faruk islam
Özel Üye
Cüz:4 Sure: 3 - Al-i İmran Suresi
Ayet:106
Konu: Yüzlerin Beyazlaştığı Ve Karardığı Gün
بســـم الله الرحمن الرحيم
يَوْمَ تَبْيَضُّ وُجُوهٌ وَتَسْوَدُّ وُجُوهٌ فَأَمَّا الَّذِينَ اسْوَدَّتْ وُجُوهُهُمْ أَكْفَرْتُم بَعْدَ إِيمَانِكُمْ فَذُوقُواْ الْعَذَابَ بِمَا كُنْتُمْ تَكْفُرُونَ
106 - O gün bir takım yüzler beyazlaşır bir takım yüzler de kararır. Yüzleri kararanlara gelince... "(Onlara) iman ettikten sonra küfre mi girdiniz? Küfre girdiğiniz için tadın azabı" (denir).
Allah (c.c) bu ayette; imanı öğrendikten sonra küfrü tercih edenleri dönüşü olmayan, pişmanlığın fayda vermeyeceği gün gelmeden önce tekrar imana dönmeleri için korkutarak uyarmakta ve imana dönmeyenlerin sonlarının ne olacağını önceden haber vermektedir.
Ayetteki, "yüzlerin beyazlaşması" ve "yüzlerin kararması" tabirlerinin manası hakkında değişik görüşler vardır:
1- Bu tabirler mecazi anlamda kullanılmıştır. Buna göre; yüzlerin beyazlaşmasından kasıt; sevinçli olmak, yüzlerin kararmasından kasıt ise; üzüntülü olmaktır.
2- Bu tabirler asıl manalarında kullanılmıştır. Buna göre; yüzlerin beyazlaşmasından kasıt; mü'minlerin kendileri için hazırlanan nimetleri gördüklerinde yüzlerinin sevinç ve mutluluk sebebiyle gerçekten beyazlamasıdır. Yüzlerin kararmasından kasıt ise; kafirlerin kıyamet gününde kendilerine verilecek azabları gördüklerinde üzüntü sebebiyle yüzlerinin gerçekten kararmasıdır.
“İman ettikten sonra küfre mi girdiniz?”
Ayetin bu kısmından kimlerin kastedildiği konusunda müfessirler değişik görüşler zikretmişlerdir:
Kastedilenlerin ayrı ayrı yahudiler, hristiyanlar, mürtedler ve müşrikler olduğunu söyleyenler olduğu gibi bütün kafirler olduğunu söyleyenler de olmuştur.
Doğru olan da budur. Bu ayetin hükmü geneldir ve bütün kafirleri kapsamaktadır.
Ayette geçen; "iman ettikten sonra" ibaresi ise; "imanı öğrenip bildikten sonra" anlamına geldiği gibi, "yaratılmadan önce Adem (a.s)'ın sulbünde iken iman ettikten sonra" anlamına da gelir.
“Küfre girdiğiniz için tadın azabı" (denir).”
Kur'an ve sünnete bağlanmadıkları, Allah'ın istediği şekilde iyiliği emretmedikleri, kötülükten sakındırmadıkları ve arzularına göre dini yorumladıkları için ihtilafa düşenler, kıyamet gününde şiddetli bir azaba maruz kalacaklardır. Bu azab, akibetlerinin ne olacağını öğrendikleri zaman bazı kimselerin yüzlerinin sevinçli ve beyaz, bazılarının ise üzüntüden simsiyah olduğu bir günde verilecektir. Çünkü onlar iman kendilerine geldikten sonra küfrü tercih ettiler. İşte bu sebeple cezalarının ne olduğunu gördükleri zaman üzüntüden yüzleri kararacaktır. Onlara şöyle denilecek:
"Size apaçık deliller geldikten ve imanı öğrendikten sonra niçin küfrü imana tercih ettiniz? Niçin karanlığı aydınlıktan üstün tuttunuz? Niçin hak ortada iken batılı seçtiniz? Niçin doğru varken sapıklığa tabi oldunuz? İşte bütün bunları bile bile yaptığınız için azabı hakettiniz. Tadın bakalım onu!"
