MURATS44
Özel Üye
İnsanın dünya hayatı boyunca yaptığı herşey, sağ ve sol tarafında bulunan melekler tarafından kaydedilir. Hesap anı için hazırlanan defterler din gününde insanlara sunulur. Kişi yaptıklarının hiçbirini reddedemez, çünkü yaşadığı her an, amel defterine kaydedilmiştir. Herkes kendi defterinden, ahiret için neler hazırladığını öğrenir. Müminler sağ ellerine, kafirler ise sol ellerine defterlerini alırlar. Kimsenin zerre kadar haksızlığa uğratılmadığı ve bir hardal tanesi kadar amelin dahi hesaba katıldığı bu anda, müminlerle kafirlerin tavırları çok farklıdır. Müminler, büyük sevinç içinde defterlerini alıp, okumaları için yanında bulunanlara uzatırlar. Allah ayetlerde şöyle buyurmaktadır:
Siz o gün arzolunursunuz; sizden yana hiçbir gizli (şey), gizli kalmaz. Artık kitabı sağ-eline verilen kişi, der ki: "Alın, kitabımı okuyun. Çünkü ben, gerçekten hesabıma kavuşacağımı sanmış (anlamış)tım. Artık o, hoşnut bir yaşama içindedir. Yüksek bir cennette. Devşirilecek (meyve ve eşsiz ürün)leri pek yakındır. Geride kalan günlerde, 'peşin olarak sunduklarınıza karşılık olmak üzere,' afiyetle yiyin ve için. (Hakka Suresi, 18-24)
Müminlerin bu sevinç ve çoşkularına karşın kafirler kahredici bir utanç ve korku içindedirler. Kafirlerin defterleri sol ellerine verilir. En küçüğünden en büyüğüne kadar hiçbir işin eksik bırakılmadan meleklerce yazılmış olan bu defter, Allah'ın beğenmediği işlerle doludur. Bu gerçek karşısında inkar edenlerin korku ve şaşkınlıkları ayette belirtilmiştir:
(Önlerine) Kitap konulmuştur; artık suçlu-günahkarların, onda olanlardan dolayı dehşetle-korkuya kapıldıklarını görürsün. Derler ki: "Eyvahlar bize, bu kitaba ne oluyor ki, küçük büyük bırakmayıp herşeyi sayıp-döküyor?" Yapıp-ettiklerini (önlerinde) hazır bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye zulmetmez. (Kehf Suresi, 49)
Allah'tan korkmamak, O'na eşler koşmak, O'na ibadet ediyor görünüp, O'ndan başkalarını da hoşnut etmeye çalışmak gibi, yalan, zina, kumar ve daha pek çok günah bu defterdedir. Inkarcılar Allah'ı hakkıyla takdir edemedikleri için riyakar bir ahlakla hem dünyada istedikleri gibi yaşayacaklarını, hem de istedikleri ibadetleri yapmış olmayı bir affedilme unsuru olarak öne sürebileceklerini zannederler. İşte böyle Allah'a ibadet etmeyen veya ibadet eder görünen kimseleri hesap gününde korku dolu bir şaşkınlık beklemektedir. Çünkü amel defterlerinde niyetleri dahi eksik bırakılmamıştır. Hak ettiği karşılığı alan inkarcıların çaresizlik dolu pişmanlığı, söylediklerinden açıkça belli olur. Kuran'da bu kişilerin o anki dehşetleri şöyle bildirilir:
Kitabı sol eline verilen ise; o da, der ki: "Bana keşke kitabım verilmeseydi. Hesabımı hiç bilmeseydim. Keşke o (ölüm herşeyi) kesip bitirseydi. Malım bana hiçbir yarar sağlayamadı. Güç ve kudretim yok olup gitti." (Hakka Suresi, 25-29)
Allah'a ve ahirete kesin bilgi ile inanan, hayatı boyunca hesap anı için hazırlık yapan müminler ile ahireti unutan, Allah'tan ve müminlerden yüz çeviren sol yanın adamları arasındaki fark yine bir başka ayette şu şekilde anlatılır:
