Birazda gerçekleri düşünelim!
Dünya zenginleri kapitalist zihniyet, üretimini daha çok satabilmek.
İhtiyaç dışı malı piyasaya sürüm yapması gerektiğinden.
Sinsi bir planla en mahrem yerimizden vurdular.
Nasılmı?
Nasıl olsun!
Namus, ar, aile, çocuk, anne baba kavramlarını zamanla birbirlerine yabancılaştırarak.
Dünyada dengeler öyle değiştiki insanlar hatta bu işleri düzenleyenler bile fark edemedi.
Hayatta en çok korktuğum şey insanların süratle değişimleri idi, oda oldu.
Ve dogduğum günden bugüne kadar 53 sene geçti.
Bir insan yaşamında azıcık zaman içinde nelerimizi vermedik.
İnsanlar öyle değiştiki hala idrak edemiyorum.
Daha doğrusu kabullenemiyorum.
İnsan bu kadar esnek olurmu?
Sanki bütün dünya insanlığı 11 şiddetinde bir deprem geçirdi.
Ama velakin bu durum kimsenin umurunda bile değil.
Eğer böyle bir depremi dünyadaki başka bir yaratılmış geçirse idi dengeleri değişirdi.
Ahlaken kültürel ve dinsel anlayışımız 180 derece değişti.
Ama bizim biz adem oğlunun umurunda bile değil.
Sadece bir hedefimiz var!
Günümüzü gün edelim, hayatı yaşayalım, en güzel yaşam benim yaşamım olsun. Ahh….
Ahhh…
Hangisini sayayım hangisini anlatayım.
Adam geliyor benim dağlarımdan bütün bitkisel yapıyı ve dolayısı ile vatanımın varlığını çalıyor, gidiyor.
Bizim olan o varlığı bize kalmasın diye de dağlarıma zehir saçıp gidiyor. Kimsenin umurunda değil, bir ALLAH’ın kulu ne yapıyorsun demiyor.
Adam bu götürdüklerini genlerini değiştirerek kendine has hale getirdikten sonra bize satıyor.
Bize sattığı o tohumları bizim aleyhimize kullanıyor.
Kimsede çıt yok.
Neslimizi bozuyor, bünyemize zarar veriyor, insanımızı yok ediyor.
Yediğimiz içtiğimiz haram veya zararlı maddelerden oluşuyor.
Kimse sormuyor.
Son 200 senede dünyanın dengesini insan oğlunun zehirlemesi ile adeta yaşanmaz hale geldi.
Torunlarımıza, geleceğimize, acı, hastalık ve elem miras bırakıyoruz.
Ama!
Yine umurumuzda bile değil.
Bencil ve sadece kendini düşünen, refah içinde yaşayayım da gerisi teferruat diyen insanlarla dolu şu dünyada insan gibi yaşamak büyük bir marifet.
Düşünen ve gerçegi gören insan için yaşamak ve yaşamaya çalışmak çok zor. Çünkü bu dünyada 7 milyar insan içinde artık kendini yapayalnız hissediyorsun. Ne düşüncelerini ne fikirlerini destekliyorlar nedebu sorunlara çare üretmeye yaklaşmıyorlar.
Belkide doğrular için uğraşanlara bu deli neler düşünüyor diye gülüyorlardır. Ama yaklaşan tehlikeden hiçmi hiç haberleri yok.
Bunu anlamak için biraz düşünmek yeter de artar.
Ama ne yazıkki düşünmemek için adeta direniyorlar.
Ve insana şöyle bir bakıyorlar sonra da fazla gölge yapma abi başka ihsan istemem, diyerek espri yapıyorlar kendilerince.
Ciddiyet denen nesnenin yanına uğramamış bu insanların eline verilmiş bütün ipler.
İstedikleri gibi at oynatıp kılıç kuşanıp biran önce insan neslini yok etmek için uğraşıyorlar.
Kendi iplerini de kestiklerinden haberleri olmadan.
Müslümanların yaradılışına uyğun yaşamak gerekirken.
Vahyedilen ayetlerle, hadislerle hakikat yoluna girmek gerekirken.
Eglence olan şu dünya hayatıyla kendimizi aldatıyoruz.
Yunus larımızın Sevelim sevilelim bu dünya kimseye kalmaz.
Sözlerine nasılda kulak tıkadığımızın delilleri değilmi şu yaşam sandığımız hayat. ALLAH’a emanet olun.
Selam ve dua ile.
M.S.A