Hasret ruzgari
Aktif Üyemiz
(Hulûsi Bey’e hitabdır) 1
2
3
Aziz kardeşim!
Sizler sabah ve akşam duamda dahilsiniz. Siz dahi beni duanızda dahil ediniz. Şu âlemde mü’minin mü’mine karşı en büyük yardımı dua iledir. Eğer bir adam, dostundan emin ise ki gurura girmez, onu şükre sevketmek için tahdis-i nimet nev’inden ona ait bir kısım ihsanat-ı rabbaniyeyi bahsetse beis yoktur zannederim. İşte seni gurursuz bildiğim için bu sırrı sana açıyorum. Şöyle ki, ben Sözler’i yazarken ihtiyarsız olarak ekser temsilâtı, şuunat-ı askeriye nev’inden zuhur ediyordu. Ben hayret ediyordum. Neden böyle yazıyorum, sebebini bilmiyordum. Sonra hatırıma geldi ki, belki istikbalde şu Sözler’i hakkıyla anlayacak, kabul edip hırz-ı can edecek en mühim talebeleri askeriyeden yetişecek. Onun için böyle yazmaya mecbur oluyorum, düşünüp o kahraman askerleri bekliyordum.
İşte mağrur olma, şükret; sen o askerlerden bahtiyar birisin ki evvel yetiştin. Yirmi dört âdet Sözler’i meşâgil-i dünyeviye içinde yazmaklığın, benim bu hüsn-i zannımı teyid etti. Fakat baki kalan Sözler çok mühimdirler. Hususan İ’caz-ı Kur’an ve Kader Sözleri. İnşaallah ötekileri sana yazdıran, bunları dahi yazdıracak. Şimdiye kadar yazdığın Sözleri bir vakit gönder, güzelce tashih edip göndereceğim. Merhum Muallim Cudi*nin kasidesi mübarektir. Cenab-ı Hak, o zatı, şefaat-ı Kur’ana mazhar etsin. Görmemiştim, görmesinden memnun oldum, Allah senden razı olsun. Yazdığın salâvat-ı şerife ise, onun hususunda bir şeye rastgelmedim. Fakat ondaki letafet ve nuraniyet gösteriyor ki, onun hakkında zikredilen sevaba ve fazilete lâyıktır.
1- Onun (Allah’ın) adıyla.
2- Hiçbir şey yoktur ki, Onu övgü ile tesbih ediyor olmasın. (İsra Suresi: 44)
3- Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
2
3
Aziz kardeşim!
Sizler sabah ve akşam duamda dahilsiniz. Siz dahi beni duanızda dahil ediniz. Şu âlemde mü’minin mü’mine karşı en büyük yardımı dua iledir. Eğer bir adam, dostundan emin ise ki gurura girmez, onu şükre sevketmek için tahdis-i nimet nev’inden ona ait bir kısım ihsanat-ı rabbaniyeyi bahsetse beis yoktur zannederim. İşte seni gurursuz bildiğim için bu sırrı sana açıyorum. Şöyle ki, ben Sözler’i yazarken ihtiyarsız olarak ekser temsilâtı, şuunat-ı askeriye nev’inden zuhur ediyordu. Ben hayret ediyordum. Neden böyle yazıyorum, sebebini bilmiyordum. Sonra hatırıma geldi ki, belki istikbalde şu Sözler’i hakkıyla anlayacak, kabul edip hırz-ı can edecek en mühim talebeleri askeriyeden yetişecek. Onun için böyle yazmaya mecbur oluyorum, düşünüp o kahraman askerleri bekliyordum.
İşte mağrur olma, şükret; sen o askerlerden bahtiyar birisin ki evvel yetiştin. Yirmi dört âdet Sözler’i meşâgil-i dünyeviye içinde yazmaklığın, benim bu hüsn-i zannımı teyid etti. Fakat baki kalan Sözler çok mühimdirler. Hususan İ’caz-ı Kur’an ve Kader Sözleri. İnşaallah ötekileri sana yazdıran, bunları dahi yazdıracak. Şimdiye kadar yazdığın Sözleri bir vakit gönder, güzelce tashih edip göndereceğim. Merhum Muallim Cudi*nin kasidesi mübarektir. Cenab-ı Hak, o zatı, şefaat-ı Kur’ana mazhar etsin. Görmemiştim, görmesinden memnun oldum, Allah senden razı olsun. Yazdığın salâvat-ı şerife ise, onun hususunda bir şeye rastgelmedim. Fakat ondaki letafet ve nuraniyet gösteriyor ki, onun hakkında zikredilen sevaba ve fazilete lâyıktır.
1- Onun (Allah’ın) adıyla.
2- Hiçbir şey yoktur ki, Onu övgü ile tesbih ediyor olmasın. (İsra Suresi: 44)
3- Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.