MURATS44
Özel Üye
Balkanların kıbleye bakan cami köprüleri!
Balkanlar’daki Osmanlı mimarisinin sıradışı yönlerini inceleyen Prof. Dr. Mesut Idriz, Osmanlı köprülerindeki çok ilginç bir detayı paylaştı
Balkanlar’daki Osmanlı mimarisi ve kültürüne dair makaleler kaleme alarak ve araştırmalar yapan bir isim olan Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Idriz, Balkanlar'daki Osmanlı köprülerinin ortak yönlerine dikkat çekti: Hepsinde kıbleye bakan mihraplar var!
Şu sıralar kendi memleketi olan Üsküp ve çevresindeki köprülere dair bir belgesel hazırlayan Prof. Dr. Mesut Idriz'in Star Pazar’a aktardığı ilginç bilgiler:
Üsküplü olduğum için bu şehrin iki yakasını birleştiren Vardar Nehri üzerindeki Taşköprü üzerindeki mihrap dikkatimi çekmişti. İslam’da mihrap, cami ve mescitlerde bulunur.
Taşköprü’nün üzerinde hangi amaçla bir mihrap yapıldığını düşünüyordum. 80’lerdeki Türkiye ziyaretim sırasında Edirne’de ki nehirler üzerindeki köprülerde de benzer uygulamayı gördüğümde konu daha çok ilgimi çekti.
İlerleyen yıllarda Bosna-Hersek’teki Neretva ve Drina nehirleri üzerinde de aynısını görünce,“Bu kadar köprü üzerinde mihrap olması ve hepsinin kıbleye bakması tesadüf değildir” diye düşündüm. Bu uygulamanın Osmanlı veya farklı Müslüman toplumları tarafından kullanıp kullanılmadığını araştırdım. Anadolu’da bir kaç şehirde köprü üzerinde namazgâh bulunduğunu öğrendim ancak söz konusu namazgâhlar ile mihrap uygulamalarının farklı anlamlar taşıdığının sonucuna vardım.
Balkan şehirlerine has olan kıbleye bakan mihraplı köprüler projesi için Üsküp Taşköprü’den başlayarak Edirne Ekmekçioğlu Ahmet Paşa ve Abdülmecid köprüleri’ne, Vişegrad Sokollu Mehmed Paşa Köprüsü ve Konjic Köprüsü’ne kadar uzanan ziyaretlerimiz oldu. Bu özellikte başka köprüler olsa da farklı nedenlerle tahrip edildikleri bilgisine ulaştık. Günümüzde kıbleye bakan mihraplı köprülerden yalnızca beş köprü ayakta kalmış.
- Bu köprülerin kıbleye baktığını nasıl tespit ettiniz?
Son teknoloji ve ekipmanlarla. Ve köprülerin mihraplarının çok ufak sapmalar ile kıbleyi gösterdiği sonucuna vardık. İnşaa edildikleri dönemin teknolojik imkânları düşünüldüğünde bu şekilde ufak sapmalar ile kıbleyi doğru olarak bulmaları da takdire şayan bir çalışma ve Osmanlı mimarisinin İslam medeniyetine büyük bir katkısıdır.
- Bu Osmanlı köprülerin, Balkanlar’daki önemi nedir?
Bu köprüler Balkanların İslamlaşması açısından önemli. Osmanlı fethettiği Balkan şehirlerinde kendi dokusunu çeşitli mimari unsurlar ile oluşturmuş. Osmanlı mimarisi şehre bir ruh giydirmiş, yeni kimlik kazandırmış. Bu konuda kıbleye bakan mihraplı köprülerin de paha biçilmez bir rolü bulunmakta.
- Osmanlı, Balkan köprülerine neden mihrap koymuş? Amacı ne olabilir?
