MURATS44
Özel Üye
İngilizlerin ilk icraatı Abidelerimizi yıkmak oldu
2 bin şehidimizle gerçekten kanlı bir sırt haline gelen ve 1916 yılında aynı adla dikilen Abidelerimizi İngilizler dinamitle patlattı!
Çanakkale Deniz ve Kara Savaşları'nın 100. yıldönümünde 'Çanakkale Harbi' 100.kez bizimle birlikte. Osmanlı Devleti'nin son büyük zaferi olan savaşta Türk askeri yazdığı kahramanlık destanına rağmen 1.Dünya savaşı sonunda mağlup kabul edilmiş ve buna göre bir muameleye tabi olmuştur. Ne yazık ki bu muamele de böyle sonuçlar doğurmuştur!
Uzun bir çalışmayla Avrupa'dan Avustralya'ya uzanan Çanakkale hatıralarının izini süren Araştırmacı-Yazar Basri Emin Sütlü, yeni çıkan Hatıralarla Çanakkale kitabında çarpıcı bir ayrıntıya yer veriyor.
DİNAMİTLEYİP YILBAŞI HEDİYESİ YAPTILAR
1916'da Şüheda tepesine diktiğimiz Kanlısırt Abidesi ve Seddülbahir Firar Anıtı'nın bulunduğu nokta yani Gelibolu Yarımadası harp sahası Mondros ve Lozan Antlaşması ile İngiliz yönetiminin insafına bırakılır. Böylece ellerini kollarını sallayarak yarımadaya giren İngilizler ilk icraat göstergesi olarak abideyi dinamitle patlatırlar. Bununla yetinmeyen düşmanlar dinamitle patlatılan bu abidelerin parçalarını ise memleketlerine yılbaşı hediyesi olarak gönderirler.
İngilizler savaştaki hezimetin acısını abidelerden çıkarırcasına Kanlısırt, Çataldere, Arıburnu ve Seddülbahir Firar abidelerini yıkarlar!
İşte çarpıcı ve bizi derinden etkileyen olayda yaşananlar;
SIRT HAKİKATEN KANLI BİR TEPE HALİNE GELİR
1915 yılının Ağustos ayında Anzaklar tarafından Suvla Körfezi'nden Kanlısırt'a yapılan çıkarmada kanlı bir çarpışma yaşanır ve cepheyi kaptırmak istemeyen Türk askeri göğsünü siper eder. 2 bin şehidimiz ve 5 bine yakın gazimizin olduğu çarpışmada Kanlısırt hakikaten de kanlı bir sırt haline gelir. Suvla Körfezi çıkarmasından da bir netice alamayan itilaf kuvvetleri Çanakkale'nin geçilemeyeceğini anlayarak Ocak 1916'da yarımadayı terk eder. Kanlısırt'taki bu müthiş kahramanlığın hatırasına Türk askerleri tarafından adeta “Binlerce arkadaşımızı burada şehit verdik ama düşmanı buradan ileriye geçirmedik" denilerek Kanlısırt Şehitler Abidesi dikilir.
Kanlısırt'taki bu Abidenin tam yeri dönemin haritacısı Mehmet Şevki Paşa tarafından işaretlenmiştir.
AVUSTRALYA ARŞİVLERİNDEN ÇIKTI
Kanlısırt Şehitler Abide'sinin fotoğrafı ise Avustralya arşivlerinden çıktı. 1919 yılında, içerisinde meşhur Charles Bean'in de bulunduğu Avustralya Tarih Komisyonu Gelibolu Yarımada’sında oldukça detaylı bir çalışma yapmış. Kanlısırt Şehitler Abide’sinin ortaya çıkan bu fotoğrafı da bu komisyon tarafından çekilmiş ve bu güne ulaştırılmış...
