ceylannur
Yeni Üyemiz
Camilerimiz, mabetlerimiz, mescitlerimiz ve ibadet yerlerimiz içimizi sonsuzluk diyarına özgü saadet ve heyecanla dolduran birer Allah evidirler
Gerçek şu ki, bizim kalbimiz de Allah evidir; içinde Allah sevilir, Allah’tan korkulur, Allah zikredilir, tefekkür edilir
Kalbimiz Allah’a dönüktür, Allah’ın nazarı her an kalbimizdedir
Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle, kalbimiz âyine-i Samed’dir ve Allah’a mahsustur
1 O halde biz boş konuşmaktan cami dışında da hayâ etmeliyiz
Camilerin toplumun ibadet hukuku cihetini düşündüğümüzde, oraya giren herkesin kulluk duygularına saygı duymalı ve başkalarını rahatsız etmeme nezaketini de gösterebilmeliyiz
Camilerde lüzumsuz olmamak kaydıyla gerektiği zaman konuşulabilir
Toplum için ve din için önemli görülen her mesele her yerde olduğu gibi, eğer lüzum hissedilmişse camilerde de görüşülebilir
Ashab-ı Kirâm (ra) döneminde devlet işlerinin, ordu ve savaş yönetiminin, fakir ve yoksullara yardım meselelerinin, zekâtın ihtiyaç sahiplerine dağıtımı ve Müslüman’ların sair önemli işlerinin konuşulduğu, görüşüldüğü ve insanların problemlerine çözüm bulunduğu yerlerin başında camiler gelirdi
Devlet başkanı halkına camide hitap eder, halkının istek ve ihtiyaçlarını camide dinlerdi
Halk günü camide yapılırdı
Fakat sonraları nüfusun artması, camilerin ve sâir binaların çoğalması, güçler ayırımı prensibiyle binaların da belirli iş alanlarına tahsis edilmesi neticesini doğurdu ve camiler yalnız ibadet ihtiyacına tahsis edildi; sair toplum işleri için örfen başka yerler seçildi
Camilerde işin gereği olmak ve boş lâkırdı olmamak kaydıyla konuşulur; fakat boş lâkırdı yapılmaz, faydasız kelâm edilmez, ibadet edenleri rahatsız edecek ölçüde yüksek sesle konuşulmaz, kahkaha ile gülünmez
Peygamber Efendimiz (asm) camilerimizi içinde ruhen huzur bulacağımız “evlerimiz” olarak algılamamızı tavsiye buyurur
Hakem bin Umeyr (ra) bildirmiştir: Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Dünyada misafir gibi olun
Camileri ev edinin
Kalplerinizi inceliğe ve yumuşaklığa alıştırın
Çokça tefekkür edin ve ağlayın
Nefsin kötü arzuları sizi ayrılığa düşürmesin
İçinde oturmayacağınız binalar yapıyorsunuz
Yiyemeyeceğiniz şeyler topluyorsunuz
Ulaşamayacağınız emeller besliyorsunuz
” 2
Hz
Enes (ra) bildirir: Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurdu: “Camide boş lâkırdı ile gülmek kabirde karanlığa sebeptir
”3
Peygamber Efendimiz (asm) gülmeyi de nezih ve edepli olanı ve kaba ve saygısız olanı şeklinde ikiye ayırır
Hasan-ı Basrî (ra) bildirmiştir: Allah Resulü (asm) buyurdu ki: “İki çeşit gülme vardır: Bir gülme vardır ki, Allah onu sever
Bir gülme vardır ki, Allah ona gazap eder
Allah’ın razı olduğu gülme şudur: Kişi, görmeyi arzuladığı din kardeşiyle birden karşılaşır, sevinir, güler; gülüşünden sevgi akar
Allah’ın gazap ettiği gülme ise, kişi başkasını inciten, cefa veren, sıkıntı doğuran, kaba ve batıl bir sözü sırf gülmek ve güldürmek için ortaya atar; alaycı biçimde güler ve güldürür
Böyle alaycılar Cehennem uçurumundan yetmiş sene aşağı yuvarlanırlar
