Hasret ruzgari
Aktif Üyemiz
“Şimdi yakmakta olduğunuz ateşi gördünüz mü? Onun ağacını sizler mi inşa ettiniz (yarattınız), yoksa onu inşa eden Biz miyiz? Biz onu hem bir öğüt ve hatırlatma (konusu), hem ihtiyacı olanlara bir meta kıldık. Şu halde büyük Rabbini ismiyle tesbih et.” (Vakıa Suresi, 71-74)
Ağacın direnç ve dayanıklılığını artıran nedir? Tahta, hangi üç ana materyalden oluşur? Tahta hangi özelliği nedeniyle mermi ve bomba gibi yüksek hıza sahip ve tahribatı güçlü parçalara karşı koruma sağlamak için geliştirilen maddelerde taklit edilmektedir?
Ağacın yapısını meydana getiren temel kimyasal maddelerden biri “lignoselüloz”dur. Bu madde, tahtaya sağlamlığını kazandıran “lignin” ve “selüloz” denilen maddelerin karışımından oluşur. Ağacın kimyasal yapısı incelendiğinde % 50 selüloz, % 25 hemiselüloz ve % 25 lignin maddelerinden meydana geldiği görülür. Şimdi ağaca muhteşem bir sağlamlık kazandıran bu yapının detaylarını inceleyelim
Tahtanın Yapısı
Çevrelerinde ise spiraller halinde selüloz lifler sarılıdır. Ayrıca bu hücreler kompleks polimer yapıda reçineden yapılmış bir madde içindedir. Spiral olarak sarılmış bu tabakalar, hücre duvarının toplam kalınlığının % 80’ini oluşturur ve ana yükü çeken bileşen de bu kısımdır.
Bir tahta hücresi içe çöktüğünde, kendisini çevreleyen hücrelerden koparak darbenin enerjisini emer. Çöküntüler lifler boyunca uzun bir çatlak oluşturdukları halde tahta bozulmadan kalır. Tahta, kırık bile olsa belli bir miktardaki yükü taşıyabilecek güçtedir. Tahtanın yapısı taklit edilerek yapılan bir materyal, günümüzde kullanılan diğer sentetik materyallerden 50 kat daha fazla dayanıklılık göstermiştir. Tahtanın yapısında, üç ana materyal dikkati çeker;
Selüloz
Lignin
Hemiselüloz
Ağacın Sertliğinin En Önemli Mimarı: Selüloz
Bitkisel kompozitler diğer canlılardakinden farklı olarak, “selüloz” adı verilen bir maddeden oluşurlar. Ağacın sert ve dayanıklı yapısı, ürettiği bu selüloz lifler sayesinde oluşur. Çünkü selüloz, sert ve suda çözünemeyen bir maddedir. İşte tahtanın günlük yaşamda kullanılmasını avantajlı kılan da selülozun bu özelliğidir. Ağaç dokusunun % 50’sini oluşturan bu madde, ağaç dallarında, ağaç gövdelerinde ve ağacın bütün odunsu dokularında yer alır. Selüloz, bitki hücre duvarının ana yapı malzemesidir. Bazı bitkiler, özellikle suda yaşayanlar kolayca zarar görebilecekleri bir ortam içindedirler. Bu bitkiler bazen tuzlu suda, bazen de karların erimesi veya göl sularının kabarması gibi tuzluluk derecesinin düştüğü ortamlarda bulunmak zorundadırlar. Kendilerini bu sert ortamlardan koruyabilmek için son derece sağlam bir hücre duvarına ihtiyaç duyarlar. İİşte bu nedenle Yüce Allah, bütün bitki hücrelerinde sıkıca paketlenmiş selüloz grupları yaratmıştır.
Direnç ve Dayanıklılığı Arttıran Bir Madde: Lignin
Bitkilerde, hücre çeperi içerisinde bulunan lignin, selülozla birlikte bitkinin odunsu yapısını ve dayanıklılığını sağlar. Canlı bitkilerde ligninin biyolojik rolü, hücre duvarının selüloz ve diğer karbonhidratlarla mükemmel bir direnç ve dayanıklılığa sahip bir doku meydana getirmesidir. Ağaç dokusunda lignin miktarı, % 18 ila % 38 arasında değişir.