ELLERİNDE KAFATASLARI İLE ANIT ÖNÜNDE ASKERLER
Hemen alttaki bir diğer çarpıcı fotoğraf ise yine Kanlısırt Abidesi'nden... Ellerinde kafatasları ile poz veren askerler, 1920'de abide henüz yıkılmadan bölgeyi ziyarete gelen İngiliz ve Avustralyalı denizcilere ait bir fotoğraf. İşin merak uyandıran yanı ise İngiliz askerlerin elinde bulunan kafataslarının kime ait olduğu! (Kesin bir bilgi olmamakla birlikte kafataslarının Türk askerlerine ait olduğu düşünülüyor)
Aşağıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi Abidenin yerinde bu gün boş bir alan var. Öylesine tahrip edilmiş ki temellerinden dahi eser kalmamış.
Uydu fotoğrafından Abidenin yeri;
SEDDÜLBAHİR FİRAR ANITI
Bir diğer yıkılan abidemiz ise Seddülbahir Firar Anıtı. Alman koleksiyoner Gunter Hartnagel arşivinden çıkan fotoğrafta İngilizler ve Fransızlar yıkıma başlamadan önce poz vermiş. İngiliz ve Fransızların yarımadadan kaçmalarının hatırasına dikilmiştir ama İngilizlerce yıkılmıştır.
(Anıt üzerinde; 'İngiliz ve Fransızların Seddülbahir’den Firarı 27 Kanunu Evvel 1331' yazmaktadır)
Haber7'ye konuşan ve "Abideyi tekrar dikmek şehitlerimize bir borç değil mi?" sorusunu soran Araştırmacı-Yazar Basri Emin Sütlü, "Bu yıkımdan kurtulan iki abide Mehmet Çavuş Anıtı ve Kireç tepe Jandarma Anıtı’dır. O da cepheye uzak ve sapa bir noktada olması sebebiyle muhtemelen gözden kaçırılmıştır. Ayrıca Gelibolu Yarımadası yeniden düzenlenir ve her yıl yeni yeni şehitlikler inşa edilirken, böyle önemli bir abidenin tekrar dikilmesi gerekmez mi? Kanlısırt’ı kanlarıyla sulayan, gövdelerini vatan için siper eden binlerce şehidimizin hatırası olan bu abide tekrar kendisini dikecek olan vefalı elleri bekliyor" sözleri ile konuyu noktalıyor.
2 bin şehidimizle gerçekten kanlı bir sırt haline gelen ve 1916 yılında aynı adla dikilen Abidelerimizi İngilizler dinamitle patlattı!
Çanakkale Deniz ve Kara Savaşları'nın 100. yıldönümünde 'Çanakkale Harbi' 100.kez bizimle birlikte. Osmanlı Devleti'nin son büyük zaferi olan savaşta Türk askeri yazdığı kahramanlık destanına rağmen 1.Dünya savaşı sonunda mağlup kabul edilmiş ve buna göre bir muameleye tabi olmuştur. Ne yazık ki bu muamele de böyle sonuçlar doğurmuştur!
Uzun bir çalışmayla Avrupa'dan Avustralya'ya uzanan Çanakkale hatıralarının izini süren Araştırmacı-Yazar Basri Emin Sütlü, yeni çıkan Hatıralarla Çanakkale kitabında çarpıcı bir ayrıntıya yer veriyor.
DİNAMİTLEYİP YILBAŞI HEDİYESİ YAPTILAR
1916'da Şüheda tepesine diktiğimiz Kanlısırt Abidesi ve Seddülbahir Firar Anıtı'nın bulunduğu nokta yani Gelibolu Yarımadası harp sahası Mondros ve Lozan Antlaşması ile İngiliz yönetiminin insafına bırakılır. Böylece ellerini kollarını sallayarak yarımadaya giren İngilizler ilk icraat göstergesi olarak abideyi dinamitle patlatırlar. Bununla yetinmeyen düşmanlar dinamitle patlatılan bu abidelerin parçalarını ise memleketlerine yılbaşı hediyesi olarak gönderirler.
İngilizler savaştaki hezimetin acısını abidelerden çıkarırcasına Kanlısırt, Çataldere, Arıburnu ve Seddülbahir Firar abidelerini yıkarlar!
