nefsimutmainne
Aktif Üyemiz
Seni olduğu kadarıyla sevebilmek...
Dokunmadan,
bencil olmadan,
özgür bırakarak ve kendine tanıdığın hakları karşındaki insana da sunabilmek...
Sevgi böyle bir şey belki de...
Aşk'ı işaret parmağına takmadan,
tehditkâr olmadan,
üzmeden,
yormadan,
şefkatle yaşayabilmek,
zoru başarabilmek belki de...
Onu düşünmek,
kavuşma özlemiyle yanmak,
tutuşmak ve o darmadağınıklığın arasında közlenmek,
tekrar tekrar edecek yanışlara hazırlanmak belki de...
Dokunmadan hissedişlerle yaşamanın verdiği bilinmezlik,
bizi bir arada tutan sihir bu belki de...
Yoklukta,
varmış gibi hayal kurmanın cazibesi,
iliklerimize işleyen ve kaybetmemek adına sürüklendiğimiz bir girdabın içindeki çaresizliğin mazoşist tadı,
bu yaşananlar belki de...
İzini sürmekten yorulup vazgeçeceğiz birbirimizden,
İçimizdeki duygulardan oluşan o çağlayan nehri akıtamayacağız denizlere,
belirsizliklerin beynimizi kemirdiği zamanlarda belki de...
Durup ince, ince düşünecek vakit olmadığını,
yalnızlıkların,
yalanlardan kovulan dokuzuncu köy olduğunu bilip,
yaşamayı seçeceğiz belki de...
Aşkın o kronik, isyankâr izlerini dokunduğumuz sana ve bana hatta hatta hayatımıza giren çıkan tüm yaşamlara,
bırakmanın vicdan azabını yaşayacağız.
Ve anlayacağız ki,
bedene yapılanların geçer olduğunu lakin ruha bırakılan lekenin baki kaldığını belki de...
Kim bilir, belki de...
alıntı