” 4
Bu ölümsüz ve ezelî ölçüler cami içinde de, cami dışında da bizi bir mü’min olarak süsleyen, güzelleştiren, nezaket veren, saygınlık kazandıran ve Allah’ın râzı olduğu ölçülerdir
Hiç şüphesiz, halkın ibadet için yoğunlaştığı camiler içinde daha öncelikli olarak yaşanması gerekir
Camilerde boş lâkırdı yapmamak mü’minin güzelliğindendir
Dipnotlar:
1- Sözler: 584
2- Câmiü’s-Sağîr, 3/3056
3- Câmiü’s-Sağîr, 2/2555
4- Câmiü’s-Sağîr, 2/2556
içimizi sonsuzluk diyarına özgü saadet ve heyecanla dolduran birer Allah evidirler
Gerçek şu ki, bizim kalbimiz de Allah evidir; içinde Allah sevilir, Allah’tan korkulur, Allah zikredilir, tefekkür edilir
Kalbimiz Allah’a dönüktür, Allah’ın nazarı her an kalbimizdedir
Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle, kalbimiz âyine-i Samed’dir ve Allah’a mahsustur
1 O halde biz boş konuşmaktan cami dışında da hayâ etmeliyiz
Camilerin toplumun ibadet hukuku cihetini düşündüğümüzde, oraya giren herkesin kulluk duygularına saygı duymalı ve başkalarını rahatsız etmeme nezaketini de gösterebilmeliyiz
Camilerde lüzumsuz olmamak kaydıyla gerektiği zaman konuşulabilir
Toplum için ve din için önemli görülen her mesele her yerde olduğu gibi, eğer lüzum hissedilmişse camilerde de görüşülebilir
Ashab-ı Kirâm (ra) döneminde devlet işlerinin, ordu ve savaş yönetiminin, fakir ve yoksullara yardım meselelerinin, zekâtın ihtiyaç sahiplerine dağıtımı ve Müslüman’ların sair önemli işlerinin konuşulduğu, görüşüldüğü ve insanların problemlerine çözüm bulunduğu yerlerin başında camiler gelirdi
Devlet başkanı halkına camide hitap eder, halkının istek ve ihtiyaçlarını camide dinlerdi
Halk günü camide yapılırdı
Fakat sonraları nüfusun artması, camilerin ve sâir binaların çoğalması, güçler ayırımı prensibiyle binaların da belirli iş alanlarına tahsis edilmesi neticesini doğurdu ve camiler yalnız ibadet ihtiyacına tahsis edildi; sair toplum işleri için örfen başka yerler seçildi
Camilerde işin gereği olmak ve boş lâkırdı olmamak kaydıyla konuşulur; fakat boş lâkırdı yapılmaz, faydasız kelâm edilmez, ibadet edenleri rahatsız edecek ölçüde yüksek sesle konuşulmaz, kahkaha ile gülünmez
Peygamber Efendimiz (asm) camilerimizi içinde ruhen huzur bulacağımız “evlerimiz” olarak algılamamızı tavsiye buyurur
Hakem bin Umeyr (ra) bildirmiştir: Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Dünyada misafir gibi olun
Camileri ev edinin
Kalplerinizi inceliğe ve yumuşaklığa alıştırın
Çokça tefekkür edin ve ağlayın
Nefsin kötü arzuları sizi ayrılığa düşürmesin
İçinde oturmayacağınız binalar yapıyorsunuz
Yiyemeyeceğiniz şeyler topluyorsunuz
Ulaşamayacağınız emeller besliyorsunuz
” 2
Hz
Enes (ra) bildirir: Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurdu: “Camide boş lâkırdı ile gülmek kabirde karanlığa sebeptir
”3
Peygamber Efendimiz (asm) gülmeyi de nezih ve edepli olanı ve kaba ve saygısız olanı şeklinde ikiye ayırır
Hasan-ı Basrî (ra) bildirmiştir: Allah Resulü (asm) buyurdu ki: “İki çeşit gülme vardır: Bir gülme vardır ki, Allah onu sever
