ceylannur
Yeni Üyemiz
anne ve bebek hakkında hersey!!!!
]ALT KARIN KASLARINDA ZAYIFLAMA
]Karnın alt kısmını dolduran organlar (mesane, rahim ve ince bağırsaklar gibi) kas ve bağlardan oluşmuş bir levha halindeki alt karın tabanı tarafından desteklenirler. Bu kaslar aynı zamanda idrar yolunun mesaneden çıktığı yerin kapanmasına da yardımcı olurlar, bunlar doğum, yaşlanma veya kalıtımsal güçsüzlük gibi nedenlerle uzayıp gevşeyebilirler. Böyle bir durumda, iç organlarınızın bazıları sarkabilir (yani vücudunuzun daha aşağı kısmına çökerler). Bunun sonucu olarak yukarıda sayılan belirtileri hissedebilirsiniz. Sarkma genellikle yaşlı kadınlarda ve çok doğum yapmış olanlarda görülür.
]Belirtiler
]- Vajina duvarında bir tümsek;
- Öne eğildiğiniz zaman bir dolgunluk ve rahatsızlık, bazen sırt ağrısı
- İdrarını tutamama hali (öksürdüğünüz veya güldüğünüzde biraz idrar kaçınırsınız);
- İdrar veya dışkı yapmada zorluk;
- Bir şey kaldırdığınız veya uzun süre ayakta durduğunuzda karnınızın alt kısmında bir sıkışma veya basınç hissi.
Bazen rahim vajinanın içine sarkar. Çok uçtaki vakalarda rahim boynunun vajina girişinden taştığı görülebilir. Mesane veya idrar yolu (üretra) sarkarsa, vajinanın ön duvarında bir tümsek meydana getirir. Arka duvardaki şişkinlik ince bağırsaklar veya alt rektumun sarktığı anl¤¤¤¤¤ gelir. Böyle bir durumda dışkılamak zorlaşabilir.
]Teşhis
]Ne olduğu açık seçik belli olan vajina duvarındaki tümsekler, alt karın muayenesinde sarkmanın nerede olduğu teşhisini çok kolaylaştırır. Ancak, doktorunuz şikayetleri ağırlaştırabilecek bir idrar kanalları enfeksiyonu olup olmadığını anlamak için idrar tahlili isteyebilir
Hafif sarkmalar özellikle yaşlı kadınlarda çok görülür. Sarkmanın hafif olduğu ve fazla rahatsızlık vermediği durumlarda tedavi için aceleye gerek yoktur. Egzersiz ve diyetle sorunu çözmek mümkündür. Ancak mesane veya idrar yolu kaydığında bazen idrar mesanede çok uzun zaman kalır ve bakteri üretmeye çok uygun bir ortam yaratır. Bu durumda idrar yollarında devamlı tekrarlayan enfeksiyonlar olabilir ve ameliyat en iyi çözüm haline gelebilir. Alt rektum bölgesindeki sarkma, yığılma fazla değilse genellikle operasyon gerektirmez..
]Tedavi
]Basit egzersizler (Kegel egzersizleri) bazen gereken tek tedavidir. Yardımcı olabilecek diğer çareler arasında çok şişmansanız, kilo vermeniz ve çok posalı yiyecekler yemeniz gibi (bağırsaklarınızı çalıştırarak zorlamadan dışarı çıkmanızı sağlar) yollar bulunabilir.
]Ameliyat
]Ameliyat gerekliyse, vajinanın onarılması denilen bir süreçten geçersiniz. Operatör sarkan organ veya organları kaldırır ve yerlerine yerleştirir ve ait karın tabanındaki kas ve bağları sıkıştırır.
Bazen, son çare olmasına karşın, bir rahim sarkması vakasının ameliyatı sırasında vajinal histerektomi (vajinanın da rahimle birlikte alınması) yapılması da gerekebilir
]ANNE SUTU
Yeni doğan bebek için en ideal besin anne sütüdür. Çocuğun anne sütü ile beslenmesinin sayısız yararları vardır. Doğumdan hemen sonra emzirmeye başlayan annenin önceleri az miktarda gelen sütü, bebeğin emme uyarısı ile kısa zamanda artacaktır.
Anne Sütünün Özellikleri:
-Anne sütü tek başına ilk 4-6 ayda D vitamini dışında bebeğin tüm besin ihtiyaçlarını karşılar.
-İnek sütüne ve hazır mamalara göre sindirimi çok daha kolaydır. Çünkü anne sütü bebekte bulunmayan ve sindirime yardımcı olan enzimleri (lipaz, amilaz gibi) içerir.
-Bebeğin büyüme ve gelişmesi için gerekli minerallerin (çinko, demir) emilimini kolaylaştırır.
-Anne sütünde bebeğin büyümesinde çok önemli olan madde (linoleik asit) inek sütünden 8 kat daha fazladır.
-Protein ve mineral miktarı inek sütüne göre daha azdır. Ancak anne sütündeki bu miktar, bebeğin ihtiyacını karşılamaya yeterlidir. Ayrıca fazla protein ve mineralin idrarla atılması gerekmediği için, anne sütü ile beslenen bebeklerde, böbreğin yükü hafifler.
-Anne sütündeki antikorlar bebeği mikroplu hastalıklara karşı korur. Bu nedenle anne sütü ile beslenen bebekler ishal, öksürük, nezle ve diğer sık görülen bulaşıcı hastalıklara daha az yakalanır.
