Armagan Ben ve Kuşlar | Kahraman TAZEOĞLU

ceylannur

Yeni Üyemiz
Kahraman Tazeoglu-Armagan Ben ve Kuşlar







tanıdık bir deniz aramızdaki
tuz,öfke,yagmur ve ateş
fıtına yüklü gemilerin
gidip gidip geldiği
mor kanatlı kuş o,aramızdaki
omuz başımızdaki durmadan öten
bir kanadı aykırı mavilerde uçurum
bir kanadı uçuk düşler ülkesi



git işine armagan
şiir yazdırma bana
girme bir bıçak gibi
en kalabalık yerlerimde kanayan
yalnızlıgıma
gündüz agır çeker yaşamak bile
kirpiğinden ateş damlar tutamam
için tuzlarda yıkar birikenleri
hayatın kıyısı bu,bilirim
bırakamam


bak yine o ıslak kuş
çıglıklara vurmuş yokuşlarını
hangi yanı sustugunun kapımı çalan bu kış
yapma be armagan
en aptal yalnızlık ölüm olmalı
öyle durdugu yerde eskimemeli keder
çiçek gibi çeçekler açmalı içimizde
ipek gibi yağmurlar
aşk gibi aşklar,yaşayan ve yaşanacak olan


işimiz kolay değil be Armagan
direnmek bu unutmamak
zalmamak kendine ve insana
paslı sürğü,demir kapı
ve ısırgan otları arasında
sıgınmadan tenhalığa
çoğalmaktır ağlamak bile belki
ama
senden olana
yeniyetme ürkülerdi
cop yemek,sakat kalmak
çoçuk doguramamak
kotkmazdık konudan komşudan
dul kadın olmaktan





şaşırma ve acı çekme ne olur
anneni düşün,yada benim annemi
topragınve karın sessizliğini
ve hala ekin demetlerini
doksan dokuzluk tespih sabrıyla çeken
kırk olmadan yetmişini gösteren
kadın çizgilerini
kırgınsın biliyorum
öfkelisin,
en çok da karanlığa karışan
çoban yıldızlarına
kopan kıyamet değil ki canım bilirsin o şarkıyı
denizler durulmaz dalgalanmadan
yaralarım inançlarım değil
gemisi kolayca yara alandan



bana düşlerden söz etme Armagan
bu gece uyuyamam
ne çok yıl be Armagan
ne çok kırımsa
her yenilği bedenimize vurulan zincir
beynimize kırılan halka
acılar
iki uçurum arası büyüyen çiçek
ve sevinç
gece yarısı birlikte pişirilen
kurufasulye tadı



zaman zaman kıyılar düşsede de intihara
borçlar ve alacaklar
hala eşit hayatta
bir tek şuna şaşıyorum
hayatımız neden bu kadar kısa
belkide kesişen sonsuz erimli
ki aykırı çizgi
belki çok daha derin bir düşün izi
o şina deniz aramızdaki



tuz ,fırtına,yangın ve kavga
ve o bitmeyen sevda
üstelik
bunca gece varken daha sabaha
bin direkli gemilerin gidip gidip geldiği
keşke sana al kanatlı kuşlarla
kehriban veipek yüklü atlastan uçularla
gelebilseydim




keşke sana bilmediğim sevinçler
gül iklimi erinçler
verebilseydim
getirdiğim sadece bu kır çiçeği
ıslak kanatlarımla
iyi sakla



canım bu gece unut yalnızlıgını
beynimizin en eski yalanını
haklısın
bu saatlerde gece bizden kocaman

ama söz
sabahın ilk ışıklarından
çiçekli bir şal dokuyacgım sana




hadi
sokulup yüreğimin kuytularına
uyu şimdi usulca
 
Üst Alt