MustafaCİLASUN
Özel Üye
Orjinal boyutu icin tiklayin 720x511px and 33KB.
Bilmiyorum
yolun selametini, tevdi edilen şevki
Öylesine gidiyorum göçmelerin dirliğimde fevki
Ne şimal,
ne şark ve hatta dahi garp esin mevkii
Kaybolan ümmet kimliği, şura ahengi azimet mi
Arzın nidası
dinmiyor ve afat nefesleri götürüyor
Bela, musibet tükenmiyor, şirret hanelere giriyor
Evlatlar
kimi dinliyor, serzenişler kifayet etmiyor
Kul başını alıp gidiyor, beşerlik aşka hükmediyor
Oysa süreler
okunuyor, ayetler bir bir dile geliyor
Neden kalplerin sesi duyulmuyor, yürek burkuyor
Akıl sır ermiyor
vakit kime hakikati hikâye ediyor
Annem babam kabrinde bilsem ki hasreti demliyor
Kavuşmak
bilincin olmazsa niçin kefalete yetmiyor
Kim vefayı hakkıyla biliyor, sadakat ta uzaklaşıyor
Zülüm,
ümmeti muhammendin umutlarını yoruyor
Ne bir hal kalıyor, ne de taranan sayfalar okunuyor
Temaşa ettiğim
hasret gülü ne kadar güzel kokuyor
Hissiyatımı özlemle kuşatıyor, atimde şevk beliriyor
Kalbi umutlarım
harlaşıyor ve seninle anlamlaşıyor
İşte bu vakit hüzün halimden ayrılıyor sana erişiyor
Sadece bilmek
elvermiyor, azim zarureti kesp ediyor
İradem aklımla vicdanıma yöneliyor idrakte bekliyor
Sabır, kanaatle
kavilleşiyor, umut kalplerden uçuyor
Senin eksik etmediğin tebessümün halime haz veriyor
Seyyahın halinden
hancı bir başka anlar hasret kokar
Aşk, muhabbet bahtında açan ne letafetli bir ilkbahar
Sevgiden kim korkar,
sevda sağanağında edep bir har
Ah kalbim aşkın buğusunda ar var kim ararsa illa kar
Hali yazmak
ve melali merakla arza sunmakta evet fark
Ruhun sayfalarında solumak kalbi müşterekliği bulmak
Ecrin suhuletiyle
barışık olmak, fazilette hazla yarışmak
Ah efendim, bir şekliyle sana ulaşmak, yaşamaktır sanat
Mustafa CİLASUN