Hasret ruzgari
Aktif Üyemiz
Bu mektûb, molla Murâd-ı Keşmîye yazılmışdır. Eshâb-ı kirâmın büyüklüğünü ve birbirleri ile sevişdiklerini bildirmekdedir.
Allahü teâlâ, Feth sûresinin sonunda, (Muhammed “aleyhisselâm”, Allahü teâlânın insanlara gönderdiği peygamberidir. Onunla birlikde olanlar, kâfirlere karşı çok şiddetlidirler. Birbirlerine karşı pek merhametlidirler) buyuruyor. Bu âyet-i kerîme uzun olup, sonunda, (Kâfirlerin onlara gayz etmeleri için...) buyurulmakdadır. Allahü teâlâ, Eshâb-ı kirâmı, birbirlerini çok sevdiklerini bildirmekle övmekdedir. Âyet-i kerîmede bulunan (Rahîm) kelimesi, sevişmenin çok olduğunu gösteriyor. Böyle kelimelere arabî gramerinde (Sıfat-ı müşebbehe) denir. Hem çokluk, hem de devâm bildirir. Eshâb-ı kirâmın sevişmelerinin devâmlı, sürekli olduğunu göstermekdedir. Resûlullah hayâtda iken de, âhırete teşrîf eyledikden sonra da, hep sevişdiklerini bildirmekdedir. Eshâb-ı kirâmın birbirleri arasında, sevişmeğe uymıyan hiçbir şeyin, hiç bir zemân bulunmadığı, bu âyet-i kerîmeden anlaşılmakdadır. Birbirine karşı, kin beslemek, düşmanlık, çekememek gibi çirkin şeylerin hiçbir zemân hâtırlarına bile gelmiyeceğini, Allahü teâlâ, bu âyet-i kerîmede açıkca bildiriyor. Eshâb-ı kirâmın herbiri böyle idi. Çünki, âyet-i kerîmedeki (Vellezîne) hepsi demekdir. Hepsi böyle olunca, Onların en üstünleri için ne söylenebilir? Bu büyüklerde, iyilikler, elbette dahâ çok ve dahâ üstündür. Bunun içindir ki, O Server “sallallahü aleyhi ve sellem” (Ümmetimin en merhametlisi Ebû Bekrdir!) buyurdu “radıyallahü anh”. Başka bir hadîs-i şerîfde, (Benden sonra Peygamber gelmiyecekdir. Benden sonra Peygamber gelseydi, Ömer elbette Peygamber olurdu) buyurdu “radıyallahü anh”. Bu hadîs-i şerîf Deylemîde ve (Künûzüddekâık)da da yazılıdır. Peygamberlerde bulunan her üstünlüğün hazret-i Ömerde de bulunduğunu, bu hadîs-i şerîf göstermekdedir. Resûlullahdan sonra Peygamber gelmiyeceği için, yalnız bu makâm kendisine verilmemişdir. Peygamberlerde bulunan üstünlüklerden biri, müslimânları çok sevmek ve onlara acımakdır. Acımağa ve sevmeğe yakışmıyan hased, kin, düşmanlık, iğrenmek gibi şeyler, kötü huylardır. İnsanların en iyisi, en üstünü olan Muhammed aleyhisselâmın terbiye etmesi ile yetişmiş ve ümmetlerin en iyisi olan bu ümmetin en üstünleri olmuş bulunan kimselerde, ya’nî Eshâb-ı kirâmda bu kötü huyların bulunabileceği hiç düşünülebilir mi? Bütün milletlerin yerini tutmuş olan bu milletin en ileride olanları Eshâb-ı kirâmdır “aleyhimürrıdvân”. Onların yaşadıkları asr, zemânların en iyisidir.
Allahü teâlâ, Feth sûresinin sonunda, (Muhammed “aleyhisselâm”, Allahü teâlânın insanlara gönderdiği peygamberidir. Onunla birlikde olanlar, kâfirlere karşı çok şiddetlidirler. Birbirlerine karşı pek merhametlidirler) buyuruyor. Bu âyet-i kerîme uzun olup, sonunda, (Kâfirlerin onlara gayz etmeleri için...) buyurulmakdadır. Allahü teâlâ, Eshâb-ı kirâmı, birbirlerini çok sevdiklerini bildirmekle övmekdedir. Âyet-i kerîmede bulunan (Rahîm) kelimesi, sevişmenin çok olduğunu gösteriyor. Böyle kelimelere arabî gramerinde (Sıfat-ı müşebbehe) denir. Hem çokluk, hem de devâm bildirir. Eshâb-ı kirâmın sevişmelerinin devâmlı, sürekli olduğunu göstermekdedir. Resûlullah hayâtda iken de, âhırete teşrîf eyledikden sonra da, hep sevişdiklerini bildirmekdedir. Eshâb-ı kirâmın birbirleri arasında, sevişmeğe uymıyan hiçbir şeyin, hiç bir zemân bulunmadığı, bu âyet-i kerîmeden anlaşılmakdadır. Birbirine karşı, kin beslemek, düşmanlık, çekememek gibi çirkin şeylerin hiçbir zemân hâtırlarına bile gelmiyeceğini, Allahü teâlâ, bu âyet-i kerîmede açıkca bildiriyor. Eshâb-ı kirâmın herbiri böyle idi. Çünki, âyet-i kerîmedeki (Vellezîne) hepsi demekdir. Hepsi böyle olunca, Onların en üstünleri için ne söylenebilir? Bu büyüklerde, iyilikler, elbette dahâ çok ve dahâ üstündür. Bunun içindir ki, O Server “sallallahü aleyhi ve sellem” (Ümmetimin en merhametlisi Ebû Bekrdir!) buyurdu “radıyallahü anh”. Başka bir hadîs-i şerîfde, (Benden sonra Peygamber gelmiyecekdir. Benden sonra Peygamber gelseydi, Ömer elbette Peygamber olurdu) buyurdu “radıyallahü anh”. Bu hadîs-i şerîf Deylemîde ve (Künûzüddekâık)da da yazılıdır. Peygamberlerde bulunan her üstünlüğün hazret-i Ömerde de bulunduğunu, bu hadîs-i şerîf göstermekdedir. Resûlullahdan sonra Peygamber gelmiyeceği için, yalnız bu makâm kendisine verilmemişdir. Peygamberlerde bulunan üstünlüklerden biri, müslimânları çok sevmek ve onlara acımakdır. Acımağa ve sevmeğe yakışmıyan hased, kin, düşmanlık, iğrenmek gibi şeyler, kötü huylardır. İnsanların en iyisi, en üstünü olan Muhammed aleyhisselâmın terbiye etmesi ile yetişmiş ve ümmetlerin en iyisi olan bu ümmetin en üstünleri olmuş bulunan kimselerde, ya’nî Eshâb-ı kirâmda bu kötü huyların bulunabileceği hiç düşünülebilir mi? Bütün milletlerin yerini tutmuş olan bu milletin en ileride olanları Eshâb-ı kirâmdır “aleyhimürrıdvân”. Onların yaşadıkları asr, zemânların en iyisidir.