Tefsir alimleri ve tarıh yazarları buyurmuşlardır ki:
Allah-u Teala Adem (a.s.) ı yaratmak istediği zaman toprağa şöyle emr etti:
“-Senden bir bölük halk yaratsam gerekir .Bunlardan bir kısmı bana itaat eder . Diğeri ise ASİ olur. Mut’ileri CENNET’e, Asileri CEHENNEM’e koyarım
Zavallı TOPRAK, yalvararak dedi ki;
“-Ya Rabbi itaat edenlere diyeceğim yok.Lakin İSYAN edenlerin cehenneme gireceklerinden çok korkuyorum…Yer bunu söyledi ve çok ağladı Halen yer yüzündeki KAYNAK ve NEHİRLER o ağlamanın eseridir..
Hak Teala Cebrail (a.s.):
“-Gidip yerden bir miktar toprak getir diye emretti..
Cebrail (a.s.) yere geldi Toprak alacağı sırada, yer feryat edip;
Cebrail aleyhisselam yere geldi. Toprak alacağı sırada yer feryat edip ;
“-Allah-u Tealının büyüklüğüne sığınırım.Bu gün benden bir şey alma. Zira yarın cehenneme girerler. Dedi ve çok yemin verdirdi.
Cebrail Aleyhisselam yerin bu halına acıyıp toprak almadı. Boş el ile Hak Teala’ya rucü etti.
Allah-u Teâlâ (c.a.);
“-Niçin boş geldin.” Buyurdu.
Cebrail Aleyhisselam:
“-Ya Rabbi sana malumdur ki emrini yapmamak niyet etmedim. Keremine güvenerek yerin ağlayıp sizlamasına acıdım. Onun için toprak almadım.” Dedi.
Sonra Mikail Aleyhisselam’a emrolundu. O da yere indi. Lakin o da yer’e şefkatınden boş döndü. Özür diledi .
Sonra İsrafil Aleyhissealm‘a emrolundu. O da toprak almadan döndü.
En son AZRAİL Aleyhisselam’a emrolundu. Azrail Aleyhisselam yere indi. Her kıt’adan bir miktar toprak alıp TAİF ile MEKKE-İ MÜKERREME arasına koydu.
Kırk arşın yüksekliğinde bir yığın oldu. Bir rivayete Azrail Aleyhisselam toprağı alacağı zaman yer feryad etti.
Hak Teâlâ‘den nida geldi ki;
“-Ey Zemin üzülme senden aldığımı güzel bir şekilde sana iade edeceğim. Cansız toprak alıp, Arif-i billah gönderirim. Siyah toprak aldım. Ay yüzlü beyaz azalı olarak iade ederim.”
Velhasıl bu toprak dünyanın her yerinden alındı. Çeşitli renkleri vardı. Onun için İnsanoğlu da çeşitli renk ve şekillerde ve çeşitli tabiat ve huylarda halk olundu.
Sonra bu toprak yığınının üzerine bir parça bulut gönderdi. Kırk gün yağmur yağdırdı. Bir rivayete kırk yıl yağdırdı. Otuz dokuzu GAM denizinden, biri FERAHLIK denizinden yağdı.
Onun için İnsanoğlunun üzüntüsü çok, sevinci azdır. Sonra kırk sabah Adem aleyhisselam’ın çamurunu kudretiyle yoğurdu.
Cebrail (a.s.) a lütfü izzetten hava getirmesini,
Mikail (a.s.) a ateş getirmesini emir buyurdu.
Getirip koydular.
Bir rivayete hak Teâla yetmiş bin meleğe emretti. Cennetten su getirdiler o toprağa döktüler. Sonra bir parça buluta emr olundu.Kırk yıl yağmur yağdırdı. Siyah renkli bir çamur oldu. Sonra kudret güneşi ile o çamuru kuruttu. Bir rivayette o çamur kurumadan.Vucut azaları yapıldı. Sonra kurudu.
