MURATS44
Özel Üye
Aşağıdaki düşünceler, sadece halk arasında cinler hakkındaki inançlardır. Birçoğu, gerçeklik belirtmez...
- Bir şeye rast gelmiş, cin çarpmış veya korkmuş kimseler bir hocaya veya nefesi geçen bir kimseye götürülür okutulur, su içirilir veya okunup-üflenir.
- Cin çarpanları Melek Çeviren'e götürürler. Üsküreye su konur. İçine taşı koyar, üç kere çevirirler. Okunan bu suyu korkana içirirler; iyi gelir.
- Periler ve cinler eşikten geçtiği için eşikte durulmaz.
- Gece türkü söylenince cin çarpar.
- Aniden birini korkutunca cin çarpar.
- Ateş közüne su serpilirse cin çarpar.
- Karanlık yerlerde gezince cin çarpar.
- Soğanın kabuğu cinlerin parasıdır.
- Merdiven altları cinlerin evidir, oturulmaz.
- Akşam veya sabah, besmelesiz sıcak su dökülmez; cin çarpar.
- Ulu (büyük) ağaçlarının altında oturulmaz, buraların cinlerin evi olduğuna inanılır.
- Ağaç diplerinde taharet olunursa, dışarı sıcak su serpilirse, banyoya besmelesiz girilirse cin-peri çarpar.
- Cinin varlığı Kurân-ı Kerim'le sabittir. Onlar da insan gibi yer-içerler. Korunmak için besmele çekilmelidir.
- Al karısı veya cin aynı şeydir.
- Gece vakti taş diplerine, gül bahçelerine su dökülürse cin çarpar!
- Akşam ezanı okunduktan sonra yerler mühürlenir, dışarı çıkılmaz; cin çarpar.