MustafaCİLASUN
Özel Üye
Ne dağın
hırçın nazarında bizarım
Ne yüreğimi titreten
umutlar için ah u zarım
Suskun
sokaklara ramım,
sessiz çığlıklaradır isyanım
Ruhumun
ufuklarında hicran durağındayım,
firkat adına yastayım
Ah etme,
nasip eden hangi saikse
Sual etmek ne haddime,
fikre muhtaç olan halimle
Sığ sularda
ne ararım, ummanı kurak
sinemde nasıl hakkıyla anarım
Mahzun
nefeslerin hastasıyım, yitik
sevdaların mısralarında sessizce ağlarım
Neden
susturur sabır ve kalb-iakıl
Düşündüren nedir,
çekinceler hangi rıhtımın erkidir
Umudu
mağdur eden,
hevesi derdest edip
serkeşleştiren niye sırdır
Şehredilmeye
ducar olan nasip hangi
vadinin sevdasında murattır, hazdır
Yüreğimin
gözyaşları sual eder
Hülyaların ikliminden nasıl
kal eyler, ufkundan hale zerkeder
Yazılmaz
oldu nameler,
bin hüzün içinde yazılan
kitaplar, şevk sukut eyler
Pencere önündeyim,
sanki esarete amede bir
nefesim, hazanı temaşa ederim
Artık
çekilmeliyim sessizliğin iklimine
Hüzün içinde hasrettiğim
hicran bekler ruhumun derinliğinde
Taşın kalbine,
toprağın teslimiyetine,
yaprağın sineme ibret sunan melalinde
İçimde
çırpınan umudun,
göçmeye hazır bulunan sancının,
dili lal eden sevdanın figanıyla
Kime
ne söylerim,
haddimi bilmeliyim
Naif nefesleri asla meşgul
etmemeliyim, evet, bir sefilim
Ahım
vardır aşka,
yüreğime nakşeden sevdasıyla,
ömür hazince kitaplaşsada
Saklı umutları
ıslanmalıdır yağmurlarda,
günyüzüne hasret kalmış cefa, çile olsada
Karanlığın
merhametine sığınmamalıyım
Kalbinden
bedbin bir can
olmaktan kurtulmalıyım
Yolun
selametine ulaşmalıyım,
hidayetin eşiğinde kul olmalıyım
O vakit,
sabrı ve kanaati
hakkıyla anlamalıyım,
nefsi hezeyanlardan durulmalıyım
Mustafa CİLASUN