Bitki Hücrelerinin Çeperindeki Yapı Taşları: Hemiselüloz
Bitki hücrelerinin çeperlerinde selüloz ve petkinlerle birlikte bulunan bazı karmaşık karbonhidrat ya da polisakaritlerin ortak adıdır. Ağaç içerisinde % 15-25 oranında bulunur.
İşte ağaçlar sahip oldukları kompleks sistemleri ile bilim dünyasının önemli bir araştırma sahasını oluştururlar. Bilim adamlarına pek çok konuda ilham kaynağı olan ve yaratılışlarındaki detaylar halen anlaşılmaya çalışılan ağaçların kompleks hücre yapıları gelişen teknolojiye ve yoğun araştırmalara rağmen, henüz tam olarak çözülememiştir. Ancak yaratılış özellikleri teknolojik anlamda tam olarak çözülememiş olmasına rağmen ağaçlar, günlük yaşamımızın vazgeçilmez bir parçasıdır.
Tahtanın Kullanım Alanları
İkinci Dünya Savaşı’nın “Mosquito”ları -şimdiye kadar en çok hasar tolere edebilen uçaklardır- hafif balsa (tahtası çok hafif olup, cankurtaran salı v.b. yapımında kullanılan bir tropikal Amerikan ağacı) tahtasının daha yoğun olan kontrplak tabakaları arasında sıkıştırılmasından yapılıyordu.
Tahtanın sertliği, ona çok güvenli bir malzeme niteliği kazandırır. Tahtanın bu özelliği günümüzde de, mermi ve bomba gibi yüksek hızlı ve tahribatı güçlü parçalara karşı koruma sağlamak için geliştirilen maddelerde taklit edilmektedir. Tahta kırılırken çatlamaları izleyebileceğiniz kadar yavaş bir kırılma gerçekleşir ve bu özellik tedbir alınması için vakit kazandırmış olur.
Gerilebilen ve örneği bulunmayan bir malzeme olarak tanımlanan selüloz, ahşap binaların asırlarca ayakta kalmasında, binaların, köprülerin, mobilyaların ve pek çok aletin yapımında diğer tüm malzemelerden daha fazla kullanılmaktadır.
Günümüzde taşıyıcı malzeme olarak çatılarda, betonarme inşaatın iskele ve kalıplarında kullanılır. Ahşap dülgerlik, doğrama ve mobilya işlerinin temel malzemesidir. Ayrıca ekonomik olması nedeniyle, ahşabın artıkları yonga, talaş ve tozlarından üretilen yarı yapay malzemelerin kullanımı gün geçtikçe artmaktadır. (Julian Vincent, New Scientist, “Tricks of Nature”, 17 August 1996, vol.151, No.2043, s.39-40)
Görüldüğü gibi doğadaki malzemeler, son derece üstün yapılara sahiptir. Bir tahtanın böylesine dayanıklı olması elbette ki tesadüf eseri değildir. Açıkça görülmektedir ki, söz konusu malzemeler özel olarak var edilmişlerdir. Her detay -katmanların inceliği, sıklığı, damarların sayısı, dizilimi vs.- bu dayanıklılığı sağlamak üzere kusursuz bir düzenle yaratılmıştır. Allah, bir Kuran ayetinde etrafımızda bulunan herşeyi Kendisi’nin yarattığını şöyle bildirir:
“Göklerde ve yerde ne varsa tümü Allah’ındır. Allah, herşeyi kuşatandır.” (Nisa Suresi, 126)
Bilim Dünyasının Ağacın Yapısı ve Tahtanın Dayanıklılığına Dair İtirafları
Dünyanın önde gelen ormancılık araştırma merkezlerinden Büyük Britanya Ormancılık Komisyonu, “Lack of Information on the Chemistry and Structure of Wood Fibres” (Odun Liflerinin Kimyası ve Yapısı Hakkındaki Bilgilerin Eksikliği) başlığı altında şu ifadelere yer vermektedir:
“Önceki ve halen devam eden araştırmalarla sonuçlanan bilgilere rağmen, hala tahta liflerinin kimyası ve yapısı hakkındaki bilgilerimiz eksiktir. Tek bir ağaçta -dalın içindeki özden ağaçkabuğuna, ağacın tabanından tepesine- çok geniş çeşitlilik mevcuttur. Bir tahta hücresinin yapısı ve kimyası çoğunlukla son derece farklıdır ve her zamanki tekniklerle araştırması güçtür.” (forestresearch.gov.uk/fr/INFD-6FMCUS; The Research Agency of the Forestry Commission, 2007)
Plant Physiology (Bitki Fizyolojisi) adlı bilimsel yayında ise “Our Understanding of How Wood Develops is not Complete” (Tahtanın Gelişimi Hakkındaki Anlayışımız Tam Değil) başlığı altında, bilim adamlarının konu hakkındaki sınırlı bilgisi şöyle ifade edilmektedir:
“Tahtanın, yakın geleceğimizde daha fazla önem taşıdığı düşünülürse, bu malzemenin oluşumuyla ilgili mevcut anlayışımızın çok eksik olduğunu söyleyebiliriz. Birkaç istisna dışında tahta oluşumunun ardındaki, hücre seviyesinde moleküler ve gelişim süreçleri hakkında çok az şey bilinmektedir.
“Xylogenesis” diye adlandırılan süreç, hücre farklılaşmasının inanılmaz komplekslikte gerçekleştiği bir örnektir... Hücre oluşumu, farklılaşması, programlanmış hücre ölümü ve sert kısmın oluşumuyla bağlantılı birçok yapısal genin birbiriyle koordineli olarak çalışmasını gerektirir ve son derece planlı bu gelişim, neredeyse hiç bilinmeyen düzenleyici genler tarafından yönetilir. Bu süreçte gen ailelerinin yer alması ve metabolizmanın aşırı derecede esnek olması, ağaç oluşumu sürecinin anlaşılmasını daha da zorlaştırmaktadır.” (Christophe Plomion, Gregoire Leprovost, Alexia Stokes, “Wood Formation in Trees”, Plant Physiology, Aralık 2001, cilt 127, ss. 1513–1523)
Annuals of Botany (Botanik Yıllığı) adlı bir başka bilimsel yayında da tahtanın yaratılışındaki olağanüstülük şöyle vurgulanmaktadır:
“Tahtanın oluşumu -köklerde, gövdede, ağaçların ve çalıların tepelerinde- muazzam çeşitlilikte metabolik aşamalar içeren, oldukça kompleks bir süreçtir... Ağacın farklı amaçlar için kullanılabilecek bir hammadde olmasını sağlayan temel özellikler, büyük ölçüde hücre duvarlarının özel mimarisi ile belirlenir.” (Uwe Schmitt, “Chaffey, N.J. ed. Wood formation in trees—cell and molecular biology techniques”, Annals of Botany, 2002, cilt 90, no. 4, ss. 545-546) Yapılan araştırmalarda tahta cinsleri arasında da dayanıklılık bakımından farklılıklar tespit edilmiştir. Bu konudaki belirleyici faktörlerden ilki yoğunluktur. Daha yoğun olan tahtalar darbe sırasında daha fazla enerji emerler. Damarların sayısı, boyutu ve dağılımı da tahtaya uygulanan darbenin deformasyonunun azaltılmasında etkili olan faktörlerdir.