-Anne sütünün içerdiği yağ miktarı emme süresine bağlı olarak değişir. Öğünün sonunda gelen sütün yağ miktarı daha fazladır ve bebekte tokluk hissine yol açar. Bu durum bebeğin şişman olmasını önler. Böylece ileri yaşlarda ortaya çıkabilecek ateroskleroz (damar hastalıkları) ve şişmanlığın neden olabileceği diğer hastalıklardan bebeği korur.
-Anne sütündeki kolesterol miktarı hazır mama yada inek sütüne oranla daha yüksektir. Ancak bu yüksek kolesterol miktarı ilk aylarda gerekli enzim sistemlerini geliştirir. Böylece ileri yaşlarda ateroskleroza yol açan yağların birikimini önlemek açısından çok önemlidir.
-Anne sütündeki laktoz miktarı çok yüksektir. Laktoz kalsiyumun emilimini arttırır. Bağırsakta vücut için yararlı olan laktobasillerin üremesini sağlar.
-Vitamin özellikle A ve C vitaminleri inek sütüne oranla daha yüksektir.
-Anne sütü her zaman temiz ve hazır bir besindir. Hazırlama ısıtma gibi zorlukları yoktur.
-Yapay beslenen bebeklerde görülen süt allerjisi anne sütü ile beslenen bebeklerde görülmez. Çünkü inek sütünde bulunan allerjen proteinler anne sütünde yoktur.
-Pişikler anne sütü ile beslenen bebeklerde daha az görülür.
-Süt salgılama süreci uterus kontraksiyonuna yol açar. Bu nedenle doğumdan sonra anne emzirmeye ne kadar erken başlarsa uterus o kadar kısa sürede küçülür ve normal haline döner.
-Bebeğini kendi sütü ile besleme anne-çocuk ilişkisini kuvvetlendirerek bebeğin duygusal doyumunu sağlar.
-Erken (preterm) doğum yapan annelerin süt bileşimi miyadında doğum yapanlardan farklıdır. Daha fazla protein ve tuz içerir. Bu farklılık preterm bebeğin ihtiyacını karşılamaya uygundur
]ANNE SUTU ACILARI AZALTIYOR
Araştırmalara göre, anne sütü ve emzirilmek bebeğin acılarını da hafifletiyor.
ABD de yapılan bir araştırma, emzirmenin, bebeğin iğne yapılırken duyduğu acıyı hafiflettiğini ortaya koydu.
Chicago Üniversitesi nde yapılan araştırmaya göre, ayak topuklarından iğneyle kan alınırken emzirilen bebekler, emzirilmeyen bebeklere nazaran daha az ağlıyor, surat buruşturuyor ve bu bebeklerin kalp atışları hızlanmıyor.
Pediatrics dergisinin bu ayki sayısında yayımlanan araştırma sonuçlarında, emzirmenin, yeni doğanlardan kan alınması sırasında etkili bir ağrı kesici olduğu belirtildi.
Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler, anne sütündeki tatların, omurilikteki acı sinyalini engellediğini ve emmenin yatıştırıcı bir etkisi olduğunu ortaya koydu.
Araştırmacılar, bebeğin anneyle fiziksel temasının da, onları sakinleştirdiğini yinelediler
]ANNE SUTU GOZLERE FAYDALI
Anne sütünün bir faydası daha ortaya çıktı. Buna göre anne sütüyle beslenen bebeklerin gözleri daha güçlü, beyin gelişimleri de daha hızlı oluyor
Anne sütüyle beslenen bebeklerin gözlerinin daha güçlü, beyin gelişimlerinin de daha hızlı olduğunu belirlendi.
İngiltere deki Bristol Üniversitesi nde yapılan araştırmalarda, anne sütü ve mamalarla beslenen 400 bebek denek olarak kullanıldı. Araştırmacılar, anne sütüyle beslenen bebeklerin beyin kapasitelerinin daha erken gelişmesi ve gözlerinin daha güçlü olmasının nedenini, anne sütünün içerdiği DHA adlı yağ asidine bağladı.
Annenin hamilelik döneminde beslenmesinin de sonuçta etkili olduğunu belirten araştırmacılar, özellikle bu dönemde somon ve uskumru gibi yağlı balıklarla beslenen kadınların çocuklarında görme duyusunun ve beyin kapasitesinin daha iyi geliştiğine işaret ettiler.
ANNE SUTU ILE ILGILI SIK SORULAN SORULAR
Anne Sütü Kaç Aya Kadar Verilmelidir ve Yeterliliği Nasıl Anlaşılır?
Anne, mümkün olduğu kadar, ya da istediği kadar uzun süre bebeğini emzirmelidir. Ancak anne sütü altıncı ayda doğum ağırlığının 2 katı olmuş bebeğe yetmez. Genellikle anne (bazı istisnalar dışında), ancak altıncı aya kadar bebeğin normal büyüme ve gelişmesini sağlayacak kadar süt üretir. Ayrıca, çok uzun süre yalnız anne memesiyle beslenen bebek memeye bağlanır, kaşıkla yemek istemez, değişik besinlerin tadına ve kıv¤¤¤¤¤ alışması zor olur. Anne sütü tek başına büyüyen bebeğe yetmez, bebek diğer besinleri de almak istemeyince büyüme ve gelişmesi yavaşlar, hatta zamanla büyüme durur ve çocuk hastalanır. Unutmayalım anne sütü ancak 6 aya kadar çocuğun tek besinidir.
Anne sütünün yeterliliği, en kolay yoldan çocuğun ağırlık kazanması ile anlaşılır. Ayrıca, tok çocuk rahat uyur, hastalanmadıkça huzursuz değildir. Sağlıklı bir bebek anne sütü de yeterli ise doğumdan altıncı ayına kadar her ay 400 ile 800 gram ortalama 500 gram ağırlık kazanır. Bebeğin aylık ağırlık kazanımı 6.aydan sonra biraz yavaşlar. Bu miktar 6-12 ay arasında ayda 300-500 gram ortalama olarak 400 gram kadardır.