Sonradan Balkanlar’a yerleşen Müslüman halkın yön tayinini kolaylaştırmak için. Yeni fethettiği Balkan şehirlerine farklı bölgelerden Müslüman halkı yerleştirmiştir. Yeni yerleşen toplum ve İslamı kabul eden yerli halkın da namaz ibadetlerini yerine getirebilmeleri için, sözkonusu köprülerdeki mihraplar vasıtası ile halka kıble bilgisi ulaştırılmıştır. Bu köprülerin üzerinde cemaat olarak vakit namazları ve Cuma namazı da kılınmıştır.
- Savaşlarda köprülerin hedef alındığını biliyoruz. Hangileri zarar gördü?
Tamamen yok olan köprüler var. Örneğin Saraybosna’da Miljacka Nehri üzerinde inşa edilmiş Mihraplı Köprü, I. Dünya Savaşı sırasında temelleri de dahil olmak üzere tahribata uğratılmış. 1682’de inşa edilmiş Konjic Köprüsü, 1992 Bosna Savaşı sırasında ciddi hasar almıştı. TİKA tarafından restore edildi. 2000’li yıllarda Üsküp Taşköprü’nün mihrabı bazı kesimler tarafından yıkıldı. Ama Türk ve Makedon hükümetlerinin işbirliği ile restore edildi.
- Bu özel köprülerin bundan sonraki süreçte yapılacak köprülere ilham vereceğini düşünüyor musunuz?
Günümüzde yeni yapılan eserlerde geleceği inşaa ederken geçmişimizde bulunan önemli mimari unsurları da canlandırmalıyız. Mesela Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde, tarihimizle olan bağı sadece isimle değil mimari unsurlarla da desteklememiz gerek. Bu anlamda Yavuz Sultan Selim köprüsü de mihraplı bir köprü haline çevirilerek daha anlamlı bir hale getirilebilir.
Balkanlar’daki Osmanlı mimarisinin sıradışı yönlerini inceleyen Prof. Dr. Mesut Idriz, Osmanlı köprülerindeki çok ilginç bir detayı paylaştı
Balkanlar’daki Osmanlı mimarisi ve kültürüne dair makaleler kaleme alarak ve araştırmalar yapan bir isim olan Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Idriz, Balkanlar'daki Osmanlı köprülerinin ortak yönlerine dikkat çekti: Hepsinde kıbleye bakan mihraplar var!
Şu sıralar kendi memleketi olan Üsküp ve çevresindeki köprülere dair bir belgesel hazırlayan Prof. Dr. Mesut Idriz'in Star Pazar’a aktardığı ilginç bilgiler:
- Kıbleye Bakan Köprüler projesi nasıl ortaya çıktı?
Üsküplü olduğum için bu şehrin iki yakasını birleştiren Vardar Nehri üzerindeki Taşköprü üzerindeki mihrap dikkatimi çekmişti. İslam’da mihrap, cami ve mescitlerde bulunur.
Üsküp Vardar Nehri üzerindeki Taşköprü
Taşköprü’nün üzerinde hangi amaçla bir mihrap yapıldığını düşünüyordum. 80’lerdeki Türkiye ziyaretim sırasında Edirne’de ki nehirler üzerindeki köprülerde de benzer uygulamayı gördüğümde konu daha çok ilgimi çekti.
Neretva Köprüsü
Drina Köprüsü
İlerleyen yıllarda Bosna-Hersek’teki Neretva ve Drina nehirleri üzerinde de aynısını görünce,“Bu kadar köprü üzerinde mihrap olması ve hepsinin kıbleye bakması tesadüf değildir” diye düşündüm. Bu uygulamanın Osmanlı veya farklı Müslüman toplumları tarafından kullanıp kullanılmadığını araştırdım. Anadolu’da bir kaç şehirde köprü üzerinde namazgâh bulunduğunu öğrendim ancak söz konusu namazgâhlar ile mihrap uygulamalarının farklı anlamlar taşıdığının sonucuna vardım.
- Balkanlar’daki bu tip Osmanlı köprülerinden kaç tane var ve siz onları nasıl tespit ettiniz?
