ceylannur
Yeni Üyemiz
1400’ lü yılların ortaları; Fatih’in muhakeme edilişi o zamanki adalete müşahhas bir misaldir: Fatih Camiinin inşası esnasında koca bir mermer sütunu yanlış kesip israf ettiği, dolayısıyla devlete zarar verdirdiği gerekçesiyle Fatih tarafından eli kestirilen Rum Mimar, İstanbul Kadısı Hızır Çelebi’ye müracaat eder.
Mahkeme günü kadı’nın huzuruna giren Fatih oturmak ister fakat Hızır Çelebi durmasına müsaade etmez ve davacı ile yan yana oturmasını ihtar eder. Emir, adaletin temsilcisinden gelmiştir. Uymamak mümkün mü? Muhakeme neticesinde Fatih suçlu bulunmuştur. Hüküm: “Kısasa kısas”… Yani, Fatih’in de eli kesilecektir. Devlet ricali araya girerek Rum ustaya ricada bulunurlar ve tazminatı kabul etmesini söylerler. Zaten Rum mimar da padişah’ın elinin kesilmesine razı değildir. Tazminatı kabul eder. Fatih bizzat kendi gelirinden, ustanın ailesinin ve çoluk çocuğunun ömür boyu ihtiyacını karşılayacak miktardaki tazminatı ödemeyi kabul eder ve ayrıca bir de ev yaptırır.
Muhakeme bu şekilde neticelendikten sonra Hızır Çelebi’nin yanına giden Fatih, İstanbul Kadısı’na, “Şayet adaletten ayrılıp padişahım diye benim lehime karar verecek olsaydın, başını şu kılıcımla uçuracaktım” der.
Hızır Çelebi ise Padişah’ın bu sözlerine cevaben şöyle der: “Sen de padişahım diye kararlarıma muhalefet edip mahkemenin huzurunu bozmaya ve adaletin kutsiyetini ihlal etmeye kalksaydın (oturduğu minderin altındaki hançeri göstererek) ben de bunu senin kalbine saptayacaktım.” der.
Yıl 2008: Bu sefer roller farklı.
Yer: Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülke.
Anayasasında “Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.” maddesi bulunan bir ülke.
Üniversitelerinde; bilimin hobi olarak görüldüğü, asıl vazifesi ülkeyi, laikliği, başörtülü düşmanlara karşı korumak olan bir ülke…
Taraflar: “Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem…” zihniyetine sahip bir millet ve bu milletin temsil yetkisi verdiği meclis…
Ve kendi varlık nedeni olan anayasayı çiğneyen anayasa mahkemesi…
***
Bizim hâkimlerimiz mi ileride? Adaleti bütün bir ülkeye hâkim olmuş ve bu anlayış devam ettiği müddetçe dünyanın en büyük devleti olma vasfını korumuş Osmanlının yöneticileri mi geride?
Bu millete Fatih gerek, bu millete Hızır Çelebi gerek…
İnşaAllah…