Muhtazaf | M.Salih AYDIN
Adaletli olabilmek!
İnsanoğlu yaşamındaki her alanda adaletli olmadığı müddetçe kaybeder.
Adalet toplumun zeminidir, zemin kayarsa, toplumda büyük zelzele olur, ahlâk irtifa kaybeder.
Bu zincirleme, bütün bağlantıları, köşeleri etkiler.
Zamanla bütün toplumu sarsarak yayılır.
Ve!
O toplumun dağılmasına sebebiyet vererek insanlar zarar görür.
İçlerinde bu duruma sessiz kalan, iyiler olsa bile onlarda zarar görür.
Bu durum zulüme susan insanlar, bu zulme, yani adaletsizliğe susarak destek verdikleri için, onlarda etkilenirler.
Bir zamanlar bir yörede bir ağa ve Murat adında çobanı varmış.
Bu ağanın kendine ait küçük bir sürüsü varmış, Murat çobanı bu sürüsünün başına çoban olarak görevlendirmiş.
Murat çoban kısa zamanda bütün sürüyü avucunun içi gibi öğrenmiş ve, tecrübesine göre hareket ederek sürüyü yönlendirmeye başlamış.
Fakat bütün sürünün güvenliği Murat çobanın, çomar adındaki köpeğinden soruluyormuş.
Aslında ağanın başka ırgatları varmış, ama Murat çoban hem bu işi en iyi bilen hem en sadıkları imiş.
Aradan seneler geçtikçe ağanın sürüleri çoğalmaya başlamış, kazancı çoğaldıkça Murat çobanın işi çoğalmış, çobanın işi çoğaldıkça, ağa ırgatlarının içinden yardımcı çobanlar görevlendirmiş, bu çobanları da yönetmekte Murat çobana kalmış.
Çünkü!
Dediğimiz gibi ağanın en sadık çobanı ve çobanın köpeği çomar olduğu için, ve sürünün baş çobanı Murat olduğu için, ağa Murat çobana karşı daha baskılı bir tavır alıp bu işte daha fazla katkı sağlamasını istiyormuş.
Fakat Murat çobanın ne aylığına zam veriyor, nede köpeğinin yiyeceğine fazlalaştırıyormuş.
Bunu farkeden ağa daha bir baskı uyguluyor, sert ve acımasız hareket ediyor ve aylığından ve köpeği çomarın yiyeceğinden kesmeye başlamış.
Gün gelmiş Murat çobanın maaşı köpeği çomarın önündeki yiyecek yetmez olmuş.
Murat çoban bu durumu hazmedemiyor, işi yavaşlatıyor, isteksiz davranıyormuş.
İsteksiz çalışmak ise verimi azaltıyormuş.
Bu durum ne ağanın nede çobanın işine gelmemeye başlamış.
Yeni işe aldığı çobanların içinde bir genç ve onun köpeği karabaş varmış, bu görevi ona vermiş.
Ağa:
- Murat derhal köpeğini de al ve burayı terket sen kendini ne zannediyorsun, diyerek Murat çobanı işten kovmuş.
Daha ilk gün tecrübesiz çobanın tedbirsizliğinden sürüye kurt sürüsü dalmış ve sürünün çoğunluğu zarar görmüş.
Bu durumu duyan ağa şok geçirmiş ve şöyle diyormuş:
- Ben ne kadar adaletsiz bir insanmışım, tecrübeli çobanımı bırakıp acemi çobana sürümü bıraktım ve bu zararı görmeyi hak ettim.
Hemen harekete geçerek gitmek için hazırlanmakta olan Murat çobanın yanına giderek özür diler, tekrar işe devam etmesi için rica eder, ve aylığına zam yaparak, el üstünde tutar.
Tabii çobanın köpeği çomarda bu işten faydalanarak yiyeceği hem kaliteli hemde artar.
Ne demiş Hazreti ömer: Adalet Mülkün Temelidir.
Selam ve dua ile.M.S.A.
