MustafaCİLASUN
Özel Üye
Üşüten ve titreten zamana
Bir sözüm olmalıydı,
Hiç değilse melalim konuşmalıydı
Ne kadar hicranım varsa, hüzün
Her daim yüreğimde kaim olan acıysa
Sormalıydım, birilerine anlatmalıydım,
Nefesi sahibine vermeden doyasıya haykırmalıydım
Ne gözyaşım diner
Ne yüreğimde ki yara gülmeme ister
Buğulu yürekler, suskun gözler,
Boynu bükük nefesler ne der
Lahzalar içindedir gizler, hikmeti
Bilinmeyen nasipler, umudu solduran vakitler
Şair diyorlar…
Ne kadar sefil olduğumu bilmiyorlar
Nadanlığım aşikârdır, fakat
Himmet ediyor, görmek istemiyorlar
Kalbi hassasiyet ne demektir öğrenmemi,
İbretiyle nefeslenmememi bekliyorlar
Kitap soruyorlar…
Nasıl bir gönül ve izan
Sahipleri ki layık görüyorlar
Ve fakat ne yazarım ve ne de şair
Yüreğine layık olan mükâfatım
Sadece gönlüne düşeni yazmaya çalışan,
Vakit gelip gitmeden paylaşmaktır muradım
Rabbim sahibimdir
Varlığımın ve adanmışlığımın
Yegâne adresidir
Niyazım ve idealim, düşlere giren
Hülyalarım yolunda şehit olmaktır
Hakkıyla beceremediğim kulluk ve ihsana,
Ecir ve yolunda ceht ancak böyle ulaşırım
Artık vaktin sonlarındayım
Uzatmaları yaşayan bir hicranı vicdanım
Tedavi görmüş bir kalbin, son dem
Can çeken melalin hissiyatındayım
Hanif bir kul olmayı başaramadım,
Her ideal ve azminde O’nun rızasına kanamadım
Mustafa CİLASUN