O kadar kuru oldu ki vurulduğu zaman saksi gibi ses verirdi. Sonra azası şekillendi. Burada kudret-i ilahiye’nin eseri fazla oldu.
Bir rivayete Adem (a.s.) başını KABE toprağından Gerdanını BEYTÜL MAKDES toprağınden, mübarek arkasını ve karnını HİNT toprağınden elerini MEŞRİK’TEN ayaklarını MAĞRİP’TEN, diş, sinir damar ve kemiklerini başka yerlerin toprağınden halk etti.
Adem (a.s.) kalıbı tamamlandıktan sonra kırk yıl yerde durdu. Bu müddet zarfında Hak Teala meleklere, giderek Adem (a.s.) ın kalıbını ziyaret etmelerini emretti. Melekler onun suretının güzelliğine ve ilgi çekilen duruşuna hayran oldular. Zira o şekilde bir mahluk hiç görmemişlerdi.
Bir gün İblis daha kovulmadan evvel tebasıyle gezerken Adem (a.s.) ın kalıbını görmek için uğradılar.
Görünce hayret edip nasıl bir şey olduğunu merak ettiler. İblis parmağıyle hafifçe dokundu. Muazzem bir ses çıktı. Bu ses yabancı birinin eli dokunduğu için idi.
İblis;
“-Üzülmeyin, içi boştur. dedi. sonra Sabredin ben karnını deleyim içinde ne vardır size haber vereyim. deyip karnını deldi.
İçine girdi. Gökler alemınde gördüğü her şeyi orada gördü. Bir de acayıp mahzen gördü. Kapısı kilitli idi. İçine girmek için ne kadar uğraşdı ise de giremedi. Adem (a.s.) in kalıbı onu red etti. Koğuldu.
Devam edecek…
Peygamberler tarihi Mearicün Nübüvve (Altı parmak)
Allah-u Teâla bizleri ve sizleri Şeytan Aleyhilla’net in şerrinden korusun..AMİN…
Allah-u Teala Adem (a.s.) ı yaratmak istediği zaman toprağa şöyle emr etti:
“-Senden bir bölük halk yaratsam gerekir .Bunlardan bir kısmı bana itaat eder . Diğeri ise ASİ olur. Mut’ileri CENNET’e, Asileri CEHENNEM’e koyarım
Zavallı TOPRAK, yalvararak dedi ki;
“-Ya Rabbi itaat edenlere diyeceğim yok.Lakin İSYAN edenlerin cehenneme gireceklerinden çok korkuyorum…Yer bunu söyledi ve çok ağladı Halen yer yüzündeki KAYNAK ve NEHİRLER o ağlamanın eseridir..
Hak Teala Cebrail (a.s.):
“-Gidip yerden bir miktar toprak getir diye emretti..
Cebrail (a.s.) yere geldi Toprak alacağı sırada, yer feryat edip;
Cebrail aleyhisselam yere geldi. Toprak alacağı sırada yer feryat edip ;
“-Allah-u Tealının büyüklüğüne sığınırım.Bu gün benden bir şey alma. Zira yarın cehenneme girerler. Dedi ve çok yemin verdirdi.
Cebrail Aleyhisselam yerin bu halına acıyıp toprak almadı. Boş el ile Hak Teala’ya rucü etti.
Allah-u Teâlâ (c.a.);
“-Niçin boş geldin.” Buyurdu.
Cebrail Aleyhisselam:
“-Ya Rabbi sana malumdur ki emrini yapmamak niyet etmedim. Keremine güvenerek yerin ağlayıp sizlamasına acıdım. Onun için toprak almadım.” Dedi.
Sonra Mikail Aleyhisselam’a emrolundu. O da yere indi. Lakin o da yer’e şefkatınden boş döndü. Özür diledi .
Sonra İsrafil Aleyhissealm‘a emrolundu. O da toprak almadan döndü.
