ceylannur
Yeni Üyemiz
Bırakıp Gittiğin kadarız-İbrahim Sadri
Bir dönüşle dönüyoruz
Hiç yağmur yağmıyor
Kum taneleri uçuşuyor üstümüze
Bir dönüşle dönüyoruz
Yorgunuz, tenimiz esmer
İçimizde mağrur bir hüzün
Yaralarımız var eczası olmayan vurgunlar
En çok kadınlarımıza yakışan ağlamakla
En çok erkeklerimize dokunan çaresizlikle
Yaklaşıyoruz hayatın ikindisine
Biraz daha yaklaşıyoruz
Bir el uzatımında akşamın alacasında
Bu
Senin gidişinin hemen ertesinde
Dudaklarımızın kuruduğu
Suların çekildiği Kızıl Deniz’in Dicle’nin
Önümüzde Musa elimizde asa ile
Yarıp geçtiğimiz Nil’in
Ve eteklerimizi savura savura
Tükettiğimiz birlikteliğimizin ardından
Kayıp giden yıldızların şarkısı gibiyiz
Bir dönüşle dönüyoruz
Ne güzel oluyordu
Sağımıza dönüp seni görünce
Ne güzel oluyordu
Düştüğünde önümüzde
Adı safranlara sarılı bir aşk gibi maceramız
Adı kıskanç kervanların zümrüt yüklerinde yazılı
Adı Leyla
Bir vaveyla
Kadar dokunsanız ağlamaklıyız
Bir dönüşle dönüyoruz
Seni unutmamak için şaşkın
İnanmamak için ölümüne inanıyoruz
Gittin mi aramızdan
Elini çektin mi üzerimizden
Bizi yetim
Şehrini öksüz bıraktın mı?
Ne yapalım işte
Ağlamamayı beceremiyoruz
ısındıkça kanayan dudaklarımızdan
Dökülen boş sözlerle birbirimize soruyoruz
Hava nasıl ?
Sat kaç ?
Yine çayırların yeşilliğinde otlayan kuzularımızın arasındayız
Yine çayırların üzerinde matem işliyoruz
İnceldiği yerden kopan dünya
Bir araftan yol bularak başımıza düşüyor
Gökkubbe patlıyor tepemize
Hissediyor anlıyor anlatıyor ama anlatamıyoruz
Bu dönüşle dönüyoruz
Bırakıp gittiğin kadarız
Hiç yağmur yağmıyor
Kum taneleri uçuşuyor üstümüze
Bir dönüşle dönüyoruz
Yorgunuz tenimiz esmer
İçimizde mavi bir hüzün
Yaralarımız var eczası olmayan vurgunlar
En çok kadınlarımıza yakışan ağlamakla
En çok erkeklerimize dokunan çaresizlikle
Yaklaşıyoruz hayatın ikindisine
Biraz daha yaklaşıyoruz
Bir el uzatımında akşamın tuhaf alacasında
Ne yapalım?
Hiç yağmur yağmıyor
Sensiz yürüyünce
Bir dönüşle dönüyoruz
Kıyamet bize
Kıyamet bize
Sen yine
Merhamet et bize
İbrahim Sadri
Bir dönüşle dönüyoruz
Hiç yağmur yağmıyor
Kum taneleri uçuşuyor üstümüze
Bir dönüşle dönüyoruz
Yorgunuz, tenimiz esmer
İçimizde mağrur bir hüzün
Yaralarımız var eczası olmayan vurgunlar
En çok kadınlarımıza yakışan ağlamakla
En çok erkeklerimize dokunan çaresizlikle
Yaklaşıyoruz hayatın ikindisine
Biraz daha yaklaşıyoruz
Bir el uzatımında akşamın alacasında
Bu
Senin gidişinin hemen ertesinde
Dudaklarımızın kuruduğu
Suların çekildiği Kızıl Deniz’in Dicle’nin
Önümüzde Musa elimizde asa ile
Yarıp geçtiğimiz Nil’in
Ve eteklerimizi savura savura
Tükettiğimiz birlikteliğimizin ardından
Kayıp giden yıldızların şarkısı gibiyiz
Bir dönüşle dönüyoruz
Ne güzel oluyordu
Sağımıza dönüp seni görünce
Ne güzel oluyordu
Düştüğünde önümüzde
Adı safranlara sarılı bir aşk gibi maceramız
Adı kıskanç kervanların zümrüt yüklerinde yazılı
Adı Leyla
Bir vaveyla
Kadar dokunsanız ağlamaklıyız
Bir dönüşle dönüyoruz
Seni unutmamak için şaşkın
İnanmamak için ölümüne inanıyoruz
Gittin mi aramızdan
Elini çektin mi üzerimizden
Bizi yetim
Şehrini öksüz bıraktın mı?
Ne yapalım işte
Ağlamamayı beceremiyoruz
ısındıkça kanayan dudaklarımızdan
Dökülen boş sözlerle birbirimize soruyoruz
Hava nasıl ?
Sat kaç ?
Yine çayırların yeşilliğinde otlayan kuzularımızın arasındayız
Yine çayırların üzerinde matem işliyoruz
İnceldiği yerden kopan dünya
Bir araftan yol bularak başımıza düşüyor
Gökkubbe patlıyor tepemize
Hissediyor anlıyor anlatıyor ama anlatamıyoruz
Bu dönüşle dönüyoruz
Bırakıp gittiğin kadarız
Hiç yağmur yağmıyor
Kum taneleri uçuşuyor üstümüze
Bir dönüşle dönüyoruz
Yorgunuz tenimiz esmer
İçimizde mavi bir hüzün
Yaralarımız var eczası olmayan vurgunlar
En çok kadınlarımıza yakışan ağlamakla
En çok erkeklerimize dokunan çaresizlikle
Yaklaşıyoruz hayatın ikindisine
Biraz daha yaklaşıyoruz
Bir el uzatımında akşamın tuhaf alacasında
Ne yapalım?
Hiç yağmur yağmıyor
Sensiz yürüyünce
Bir dönüşle dönüyoruz
Kıyamet bize
Kıyamet bize
Sen yine
Merhamet et bize
İbrahim Sadri