Çocuğun ağırlık artışı azalıyorsa, annenin sütü az geliyor demektir. Çünkü, ağırlık artışındaki azalma kısa süreli olarak çocuğun beslenme durumunu belirler. Çocuğun boy uzunluğu, beslenme durumundaki kısa süreli değişikliklerden fazla etkilenmez, uzun süreli yetersiz beslenme durumunda boy uzaması yavaşlar.
Yenidoğan bebek için anne sütünün yerini tutan başka hiçbir mama yoktur.
Doğumdan sonra kendinize gelir gelmez emziriniz.
İlk günler anne memesinden gelen ‘Ağız Sütü’ mutlaka bebeğe verilmelidir.
Bebek her ağladığında emzirilmelidir.
Bebek iyi emiyor, büyüme ve gelişmesi düzgün gidiyorsa 4-6 aya kadar hiçbir şey vermeyin.
Anne Sütü ile Beslenme Sırasında Annenin Sağlık Durumu
Annenin hastalıkları:
Nezle, ishal olan anne bebeğini emzirebilir. Aksine bu sırada anne sütü ile bebeğe geçecek olan antikorlar, bebeği bu hastalıklara karşı korumaktadır. Anne sütü vermeyi engelleyen hastalıklar çok azdır. Bu hastalıklarda anneden bebeğe bir geçiş söz konusu değildir. Ancak annenin süt vermesi kendi sağlığı yönünden sakıncalı olabilir. Örneğin ağır kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği vb. çok nadir görülen psikoz, ağır depresyon durumlarında emzirme, annenin olumsuz davranışları nedeniyle bebeğe zarar verebilir.
Annenin idrar yolu enfeksiyonu anne sütü ile beslenmeye engel değildir.
Annede tüberküloz enfeksiyonu bebek için tehlikelidir. Ancak burada anneden bebeğe anne sütü ile bulaşma söz konusu değildir. Tehlike, bebek ile annenin temasından kaynaklanır. Bu durumda annenin hemen tedavisine başlanmalıdır. Bebeğe en kısa sürede BCG aşısı yapılmalı ve emzirmeye devam edilmelidir. Anne bebeği emzirirken yüzünü maske ile kapatmalıdır.
Annede meme iltihabı (mastit):
Anne sütü verilmesine engel değildir. Mastit şişlik, ağrı, kızarıklık ve ateş ile belirir. İltihap genellikle enfeksiyöz kaynaklı değildir. Mastitli göğüste çok ağrıya neden olmuyorsa anne bebeğini emzirmeye devam eder. Çok ağrılı ise meme elle sağılarak süt bebeğe verilir. Mastit sırasında anne sütü aniden kesilirse, memede apse gelişebilir. Böyle bir durumda emzirme sağlam göğüsle sürdürülür. Apseli meme de sık aralıklarla boşaltılır.
Meme kanseri gelişen annelerin bebeklerini emzirmelerinde bir sakınca yoktur.
Annede ilaç tedavisi:
Süt veren annelerde ilaçlar çok dikkatlice verilmelidir. İlaç kullanan ve bebeğini emzirmek isteyen annenin durumunu doktor değerlendirir.
Doğum kontrol hapı kullanan anneler bebeklerini emzirmek isterlerse yalnızca progesteron içeren hapları kullanmaları gerekir. Genelde emziren annelere doğum kontrol hapı kullanmamaları önerilir.
Menstruasyon:
Adet gören annenin bebeğini emzirmesinde bir sakınca yoktur.
Hamilelik:
Anne hamileliği sırasında bebeğini emzirebilir ancak beslenmesine çok dikkat etmesi gerekir.
Annenin kötü alışkanlıkları:
Emziren annenin sigara içmesi sakıncalıdır. Çünkü sigara içen annenin sütünde bebek için zararlı toksik maddeler yüksek oranda bulunur. Yine emziren annenin alkol almaması, çay ve kahve gibi içecekleri aşırı miktarda ve yemekler ile tüketmemesi gerekir.
Anne Sütü ile Beslenme Sırasında Bebeğin Sağlık Durumu
Doğuştan metabolik hastalıklar:
Galaktozemi, fenilketonüri vb. gibi çok nadir görülen hastalıklarda anne sütü çok dikkatli verilir ya da hiç verilmez.
Anne sütü sarılığı:
Sarılık görülen bebeklerde sarılığın ayırıcı tanısı için hekime başvurulmalıdır. Nadiren anne sütüne bağlı olarak sarılık görülebilirse de bu tip sarılığın bebeğe zararı olmadığı için anne sütü ile beslenmeye devam edilmelidir. Anne sütü ile beslenen bebeklerde dışkılar genellikle yumuşak kıvamdadır. Dışkılama sık olabilir. Günde 8-10 kez dışkı yapan normal bebekler vardır. Renginin sarı ve dışkının bir miktarının kıvamlı olması bu durumun normal olduğunu gösterir. Anne sütü alan bazı bebeklerde kabızlığa eğilim ve 2-3 günde bir dışkılama da görülebilir. Bu durum da normaldir.