En son AZRAİL Aleyhisselam’a emrolundu. Azrail Aleyhisselam yere indi. Her kıt’adan bir miktar toprak alıp TAİF ile MEKKE-İ MÜKERREME arasına koydu.
Kırk arşın yüksekliğinde bir yığın oldu. Bir rivayete Azrail Aleyhisselam toprağı alacağı zaman yer feryad etti.
Hak Teâlâ‘den nida geldi ki;
“-Ey Zemin üzülme senden aldığımı güzel bir şekilde sana iade edeceğim. Cansız toprak alıp, Arif-i billah gönderirim. Siyah toprak aldım. Ay yüzlü beyaz azalı olarak iade ederim.”
Velhasıl bu toprak dünyanın her yerinden alındı. Çeşitli renkleri vardı. Onun için İnsanoğlu da çeşitli renk ve şekillerde ve çeşitli tabiat ve huylarda halk olundu.
Sonra bu toprak yığınının üzerine bir parça bulut gönderdi. Kırk gün yağmur yağdırdı. Bir rivayete kırk yıl yağdırdı. Otuz dokuzu GAM denizinden, biri FERAHLIK denizinden yağdı.
Onun için İnsanoğlunun üzüntüsü çok, sevinci azdır. Sonra kırk sabah Adem aleyhisselam’ın çamurunu kudretiyle yoğurdu.
Cebrail (a.s.) a lütfü izzetten hava getirmesini,
Mikail (a.s.) a ateş getirmesini emir buyurdu.
Getirip koydular.
Bir rivayete hak Teâla yetmiş bin meleğe emretti. Cennetten su getirdiler o toprağa döktüler. Sonra bir parça buluta emr olundu.Kırk yıl yağmur yağdırdı. Siyah renkli bir çamur oldu. Sonra kudret güneşi ile o çamuru kuruttu. Bir rivayette o çamur kurumadan.Vucut azaları yapıldı. Sonra kurudu.
O kadar kuru oldu ki vurulduğu zaman saksi gibi ses verirdi. Sonra azası şekillendi. Burada kudret-i ilahiye’nin eseri fazla oldu.
Bir rivayete Adem (a.s.) başını KABE toprağından Gerdanını BEYTÜL MAKDES toprağınden, mübarek arkasını ve karnını HİNT toprağınden elerini MEŞRİK’TEN ayaklarını MAĞRİP’TEN, diş, sinir damar ve kemiklerini başka yerlerin toprağınden halk etti.
Adem (a.s.) kalıbı tamamlandıktan sonra kırk yıl yerde durdu. Bu müddet zarfında Hak Teala meleklere, giderek Adem (a.s.) ın kalıbını ziyaret etmelerini emretti. Melekler onun suretının güzelliğine ve ilgi çekilen duruşuna hayran oldular. Zira o şekilde bir mahluk hiç görmemişlerdi.
Bir gün İblis daha kovulmadan evvel tebasıyle gezerken Adem (a.s.) ın kalıbını görmek için uğradılar.
Görünce hayret edip nasıl bir şey olduğunu merak ettiler. İblis parmağıyle hafifçe dokundu. Muazzem bir ses çıktı. Bu ses yabancı birinin eli dokunduğu için idi.
İblis;
“-Üzülmeyin, içi boştur. dedi. sonra Sabredin ben karnını deleyim içinde ne vardır size haber vereyim. deyip karnını deldi.
İçine girdi. Gökler alemınde gördüğü her şeyi orada gördü. Bir de acayıp mahzen gördü. Kapısı kilitli idi. İçine girmek için ne kadar uğraşdı ise de giremedi. Adem (a.s.) in kalıbı onu red etti. Koğuldu.
Devam edecek…
Peygamberler tarihi Mearicün Nübüvve (Altı parmak)
Allah-u Teâla bizleri ve sizleri Şeytan Aleyhilla’net in şerrinden korusun..AMİN…