ceylannur
Yeni Üyemiz
Anne-baba asla kırılmamalı
Anne-baba asla kırılmamalı
Kayınvalidesini annesi gibi göremeyen gelinler… Gelinini kızı bilemeyen kayınvalideler… Damadını evlat edemeyenler… Kayınpederini ikinci bir baba olarak kabullenemeyenler…
Neden, niçin?
Öz evlatları arasında ayırım yapan anne-babalar…
Evet bütün bu yanlışlıklar toplumumuzda sıkça yapılıyor. Ancak bunların bütünü bile, hiçbir zaman, anne-baba sevgisizliğini haklı kılamaz.
Anne-baba, yüreğimizin bütün sıcaklığıyla kavranıp kucaklanmalı, asla kırılmamalı, hiç bir zaman evlatları onları üzmemeli…
Onlar ki evladını, en zayıf anında yedirip içirdiler, hastalığında ne yapacaklarını şaşırdılar…
Anne karnında taşıdı. Sütünü verdi. Asla yüksünmeden altını temizledi. Sanki misk-ü amberle uğraşırcasına, her türlü pisliğini pakladı.
Bunlar ödeşilecek haklar değildir. Benim annem, her anne gibi, gurbete ilk çıktığımda benim için çok endişelenir, hep haber beklerdi. Mektubum gecikince, uykuları kaçar, dertlenirdi.
Ben, onu teselli etmek için, “Üzülme annem” derdim. “Üzülecek bir şey yok, iyiyim, rahatım.”
O da gözlerini gözlerime diker, içli içli hep şöyle derdi:
“Oğlum, ana olasın da, ana halinden bilesin!”
Yıllar geçti, ben baba oldum. Şimdi diyorum ki:
“Anneciğim, ana olamadım ama, baba oldum. Artık anne halinden anlıyorum.”
O ise, çok haklı olarak, “Yok oğlum yok, baba da olsan ana halinden anlayamazsın.” diyor. Tabii ki haklı söylüyor.
VEHBİ VAKKASOĞLU.
Anne-baba asla kırılmamalı
Kayınvalidesini annesi gibi göremeyen gelinler… Gelinini kızı bilemeyen kayınvalideler… Damadını evlat edemeyenler… Kayınpederini ikinci bir baba olarak kabullenemeyenler…
Neden, niçin?
Öz evlatları arasında ayırım yapan anne-babalar…
Evet bütün bu yanlışlıklar toplumumuzda sıkça yapılıyor. Ancak bunların bütünü bile, hiçbir zaman, anne-baba sevgisizliğini haklı kılamaz.
Anne-baba, yüreğimizin bütün sıcaklığıyla kavranıp kucaklanmalı, asla kırılmamalı, hiç bir zaman evlatları onları üzmemeli…
Onlar ki evladını, en zayıf anında yedirip içirdiler, hastalığında ne yapacaklarını şaşırdılar…
Anne karnında taşıdı. Sütünü verdi. Asla yüksünmeden altını temizledi. Sanki misk-ü amberle uğraşırcasına, her türlü pisliğini pakladı.
Bunlar ödeşilecek haklar değildir. Benim annem, her anne gibi, gurbete ilk çıktığımda benim için çok endişelenir, hep haber beklerdi. Mektubum gecikince, uykuları kaçar, dertlenirdi.
Ben, onu teselli etmek için, “Üzülme annem” derdim. “Üzülecek bir şey yok, iyiyim, rahatım.”
O da gözlerini gözlerime diker, içli içli hep şöyle derdi:
“Oğlum, ana olasın da, ana halinden bilesin!”
Yıllar geçti, ben baba oldum. Şimdi diyorum ki:
“Anneciğim, ana olamadım ama, baba oldum. Artık anne halinden anlıyorum.”
O ise, çok haklı olarak, “Yok oğlum yok, baba da olsan ana halinden anlayamazsın.” diyor. Tabii ki haklı söylüyor.
VEHBİ VAKKASOĞLU.