En Yumuşak Ağaç Tipleri
Limon Ağacı
Kavak
Söğüt
Orta Sertlikteki Ağaç Tipleri
Paduk
Gül Ağacı
Kestane Ağacı
Ihlamur Ağacı
Dut Ağacı
Ladin
Kelebek Ağacı
Maun Ağacı
Erik Ağacı
Çok Sert Ağaç Tipleri
Abanoz
Ceviz Ağacı
Şimşir Ağacı
Dişbudak Ağacı
Kayın (Gürgen)
Meşe Ağacı
Ardıç
Ağacın direnç ve dayanıklılığını artıran nedir? Tahta, hangi üç ana materyalden oluşur? Tahta hangi özelliği nedeniyle mermi ve bomba gibi yüksek hıza sahip ve tahribatı güçlü parçalara karşı koruma sağlamak için geliştirilen maddelerde taklit edilmektedir?
Ağacın yapısını meydana getiren temel kimyasal maddelerden biri “lignoselüloz”dur. Bu madde, tahtaya sağlamlığını kazandıran “lignin” ve “selüloz” denilen maddelerin karışımından oluşur. Ağacın kimyasal yapısı incelendiğinde % 50 selüloz, % 25 hemiselüloz ve % 25 lignin maddelerinden meydana geldiği görülür. Şimdi ağaca muhteşem bir sağlamlık kazandıran bu yapının detaylarını inceleyelim
Tahtanın Yapısı
Çevrelerinde ise spiraller halinde selüloz lifler sarılıdır. Ayrıca bu hücreler kompleks polimer yapıda reçineden yapılmış bir madde içindedir. Spiral olarak sarılmış bu tabakalar, hücre duvarının toplam kalınlığının % 80’ini oluşturur ve ana yükü çeken bileşen de bu kısımdır.
Bir tahta hücresi içe çöktüğünde, kendisini çevreleyen hücrelerden koparak darbenin enerjisini emer. Çöküntüler lifler boyunca uzun bir çatlak oluşturdukları halde tahta bozulmadan kalır. Tahta, kırık bile olsa belli bir miktardaki yükü taşıyabilecek güçtedir. Tahtanın yapısı taklit edilerek yapılan bir materyal, günümüzde kullanılan diğer sentetik materyallerden 50 kat daha fazla dayanıklılık göstermiştir. Tahtanın yapısında, üç ana materyal dikkati çeker;
Selüloz
Lignin
Hemiselüloz
Ağacın Sertliğinin En Önemli Mimarı: Selüloz
Bitkisel kompozitler diğer canlılardakinden farklı olarak, “selüloz” adı verilen bir maddeden oluşurlar. Ağacın sert ve dayanıklı yapısı, ürettiği bu selüloz lifler sayesinde oluşur. Çünkü selüloz, sert ve suda çözünemeyen bir maddedir. İşte tahtanın günlük yaşamda kullanılmasını avantajlı kılan da selülozun bu özelliğidir. Ağaç dokusunun % 50’sini oluşturan bu madde, ağaç dallarında, ağaç gövdelerinde ve ağacın bütün odunsu dokularında yer alır. Selüloz, bitki hücre duvarının ana yapı malzemesidir. Bazı bitkiler, özellikle suda yaşayanlar kolayca zarar görebilecekleri bir ortam içindedirler. Bu bitkiler bazen tuzlu suda, bazen de karların erimesi veya göl sularının kabarması gibi tuzluluk derecesinin düştüğü ortamlarda bulunmak zorundadırlar. Kendilerini bu sert ortamlardan koruyabilmek için son derece sağlam bir hücre duvarına ihtiyaç duyarlar. İİşte bu nedenle Yüce Allah, bütün bitki hücrelerinde sıkıca paketlenmiş selüloz grupları yaratmıştır.
Direnç ve Dayanıklılığı Arttıran Bir Madde: Lignin
Bitkilerde, hücre çeperi içerisinde bulunan lignin, selülozla birlikte bitkinin odunsu yapısını ve dayanıklılığını sağlar. Canlı bitkilerde ligninin biyolojik rolü, hücre duvarının selüloz ve diğer karbonhidratlarla mükemmel bir direnç ve dayanıklılığa sahip bir doku meydana getirmesidir. Ağaç dokusunda lignin miktarı, % 18 ila % 38 arasında değişir.
