MURATS44
Özel Üye
Âmirsiz toplum olmaz
Sual: Geçen gün bir ajansta görevli biri, bir radyoda (Saltanata alışmış, güdülmeye alışmış bir milletiz) diyerek Osmanlı devletini, emirlik ve sultanlık sistemini kötüledi. İddiasını ispat için de, Kur'an-ı kerimdeki, (Raina demeyin, ünzürna deyin) âyetini delil getirdi. Bu âyet milleti gütmemek gerektiğini mi bildiriyor?
CEVAP
Âyet-i kerimeyi kendi görüşüne göre yorumlamak çok tehlikelidir. Peygamber efendimiz nasıl bildirmişse, âlimler nasıl açıklamışsa öylece bildirilir. Mektubat-ı Rabbanideki hadis-i şerifte, (Kur'anı kendi görüşüne göre tefsir eden kâfir olur) buyuruldu. Şimdi, aklı değil de, nakli esas alarak âyet-i kerimenin iniş sebebini ve manasını bildirelim:
Eshab-ı kiramdan bazıları, Peygamber efendimize, Bizi de gözet, iyi anlayalım ya Resulallah manasına, Raina ya Resulallah derlerdi. Halbuki Raina İbranicede Ey çoban, ey ahmak gibi manalara gelmekteydi. Bir yahudi bir yahudiye hakaret etmek istese Raina derdi. Müslümanların (Raina ya Resulallah) demelerini fırsat bilen yahudiler, Raina kelimesini andıracak şekilde ağızlarını eğerek, hakaret kasdı ile Peygamber efendimize Raina demeye başlamışlardı. İbranice bilen Sad bin Muaz, bunu işitince, Resulullaha karşı böyle söyleyeni bir daha işitirsem, boynunu vururum demişti. Yahudiler de, Siz, böyle dediğiniz için biz de öyle söylüyorduk diye kaçamak bir cevap vermişlerdi. Bunun üzerine, (Ey iman edenler, raina demeyin, ünzürna deyin) âyet-i kerimesi nazil olmuştu. (Tibyan)
Emirlere itaatin önemi
Diğer tefsirlerde de aynı şey bildiriliyor. Dinimizde birlik ve beraberliğin sağlanması için emire itaatin önemi büyüktür. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah’a, Peygambere ve sizden olan emirlere itaat edin!) [Nisa 59]
Allah’a, Peygambere ve emirlere itaat etmeye, güdülmeye alışmış olmak denir mi? Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
([Ey aile reisleri] Kendinizi ve aile efradınızı Cehennem ateşinden koruyunuz!) [Tahrim 6]
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Hepiniz çobansınız ve hepiniz raiyesinden [güttüklerinden, evindekilerden ve emri altındakilerden] mesuldür. Emir çobandır ve raiyesinden mesuldür. Kadın, kocasının evinde çobandır ve raiyesinden mesuldür. Hizmetçi, efendisinin malının çobanıdır ve raiyesinden mesuldür. Evlat, babasının malının çobanıdır ve raiyesinden mesuldür. Şu halde hepiniz çobansınız ve çoban sürüsünü koruduğu gibi, siz de evinizde ve emriniz altında olanları Cehennemden korumalısınız! Onlara Müslümanlığı öğretmezseniz, mesul olursunuz.) [Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, İ.Ahmed, Taberani]
(Bana itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur. Bana isyan eden de Allah’a isyan etmiş olur. Benim tayin ettiğim emire itaat eden, hakikatte bana itaat etmiş, ona isyan eden de hakikatte bana isyan etmiş olur.) [Buhari]
(Habeşli siyah bir köle olsa da, emirinize itaat edin!) [Buhari]
(Malını zorla alsa da emirin sözünü dinle ve ona itaat et!) [Buhari]
(Müslüman, hoşuna gitse de, gitmese de, emirin sözünü dinler ve ona itaat eder. Emir, günah olan bir şeyi emrederse, o emri dinlemek gerekmez.) [Buhari]
(Emirin, beğenmediğiniz işlerine sabredin, zira cemaatten ayrılan imansız ölür.) [Buhari]
Çobanlık kötü müdür?
Görüldüğü gibi, dinimiz, cemiyetin huzuru ve kargaşadan uzak olmak için emir kötü de olsa, onun meşru emrine itaat edilmesini, yani güdülmeyi emretmektedir.
Her rejimde, gütme ve güdülme vardır. Zaten dünyada âmirsiz, memursuz hiçbir sistem yoktur.
Bir sürüyü gütmek, çobanlık etmek kötü bir şey değildir. En sahih hadis kitabındaki bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Allahü teâlâ, çobanlık etmemiş olan bir Peygamber göndermedi.) [Buhari]
Saltanat yani sultanlık ve emirlik sistemi kötü değildir. Sultan kötü ise kötülük eder, iyi ise iyilik eder. Her rejimde de öyledir. Belediye başkanının biri halka hizmet eder, biri de rüşvet yer, hainlik yapar. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Sultan, yeryüzünde Allah’ın gölgesidir. Ona ikram eden kimse, ikram görür, ona ihanet eden kimse de ihanete maruz kalır.) [Taberani]
Sultan, Allah’ın gölgesidir demek, (Sultan, Allah’ın emirlerini tatbik etmek salahiyetine malik olan kimsedir) demektir.