a iman etmektir. Bir kere kendi isteğinle Allah'a iman ettin mi? Aklınla zirvenin altına girdin mi? Aklın alsın, almasın Allah'ın her dediğini kabul etmek zorundasın. Çünkü bilmemek ve görmemek de hiçbir zaman delil sayılmaz. Çünkü maddeyi gören gözler, manaya da inanmak mükellefiyetindedir. Yani bir şeyin var olduğunu bilmemek, o şeyin yok olduğunu göstermez."
CİNLERİN ÖZELLİKLERİ
1. Cinlerin kılıktan kılığa, şekilden şekle girme özellikleri vardır.Cinler bir çok kılığa girdikleri gibi, daha çok insan kılığına da girmeleri mümkündür. Enfal Suresi Ayet: 30 Sayfa: 181 ayetindeki ifade aynen şöyledir; Bir gün Kureyş kafirlerinin ileri gelenleri bir araya gelip, 'Muhammed'i hapsedelim mi? Öldürelim mi? Veya Mekke'den sürelim mi? ' diye birbirleriyle istişare ederken, cinlerin ilk yaratılanı şeytan, namı diğer iblis, üstü başı pis, kötü bir insan kılığında bunlara yanaşıp, öldürmeleri için vesvese ile telkin etmiştir.Hz. Ayşe validemiz bir gece cinler tarafından yatağından kaldırılarak yüksek bir mahkemenin huzuruna getirilir. sebebini sorunca cinler aleminden bir Müslüman cini öldürdün. Bunun mahkemesi görülecek, denildi. O da: Ben nerede bir cini öldürdüm dedi. Sen Kuran-ı Kerim okurken, bizim Müslüman cin kardeşlerimizden birisi bir yılanın içine girerek seni dinlemeye geldi. Siz hanenizde o yılanı görünce öldürdünüz. Dolayısıyla içinde bulunan kardeşimizde öldü. Bunun hesabı görülecek. Bu Hadisenin sonunda barış ve anlaşma yapılarak. Olay tatlıya bağlandı.Cinler insanlar gibi canlı, şuurlu, ve akıllı varlıklardır. Yalnız akıl ve muhakeme konusunda insan daha üstündür. Cinlerin sürat ve görüntü verme, geçmişe gidip gelme gibi bizden üstün tarafları da vardır. Bununla beraber bizim gibi onların da ruhları vardır. Ruh sayesinde canlı kalmaktadırlar. Aramızdaki fark bizim ruhumuz molekül yığını yeni maddedir. Cinlerin ruhu ise bir enerji akımının içindedir.
2. Hızlılık özellikleri vardır.Cinler sesten hızlıdırlar. Titreşim hızlılıkları saniyede 300.000 km den fazladır. Bir saniyede Dünyanın bir yerinden diğer yerine ulaşacak hızlılıktadırlar.
3. Semaya çıkıp, semadaki haberleri çalıp öğrenme özellikleri vardır. Ancak, Hz. Peygamber' in doğumundan sonra bu yasaklanmıştır.Peygamber Efendimiz (SAV) yanında bulunan arkadaşlarına; "Herkese cinlerden bir arkadaş verilmiştir." buyurdular. Sahabe; "Ya Resûlullah sana da mı cinlerden bir arkadaş verildi?" diye sorduklarında, Resûlullah; "Evet, bana da cinlerden bir arkadaş verildi. Ancak Allah ona karşı beni güçlü kıldı. O cin Müslüman oldu." buyurdular.Cinler de inanlar gibi Allah'a ibadet ve itaat etmekten mesuldürler. Bunlara akıl verildiği için yaptıkları işlerden sorumlu olurlar. Bu itibarla akıl sadece insanlarda, cinlerde ve meleklerde vardır. Hayvanlarda akıl yoktur. Zeka, his, içgüdü ve ilham vardır. İpek böceğinin ipek, arının bal yapması zekası, içgüdüsü ve ilhamı sayesinde olur.
CİNLERİN MELEKLERDEN FARKI
1. Allah melekleri nurdan, cinleri ise ateşten yarattı.
2. MELEKLER Allah'a isyan etmezler. ŞEYTAN Allah'a isyan etti.
3. MELEKLER, yemezler, içmezler, üreyip, çoğalmazlar. CİNLER ise, yerler, içerler, üreyip, çoğalırlar. Sayıları insanlardan daha çoktur. Cinlerin latif ve ince varlık olmaları, üreyip çoğalmalarına engel değildir. Kendilerine iyiliği dokunan insanları ödüllendirirler, saygısızlık yapanları da cezalandırırlar. Bazı insanları etki altına alıp kendi isteklerine alet ederler veya kötü işler yaptırırlar. Hatta bazen insanlara aşık olan cinler bile vardır, bu durumda sevgililerini kaçırarak onlara sahip olurlar. İslamiyet açısından, iyi huylu "Müslüman cinler" ve kötü huylu “kafir cinler“ de vardır. Bu tür cinler daha çok büyücülükle uğraşanların ilgisini çekmektedir. "Huddam" (hizmetçiler) adı altında bulunan bu cinler sayesinde hastalıkların iyileştirildiği, kötülüklerin defedildiği ve bir takım doğaüstü olayların meydana getirildiği varsayılmıştır.
CİNLER NEREDE YAŞARLAR
BİLAL BİN EL-HARİS'ten rivayettir :"Bir yolculuk sırasında Resulullah'la birlikte bir yerde konakladık, defi hacet için dışarıya çıktılar. Bende peşinden ibrik götürdüm. Yanına yaklaştığımda bazı insanların birbirleriyle kavga eder gibi, ağız dalaşı yaptıklarını gösteren sesler işittim. Hiç böyle ses işitmemiştim, sonra Resûlullah geri döndüler, kendisine YA Resûlullah; senin yanında bazı erkeklerin kavga seslerini duydum. Ama ağzından konuşan kimseyi görmedim, dedim. Resûlullah (SAV) Müslüman cinler ile müşrik cinler birbirleriyle kavga edip, çekiştiler, beni aralarına hakem tayin ettiler. Kendilerini bir yerlere yerleştirmemi istediler. Ben de Müslüman olan cinleri köy ve dağlara, müşrik olan cinleri de, dağlarla denizler arasına yerleştirdim buyurdular. “Ayrıca cinler hamamlarda, mezarlıklarda, pis yerlerde, ahırlarda, çöplüklerde, ıssız yerlerde, duvar deliklerinde ve ağaç kovuklarında yaşarlar. Peygamber Efendimiz(SAV); " Bana Nusaybinli cinlerden bir grup geldi, iyi cinlerdi. Benden yiyecek istediler, bende Allah'a dua ettim. Rastladıkları kemik ve tezekler onların yiyecekleri olsun. Tezek ve kemikle taharet almayın. Çünkü onlar cin kardeşlerinizin azığıdır.” buyurdular. Cinler insan artıklarını yerler. Cinlerin yemekleri besmele çekilmeden yenen yemeklerdir. Ayrıca tezek ve kemikler de onların yiyecekleridir. Cinlerin insanlar gibi sosyal hayatları vardır. Onların da düğünleri, şenlikleri, toplantıları, seminerleri, konferansları vardır. Üreyip çoğalırlar. Yerler, içerler. Fakat onların yiyip içmeleri, koku duyusuyladır. Nefsani olarak doyarlar. Ayrıca cinlerin para kuru soğan ve sarımsak kabuğudur. Bunlar kesinlikle yakılmayacaktır. Aksi halde cinlerin hışmına uğrarsınız, yani zarar görürsünüz.
İnsan alemi gibi cinler alemi de vardır. Bunların ulvi ve süflîleri vardır. Cinlerinde din ayrımı vardır. Bunların Müslüman olanlarından hariç diğer dinlerde olanlarda bulunmaktadır. Ayrıca ateist cinler de vardır. İfritler ise şeytani cinler takiminin en güçlüleridir. Bu varlıklarla insanlar üzerinde sihir ve büyüler yapılarak ölümüne dahi sebep olunmaktadır. Cinlerle ilgili bazı ayetler;
BİLGİ
CİN SURESİ ( Ayet 1-5)
1. Ayet (Resûlüm!) De ki: Cinlerden bir topluluğun (benim okuduğum Kuran'ı) dinleyip de söyle söyledikleri bana vahyolunmuştur: Gerçekten biz, hârikulâde güzel bir Kuran dinledik .
2. Ayet Doğru yola iletiyor, ona iman ettik. (Artik) kimseyi Rabbimize asla ortak koşmayacağız.
3. Ayet Hakikat su ki, Rabbimizin şânı çok yücedir. O, ne es ne de çocuk edinmiştir.
4. Ayet Doğrusu bizim beyinsiz olanımız (iblis veya azgın cinler), Allah hakkında pek aşırı yalanlar uyduruyormuş.
5. Ayet Halbuki biz, gerek insanlar gerekse cinler Allah hakkında asla yalan söylemezler, sanmıştık.
1. Ayet (Resûlüm!) De ki: Cinlerden bir topluluğun (benim okuduğum Kuran'ı) dinleyip de söyle söyledikleri bana vahyolunmuştur: Gerçekten biz, hârikulâde güzel bir Kuran dinledik .
2. Ayet Doğru yola iletiyor, ona iman ettik. (Artik) kimseyi Rabbimize asla ortak koşmayacağız.
3. Ayet Hakikat su ki, Rabbimizin şânı çok yücedir. O, ne es ne de çocuk edinmiştir.
4. Ayet Doğrusu bizim beyinsiz olanımız (iblis veya azgın cinler), Allah hakkında pek aşırı yalanlar uyduruyormuş.
5. Ayet Halbuki biz, gerek insanlar gerekse cinler Allah hakkında asla yalan söylemezler, sanmıştık.
BİLGİ
AHKAF SURESİ
29. Ayet Hani cinlerden bir gurubu, Kuran'ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Kuran'ı dinlemeye hazır olunca (birbirlerine) "Susun" demişler, Kuran'ın okunması bitince uyarıcılar olarak kavimlerine dönmüşlerdi.
30. Ayet Ey kavmimiz! dediler, doğrusu biz Musa'dan sonra indirilen, kendinden öncekini doğrulayan, hakka ve doğru yola ileten bir kitap dinledik.
29. Ayet Hani cinlerden bir gurubu, Kuran'ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Kuran'ı dinlemeye hazır olunca (birbirlerine) "Susun" demişler, Kuran'ın okunması bitince uyarıcılar olarak kavimlerine dönmüşlerdi.
30. Ayet Ey kavmimiz! dediler, doğrusu biz Musa'dan sonra indirilen, kendinden öncekini doğrulayan, hakka ve doğru yola ileten bir kitap dinledik.
BİLGİ
HICR SURESİ
41. Ayet (Allah) söyle buyurdu: "İşte bana varan dosdoğru yol budur."
42. Ayet "Şüphesiz kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin yoktur. Ancak azgınlardan sana uyanlar müstesna."
41. Ayet (Allah) söyle buyurdu: "İşte bana varan dosdoğru yol budur."
42. Ayet "Şüphesiz kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin yoktur. Ancak azgınlardan sana uyanlar müstesna."
BİLGİ
İSRA SURESİ
65. Ayet Şurası muhakkak ki, benim (ihlâslı) kullarım üzerinde senin hiçbir ağırlığın olmayacaktır. (Onları) koruyucu olarak Rabbin yeter.
65. Ayet Şurası muhakkak ki, benim (ihlâslı) kullarım üzerinde senin hiçbir ağırlığın olmayacaktır. (Onları) koruyucu olarak Rabbin yeter.