ANNE SUTU OLUSUMU
Süt, süt bezlerinde yapılır. Kanallar yolu ile meme başını çevreleyen kahverengi bölgenin altındaki süt havuzlarında birikir. Emilen sütün 1/3’ü buradan gelir. Bebek emdiğinde önce bu sütü alır. Sütün geriye kalan 2/3’ü ise beyinden gelen refleks sonucu bezlerdeki sütün serbestleşmesi ile salgılanır (şekil 2.1). Bu refleks (boşalma refleksi) sırasında anne göğsünde iğnelenmeler hissedebilir.
Bebek emer ----> Mesaj beyine ulaşır ----> Süt bezlerinde süt serbestleşir ----> Süt kanallara boşalır ----> Anne meme başı etrafında iğnelenme hissi duyar ----> Diğer göğüsten de süt damlayabilir ----> Süt bebeğe akar ----> Bebek emmeye ve yutmaya devam eder.
Stresli, ruhsal açıdan sıkıntıda olan annelerde bu refleks baskılanabilir ve çocuk sütün bu ikinci kısmını alamaz. Bu durumda bazı özel tekniklerle sütün ikinci kısmının gelmesi ile bu refleksin oluşması sağlanabilir.
Süt yapımı için en iyi uyarı aç bir bebeğin emmesidir. Göğüsler dolu olmasa da doğumdan hemen sonra annenin bebeğini emzirmeye başlaması süt yapımının uyarılması ve devamı için çok önemlidir. Bu nedenle bebeği doğar doğmaz anne memesine ko***** emzirmesini sağlayınız. Erken emzirme ile süt salgısı daha erken başlar ve bollaşır, bebek dehidratasyon ve hipoglisemiden korunur.
Erken ve sık emzirme, göğüslerin tam boşalmasını ve süt yapımının artmasını sağlayan en önemli faktörlerdir. Bebek, göğüsleri boşalttıkça, süt bezleri boşalan yeri doldurmak için daha fazla süt yapar.
Anneye özellikle ilk günlerde ve haftalarda bebeğe her istedikçe meme verilmesi öğütlenmelidir. Bu anne sütünün bol ve devamlı olmasını sağlayacaktır.
ANNE SUTUNU ARTTIRMA YONTEMLERI
Bebeklerin alması gereken tüm besinleri içeren, onları bulaşıcı hastalıklara karşı koruyan ve bağışıklık sisteminin güçlü olmasını sağlayan anne sütünün artırılması için bir dizi önerilerde bulunuluyor.
İlk 4-6 ayda anne sütü, bebek için gerekli tüm besinleri içeriyor. Bu süre içinde anne sütüyle beraberinde başka bir gıda verilmesinin gereksiz olduğu belirtiliyor.
Emzirme anne ile bebek arasındaki ilişki kalitesinin en yüksek seviyede olmasını sağlıyor, aynı zamanda psiko-sosyal ortamı yaratıyor. Anne sütü ile beslenen çocuklarda bulaşıcı hastalıklar daha seyrek görülüyor. Ayrıca araştırmalar, emzirmenin annede meme ve yumurtalık kanseri gelişme olasılığını azalttığını gösteriyor.
Bebeklerin sağlıklı gelişmesi, büyümesi ve hastalıklardan en iyi şekilde korunması için anne sütü vermelisi öneriliyor. Uzmanların, anne sütünün yeterince gelmesi için önerileri şöyle:
• Kendinizi psikolojik olarak emzirmeye hazırlamak, ayrıca emzirme eğitimi ile birlikte meme başının süt vermeye hazır hale getirilmesi için gerekli egzersizleri öğrenmek ve uygulamak için doğumdan önce mutlaka bir çocuk hekimine gitmelisiniz.
• Sütünüzün gelmesini beklemeden ve kesinlikle şekerli su vermeden, bebeğinizi doğar doğmaz ilk yarım saat içinde mutlaka emzirmelisiniz.
• Doğduğu andan itibaren istedikçe emzirilmelidir. Yenidoğan bebekler genellikle 8-10 öğün emmek isterler. Öğün sayısı daha sonra giderek azalır. Sık emzirme bol süt gelmesini sağladığı gibi, göğüslerin şişmesini ve acımasını da önler.
• Emzirmeden önce veya sonra ticari mama, inek sütü ya da başka gıdaların verilmesi, bebeğin aldığı süt miktarını azaltır. Bu durum da daha az süt gelmesine neden olur. Bu tür ek gıdalara, bebek 4-6 aylık olmadan başlamamak gereklidir.
• Başkaca sıvılar vermek için biberon kullanılmamalıdır, bebeğin meme emmesini tümüyle kesebilir. Biberonun gerektirdiği emme şekli meme emilmesinden daha farklı ve kolay olduğu için biberonu tercih etmelerine neden olabilir.
• Anne bebeğini emzirdiği dönemde kendi beslenmesine de özel bir önem göstermelidir. Emziren anne, günde en az iki litre sıvı, en az iki bardak süt içmeli veya yoğurt ve peynir gibi süt ürünlerini yemelidir.
• Protein gereksinimini karşılamak için kuru fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagiller, et, tavuk, balık gibi yiyeceklerden her öğünde yemelidir.
• Bol bol sebze ve meyve ihmal edilmemelidir.
• Ayrıca sütünün az geldiği düşüncesinde olan annelerin şekerli gıdalardan (pekmez, bal, reçel gibi) daha fazla tüketmesi tıbben tam kanıtlanmış olmamakla birlikte faydalı olacaktır.
• Emziren annenin ruhsal yönden desteklenmesi, huzurlu bir ortam sağlanması ve mutlu edilmesi de son derecede önemlidir.
• Her emzirmede, bir önceki beslenmede en son verilmiş memeden başlanmalıdır.
