HASAN CAN
Active member
(Risale-i Nur'a işaret eden Otuz Üçüncü Âyetin istihracına dâir Hafız Ali'nin bir fıkrasıdır.)
Aziz Üstadım Hazretleri,
Dün akşam namazını kılarken ikinci rekâtta Fatiha-i Şerîfeden sonra
* ayetini okurken, hiç düşünmediğim, akıl ve kalbimde birşey, taharrîye bir sebep yokken, birden bire ruhun penceresine şu azim ayet-i kerimenin Risale-i Nur'a ve müellifine bir münasebet-i maneviyeyle işareti gösterildi. Namazdan sonra düşündüm. Hakikaten kuvvetli bir münasebet-i maneviyesi var. Şöyle ki:
Bu kâinata, vahdaniyet-i İlahiyeyi cin ve ins ve ruhaniyata karşı kat'î bir surette gösterip ispat eden birinci, Kur'an-ı Azîmüşşân olduğu gibi, bu asırda ikinci, üçüncü derecede kemal-i adaletle ve sadık ve musaddak hüccetlerle vahdaniyeti vâzıh ve bahir bir surette kâinat safahatında ins ve cinnin enzarına arz edip ispat eden Risale-i Nur, bütün tabakat-ı beşere hem medrese, hem mektep, hem kışla, hem hakim, hem hâkim olarak en âmi avamdan en ehass-ı havassa kadar ders verip talim ve terbiye etmesi bizce meşhur olmasıyla, bu ayet-i kerimenin bir mevzuu, bir mâsadakı da Risale-i Nur olmasına şüphesiz bir kanaat veriliyor.
İkinci Kelime-i Tevhidden sonra
isimleriyle Cenab-ı Hak (Celle Celâlühü) zâtını tavsif buyurup, ikinci derecede aynı isimlerin mazharı olan Risaletü'n-Nur şahs-ı manevisine işaret etmesi, Kur'an-ı Azimüşşanın şe'nine yakışır bir keyfiyettir. Çünkü belki bütün dünyaya muhalif olarak fakr-ı haliyle beraber izzet-i İlahiye ve izzet-i ilmiyeyi muhafaza için ölümden beter musibetlere
Aziz Üstadım Hazretleri,
Dün akşam namazını kılarken ikinci rekâtta Fatiha-i Şerîfeden sonra
Bu kâinata, vahdaniyet-i İlahiyeyi cin ve ins ve ruhaniyata karşı kat'î bir surette gösterip ispat eden birinci, Kur'an-ı Azîmüşşân olduğu gibi, bu asırda ikinci, üçüncü derecede kemal-i adaletle ve sadık ve musaddak hüccetlerle vahdaniyeti vâzıh ve bahir bir surette kâinat safahatında ins ve cinnin enzarına arz edip ispat eden Risale-i Nur, bütün tabakat-ı beşere hem medrese, hem mektep, hem kışla, hem hakim, hem hâkim olarak en âmi avamdan en ehass-ı havassa kadar ders verip talim ve terbiye etmesi bizce meşhur olmasıyla, bu ayet-i kerimenin bir mevzuu, bir mâsadakı da Risale-i Nur olmasına şüphesiz bir kanaat veriliyor.
İkinci Kelime-i Tevhidden sonra
* "Bütün kâinatı adaletle tedbir ve idare etmekte olan Allah, Ondan başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh bulunmadığını ap açık delillerle bildirdi. Buna melekler ve ilim sahipleri de şahitlik ettiler. Ondan başka ilâh yoktur; Onun kudreti herşeye galiptir ve Onun her işi hikmet iledir." Âl-i İmrân Sûresi: 3:18.