Bir gülme vardır ki, Allah ona gazap eder
Allah’ın razı olduğu gülme şudur: Kişi, görmeyi arzuladığı din kardeşiyle birden karşılaşır, sevinir, güler; gülüşünden sevgi akar
Allah’ın gazap ettiği gülme ise, kişi başkasını inciten, cefa veren, sıkıntı doğuran, kaba ve batıl bir sözü sırf gülmek ve güldürmek için ortaya atar; alaycı biçimde güler ve güldürür
Böyle alaycılar Cehennem uçurumundan yetmiş sene aşağı yuvarlanırlar
” 4
Bu ölümsüz ve ezelî ölçüler cami içinde de, cami dışında da bizi bir mü’min olarak süsleyen, güzelleştiren, nezaket veren, saygınlık kazandıran ve Allah’ın râzı olduğu ölçülerdir
Hiç şüphesiz, halkın ibadet için yoğunlaştığı camiler içinde daha öncelikli olarak yaşanması gerekir
Camilerde boş lâkırdı yapmamak mü’minin güzelliğindendir
Dipnotlar:
1- Sözler: 584
2- Câmiü’s-Sağîr, 3/3056
3- Câmiü’s-Sağîr, 2/2555
4- Câmiü’s-Sağîr, 2/2556
Camilerde lüzumsuz olmamak kaydıyla gerektiği zaman konuşulabilir
Fakat sonraları nüfusun artması, camilerin ve sâir binaların çoğalması, güçler ayırımı prensibiyle binaların da belirli iş alanlarına tahsis edilmesi neticesini doğurdu ve camiler yalnız ibadet ihtiyacına tahsis edildi; sair toplum işleri için örfen başka yerler seçildi
Camilerde işin gereği olmak ve boş lâkırdı olmamak kaydıyla konuşulur; fakat boş lâkırdı yapılmaz, faydasız kelâm edilmez, ibadet edenleri rahatsız edecek ölçüde yüksek sesle konuşulmaz, kahkaha ile gülünmez
Peygamber Efendimiz (asm) camilerimizi içinde ruhen huzur bulacağımız “evlerimiz” olarak algılamamızı tavsiye buyurur
Hz
Peygamber Efendimiz (asm) gülmeyi de nezih ve edepli olanı ve kaba ve saygısız olanı şeklinde ikiye ayırır
Bu ölümsüz ve ezelî ölçüler cami içinde de, cami dışında da bizi bir mü’min olarak süsleyen, güzelleştiren, nezaket veren, saygınlık kazandıran ve Allah’ın râzı olduğu ölçülerdir
Dipnotlar:
1- Sözler: 584
2- Câmiü’s-Sağîr, 3/3056
3- Câmiü’s-Sağîr, 2/2555
4- Câmiü’s-Sağîr, 2/2556
içimizi sonsuzluk diyarına özgü saadet ve heyecanla dolduran birer Allah evidirler
Camilerde lüzumsuz olmamak kaydıyla gerektiği zaman konuşulabilir
Fakat sonraları nüfusun artması, camilerin ve sâir binaların çoğalması, güçler ayırımı prensibiyle binaların da belirli iş alanlarına tahsis edilmesi neticesini doğurdu ve camiler yalnız ibadet ihtiyacına tahsis edildi; sair toplum işleri için örfen başka yerler seçildi
Camilerde işin gereği olmak ve boş lâkırdı olmamak kaydıyla konuşulur; fakat boş lâkırdı yapılmaz, faydasız kelâm edilmez, ibadet edenleri rahatsız edecek ölçüde yüksek sesle konuşulmaz, kahkaha ile gülünmez
Peygamber Efendimiz (asm) camilerimizi içinde ruhen huzur bulacağımız “evlerimiz” olarak algılamamızı tavsiye buyurur
Hz
Peygamber Efendimiz (asm) gülmeyi de nezih ve edepli olanı ve kaba ve saygısız olanı şeklinde ikiye ayırır
Bu ölümsüz ve ezelî ölçüler cami içinde de, cami dışında da bizi bir mü’min olarak süsleyen, güzelleştiren, nezaket veren, saygınlık kazandıran ve Allah’ın râzı olduğu ölçülerdir
Dipnotlar:
1- Sözler: 584
2- Câmiü’s-Sağîr, 3/3056
3- Câmiü’s-Sağîr, 2/2555
4- Câmiü’s-Sağîr, 2/2556