İSRAF VE CİMRİLİK
İsraf, dengesiz aşırı harcama, haddi aşma demektir. İsrafa sapana da müsrif denir. Cenâbı Allah; nîmetlerini Yeryüzünde dengeli olarak verdiğinden, israf edilerek saçılıp tüketilmesini istememektedir. Harcamalarda, ne israf ve ne de cimrilik olmayan orta yol en uygun olanıdır. Böylece tabiattaki denge korunacak, toplumlar nimet ve rızıklardan adaletle istifade edeceklerdir. Oysa insanların bir çoğu da israfa da cimriliğe de saparak negatif bir tutum sergilemektedir.
ALLAH İSRAF EDENLERİ SEVMEZ
6/141: ... Allah, israf edenleri sevmez.
7/31: ... Yiyin, için fakat israf etmeyin. Allah israf edenleri sevmez.
Cenâbı Allah'ın lütfu ile verilen nimetleri, gerek kendimiz kullanırken ve gerekse başkalarına istifade ettirirken etrafa saçarak israf edilmemelidir. Çünkü Allah, israf edenleri sevmemekte, böylelerine alçaltıcı bir azab hazırlamıştır.
NİMETLER İNSANLAR İÇİNDİR
7/32: De ki: "Allah'ın kulları için çıkardığı zineti, güzel ve tatlı rızıkları kim haram etmiş? " De ki: " Bütün bunlar dünya hayatında iman edenler içindir. Kıyamet Günü'nde ise tamamen onlara mahsustur... "
31/20: ... Muhakkak ki Allah, göklerde ve yerde bulunan şeyleri hizmetinize verdi ve görünür görünmez nimetlerini, üzerinize bol bol saçtı...
Cenâbı Allah, halife olarak yarattığı insana büyük lütuf ve ihsan da bulunmuştur. Gökte ve yerde bulunanları onun emrine vermiş, görünür ve görünmez nimet ve rızıkları, insanoğlunun cömertçe istifadesine ayırmıştır. Ancak verilenler dengeli bir biçimde kullanılmalı, israfa ve cimriliğe gidilmemelidir.
SAVURGANLARIN BUYRUĞUNA UYMAYIN
26/151: Savurganlık edenlerin buyruğuna uymayın!
39/53: De ki: " Ey kendi nefsi aleyhine haddi aşan kullarım!...
İsraf etmeyi adet haline getirerek yaratılış düzenini bozmaya çalışanlara itaat edilmesi zulümden başka birşey değildir. Çünkü herşey, bir sistem içinde ölçülü olarak insanların istifadesine ayrılmıştır. Hep israf eden, gereksiz yere saçıp savuran kimselerin buyruğuna girerek nimet ve rızıklar tüketilmemelidir.
VERİLENLERDEN CİMRİLİK EDENLER
3/180: Allah'ın, lütfundan kendilerine verdiği şeyde cimrilik edenler, bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar, tam aksine onlar için kötüdür...
4/37: Onlar hem cimrilik yapar, hem de insanlara cimriliği tavsiye ederler. Allah'ın lütfundan kendilerine verdiği (mal, ilim gibi) şeyleri de gizlerler. Biz, o nankörlere alçaltıcı bir azab hazırlamışızdır.
Cimriler; Cenâbı Allah'ın cömertçe lütfettiği nimetleri, yalnızca kendilerine verildiğini zannederek, onlarda yoksulların da hakkının var olduğunu kabul etmezler. Mal ve servetin bir imtihan aracı olduğunu bilmeyenler, başkalarına da cimriliği tavsiye ederler. İsra 17/100: " De ki: Eğer Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydınız, o zamanda harcanıp biter korkusuyla cimri davranırdınız. İnsan çok cimridir. " İşte mallarından fakir fukaranın da hakkını verebilenler, mutluluğa kavuşmuş benliklerdir. Haşr 59/9: " ... Nefsinin cimriliğinden korunana gelince, kurtuluşa erenler işte böyleleridir. "
NE İSRAF NE DE CİMRİLİK
17/29: Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra pişman olur, açıkta kalırsın.
25/67: Onlar, harcadıkları zaman ne israf ne de cimrilik, ikisi arasında orta bir yol tutarlar.
Allahü Teâlâ, nimetlerini Yeryüzündeki insanlara dengeli olarak vermiştir. İsraf ederek haddi aşanlar, bu dengenin bozulmasına sebep olurlar. Cimrilik yapanlar ise, mal ve serveti depolayarak yoksullara yansıtmazlar. İsra 26-27: " Akrabaya, yoksula yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma. Saçıp savuranlar şeytanların kardeşleri olurlar... " Mallar da yoksulların da hakkı olduğunun bilincinde olarak infak, zekât ile nimetler ölçülü bir şekilde sarfedilmeli, ne israf ve ne de cimrilik yapılmadan orta yol izlenmelidir. Böylece Cenâbı Allah tarafından ölçülü olarak verilen rızık dengesi korunacak, toplumlarda da adalet sağlanacaktır.