İşte çarpıcı ve bizi derinden etkileyen olayda yaşananlar;
SIRT HAKİKATEN KANLI BİR TEPE HALİNE GELİR
1915 yılının Ağustos ayında Anzaklar tarafından Suvla Körfezi'nden Kanlısırt'a yapılan çıkarmada kanlı bir çarpışma yaşanır ve cepheyi kaptırmak istemeyen Türk askeri göğsünü siper eder. 2 bin şehidimiz ve 5 bine yakın gazimizin olduğu çarpışmada Kanlısırt hakikaten de kanlı bir sırt haline gelir. Suvla Körfezi çıkarmasından da bir netice alamayan itilaf kuvvetleri Çanakkale'nin geçilemeyeceğini anlayarak Ocak 1916'da yarımadayı terk eder. Kanlısırt'taki bu müthiş kahramanlığın hatırasına Türk askerleri tarafından adeta “Binlerce arkadaşımızı burada şehit verdik ama düşmanı buradan ileriye geçirmedik" denilerek Kanlısırt Şehitler Abidesi dikilir.
Kanlısırt'taki bu Abidenin tam yeri dönemin haritacısı Mehmet Şevki Paşa tarafından işaretlenmiştir.
AVUSTRALYA ARŞİVLERİNDEN ÇIKTI
Kanlısırt Şehitler Abide'sinin fotoğrafı ise Avustralya arşivlerinden çıktı. 1919 yılında, içerisinde meşhur Charles Bean'in de bulunduğu Avustralya Tarih Komisyonu Gelibolu Yarımada’sında oldukça detaylı bir çalışma yapmış. Kanlısırt Şehitler Abide’sinin ortaya çıkan bu fotoğrafı da bu komisyon tarafından çekilmiş ve bu güne ulaştırılmış...
ELLERİNDE KAFATASLARI İLE ANIT ÖNÜNDE ASKERLER
Hemen alttaki bir diğer çarpıcı fotoğraf ise yine Kanlısırt Abidesi'nden... Ellerinde kafatasları ile poz veren askerler, 1920'de abide henüz yıkılmadan bölgeyi ziyarete gelen İngiliz ve Avustralyalı denizcilere ait bir fotoğraf. İşin merak uyandıran yanı ise İngiliz askerlerin elinde bulunan kafataslarının kime ait olduğu! (Kesin bir bilgi olmamakla birlikte kafataslarının Türk askerlerine ait olduğu düşünülüyor)
Aşağıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi Abidenin yerinde bu gün boş bir alan var. Öylesine tahrip edilmiş ki temellerinden dahi eser kalmamış.
Uydu fotoğrafından Abidenin yeri;
SEDDÜLBAHİR FİRAR ANITI
Bir diğer yıkılan abidemiz ise Seddülbahir Firar Anıtı. Alman koleksiyoner Gunter Hartnagel arşivinden çıkan fotoğrafta İngilizler ve Fransızlar yıkıma başlamadan önce poz vermiş. İngiliz ve Fransızların yarımadadan kaçmalarının hatırasına dikilmiştir ama İngilizlerce yıkılmıştır.
(Anıt üzerinde; 'İngiliz ve Fransızların Seddülbahir’den Firarı 27 Kanunu Evvel 1331' yazmaktadır)
Haber7'ye konuşan ve "Abideyi tekrar dikmek şehitlerimize bir borç değil mi?" sorusunu soran Araştırmacı-Yazar Basri Emin Sütlü, "Bu yıkımdan kurtulan iki abide Mehmet Çavuş Anıtı ve Kireç tepe Jandarma Anıtı’dır. O da cepheye uzak ve sapa bir noktada olması sebebiyle muhtemelen gözden kaçırılmıştır. Ayrıca Gelibolu Yarımadası yeniden düzenlenir ve her yıl yeni yeni şehitlikler inşa edilirken, böyle önemli bir abidenin tekrar dikilmesi gerekmez mi? Kanlısırt’ı kanlarıyla sulayan, gövdelerini vatan için siper eden binlerce şehidimizin hatırası olan bu abide tekrar kendisini dikecek olan vefalı elleri bekliyor" sözleri ile konuyu noktalıyor.