Kimin de kitabı ardından verilirse, o da, helak (yok olmay)ı çağıracak, çılgın alevli ateşe girecek. Çünkü o, (dünyada) kendi yakınları arasında sevinçliydi. Doğrusu o, (Rabbine) bir daha dönmeyeceğini sanmıştı. Hayır; gerçekten Rabbi, kendisini çok iyi görendi. (İnşikak Suresi, 10-15)
Siz o gün arzolunursunuz; sizden yana hiçbir gizli (şey), gizli kalmaz. Artık kitabı sağ-eline verilen kişi, der ki: "Alın, kitabımı okuyun. Çünkü ben, gerçekten hesabıma kavuşacağımı sanmış (anlamış)tım. Artık o, hoşnut bir yaşama içindedir. Yüksek bir cennette. Devşirilecek (meyve ve eşsiz ürün)leri pek yakındır. Geride kalan günlerde, 'peşin olarak sunduklarınıza karşılık olmak üzere,' afiyetle yiyin ve için. (Hakka Suresi, 18-24)
Müminlerin bu sevinç ve çoşkularına karşın kafirler kahredici bir utanç ve korku içindedirler. Kafirlerin defterleri sol ellerine verilir. En küçüğünden en büyüğüne kadar hiçbir işin eksik bırakılmadan meleklerce yazılmış olan bu defter, Allah'ın beğenmediği işlerle doludur. Bu gerçek karşısında inkar edenlerin korku ve şaşkınlıkları ayette belirtilmiştir:
(Önlerine) Kitap konulmuştur; artık suçlu-günahkarların, onda olanlardan dolayı dehşetle-korkuya kapıldıklarını görürsün. Derler ki: "Eyvahlar bize, bu kitaba ne oluyor ki, küçük büyük bırakmayıp herşeyi sayıp-döküyor?" Yapıp-ettiklerini (önlerinde) hazır bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye zulmetmez. (Kehf Suresi, 49)
Allah'tan korkmamak, O'na eşler koşmak, O'na ibadet ediyor görünüp, O'ndan başkalarını da hoşnut etmeye çalışmak gibi, yalan, zina, kumar ve daha pek çok günah bu defterdedir. Inkarcılar Allah'ı hakkıyla takdir edemedikleri için riyakar bir ahlakla hem dünyada istedikleri gibi yaşayacaklarını, hem de istedikleri ibadetleri yapmış olmayı bir affedilme unsuru olarak öne sürebileceklerini zannederler. İşte böyle Allah'a ibadet etmeyen veya ibadet eder görünen kimseleri hesap gününde korku dolu bir şaşkınlık beklemektedir. Çünkü amel defterlerinde niyetleri dahi eksik bırakılmamıştır. Hak ettiği karşılığı alan inkarcıların çaresizlik dolu pişmanlığı, söylediklerinden açıkça belli olur. Kuran'da bu kişilerin o anki dehşetleri şöyle bildirilir:
Kitabı sol eline verilen ise; o da, der ki: "Bana keşke kitabım verilmeseydi. Hesabımı hiç bilmeseydim. Keşke o (ölüm herşeyi) kesip bitirseydi. Malım bana hiçbir yarar sağlayamadı. Güç ve kudretim yok olup gitti." (Hakka Suresi, 25-29)
Allah'a ve ahirete kesin bilgi ile inanan, hayatı boyunca hesap anı için hazırlık yapan müminler ile ahireti unutan, Allah'tan ve müminlerden yüz çeviren sol yanın adamları arasındaki fark yine bir başka ayette şu şekilde anlatılır:
Kimin de kitabı ardından verilirse, o da, helak (yok olmay)ı çağıracak, çılgın alevli ateşe girecek. Çünkü o, (dünyada) kendi yakınları arasında sevinçliydi. Doğrusu o, (Rabbine) bir daha dönmeyeceğini sanmıştı. Hayır; gerçekten Rabbi, kendisini çok iyi görendi. (İnşikak Suresi, 10-15)
Moderatör tarafında düzenlendi: