Bilim bu olayları açıklayamıyor

ceylannur

Yeni Üyemiz

176_1.jpg


ABD'de 'hareket eden taşlar', Venezuela'da 'dinmeyen fırtına', 'Yanan gökkuşağı', Danimarka'da 'kara güneş', Hindistan'da 'kızıl yağmur'. Bu olaylar yıllardır açıklanamıyor. (Milliyet)

176_2.jpg


HAREKET EDEN TAŞLAR: ABD'nin Kaliforniya ile Nevada eyaletlerinin sınırında bulunan Death Valley (Ölüm Vadisi), "hareket eden taşları" ile yıllardan beri bilim adamlarını çekiyor. Günlerce gözlemlenen taşların yer değiştirmesi ise tüm araştırmalara rağmen açıklanamıyor.

176_3.jpg


Bir teze göre, rüzgar, taşların kum üzerinde kaymalarını sağlıyor. Ancak yüzlerce kiloluk taşları hareket ettirecek kadar şiddetli rüzgarlar kaydedilmiyor. Ayrıca aynı noktadan hareket etmeye başlayan taşların nasıl olup da farklı yönlere yöneldiklerini kimse açıklayamıyor.

176_4.jpg


Rüzgar teorisine karşı çıkanlar "Rüzgar, aynı noktadan hareket etmeye başlayan iki taşı aynı yöne kaydırır. Ama burada durum farklı" diyor. Büyük muamma sürüyor.

http://www.risalehaber.com/images/gallery/176_5.jpg

KARA GÜNEŞ: Danimarka'da her ilkbaharda, gün batımına yaklaşık yarım saat kala, milyonlarca kuş biraraya gelip, gökyüzünde inanılmaz şekiller oluşturarak uçuyor.

176_6.jpg


Mart ayından Nisan'ın ortalarına kadar, her akşam gün batımına yarım saat kala biraraya gelen bu milyonlarca kuşun neden böyle davrandığını bilim adamları tam olarak açıklayamıyor.

176_7.jpg
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
176_8.jpg


DİNMEYEN FIRTINA: Diğer adıyla 'Catatumbo şimşekleri' dünyada eşi benzeri olmayan bir olay.

176_9.jpg


Venezuela'da Catatumbo Nehri ile Marakaibo Gölü'nün buluştuğu yer üzerinde oluşan bulutların çarpışması sonucu şimşek fırtınası meydana geliyor. 5 kilometre yüksekte oluşan yüksek voltaj nedeniyle yılda 140-160 gece boyunca, her gece 10 saat süreyle şimsekler çakıyor.

176_10.jpg


Şimşekler bazen saatte 280 kez tekrarlanıyor. Bölgede, Şiddeti 400 bin amper olmak üzere yılda ortalama 1 milyon 176 bin elektik boşalma meydana geliyor. Bu nedenle bölge dünyada ozon oluşturan tek yer olarak geçiyor. İnanılmaz 'şimşek fırtınası' ise 400 kilometre mesafeden izlenebiliyor. Gemiler bile yön tayin etmekte şimşekleri kullanıyor.

176_11.jpg


YANAN GÖKKUŞAĞI: Dünyanın her yerinde zaman zaman gökkuşağı oluşuyor. Ama ABD'nin Idaho Eyaleti'nde (Washington eyalet sınırında) oluşan gökkuşakları bir başka.

176_12.jpg


Görenleri hem şaşrıtan hem de büyüleyen cinsten. Çünkü bu gökkuşakları bildiğimiz gökkuşaklarından çok farklı. Dağılmış gibi görünen ve bir alevi andıran gökkuşağını inceleyen bilim adamları burada meydana gelen fenomeni şöyle açıklıyorlar: Güneş ufuktan 58 derece tepede olduğu sırada, yüksek seviyede cirus tipi bulutlar oluştuğunda ve de bu bulutlar heksagonal (altıgen) su kritallerinden oluştuğunda, güneş ışınları bu bulutlardan geçerken gökkuşağı renkleri oluşuyor.

176_13.jpg


KIZIL YAĞMURLAR: 2001 yılında, 25 Temmuz'dan, 23 Eylül'e kadar Hindistan'ın Kerala bölgesine yağan her yağmur kızıl renkte oldu. Bölge halkının geleneksel olarak giydiği beyaz renkteki elbiselerde ise yağmur kan kırmızısına yakın bir kırmızıya dönüştü. Hindistan Hükümeti olaya el koyu ve 'kızıl yağmurun' nedeni araştırıldı.

176_14.jpg


Tahminlere göre Hint Okyanusu'nda oluşan mikroskopik kızıl yosunlar buna neden oldu. Ancak 2006 yılında olayla ilgili araştımalarını sürdüren Mahatma Gandhi Universitesi'nden 2 bilim adamı Godfrey Louis ve Santhosh Kumar, aslında dünya dışı hücrelerin atmosferde yarattığı izotopik reaksiyornların bu yağmurları kızıla boyadığını söyleyince bu garip olay yeniden gündeme geldi.
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
176_15.jpg


MAMMATUS BULUTLARI: Meteorolojide mammatokumulus bulutları olarak da geçiyor. Bulutların altında sarkıtların oluşması son derece ilginç görünüyor.

176_16.jpg


Çok geniş alanları kaplayabilen bu tip bulutlar hareketsiz gibi görünse de ekstrem bir hava durumunun işareti sayılıyor. Ancak bilim, oluşmaları için gerekli faktörleri hala tam olarak belirleyemedi.

176_17.jpg


176_18.jpg


PENİTENTES: Bazı dağ tepelerinde görülebiliyor. Güneş ışınlarının buzullara yansıması sonucunda oluştukları belirtiliyor.

176_19.jpg


Beyaz sivri başlıklar takmış, kortej halinde yürüyen rahibelerin uzaktan görüntüsünü andırdığından "penitenes" adı verilen bu garip doğal oluşumun neden sadece bazı yerlerde meydana geldiği bilinmiyor.

176_20.jpg


 

ceylannur

Yeni Üyemiz
176_21.jpg


SÜPER HÜCRELER: Genellikle izole ama çok şiddetli fırtınalar doğururlar ve saatlerce sürebilir. Ayrıca bazıları ikiye bölünüp, iki ayrı yöne hareket edebilirler. Bazen hortumlara dönüşebilir. Genellikle çok büyük miktarda dolu ve yağmur bırakırlar. Bu süper-hücreler en büyük dolu taşlarını taşırlar.

176_22.jpg


ATEŞ HORTUMLARI: Birkaç metre yüksekliğe kadar ulaşabilen alevlerden oluşan bir hortum. Birkaç dakika sürüyor.

176_23.jpg


Bilim adamlarına göre sıcak hava akımları sonucunda oluşuyor ancak hangi faktörlerin biraraya gelmesinin sonucunda oluştuğu kesin olarak bilinmiyor. Daha çok çalılıklarda çıkan yangınlarda meydana geliyor ama çok ender görülüyor.

176_24.jpg


BUZ HALKALARI: Sibirya gibi çok soğuk bölgelerde ortaya çıkıyor.

176_25.jpg


Bazen debisi çok düşük akar sularda da meydana geliyor.

176_26.jpg


ilim adamları, tam olarak hangi şartlarda oluştuklarını araştırıyor.

176_27.jpg


MAVİ GÜNEŞ: Mısır'ın başkenti Kahire yakınlarındaki piramitlerin güvenlik kameraları, 14 Aralık 2006'da saat 16.47'ten başlayan garip bir olayı kaydetti. Güneşin rengi, yaklaşık 15 dakika boyunca maviye döndü. Görüntüler daha sonra bir grup fizikçi tarafından incelendi. "Mavi güneş olayı" ile ilgili hazırladıkları raporda şu ifadeler yer aldı: "Güvenlik kamerası tarafından kaydedilen ve ilk kez belgelenmiş olan 'mavi güneş olayı', bugüne kadar sadece 5 kez yaşanmıştır. En son 'mavi güneş olayı' 1950'de İskoçya'nın Edinburg kentinde meydana geldi."

176_28.jpg


Ancak bilim adamları yazılı raporlarında, olaya neden olan etkenlere yer vermediler. Bugün de süren araştırmalarla ilgili bazı bilim adamları "mavi güneş olayının" havadaki kirliliğe bağlı olduğunu savunuyor. Ancak bir başka grup bilim adamı, da bu tezi "1950'lerde bu denli bir hava kirliliği yoktu. Aynı oranda kirlilik yoksa, olay nasıl aynı şekilde gerçekleşebilir?" diyerek tartışmayı sürdürüyor.
 
Üst Alt