Bitki Hücrelerinin Çeperindeki Yapı Taşları: Hemiselüloz
Bitki hücrelerinin çeperlerinde selüloz ve petkinlerle birlikte bulunan bazı karmaşık karbonhidrat ya da polisakaritlerin ortak adıdır. Ağaç içerisinde % 15-25 oranında bulunur.
İşte ağaçlar sahip oldukları kompleks sistemleri ile bilim dünyasının önemli bir araştırma sahasını oluştururlar. Bilim adamlarına pek çok konuda ilham kaynağı olan ve yaratılışlarındaki detaylar halen anlaşılmaya çalışılan ağaçların kompleks hücre yapıları gelişen teknolojiye ve yoğun araştırmalara rağmen, henüz tam olarak çözülememiştir. Ancak yaratılış özellikleri teknolojik anlamda tam olarak çözülememiş olmasına rağmen ağaçlar, günlük yaşamımızın vazgeçilmez bir parçasıdır.
Tahtanın Kullanım Alanları
İkinci Dünya Savaşı’nın “Mosquito”ları -şimdiye kadar en çok hasar tolere edebilen uçaklardır- hafif balsa (tahtası çok hafif olup, cankurtaran salı v.b. yapımında kullanılan bir tropikal Amerikan ağacı) tahtasının daha yoğun olan kontrplak tabakaları arasında sıkıştırılmasından yapılıyordu.
Tahtanın sertliği, ona çok güvenli bir malzeme niteliği kazandırır. Tahtanın bu özelliği günümüzde de, mermi ve bomba gibi yüksek hızlı ve tahribatı güçlü parçalara karşı koruma sağlamak için geliştirilen maddelerde taklit edilmektedir. Tahta kırılırken çatlamaları izleyebileceğiniz kadar yavaş bir kırılma gerçekleşir ve bu özellik tedbir alınması için vakit kazandırmış olur.
Gerilebilen ve örneği bulunmayan bir malzeme olarak tanımlanan selüloz, ahşap binaların asırlarca ayakta kalmasında, binaların, köprülerin, mobilyaların ve pek çok aletin yapımında diğer tüm malzemelerden daha fazla kullanılmaktadır.
Günümüzde taşıyıcı malzeme olarak çatılarda, betonarme inşaatın iskele ve kalıplarında kullanılır. Ahşap dülgerlik, doğrama ve mobilya işlerinin temel malzemesidir. Ayrıca ekonomik olması nedeniyle, ahşabın artıkları yonga, talaş ve tozlarından üretilen yarı yapay malzemelerin kullanımı gün geçtikçe artmaktadır. (Julian Vincent, New Scientist, “Tricks of Nature”, 17 August 1996, vol.151, No.2043, s.39-40)
Görüldüğü gibi doğadaki malzemeler, son derece üstün yapılara sahiptir. Bir tahtanın böylesine dayanıklı olması elbette ki tesadüf eseri değildir. Açıkça görülmektedir ki, söz konusu malzemeler özel olarak var edilmişlerdir. Her detay -katmanların inceliği, sıklığı, damarların sayısı, dizilimi vs.- bu dayanıklılığı sağlamak üzere kusursuz bir düzenle yaratılmıştır. Allah, bir Kuran ayetinde etrafımızda bulunan herşeyi Kendisi’nin yarattığını şöyle bildirir:
“Göklerde ve yerde ne varsa tümü Allah’ındır. Allah, herşeyi kuşatandır.” (Nisa Suresi, 126)
Bilim Dünyasının Ağacın Yapısı ve Tahtanın Dayanıklılığına Dair İtirafları
Dünyanın önde gelen ormancılık araştırma merkezlerinden Büyük Britanya Ormancılık Komisyonu, “Lack of Information on the Chemistry and Structure of Wood Fibres” (Odun Liflerinin Kimyası ve Yapısı Hakkındaki Bilgilerin Eksikliği) başlığı altında şu ifadelere yer vermektedir:
