HASAN CAN
Active member
CEMÂ’AT İLE NEMÂZIN FAZÎLETİ
Bir kimse, cemâ’at ile iki rek’at nemâz kılsa, yalnız yirmiyedi rek’at nemâz kılsa, yine cemâ’at ile kıldığı iki rek’atın sevâbı ondan ziyâdedir.
Bir rivâyetde, yalnız bin rek’at nemâz kılsa, yine cemâ’at ile kılınan iki rek’atin sevâbı dahâ ziyâdedir. Cemâ’at ile nemâz kılmanın sevâbı çokdur. Bunlardan birkaçı beyân edilmişdir:
1- Mü’minler bir araya geldikde, birbirlerine muhabbet hâsıl olur.
2- Câhiller âlimlerden nemâzın mes’elelerini öğrenirler.
3- Ba’zısının nemâzı kabûl olur ve ba’zısının olmazsa, kabûl olanların hurmetine, kabûl olmıyanların nemâzı dahî kabûl olur.
Hadîs-i şerîfde, (Ey ümmetim ve Eshâbım! Sizin için iki yol koydum: Biri Kur’ân-ı azîm-üş-şân, diğeri sünnetimdir. Bunlardan gayri yol tutan kimse, ümmetim değildir!) buyuruldu. [Abdülganî Nablüsî “rahime-hullahü teâlâ”, (Hadîka)nın doksandokuzuncu sahîfesinde diyor ki, (Allahü teâlâ, islâmiyyetin bir kısmını Kur’ân-ı kerîm ile bildirdiği gibi, bir kısmını da, Peygamberinin “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” sünneti ile bildirmişdir. Resûlullahın sünneti, Onun inandıkları, söyledikleri, yapdıkları, ahlâkı ve birinin sözü veyâ işi karşısında susması [böylece kabûl etdiğinin anlaşılması]dır.) Bu hadîs-i şerîf, (Edille-i şer’ıyye)den ikincisini göstermekdedir.]
Bir kimse, cemâ’at ile iki rek’at nemâz kılsa, yalnız yirmiyedi rek’at nemâz kılsa, yine cemâ’at ile kıldığı iki rek’atın sevâbı ondan ziyâdedir.
Bir rivâyetde, yalnız bin rek’at nemâz kılsa, yine cemâ’at ile kılınan iki rek’atin sevâbı dahâ ziyâdedir. Cemâ’at ile nemâz kılmanın sevâbı çokdur. Bunlardan birkaçı beyân edilmişdir:
1- Mü’minler bir araya geldikde, birbirlerine muhabbet hâsıl olur.
2- Câhiller âlimlerden nemâzın mes’elelerini öğrenirler.
3- Ba’zısının nemâzı kabûl olur ve ba’zısının olmazsa, kabûl olanların hurmetine, kabûl olmıyanların nemâzı dahî kabûl olur.
Hadîs-i şerîfde, (Ey ümmetim ve Eshâbım! Sizin için iki yol koydum: Biri Kur’ân-ı azîm-üş-şân, diğeri sünnetimdir. Bunlardan gayri yol tutan kimse, ümmetim değildir!) buyuruldu. [Abdülganî Nablüsî “rahime-hullahü teâlâ”, (Hadîka)nın doksandokuzuncu sahîfesinde diyor ki, (Allahü teâlâ, islâmiyyetin bir kısmını Kur’ân-ı kerîm ile bildirdiği gibi, bir kısmını da, Peygamberinin “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” sünneti ile bildirmişdir. Resûlullahın sünneti, Onun inandıkları, söyledikleri, yapdıkları, ahlâkı ve birinin sözü veyâ işi karşısında susması [böylece kabûl etdiğinin anlaşılması]dır.) Bu hadîs-i şerîf, (Edille-i şer’ıyye)den ikincisini göstermekdedir.]