• Bebeğin emme gücüne bağlı olmakla birlikte her emzirme yaklaşık 20-30 dakika sürmelidir.
]Karnın alt kısmını dolduran organlar (mesane, rahim ve ince bağırsaklar gibi) kas ve bağlardan oluşmuş bir levha halindeki alt karın tabanı tarafından desteklenirler. Bu kaslar aynı zamanda idrar yolunun mesaneden çıktığı yerin kapanmasına da yardımcı olurlar, bunlar doğum, yaşlanma veya kalıtımsal güçsüzlük gibi nedenlerle uzayıp gevşeyebilirler. Böyle bir durumda, iç organlarınızın bazıları sarkabilir (yani vücudunuzun daha aşağı kısmına çökerler). Bunun sonucu olarak yukarıda sayılan belirtileri hissedebilirsiniz. Sarkma genellikle yaşlı kadınlarda ve çok doğum yapmış olanlarda görülür.
]Belirtiler
]- Vajina duvarında bir tümsek;
- Öne eğildiğiniz zaman bir dolgunluk ve rahatsızlık, bazen sırt ağrısı
- İdrarını tutamama hali (öksürdüğünüz veya güldüğünüzde biraz idrar kaçınırsınız);
- İdrar veya dışkı yapmada zorluk;
- Bir şey kaldırdığınız veya uzun süre ayakta durduğunuzda karnınızın alt kısmında bir sıkışma veya basınç hissi.
Bazen rahim vajinanın içine sarkar. Çok uçtaki vakalarda rahim boynunun vajina girişinden taştığı görülebilir. Mesane veya idrar yolu (üretra) sarkarsa, vajinanın ön duvarında bir tümsek meydana getirir. Arka duvardaki şişkinlik ince bağırsaklar veya alt rektumun sarktığı anl¤¤¤¤¤ gelir. Böyle bir durumda dışkılamak zorlaşabilir.
]Teşhis
]Ne olduğu açık seçik belli olan vajina duvarındaki tümsekler, alt karın muayenesinde sarkmanın nerede olduğu teşhisini çok kolaylaştırır. Ancak, doktorunuz şikayetleri ağırlaştırabilecek bir idrar kanalları enfeksiyonu olup olmadığını anlamak için idrar tahlili isteyebilir
Hafif sarkmalar özellikle yaşlı kadınlarda çok görülür. Sarkmanın hafif olduğu ve fazla rahatsızlık vermediği durumlarda tedavi için aceleye gerek yoktur. Egzersiz ve diyetle sorunu çözmek mümkündür. Ancak mesane veya idrar yolu kaydığında bazen idrar mesanede çok uzun zaman kalır ve bakteri üretmeye çok uygun bir ortam yaratır. Bu durumda idrar yollarında devamlı tekrarlayan enfeksiyonlar olabilir ve ameliyat en iyi çözüm haline gelebilir. Alt rektum bölgesindeki sarkma, yığılma fazla değilse genellikle operasyon gerektirmez..
]Tedavi
]Basit egzersizler (Kegel egzersizleri) bazen gereken tek tedavidir. Yardımcı olabilecek diğer çareler arasında çok şişmansanız, kilo vermeniz ve çok posalı yiyecekler yemeniz gibi (bağırsaklarınızı çalıştırarak zorlamadan dışarı çıkmanızı sağlar) yollar bulunabilir.
]Ameliyat
]Ameliyat gerekliyse, vajinanın onarılması denilen bir süreçten geçersiniz. Operatör sarkan organ veya organları kaldırır ve yerlerine yerleştirir ve ait karın tabanındaki kas ve bağları sıkıştırır.
Bazen, son çare olmasına karşın, bir rahim sarkması vakasının ameliyatı sırasında vajinal histerektomi (vajinanın da rahimle birlikte alınması) yapılması da gerekebilir
]ANNE SUTU
Yeni doğan bebek için en ideal besin anne sütüdür. Çocuğun anne sütü ile beslenmesinin sayısız yararları vardır. Doğumdan hemen sonra emzirmeye başlayan annenin önceleri az miktarda gelen sütü, bebeğin emme uyarısı ile kısa zamanda artacaktır.
Anne Sütünün Özellikleri:
-Anne sütü tek başına ilk 4-6 ayda D vitamini dışında bebeğin tüm besin ihtiyaçlarını karşılar.
-İnek sütüne ve hazır mamalara göre sindirimi çok daha kolaydır. Çünkü anne sütü bebekte bulunmayan ve sindirime yardımcı olan enzimleri (lipaz, amilaz gibi) içerir.
-Bebeğin büyüme ve gelişmesi için gerekli minerallerin (çinko, demir) emilimini kolaylaştırır.
-Anne sütünde bebeğin büyümesinde çok önemli olan madde (linoleik asit) inek sütünden 8 kat daha fazladır.
-Protein ve mineral miktarı inek sütüne göre daha azdır. Ancak anne sütündeki bu miktar, bebeğin ihtiyacını karşılamaya yeterlidir. Ayrıca fazla protein ve mineralin idrarla atılması gerekmediği için, anne sütü ile beslenen bebeklerde, böbreğin yükü hafifler.
-Anne sütündeki antikorlar bebeği mikroplu hastalıklara karşı korur. Bu nedenle anne sütü ile beslenen bebekler ishal, öksürük, nezle ve diğer sık görülen bulaşıcı hastalıklara daha az yakalanır.
-Anne sütünün içerdiği yağ miktarı emme süresine bağlı olarak değişir. Öğünün sonunda gelen sütün yağ miktarı daha fazladır ve bebekte tokluk hissine yol açar. Bu durum bebeğin şişman olmasını önler. Böylece ileri yaşlarda ortaya çıkabilecek ateroskleroz (damar hastalıkları) ve şişmanlığın neden olabileceği diğer hastalıklardan bebeği korur.
