MURATS44
Özel Üye
Dünyadaki Herşey Mezmum Değildir
Dünyanın, söylenilen bu aşağılığı sebebiyle dünyadaki her şeyin mezmûm, aşağı olduğunu sanma. Belki dünyada öyle şeyler vardır ki; onlar dünya değildirler. İlim ve amel dünyada olur, fakat dünyadan sayılmazlar. Çünkü bunlar insanla beraber âhirete giderler. Ama ilim olduğu gibi onda kalır. Amel, her ne kadar aynen kalmazsa da eseri onunla kalır. Bu iki kısımdır: Biri kalb cevherinin temizliği ve parlaklığı olup, günahları terketmekten hâsıl olur. Diğeri Allahü Teâlâ'nın zikrine ünsiyeti olup, ibadetlere devamdan meydana gelir. O hâlde bunlar devamlı olan iyi şeylerdir ki, Allahü Teâlâ bunlar hakkında, «Baki olan iyi şeyler, Rabbinin indinde daha hayırlıdır» (1), buyuruyor.
İlmin, münâcaatın ve Allahü Teâlâ'nın zikrine ünsiyetin verdiği lezzet daha çoktur. Bunlar dünyadadır. Fakat dünyadan sayılmazlar. O hâlde bütün lezzetler mezmûm ve kötü değildir. Belki geçen ve kalmayan lezzetlerin de hepsi mezmûm değildir. Bu da iki kısmıdır: Biri, dünyadan olduğu ve ölümden sonra da kalmadığı hâlde; âhiret işlerine, ilme, amele ve mü'minlerin çoğalmasına yardımcı olandır. Ahiret yolunun şartı olan ihtiyaç miktarınca kuvvet, evlenme, giyinme ve mesken kurma gibi. Dünyadan bu kadarına kanaat getiren ve bundan maksadı din işlerinde rahatlık olan, dünya ehli değildir.
O hâlde, dünyadan mezmûm [kötü] olanlar, din için olmayanlardır. Belki o kimse, gaflete, lezzet ve nimetlere kapılıp kulluk vazifelerini unutan ve kalbini bu dünyaya bağlayıp, öbür dünyadan nefret eden kimsedir. Bunun için Peygamber Efendimiz (sallâllahü aleyhi ve sellem) buyurdu: «Dünya ve içindekiler mel'ûndur. Ancak Allahü Teâlâ'yı anmak ve buna yardım edenler mel'un değildir» (2).
Dünyanın hakikatinden ve ne olduğundan bu kadar anlatmak yetişir. Bundan sonrasını ukûbat kısmı olan, muâmelât erkânının üçüncü kısmında anlatacağız.(1) 18 - Kehf: 46.
(2) C. Zühd: 3. T. Zühd: 14.