Balkan şehirlerine has olan kıbleye bakan mihraplı köprüler projesi için Üsküp Taşköprü’den başlayarak Edirne Ekmekçioğlu Ahmet Paşa ve Abdülmecid köprüleri’ne, Vişegrad Sokollu Mehmed Paşa Köprüsü ve Konjic Köprüsü’ne kadar uzanan ziyaretlerimiz oldu. Bu özellikte başka köprüler olsa da farklı nedenlerle tahrip edildikleri bilgisine ulaştık. Günümüzde kıbleye bakan mihraplı köprülerden yalnızca beş köprü ayakta kalmış.
Edirne Ekmekçioğlu Ahmet Paşa Köprüsü
Edirne Abdülmecid köprüsü
Vişegrad Sokollu Mehmed Paşa Köprüsü
Konjic Köprüsü
- Bu köprülerin kıbleye baktığını nasıl tespit ettiniz?
Son teknoloji ve ekipmanlarla. Ve köprülerin mihraplarının çok ufak sapmalar ile kıbleyi gösterdiği sonucuna vardık. İnşaa edildikleri dönemin teknolojik imkânları düşünüldüğünde bu şekilde ufak sapmalar ile kıbleyi doğru olarak bulmaları da takdire şayan bir çalışma ve Osmanlı mimarisinin İslam medeniyetine büyük bir katkısıdır.
- Bu Osmanlı köprülerin, Balkanlar’daki önemi nedir?
Bu köprüler Balkanların İslamlaşması açısından önemli. Osmanlı fethettiği Balkan şehirlerinde kendi dokusunu çeşitli mimari unsurlar ile oluşturmuş. Osmanlı mimarisi şehre bir ruh giydirmiş, yeni kimlik kazandırmış. Bu konuda kıbleye bakan mihraplı köprülerin de paha biçilmez bir rolü bulunmakta.
KÖPRÜLERDEKİ MİHRAPLARIN SEBEBİ
- Osmanlı, Balkan köprülerine neden mihrap koymuş? Amacı ne olabilir?
Sonradan Balkanlar’a yerleşen Müslüman halkın yön tayinini kolaylaştırmak için. Yeni fethettiği Balkan şehirlerine farklı bölgelerden Müslüman halkı yerleştirmiştir. Yeni yerleşen toplum ve İslamı kabul eden yerli halkın da namaz ibadetlerini yerine getirebilmeleri için, sözkonusu köprülerdeki mihraplar vasıtası ile halka kıble bilgisi ulaştırılmıştır. Bu köprülerin üzerinde cemaat olarak vakit namazları ve Cuma namazı da kılınmıştır.
SAVAŞLARDA YIKILDILAR
- Savaşlarda köprülerin hedef alındığını biliyoruz. Hangileri zarar gördü?
Tamamen yok olan köprüler var. Örneğin Saraybosna’da Miljacka Nehri üzerinde inşa edilmiş Mihraplı Köprü, I. Dünya Savaşı sırasında temelleri de dahil olmak üzere tahribata uğratılmış. 1682’de inşa edilmiş Konjic Köprüsü, 1992 Bosna Savaşı sırasında ciddi hasar almıştı. TİKA tarafından restore edildi. 2000’li yıllarda Üsküp Taşköprü’nün mihrabı bazı kesimler tarafından yıkıldı. Ama Türk ve Makedon hükümetlerinin işbirliği ile restore edildi.
YAVUZ SULTAN SELİM’E MİHRAP
- Bu özel köprülerin bundan sonraki süreçte yapılacak köprülere ilham vereceğini düşünüyor musunuz?
Günümüzde yeni yapılan eserlerde geleceği inşaa ederken geçmişimizde bulunan önemli mimari unsurları da canlandırmalıyız. Mesela Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde, tarihimizle olan bağı sadece isimle değil mimari unsurlarla da desteklememiz gerek. Bu anlamda Yavuz Sultan Selim köprüsü de mihraplı bir köprü haline çevirilerek daha anlamlı bir hale getirilebilir.