-Anne sütündeki kolesterol miktarı hazır mama yada inek sütüne oranla daha yüksektir. Ancak bu yüksek kolesterol miktarı ilk aylarda gerekli enzim sistemlerini geliştirir. Böylece ileri yaşlarda ateroskleroza yol açan yağların birikimini önlemek açısından çok önemlidir.
-Anne sütündeki laktoz miktarı çok yüksektir. Laktoz kalsiyumun emilimini arttırır. Bağırsakta vücut için yararlı olan laktobasillerin üremesini sağlar.
-Vitamin özellikle A ve C vitaminleri inek sütüne oranla daha yüksektir.
-Anne sütü her zaman temiz ve hazır bir besindir. Hazırlama ısıtma gibi zorlukları yoktur.
-Yapay beslenen bebeklerde görülen süt allerjisi anne sütü ile beslenen bebeklerde görülmez. Çünkü inek sütünde bulunan allerjen proteinler anne sütünde yoktur.
-Pişikler anne sütü ile beslenen bebeklerde daha az görülür.
-Süt salgılama süreci uterus kontraksiyonuna yol açar. Bu nedenle doğumdan sonra anne emzirmeye ne kadar erken başlarsa uterus o kadar kısa sürede küçülür ve normal haline döner.
-Bebeğini kendi sütü ile besleme anne-çocuk ilişkisini kuvvetlendirerek bebeğin duygusal doyumunu sağlar.
-Erken (preterm) doğum yapan annelerin süt bileşimi miyadında doğum yapanlardan farklıdır. Daha fazla protein ve tuz içerir. Bu farklılık preterm bebeğin ihtiyacını karşılamaya uygundur
]ANNE SUTU ACILARI AZALTIYOR
Araştırmalara göre, anne sütü ve emzirilmek bebeğin acılarını da hafifletiyor.
ABD de yapılan bir araştırma, emzirmenin, bebeğin iğne yapılırken duyduğu acıyı hafiflettiğini ortaya koydu.
Chicago Üniversitesi nde yapılan araştırmaya göre, ayak topuklarından iğneyle kan alınırken emzirilen bebekler, emzirilmeyen bebeklere nazaran daha az ağlıyor, surat buruşturuyor ve bu bebeklerin kalp atışları hızlanmıyor.
Pediatrics dergisinin bu ayki sayısında yayımlanan araştırma sonuçlarında, emzirmenin, yeni doğanlardan kan alınması sırasında etkili bir ağrı kesici olduğu belirtildi.
Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler, anne sütündeki tatların, omurilikteki acı sinyalini engellediğini ve emmenin yatıştırıcı bir etkisi olduğunu ortaya koydu.
Araştırmacılar, bebeğin anneyle fiziksel temasının da, onları sakinleştirdiğini yinelediler
]ANNE SUTU GOZLERE FAYDALI
Anne sütünün bir faydası daha ortaya çıktı. Buna göre anne sütüyle beslenen bebeklerin gözleri daha güçlü, beyin gelişimleri de daha hızlı oluyor
Anne sütüyle beslenen bebeklerin gözlerinin daha güçlü, beyin gelişimlerinin de daha hızlı olduğunu belirlendi.
İngiltere deki Bristol Üniversitesi nde yapılan araştırmalarda, anne sütü ve mamalarla beslenen 400 bebek denek olarak kullanıldı. Araştırmacılar, anne sütüyle beslenen bebeklerin beyin kapasitelerinin daha erken gelişmesi ve gözlerinin daha güçlü olmasının nedenini, anne sütünün içerdiği DHA adlı yağ asidine bağladı.
Annenin hamilelik döneminde beslenmesinin de sonuçta etkili olduğunu belirten araştırmacılar, özellikle bu dönemde somon ve uskumru gibi yağlı balıklarla beslenen kadınların çocuklarında görme duyusunun ve beyin kapasitesinin daha iyi geliştiğine işaret ettiler.
ANNE SUTU ILE ILGILI SIK SORULAN SORULAR
Anne Sütü Kaç Aya Kadar Verilmelidir ve Yeterliliği Nasıl Anlaşılır?
Anne, mümkün olduğu kadar, ya da istediği kadar uzun süre bebeğini emzirmelidir. Ancak anne sütü altıncı ayda doğum ağırlığının 2 katı olmuş bebeğe yetmez. Genellikle anne (bazı istisnalar dışında), ancak altıncı aya kadar bebeğin normal büyüme ve gelişmesini sağlayacak kadar süt üretir. Ayrıca, çok uzun süre yalnız anne memesiyle beslenen bebek memeye bağlanır, kaşıkla yemek istemez, değişik besinlerin tadına ve kıv¤¤¤¤¤ alışması zor olur. Anne sütü tek başına büyüyen bebeğe yetmez, bebek diğer besinleri de almak istemeyince büyüme ve gelişmesi yavaşlar, hatta zamanla büyüme durur ve çocuk hastalanır. Unutmayalım anne sütü ancak 6 aya kadar çocuğun tek besinidir.
Anne sütünün yeterliliği, en kolay yoldan çocuğun ağırlık kazanması ile anlaşılır. Ayrıca, tok çocuk rahat uyur, hastalanmadıkça huzursuz değildir. Sağlıklı bir bebek anne sütü de yeterli ise doğumdan altıncı ayına kadar her ay 400 ile 800 gram ortalama 500 gram ağırlık kazanır. Bebeğin aylık ağırlık kazanımı 6.aydan sonra biraz yavaşlar. Bu miktar 6-12 ay arasında ayda 300-500 gram ortalama olarak 400 gram kadardır.