Ayet:106
Konu: Yüzlerin Beyazlaştığı Ve Karardığı Gün
بســـم الله الرحمن الرحيم
يَوْمَ تَبْيَضُّ وُجُوهٌ وَتَسْوَدُّ وُجُوهٌ فَأَمَّا الَّذِينَ اسْوَدَّتْ وُجُوهُهُمْ أَكْفَرْتُم بَعْدَ إِيمَانِكُمْ فَذُوقُواْ الْعَذَابَ بِمَا كُنْتُمْ تَكْفُرُونَ
106 - O gün bir takım yüzler beyazlaşır bir takım yüzler de kararır. Yüzleri kararanlara gelince... "(Onlara) iman ettikten sonra küfre mi girdiniz? Küfre girdiğiniz için tadın azabı" (denir).
Allah (c.c) bu ayette; imanı öğrendikten sonra küfrü tercih edenleri dönüşü olmayan, pişmanlığın fayda vermeyeceği gün gelmeden önce tekrar imana dönmeleri için korkutarak uyarmakta ve imana dönmeyenlerin sonlarının ne olacağını önceden haber vermektedir.
Ayetteki, "yüzlerin beyazlaşması" ve "yüzlerin kararması" tabirlerinin manası hakkında değişik görüşler vardır:
1- Bu tabirler mecazi anlamda kullanılmıştır. Buna göre; yüzlerin beyazlaşmasından kasıt; sevinçli olmak, yüzlerin kararmasından kasıt ise; üzüntülü olmaktır.
2- Bu tabirler asıl manalarında kullanılmıştır. Buna göre; yüzlerin beyazlaşmasından kasıt; mü'minlerin kendileri için hazırlanan nimetleri gördüklerinde yüzlerinin sevinç ve mutluluk sebebiyle gerçekten beyazlamasıdır. Yüzlerin kararmasından kasıt ise; kafirlerin kıyamet gününde kendilerine verilecek azabları gördüklerinde üzüntü sebebiyle yüzlerinin gerçekten kararmasıdır.
“İman ettikten sonra küfre mi girdiniz?”
Ayetin bu kısmından kimlerin kastedildiği konusunda müfessirler değişik görüşler zikretmişlerdir:
Kastedilenlerin ayrı ayrı yahudiler, hristiyanlar, mürtedler ve müşrikler olduğunu söyleyenler olduğu gibi bütün kafirler olduğunu söyleyenler de olmuştur.
Doğru olan da budur. Bu ayetin hükmü geneldir ve bütün kafirleri kapsamaktadır.
Ayette geçen; "iman ettikten sonra" ibaresi ise; "imanı öğrenip bildikten sonra" anlamına geldiği gibi, "yaratılmadan önce Adem (a.s)'ın sulbünde iken iman ettikten sonra" anlamına da gelir.
“Küfre girdiğiniz için tadın azabı" (denir).”
Kur'an ve sünnete bağlanmadıkları, Allah'ın istediği şekilde iyiliği emretmedikleri, kötülükten sakındırmadıkları ve arzularına göre dini yorumladıkları için ihtilafa düşenler, kıyamet gününde şiddetli bir azaba maruz kalacaklardır. Bu azab, akibetlerinin ne olacağını öğrendikleri zaman bazı kimselerin yüzlerinin sevinçli ve beyaz, bazılarının ise üzüntüden simsiyah olduğu bir günde verilecektir. Çünkü onlar iman kendilerine geldikten sonra küfrü tercih ettiler. İşte bu sebeple cezalarının ne olduğunu gördükleri zaman üzüntüden yüzleri kararacaktır. Onlara şöyle denilecek:
"Size apaçık deliller geldikten ve imanı öğrendikten sonra niçin küfrü imana tercih ettiniz? Niçin karanlığı aydınlıktan üstün tuttunuz? Niçin hak ortada iken batılı seçtiniz? Niçin doğru varken sapıklığa tabi oldunuz? İşte bütün bunları bile bile yaptığınız için azabı hakettiniz. Tadın bakalım onu!"
Moderatör tarafında düzenlendi: