MURATS44
Özel Üye
TEVHÎD FASLI [Osmânlı devleti âlimlerinden Kâdı-zâde Ahmed bin Muhammed Emîn efendi “rahime-hullahü teâlâ”, îmânın altı şartını bildiren (Âmentü billâhi...)yi türkçe olarak şerh etmiş, böylece ikiyüzelli sahîfelik bir kitâb meydâna gelmişdir. Bu kitâba (Ferâidül-fevâid) ismini vermişdir. Büyük velî, derin âlim, Seyyid Abdülhakîm Efendi “rahime-hullahü teâlâ” bu kitâbın ve diğer eseri olan (Birgivî vasıyyetnâmesi şerhi)nin çok kıymetli olduklarını söyler, gençlere tavsiye buyururdu. Kâdı-zâde Ahmed efendi 1197 [m. 1783] de İstanbulda vefât etmişdir. Bu kitâbında diyor ki, Allahü teâlânın (Sıfât-i zâtiyye)si altıdır. Bunlara, (Sıfât-i vücûdiyye) ve (Ülûhiyyet sıfatları) da denir. Bu sıfatlar, Vücûd (var olmak), Kıdem (varlığının evveli, başlangıcı olmamak), Bekâ (varlığının âhırı, sonu olmamak), Vahdâniyyet (nazîri ve şerîki olmamak), Kıyâm-ı binefsihî (mekâna muhtâc olmamak. Madde, mekân yok iken o vardı), Muhâlefetün lilhavâdis (mahlûklara, hiçbirşeye benzememek)dir. Allahü teâlânın (Sıfât-ı sübûtiyye)si sekizdir. Bunlara, (Sıfât-i hakikiyye) de denir. Bu sıfatlar, Hayât (diri olmakdır), İlm (bilici olmakdır), Sem’ (işitici olmakdır), Basar (Görücü olmakdır), Kudret (güçlü olmakdır), İrâdet (dilemesi olmakdır), Kelâm (söylemesi olmakdır), Tekvîn (yaratıcı olmakdır.) Âdet-i ilâhiyyesi şöyledir ki; herşeyi bir sebeb ile yaratmakdadır. Fekat, sebeblerin, vâsıtaların, Onun yaratmasına hiç te’sîrleri yokdur. Vâsıtasız mâlikdir. Ondan başka yaratıcı yokdur. Bütün varlıkları yokdan var etdi. İnsanların ve hayvânların hareketlerini, sükûnlarını, düşüncelerini, hastalıklarını, şifâlarını, hayrlarını, şerlerini, fâidelerini, zararlarını yaratan yalnız Odur. İnsan, kendi hareketlerini, düşüncelerini, hiçbirşeyi yaratamaz. İnsanın düşüncelerini, hareketlerini, keşflerini, buluşlarını hep o îcâd etmekde, yaratmakdadır. Ondan başkasına yaratıcı demek, câhilce, bâtıl bir sözdür. Allahü teâlânın sıfât-i sübûtiyyesi de, sıfât-i zâtiyyesi gibi kadîmdirler. Bu sıfatları da, zâtından ayrılmazlar. Ya’nî sıfatları zâtının, kendinin aynı da değildirler, gayrı da değildirler.]
Tevhîd, (Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlüllah) demekdir. Ma’nâsı şudur: (Hak teâlâ hazretleri birdir, şerîki ve benzeri yokdur ve Muhammed aleyhisselâm sevgili kulu ve hak Peygamberidir.) Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Bir kimse, kelime-i tevhîdi dese, Hak teâlâ hazretleri ile o kelime arasından perdeler kalkar ve kelime, doğrudan doğruya Allahü teâlâ hazretlerine gider.
Tevhîd, (Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlüllah) demekdir. Ma’nâsı şudur: (Hak teâlâ hazretleri birdir, şerîki ve benzeri yokdur ve Muhammed aleyhisselâm sevgili kulu ve hak Peygamberidir.) Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Bir kimse, kelime-i tevhîdi dese, Hak teâlâ hazretleri ile o kelime arasından perdeler kalkar ve kelime, doğrudan doğruya Allahü teâlâ hazretlerine gider.