Çocuğun ağırlık artışı azalıyorsa, annenin sütü az geliyor demektir. Çünkü, ağırlık artışındaki azalma kısa süreli olarak çocuğun beslenme durumunu belirler. Çocuğun boy uzunluğu, beslenme durumundaki kısa süreli değişikliklerden fazla etkilenmez, uzun süreli yetersiz beslenme durumunda boy uzaması yavaşlar.
Yenidoğan bebek için anne sütünün yerini tutan başka hiçbir mama yoktur.
Doğumdan sonra kendinize gelir gelmez emziriniz.
İlk günler anne memesinden gelen ‘Ağız Sütü’ mutlaka bebeğe verilmelidir.
Bebek her ağladığında emzirilmelidir.
Bebek iyi emiyor, büyüme ve gelişmesi düzgün gidiyorsa 4-6 aya kadar hiçbir şey vermeyin.
Anne Sütü ile Beslenme Sırasında Annenin Sağlık Durumu
Annenin hastalıkları:
Nezle, ishal olan anne bebeğini emzirebilir. Aksine bu sırada anne sütü ile bebeğe geçecek olan antikorlar, bebeği bu hastalıklara karşı korumaktadır. Anne sütü vermeyi engelleyen hastalıklar çok azdır. Bu hastalıklarda anneden bebeğe bir geçiş söz konusu değildir. Ancak annenin süt vermesi kendi sağlığı yönünden sakıncalı olabilir. Örneğin ağır kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği vb. çok nadir görülen psikoz, ağır depresyon durumlarında emzirme, annenin olumsuz davranışları nedeniyle bebeğe zarar verebilir.
Annenin idrar yolu enfeksiyonu anne sütü ile beslenmeye engel değildir.
Annede tüberküloz enfeksiyonu bebek için tehlikelidir. Ancak burada anneden bebeğe anne sütü ile bulaşma söz konusu değildir. Tehlike, bebek ile annenin temasından kaynaklanır. Bu durumda annenin hemen tedavisine başlanmalıdır. Bebeğe en kısa sürede BCG aşısı yapılmalı ve emzirmeye devam edilmelidir. Anne bebeği emzirirken yüzünü maske ile kapatmalıdır.
Annede meme iltihabı (mastit):
Anne sütü verilmesine engel değildir. Mastit şişlik, ağrı, kızarıklık ve ateş ile belirir. İltihap genellikle enfeksiyöz kaynaklı değildir. Mastitli göğüste çok ağrıya neden olmuyorsa anne bebeğini emzirmeye devam eder. Çok ağrılı ise meme elle sağılarak süt bebeğe verilir. Mastit sırasında anne sütü aniden kesilirse, memede apse gelişebilir. Böyle bir durumda emzirme sağlam göğüsle sürdürülür. Apseli meme de sık aralıklarla boşaltılır.
Meme kanseri gelişen annelerin bebeklerini emzirmelerinde bir sakınca yoktur.
Annede ilaç tedavisi:
Süt veren annelerde ilaçlar çok dikkatlice verilmelidir. İlaç kullanan ve bebeğini emzirmek isteyen annenin durumunu doktor değerlendirir.
Doğum kontrol hapı kullanan anneler bebeklerini emzirmek isterlerse yalnızca progesteron içeren hapları kullanmaları gerekir. Genelde emziren annelere doğum kontrol hapı kullanmamaları önerilir.
Menstruasyon:
Adet gören annenin bebeğini emzirmesinde bir sakınca yoktur.
Hamilelik:
Anne hamileliği sırasında bebeğini emzirebilir ancak beslenmesine çok dikkat etmesi gerekir.
Annenin kötü alışkanlıkları:
Emziren annenin sigara içmesi sakıncalıdır. Çünkü sigara içen annenin sütünde bebek için zararlı toksik maddeler yüksek oranda bulunur. Yine emziren annenin alkol almaması, çay ve kahve gibi içecekleri aşırı miktarda ve yemekler ile tüketmemesi gerekir.
Anne Sütü ile Beslenme Sırasında Bebeğin Sağlık Durumu
Doğuştan metabolik hastalıklar:
Galaktozemi, fenilketonüri vb. gibi çok nadir görülen hastalıklarda anne sütü çok dikkatli verilir ya da hiç verilmez.
Anne sütü sarılığı:
Sarılık görülen bebeklerde sarılığın ayırıcı tanısı için hekime başvurulmalıdır. Nadiren anne sütüne bağlı olarak sarılık görülebilirse de bu tip sarılığın bebeğe zararı olmadığı için anne sütü ile beslenmeye devam edilmelidir. Anne sütü ile beslenen bebeklerde dışkılar genellikle yumuşak kıvamdadır. Dışkılama sık olabilir. Günde 8-10 kez dışkı yapan normal bebekler vardır. Renginin sarı ve dışkının bir miktarının kıvamlı olması bu durumun normal olduğunu gösterir. Anne sütü alan bazı bebeklerde kabızlığa eğilim ve 2-3 günde bir dışkılama da görülebilir. Bu durum da normaldir.
ANNE SUTU OLUSUMU
Süt, süt bezlerinde yapılır. Kanallar yolu ile meme başını çevreleyen kahverengi bölgenin altındaki süt havuzlarında birikir. Emilen sütün 1/3’ü buradan gelir. Bebek emdiğinde önce bu sütü alır. Sütün geriye kalan 2/3’ü ise beyinden gelen refleks sonucu bezlerdeki sütün serbestleşmesi ile salgılanır (şekil 2.1). Bu refleks (boşalma refleksi) sırasında anne göğsünde iğnelenmeler hissedebilir.