“Önceki ve halen devam eden araştırmalarla sonuçlanan bilgilere rağmen, hala tahta liflerinin kimyası ve yapısı hakkındaki bilgilerimiz eksiktir. Tek bir ağaçta -dalın içindeki özden ağaçkabuğuna, ağacın tabanından tepesine- çok geniş çeşitlilik mevcuttur. Bir tahta hücresinin yapısı ve kimyası çoğunlukla son derece farklıdır ve her zamanki tekniklerle araştırması güçtür.” (forestresearch.gov.uk/fr/INFD-6FMCUS; The Research Agency of the Forestry Commission, 2007)
Plant Physiology (Bitki Fizyolojisi) adlı bilimsel yayında ise “Our Understanding of How Wood Develops is not Complete” (Tahtanın Gelişimi Hakkındaki Anlayışımız Tam Değil) başlığı altında, bilim adamlarının konu hakkındaki sınırlı bilgisi şöyle ifade edilmektedir:
“Tahtanın, yakın geleceğimizde daha fazla önem taşıdığı düşünülürse, bu malzemenin oluşumuyla ilgili mevcut anlayışımızın çok eksik olduğunu söyleyebiliriz. Birkaç istisna dışında tahta oluşumunun ardındaki, hücre seviyesinde moleküler ve gelişim süreçleri hakkında çok az şey bilinmektedir.
“Xylogenesis” diye adlandırılan süreç, hücre farklılaşmasının inanılmaz komplekslikte gerçekleştiği bir örnektir... Hücre oluşumu, farklılaşması, programlanmış hücre ölümü ve sert kısmın oluşumuyla bağlantılı birçok yapısal genin birbiriyle koordineli olarak çalışmasını gerektirir ve son derece planlı bu gelişim, neredeyse hiç bilinmeyen düzenleyici genler tarafından yönetilir. Bu süreçte gen ailelerinin yer alması ve metabolizmanın aşırı derecede esnek olması, ağaç oluşumu sürecinin anlaşılmasını daha da zorlaştırmaktadır.” (Christophe Plomion, Gregoire Leprovost, Alexia Stokes, “Wood Formation in Trees”, Plant Physiology, Aralık 2001, cilt 127, ss. 1513–1523)
Annuals of Botany (Botanik Yıllığı) adlı bir başka bilimsel yayında da tahtanın yaratılışındaki olağanüstülük şöyle vurgulanmaktadır:
“Tahtanın oluşumu -köklerde, gövdede, ağaçların ve çalıların tepelerinde- muazzam çeşitlilikte metabolik aşamalar içeren, oldukça kompleks bir süreçtir... Ağacın farklı amaçlar için kullanılabilecek bir hammadde olmasını sağlayan temel özellikler, büyük ölçüde hücre duvarlarının özel mimarisi ile belirlenir.” (Uwe Schmitt, “Chaffey, N.J. ed. Wood formation in trees—cell and molecular biology techniques”, Annals of Botany, 2002, cilt 90, no. 4, ss. 545-546) Yapılan araştırmalarda tahta cinsleri arasında da dayanıklılık bakımından farklılıklar tespit edilmiştir. Bu konudaki belirleyici faktörlerden ilki yoğunluktur. Daha yoğun olan tahtalar darbe sırasında daha fazla enerji emerler. Damarların sayısı, boyutu ve dağılımı da tahtaya uygulanan darbenin deformasyonunun azaltılmasında etkili olan faktörlerdir.
En Yumuşak Ağaç Tipleri
Limon Ağacı
Kavak
Söğüt
Orta Sertlikteki Ağaç Tipleri
Paduk
Gül Ağacı
Kestane Ağacı
Ihlamur Ağacı
Dut Ağacı
Ladin
Kelebek Ağacı
Maun Ağacı
Erik Ağacı
Çok Sert Ağaç Tipleri
Abanoz
Ceviz Ağacı
Şimşir Ağacı
Dişbudak Ağacı
Kayın (Gürgen)
Meşe Ağacı
Ardıç
Moderatör tarafında düzenlendi: