malatyalı
Aktif Üyemiz
Aşk erimek demektir. Erimek, şimdiye kadar bildiğimiz her şeye ölmek demektir. Yeni olmak yenilenmek yeniden doğmak demektir.
Dünyada hiçbir şey yeni değildir. Yeni gibi görünür ama her şey eskidir. Her gün aynı karanlığı acıyı sefaleti yozlaşmayı didişmeyi mücadeleyi yaşamaktan yorgun yüreklerimiz, sıradan günlerin ve olağan duygusuzlukları n içinde tükenip biter. Bütün mücadele kendimizi oyalayıştır.
Ve kendimizi kaç yaşına gelirsek gelelim hep on sekiz yaşında; aşkın ayak seslerini duyduğumuz yaşta hissederiz.
Kendimizi hep on sekiz yaşında hissetmemizin nedeni, aşkın ayak seslerinde takılı kalmış olmamızdır. Aşkın ayak seslerinde takılı kalmak bile bir insanı bütün bir ömrü boyunca besleyebiliyor ve bir tutkuyla bütün yaşamına anlam ve mana kazandırabiliyorsa, aşkın içinde erimenin ne kadar tehlikeli bir coşku olduğunu artık siz hissedin. Nasılda sizi yakıp kül edeceğini ve küllerinizden sizi yeniden doğuracağını siz bilin.
Kelebek gibi. Tırtıl iken bir kelebeğe dönüşmek aşktır. Tırtılın kozası onun külüdür.
Ve Yeni İnsan, Evrensel İnsan, Aşktan doğacaktır.
Şimdiye kadar sahip olduğu ve bildiği her şeye aşk için ölerek ve aşk içinde eriyerek küllerinden yeniden doğacaktır.
Ve “kendisi” yaşamda olduğu için ve “kendiside” yaşam olduğu için ve Efendi olduğu için asilce sevgide ve merkezinde dengelenecek ve onunla birlikte bütün dünya ve evren dengelenecektir.
Aşk; sonsuzluğun kapısıdır. O kapıdan geçildiği zaman ne siz kalırsınız ne de kapı.
Dünyada hiçbir şey yeni değildir. Yeni gibi görünür ama her şey eskidir. Her gün aynı karanlığı acıyı sefaleti yozlaşmayı didişmeyi mücadeleyi yaşamaktan yorgun yüreklerimiz, sıradan günlerin ve olağan duygusuzlukları n içinde tükenip biter. Bütün mücadele kendimizi oyalayıştır.
Ve kendimizi kaç yaşına gelirsek gelelim hep on sekiz yaşında; aşkın ayak seslerini duyduğumuz yaşta hissederiz.
Kendimizi hep on sekiz yaşında hissetmemizin nedeni, aşkın ayak seslerinde takılı kalmış olmamızdır. Aşkın ayak seslerinde takılı kalmak bile bir insanı bütün bir ömrü boyunca besleyebiliyor ve bir tutkuyla bütün yaşamına anlam ve mana kazandırabiliyorsa, aşkın içinde erimenin ne kadar tehlikeli bir coşku olduğunu artık siz hissedin. Nasılda sizi yakıp kül edeceğini ve küllerinizden sizi yeniden doğuracağını siz bilin.
Kelebek gibi. Tırtıl iken bir kelebeğe dönüşmek aşktır. Tırtılın kozası onun külüdür.
Ve Yeni İnsan, Evrensel İnsan, Aşktan doğacaktır.
Şimdiye kadar sahip olduğu ve bildiği her şeye aşk için ölerek ve aşk içinde eriyerek küllerinden yeniden doğacaktır.
Ve “kendisi” yaşamda olduğu için ve “kendiside” yaşam olduğu için ve Efendi olduğu için asilce sevgide ve merkezinde dengelenecek ve onunla birlikte bütün dünya ve evren dengelenecektir.
Aşk; sonsuzluğun kapısıdır. O kapıdan geçildiği zaman ne siz kalırsınız ne de kapı.