Hasret ruzgari
Aktif Üyemiz
Bu mektûb, kardeşi meyân şeyh Mevdûda yazılmışdır. Dünyânın kısa sürdüğü, buna karşılık olan azâbın sonsuz olduğu bildirilmekdedir:
Kardeşimin kıymetli mektûbu geldi. Bizleri sevindirdi. Kardeşim! Allahü teâlâ, bize ve size başarılar versin! Dünyâ hayâtı çok kısadır. Sonsuz azâblar, buna karşılıkdır. Bu zemânı, lüzûmsuz, boş şeyleri ele geçirmekde kullanan ve böylece sonsuz acılara yakalanan kimseye yazıklar olsun!
Kardeşim, insanlar, dünyâ kazançlarını bırakıp, her yerden, karıncalar gibi, çekirge sürüleri gibi yanımıza üşüşüyor. Siz ise, bir evden olmak şerefinin kıymetini de düşünmiyerek, dünyânın alçak kazançlarına, seve seve dalmakdasınız. Onlara kavuşmak için çabalıyorsunuz. (Hayâ, îmândan bir parçadır) hadîs-i şerîfdir.
Kardeşim! Allah adamlarının böyle toplanması ve bugün Serhendde nasîb olan Allah için toplanmalar, bütün dünyâ dolaşılsa, bu ni’metin yüzdebiri bulunmaz. Buradaki kazançlar ele geçmez. Siz, bu ni’meti, boş yere elden kaçırdınız. Çocuklar gibi, kıymetli cevherleri, cam parçaları ile değişdirdiniz. Fârisî mısra’ tercemesi:
Utanmalı, binlerle utanmalı!
Kardeşim! Bu fırsat, bir dahâ ele geçmez. Fırsat bulunsa da, böyle toplantılar bulunamaz. O zemân, bu ni’meti, nasıl ele geçirirsin? Elden kaçırılanı nerden bulabilirsin? Zararları, ne ile yerine koyabilirsin? Yanılıyorsunuz! Yanlış anlıyorsunuz. Tatlı, yağlı lokmalara gönül kapdırmayınız! Süslü, renkli elbiselere aldanmayınız! Bunlara düşkün olmanın sonu, dünyâda da, âhıretde de pişmân olmakdır, inlemekdir. Eşin, dostların gönüllerini yapmak için, kendini belâya sokmak ve âhıretin sonsuz azâblarına atılmak, aklı olanın yapacağı iş değildir. Allahü teâlâ, akl versin ve gafletden uyandırsın!
Kardeşim! Dünyânın vefâsızlığı dillerde dolaşmakdadır. Dünyâya düşkün olanların alçaklıkları, cimrilikleri herkesce bilinmekdedir. Kıymetli ömrünü, böyle fâidesiz, yalancı için elden kaçırana yazıklar olsun! Haberciye ancak haber vermek düşer. Vesselâm.
Kamış boşum dedi, şekerlendi,
Ağaç yükseldi, baltayı yedi.
Urvetülvüskâ Muhammed Ma’sûm Fârûkînin (Mektûbât) kitâbı fârisî olup, üç cilddir. Birinci cildde 239, ikincide 158, üçüncü cildde 255 mektûb vardır. Bu 652 mektûbdan otuzüç adedi, terceme edilerek, aşağıda yazılmışdır.
Kardeşimin kıymetli mektûbu geldi. Bizleri sevindirdi. Kardeşim! Allahü teâlâ, bize ve size başarılar versin! Dünyâ hayâtı çok kısadır. Sonsuz azâblar, buna karşılıkdır. Bu zemânı, lüzûmsuz, boş şeyleri ele geçirmekde kullanan ve böylece sonsuz acılara yakalanan kimseye yazıklar olsun!
Kardeşim, insanlar, dünyâ kazançlarını bırakıp, her yerden, karıncalar gibi, çekirge sürüleri gibi yanımıza üşüşüyor. Siz ise, bir evden olmak şerefinin kıymetini de düşünmiyerek, dünyânın alçak kazançlarına, seve seve dalmakdasınız. Onlara kavuşmak için çabalıyorsunuz. (Hayâ, îmândan bir parçadır) hadîs-i şerîfdir.
Kardeşim! Allah adamlarının böyle toplanması ve bugün Serhendde nasîb olan Allah için toplanmalar, bütün dünyâ dolaşılsa, bu ni’metin yüzdebiri bulunmaz. Buradaki kazançlar ele geçmez. Siz, bu ni’meti, boş yere elden kaçırdınız. Çocuklar gibi, kıymetli cevherleri, cam parçaları ile değişdirdiniz. Fârisî mısra’ tercemesi:
Utanmalı, binlerle utanmalı!
Kardeşim! Bu fırsat, bir dahâ ele geçmez. Fırsat bulunsa da, böyle toplantılar bulunamaz. O zemân, bu ni’meti, nasıl ele geçirirsin? Elden kaçırılanı nerden bulabilirsin? Zararları, ne ile yerine koyabilirsin? Yanılıyorsunuz! Yanlış anlıyorsunuz. Tatlı, yağlı lokmalara gönül kapdırmayınız! Süslü, renkli elbiselere aldanmayınız! Bunlara düşkün olmanın sonu, dünyâda da, âhıretde de pişmân olmakdır, inlemekdir. Eşin, dostların gönüllerini yapmak için, kendini belâya sokmak ve âhıretin sonsuz azâblarına atılmak, aklı olanın yapacağı iş değildir. Allahü teâlâ, akl versin ve gafletden uyandırsın!
Kardeşim! Dünyânın vefâsızlığı dillerde dolaşmakdadır. Dünyâya düşkün olanların alçaklıkları, cimrilikleri herkesce bilinmekdedir. Kıymetli ömrünü, böyle fâidesiz, yalancı için elden kaçırana yazıklar olsun! Haberciye ancak haber vermek düşer. Vesselâm.
Kamış boşum dedi, şekerlendi,
Ağaç yükseldi, baltayı yedi.
Urvetülvüskâ Muhammed Ma’sûm Fârûkînin (Mektûbât) kitâbı fârisî olup, üç cilddir. Birinci cildde 239, ikincide 158, üçüncü cildde 255 mektûb vardır. Bu 652 mektûbdan otuzüç adedi, terceme edilerek, aşağıda yazılmışdır.