İsraf, dengesiz aşırı harcama, haddi aşma demektir. İsrafa sapana da müsrif denir. Cenâbı Allah; nîmetlerini Yeryüzünde dengeli olarak verdiğinden, israf edilerek saçılıp tüketilmesini istememektedir. Harcamalarda, ne israf ve ne de cimrilik olmayan orta yol en uygun olanıdır. Böylece tabiattaki denge korunacak, toplumlar nimet ve rızıklardan adaletle istifade edeceklerdir. Oysa insanların bir çoğu da israfa da cimriliğe de saparak negatif bir tutum sergilemektedir.
ALLAH İSRAF EDENLERİ SEVMEZ
6/141: ... Allah, israf edenleri sevmez.
7/31: ... Yiyin, için fakat israf etmeyin. Allah israf edenleri sevmez.
Cenâbı Allah'ın lütfu ile verilen nimetleri, gerek kendimiz kullanırken ve gerekse başkalarına istifade ettirirken etrafa saçarak israf edilmemelidir. Çünkü Allah, israf edenleri sevmemekte, böylelerine alçaltıcı bir azab hazırlamıştır.
NİMETLER İNSANLAR İÇİNDİR
7/32: De ki: "Allah'ın kulları için çıkardığı zineti, güzel ve tatlı rızıkları kim haram etmiş? " De ki: " Bütün bunlar dünya hayatında iman edenler içindir. Kıyamet Günü'nde ise tamamen onlara mahsustur... "
31/20: ... Muhakkak ki Allah, göklerde ve yerde bulunan şeyleri hizmetinize verdi ve görünür görünmez nimetlerini, üzerinize bol bol saçtı...
Cenâbı Allah, halife olarak yarattığı insana büyük lütuf ve ihsan da bulunmuştur. Gökte ve yerde bulunanları onun emrine vermiş, görünür ve görünmez nimet ve rızıkları, insanoğlunun cömertçe istifadesine ayırmıştır. Ancak verilenler dengeli bir biçimde kullanılmalı, israfa ve cimriliğe gidilmemelidir.
SAVURGANLARIN BUYRUĞUNA UYMAYIN
26/151: Savurganlık edenlerin buyruğuna uymayın!
39/53: De ki: " Ey kendi nefsi aleyhine haddi aşan kullarım!...
İsraf etmeyi adet haline getirerek yaratılış düzenini bozmaya çalışanlara itaat edilmesi zulümden başka birşey değildir. Çünkü herşey, bir sistem içinde ölçülü olarak insanların istifadesine ayrılmıştır. Hep israf eden, gereksiz yere saçıp savuran kimselerin buyruğuna girerek nimet ve rızıklar tüketilmemelidir.
VERİLENLERDEN CİMRİLİK EDENLER
3/180: Allah'ın, lütfundan kendilerine verdiği şeyde cimrilik edenler, bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar, tam aksine onlar için kötüdür...
4/37: Onlar hem cimrilik yapar, hem de insanlara cimriliği tavsiye ederler. Allah'ın lütfundan kendilerine verdiği (mal, ilim gibi) şeyleri de gizlerler. Biz, o nankörlere alçaltıcı bir azab hazırlamışızdır.
Cimriler; Cenâbı Allah'ın cömertçe lütfettiği nimetleri, yalnızca kendilerine verildiğini zannederek, onlarda yoksulların da hakkının var olduğunu kabul etmezler. Mal ve servetin bir imtihan aracı olduğunu bilmeyenler, başkalarına da cimriliği tavsiye ederler. İsra 17/100: " De ki: Eğer Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydınız, o zamanda harcanıp biter korkusuyla cimri davranırdınız. İnsan çok cimridir. " İşte mallarından fakir fukaranın da hakkını verebilenler, mutluluğa kavuşmuş benliklerdir. Haşr 59/9: " ... Nefsinin cimriliğinden korunana gelince, kurtuluşa erenler işte böyleleridir. "
NE İSRAF NE DE CİMRİLİK
17/29: Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra pişman olur, açıkta kalırsın.
25/67: Onlar, harcadıkları zaman ne israf ne de cimrilik, ikisi arasında orta bir yol tutarlar.
Allahü Teâlâ, nimetlerini Yeryüzündeki insanlara dengeli olarak vermiştir. İsraf ederek haddi aşanlar, bu dengenin bozulmasına sebep olurlar. Cimrilik yapanlar ise, mal ve serveti depolayarak yoksullara yansıtmazlar. İsra 26-27: " Akrabaya, yoksula yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma. Saçıp savuranlar şeytanların kardeşleri olurlar... " Mallar da yoksulların da hakkı olduğunun bilincinde olarak infak, zekât ile nimetler ölçülü bir şekilde sarfedilmeli, ne israf ve ne de cimrilik yapılmadan orta yol izlenmelidir. Böylece Cenâbı Allah tarafından ölçülü olarak verilen rızık dengesi korunacak, toplumlarda da adalet sağlanacaktır.