Bebek emer ----> Mesaj beyine ulaşır ----> Süt bezlerinde süt serbestleşir ----> Süt kanallara boşalır ----> Anne meme başı etrafında iğnelenme hissi duyar ----> Diğer göğüsten de süt damlayabilir ----> Süt bebeğe akar ----> Bebek emmeye ve yutmaya devam eder.
Stresli, ruhsal açıdan sıkıntıda olan annelerde bu refleks baskılanabilir ve çocuk sütün bu ikinci kısmını alamaz. Bu durumda bazı özel tekniklerle sütün ikinci kısmının gelmesi ile bu refleksin oluşması sağlanabilir.
Süt yapımı için en iyi uyarı aç bir bebeğin emmesidir. Göğüsler dolu olmasa da doğumdan hemen sonra annenin bebeğini emzirmeye başlaması süt yapımının uyarılması ve devamı için çok önemlidir. Bu nedenle bebeği doğar doğmaz anne memesine ko***** emzirmesini sağlayınız. Erken emzirme ile süt salgısı daha erken başlar ve bollaşır, bebek dehidratasyon ve hipoglisemiden korunur.
Erken ve sık emzirme, göğüslerin tam boşalmasını ve süt yapımının artmasını sağlayan en önemli faktörlerdir. Bebek, göğüsleri boşalttıkça, süt bezleri boşalan yeri doldurmak için daha fazla süt yapar.
Anneye özellikle ilk günlerde ve haftalarda bebeğe her istedikçe meme verilmesi öğütlenmelidir. Bu anne sütünün bol ve devamlı olmasını sağlayacaktır.
ANNE SUTUNU ARTTIRMA YONTEMLERI
Bebeklerin alması gereken tüm besinleri içeren, onları bulaşıcı hastalıklara karşı koruyan ve bağışıklık sisteminin güçlü olmasını sağlayan anne sütünün artırılması için bir dizi önerilerde bulunuluyor.
İlk 4-6 ayda anne sütü, bebek için gerekli tüm besinleri içeriyor. Bu süre içinde anne sütüyle beraberinde başka bir gıda verilmesinin gereksiz olduğu belirtiliyor.
Emzirme anne ile bebek arasındaki ilişki kalitesinin en yüksek seviyede olmasını sağlıyor, aynı zamanda psiko-sosyal ortamı yaratıyor. Anne sütü ile beslenen çocuklarda bulaşıcı hastalıklar daha seyrek görülüyor. Ayrıca araştırmalar, emzirmenin annede meme ve yumurtalık kanseri gelişme olasılığını azalttığını gösteriyor.
Bebeklerin sağlıklı gelişmesi, büyümesi ve hastalıklardan en iyi şekilde korunması için anne sütü vermelisi öneriliyor. Uzmanların, anne sütünün yeterince gelmesi için önerileri şöyle:
• Kendinizi psikolojik olarak emzirmeye hazırlamak, ayrıca emzirme eğitimi ile birlikte meme başının süt vermeye hazır hale getirilmesi için gerekli egzersizleri öğrenmek ve uygulamak için doğumdan önce mutlaka bir çocuk hekimine gitmelisiniz.
• Sütünüzün gelmesini beklemeden ve kesinlikle şekerli su vermeden, bebeğinizi doğar doğmaz ilk yarım saat içinde mutlaka emzirmelisiniz.
• Doğduğu andan itibaren istedikçe emzirilmelidir. Yenidoğan bebekler genellikle 8-10 öğün emmek isterler. Öğün sayısı daha sonra giderek azalır. Sık emzirme bol süt gelmesini sağladığı gibi, göğüslerin şişmesini ve acımasını da önler.
• Emzirmeden önce veya sonra ticari mama, inek sütü ya da başka gıdaların verilmesi, bebeğin aldığı süt miktarını azaltır. Bu durum da daha az süt gelmesine neden olur. Bu tür ek gıdalara, bebek 4-6 aylık olmadan başlamamak gereklidir.
• Başkaca sıvılar vermek için biberon kullanılmamalıdır, bebeğin meme emmesini tümüyle kesebilir. Biberonun gerektirdiği emme şekli meme emilmesinden daha farklı ve kolay olduğu için biberonu tercih etmelerine neden olabilir.
• Anne bebeğini emzirdiği dönemde kendi beslenmesine de özel bir önem göstermelidir. Emziren anne, günde en az iki litre sıvı, en az iki bardak süt içmeli veya yoğurt ve peynir gibi süt ürünlerini yemelidir.
• Protein gereksinimini karşılamak için kuru fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagiller, et, tavuk, balık gibi yiyeceklerden her öğünde yemelidir.
• Bol bol sebze ve meyve ihmal edilmemelidir.
• Ayrıca sütünün az geldiği düşüncesinde olan annelerin şekerli gıdalardan (pekmez, bal, reçel gibi) daha fazla tüketmesi tıbben tam kanıtlanmış olmamakla birlikte faydalı olacaktır.
• Emziren annenin ruhsal yönden desteklenmesi, huzurlu bir ortam sağlanması ve mutlu edilmesi de son derecede önemlidir.
• Her emzirmede, bir önceki beslenmede en son verilmiş memeden başlanmalıdır.
• Bebeğin emme gücüne bağlı olmakla birlikte her emzirme yaklaşık 20-30 dakika sürmelidir.