HASAN CAN
Active member
İSLÂMİYYETDE FELSEFE VAR MIDIR?
Yukarıda, muhtelif dinlerin îmân esâslarını ve hükmlerini kısaca inceledik. Şimdi de biraz İslâm dîninde felsefe var mıdır? Bunu inceliyelim:
Felsefe, her hangi bir bahs ve mevzû’ üzerinde insanların akl ve mantık yolu ile incelemeler ve araşdırmalarla elde etdikleri netîcelere verilen ismdir. Kısaca, (Her şeyin aslını arama ve ne için var olduğunun sebebini bulma) ma’nâsına gelir. Felsefe, yunanca (Filozofiya = Hikmet sevgisi) demekdir ve derin düşünme, arama, kıyaslama ve tedkîk esâslarına dayanır. Felsefe ile meşgûl olanların, hem rûh, hem de fen bilgilerinde çok derin bilgi sâhibi olması gerekir. Fekat, bir insan ne kadar ilmi olursa olsun, yanlış düşünebilir veyâ yapdığı araşdırmalardan yanlış netîceler çıkarabilir. İşte bunun içindir ki, felsefe, hiçbir zemân kesin netîceler vermez. Bir kerre de, bunu işiten insanın kendi akl ve mantık süzgecinden geçirmesi îcâb eder. Her felsefenin bir de zıddı vardır. Onun için, bu karşılığı da incelemek, her iki düşünceyi karşılaşdırmak lâzım olur. Birçok felsefî düşüncelerin zemânla değişebileceği unutulmamalıdır. O hâlde, felsefî düşünceler, hiçbir zemân kesinlik taşımaz.
Kur’ân-ı kerîmde âyetler iki nev’dir. Bunların bir kısmının ma’nâsı açıkdır. Bunlara (Muhkem âyetler) ismi verilir. Bir kısmının ma’nâsı ise, açıkça anlaşılmaz. Bunlar, ayrıca tefsîre, îzâha muhtaçdır. Bu âyetlere (Müteşâbih âyetler) adı verilir.
Yukarıda, muhtelif dinlerin îmân esâslarını ve hükmlerini kısaca inceledik. Şimdi de biraz İslâm dîninde felsefe var mıdır? Bunu inceliyelim:
Felsefe, her hangi bir bahs ve mevzû’ üzerinde insanların akl ve mantık yolu ile incelemeler ve araşdırmalarla elde etdikleri netîcelere verilen ismdir. Kısaca, (Her şeyin aslını arama ve ne için var olduğunun sebebini bulma) ma’nâsına gelir. Felsefe, yunanca (Filozofiya = Hikmet sevgisi) demekdir ve derin düşünme, arama, kıyaslama ve tedkîk esâslarına dayanır. Felsefe ile meşgûl olanların, hem rûh, hem de fen bilgilerinde çok derin bilgi sâhibi olması gerekir. Fekat, bir insan ne kadar ilmi olursa olsun, yanlış düşünebilir veyâ yapdığı araşdırmalardan yanlış netîceler çıkarabilir. İşte bunun içindir ki, felsefe, hiçbir zemân kesin netîceler vermez. Bir kerre de, bunu işiten insanın kendi akl ve mantık süzgecinden geçirmesi îcâb eder. Her felsefenin bir de zıddı vardır. Onun için, bu karşılığı da incelemek, her iki düşünceyi karşılaşdırmak lâzım olur. Birçok felsefî düşüncelerin zemânla değişebileceği unutulmamalıdır. O hâlde, felsefî düşünceler, hiçbir zemân kesinlik taşımaz.
Kur’ân-ı kerîmde âyetler iki nev’dir. Bunların bir kısmının ma’nâsı açıkdır. Bunlara (Muhkem âyetler) ismi verilir. Bir kısmının ma’nâsı ise, açıkça anlaşılmaz. Bunlar, ayrıca tefsîre, îzâha muhtaçdır. Bu âyetlere (Müteşâbih âyetler) adı verilir.