İnsanoğlu yaşamındaki her alanda adaletli olmadığı müddetçe kaybeder.
Adalet toplumun zeminidir, zemin kayarsa, toplumda büyük zelzele olur, ahlâk irtifa kaybeder.
Bu zincirleme, bütün bağlantıları, köşeleri etkiler.
Zamanla bütün toplumu sarsarak yayılır.
Ve!
O toplumun dağılmasına sebebiyet vererek insanlar zarar görür.
İçlerinde bu duruma sessiz kalan, iyiler olsa bile onlarda zarar görür.
Bu durum zulüme susan insanlar, bu zulme, yani adaletsizliğe susarak destek verdikleri için, onlarda etkilenirler.
Bir zamanlar bir yörede bir ağa ve Murat adında çobanı varmış.
Bu ağanın kendine ait küçük bir sürüsü varmış, Murat çobanı bu sürüsünün başına çoban olarak görevlendirmiş.
Murat çoban kısa zamanda bütün sürüyü avucunun içi gibi öğrenmiş ve, tecrübesine göre hareket ederek sürüyü yönlendirmeye başlamış.
Fakat bütün sürünün güvenliği Murat çobanın, çomar adındaki köpeğinden soruluyormuş.
Aslında ağanın başka ırgatları varmış, ama Murat çoban hem bu işi en iyi bilen hem en sadıkları imiş.
Aradan seneler geçtikçe ağanın sürüleri çoğalmaya başlamış, kazancı çoğaldıkça Murat çobanın işi çoğalmış, çobanın işi çoğaldıkça, ağa ırgatlarının içinden yardımcı çobanlar görevlendirmiş, bu çobanları da yönetmekte Murat çobana kalmış.
Çünkü!
Dediğimiz gibi ağanın en sadık çobanı ve çobanın köpeği çomar olduğu için, ve sürünün baş çobanı Murat olduğu için, ağa Murat çobana karşı daha baskılı bir tavır alıp bu işte daha fazla katkı sağlamasını istiyormuş.
Fakat Murat çobanın ne aylığına zam veriyor, nede köpeğinin yiyeceğine fazlalaştırıyormuş.
Bunu farkeden ağa daha bir baskı uyguluyor, sert ve acımasız hareket ediyor ve aylığından ve köpeği çomarın yiyeceğinden kesmeye başlamış.
Gün gelmiş Murat çobanın maaşı köpeği çomarın önündeki yiyecek yetmez olmuş.
Murat çoban bu durumu hazmedemiyor, işi yavaşlatıyor, isteksiz davranıyormuş.
İsteksiz çalışmak ise verimi azaltıyormuş.
Bu durum ne ağanın nede çobanın işine gelmemeye başlamış.
Yeni işe aldığı çobanların içinde bir genç ve onun köpeği karabaş varmış, bu görevi ona vermiş.
Ağa:
- Murat derhal köpeğini de al ve burayı terket sen kendini ne zannediyorsun, diyerek Murat çobanı işten kovmuş.
Daha ilk gün tecrübesiz çobanın tedbirsizliğinden sürüye kurt sürüsü dalmış ve sürünün çoğunluğu zarar görmüş.
Bu durumu duyan ağa şok geçirmiş ve şöyle diyormuş:
- Ben ne kadar adaletsiz bir insanmışım, tecrübeli çobanımı bırakıp acemi çobana sürümü bıraktım ve bu zararı görmeyi hak ettim.
Hemen harekete geçerek gitmek için hazırlanmakta olan Murat çobanın yanına giderek özür diler, tekrar işe devam etmesi için rica eder, ve aylığına zam yaparak, el üstünde tutar.
Tabii çobanın köpeği çomarda bu işten faydalanarak yiyeceği hem kaliteli hemde artar.
Ne demiş Hazreti ömer: Adalet Mülkün Temelidir.
Selam ve dua ile.M.S.A.
Moderatör tarafında düzenlendi: