MURATS44
Özel Üye
BİLGİ
Çanakkale ile ilgili daha geniş konulara aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz ..
Çanakkale Savaşları 1915
Çanakkale Savaşları 1915
BİLGİ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş., Türk milletinin varlık mücadelesinin dönüm noktası olan Çanakkale Savaşı’na ait sözlü edebiyatımızda yer etmiş, toplumsal hafızamızda derin izler bırakmış olan 284 hikaye tek kitapta topladı. Kitapta, 'İlahi ışık' hikayesi ve birçok hikayenin detayları ilham veriyor...
Kara Fatma’dan Derviş İbrahim’e…
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Türk Halk Edebiyatı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferhat Arslan tarafından hazırlanan bu çalışmada, rengi kara olduğu için değil gözünü budaktan sakınmadığı için kara denilen Fatma Ana’yı, yağmurdan ıslanmaması için bebeğinin battaniyesini mühimmatın üstüne örten Halime kadını, savaştan üç yüz yıl önce yaşadığı söylenen Derviş İbrahim’i ve nice yiğitlerle alakalı hikayeler yer alıyor.
“Evliyaların Mehmetçiğe Yardımıyla İlgili Anlatılanlar”, “Türk Milletinin Olağanüstü Hasletleri ile İlgili Anlatılanlar”, “Mehmetçiğin Olağanüstü Hasletleri İle İlgili Anlatılanlar”, “Çanakkale Savaşı Şehitleri İle İlgili Anlatılanlar” ve "Diğer Olağanüstü Hadiselerle İlgili Anlatılanlar” olmak üzere dokuz ayrı bölümden iki yüz seksen dört anlatıdan oluşuyor.
Babası, taarruzdan önce namaz kılar ve sonrasında çatışma başlar. Çatışma esnasında bir arkadaşı vurularak yere düşer. Bir süre sonra beyaz bir ışık, bu arkadaşının üzerine düşer ve asker, hiçbir şey olmamış gibi çarpışmaya devam eder. Bu olayı, birçok kişi de görür.
Tabiat Unsurlarının
Olağanüstülükleri
Bulutlar Yardıma Geldi (Efsane)
“Bugün tabiat Türkleri gizlemiş, Allah onları korumuştu.” General Hamilton
Türk cephesi üzerinden yükselmeye başlayan sabah güneşinin ışıkları düşman askerlerinin gözlerini kamaştırıyor, isabetli atışlar yapamıyorlardı. Hem güneşin bu konumu hem de Türklerin yoğun ateşi yüzünden öğleden sonraya kadar ileri hücuma geçemediler. Öğleden sonra Türklerin işini bitireceklerine kesin gözüyle bakıyorlardı. Çünkü yaptıkları hesaba göre şu anda kendi gözlerini kamaştıran güneş ışınları, öğleden sonra kendi taraflarına doğru eğilecek, dolayısıyla bütün parlaklığıyla Türklerin gözlerini kamaştıracak, kendilerinin de hedeflerini seçmelerine ve vurmalarına yardımcı olacaktı.
Güneş gerçekten de eğilmeye başladı, harekete geçmek üzereyken inanılması güç bir olay meydana geldi: Hava pırıl pırıl, berrak iken birden sağdan soldan bulutlar gelip güneşin önünü kapayıverdiler. Dahası da hiç beklenmiyorken bir sis tabakası Türklerin önüne çöküverdi. Buna çok şaşırdılar, saat 14.30’da top başı yaparak yoğun bir ateşe başladılar. Türk siperlerini göremeden ateş ettiklerinden atışlarının çoğu boşa gidiyordu. Üstüne üstlük bu bombardıman için getirilmiş bulunan altmışlık toplarından çoğu sebepsiz yere arızalanarak saf haricine çıktılar. Bu çarpışmayı dürbünü ile izlemiş olan General Hamilton o akşam hatıra defterine kısa bir cümle yazmıştır. “Bugün tabiat Türkleri gizlemiş, Allah onları korumuştu.”
Peygamberimiz’in ve Ashab-ı Kiramın Yardımları
Bir Alman Subayının Anlattıkları (Memorat)
Alman Subayı Hans Kannengiesser Çanakkale Savaşları’ndan sonra hatıralarının bir bölümünde şöyle ifade ediyordu: “Bir gün, emir erimin vücudunun yarısını bir gülle parçası götürmüştü.
Koştum, başını kucağıma aldım. Hiç de iyi değildi. Başını dikti, bir noktaya dalgın dalgın bakıyordu. Ben de onu teselli etmeye, kurtulacağını söylemeye çalışıyordum. O, gözlerini diktiği noktadan ayırmayarak: - Ben şehit oluyorum kumandanım, bak işte Peygamberim beni çağırıyor! dedi. İrkildim, onun gözlerini diktiği noktaya dikkatle baktım. Hiçbir şey göremedim. Tekrar ona döndüm, hayal mi görüyor diye gözlerine baktım. Hayır! Bu gözler hayal görmüyordu! Aslında Ben görmüyordum ama o Peygamberini görüyordu! Ve ruhu Peygamberine doğru uçtu gitti!”
Hızır Aleyhisselam’ın Mehmetçiğe Yardımı
Toprağın Kurşuna Dönüşmesi (Efsane)
​
Yine Çanakkale Savaşı’nda söylentilere göre, çok darda kaldığı zaman bir asker Allah’a yalvararak uykuya dalar. Rüyasında nur yüzlü bir zât yani Hızır, bu askere, çok sıkıştığı bir anda yerden bir avuç toprak alıp üflemesini, içinden kurşun çıkacağını söyler. Bu rüyayı gören asker çok darda kaldığı bir anda Hızır’ın değini yapar, yerden bir avuç toprak alıp üfler, bu toprak kurşun olur. Bu kurşunları alıp düşmana ateş eder, kurşunlar alev alır, karşısındaki askerleri öldürür.
Evliyaların Mehmetçiğe Yardımı
Anzak Askerinin Savaştığı Manevi Askerler (Efsane)
Çanakkale Savaşı’nda Türklerin karşısında birçok kuvvet vardı. İngilizler, Anzaklar, Hindular, Afrikalılar… Anzaklardan birisi savaş bittikten sonra ülkesine dönüyor. Fakat Türklerin bu mücadelesini hepsi saygıyla karşılıyor. Cumhuriyet kurulduktan sonra tekrar bizim ülkemize geliyor ve savaştığı askerlerin resimleri kendisine gösteriliyor. “İşte bu alayda bu askerlerle savaşmıştınız hatırlıyor musunuz?” deniyor. Bu Anzak askeri; “Ben bu kişilerle savaşmadım. Benim savaştığım ordu hem çok kalabalıktı, hem de bu ordudaki kişiler çok uzun boylu, çok iri yapılı kişilerdi. Hatta insan gibi bile değillerdi. Çok ruhani varlıklardı. Biz bundan dolayı bu savaşı kazanamadık.” diyor.
Türk Milletinin Olağanüstü Hasletleri
Oğlunu Cepheye Gönderen Ana Son (Anekdot)
Çanakkale Gazisi Hüseyin Kaçmaz’ın oğlu Turgut Kaçmaz babasının durumunu şöyle anlatır: Babası savaş esnasında 45 gün boyunca ayağından botunu çıkartmadığını fark ediyor. Botunu çıkarmak istiyor ama botun ayağına yapıştığını görüyorlar. Tedavisi için İstanbul’a naklediyorlar. Tabii ki annesi de bu olayı duyup geldiği zaman doktorlar ona durumu anlatıyor. “Bu yüzden mi savaştan geri kalacak? Bir an önce tedavisini yapın, Çanakkale’ye geri gönderin. Ben onu şehit olsun diye yetiştirdim.” diyor.
Mehmetçiğin Olağanüstü Hasletleri
“Biz Allah İle Savaştık ve Yenildik!” (Anekdot)
Çanakkale Savaşları’nın fikir babası olan Churchill, bütün üstünlüğüne rağmen İngilizlerin Mehmetçik karşısında niçin mağlup olduğu hususunda sorgulanırken, üzerine fazla gelindiği bir anda, çaresiz kalır ve şöyle der:
“Anlamıyor musunuz, biz Çanakkale’de Türklerle değil, Allah ile savaştık! Tabii ki yenildik...”
Bizim cephenin kumandanı olan Alman Liman von Sanders de, bu hususta şu hatırasını nakleder:
Teftiş sırasında Mehmetçiğe soruyorum:
“İyi savaşıyor musunuz?”
“Evet kumandanım!”
“Niçin savaşıyorsunuz?”
“Allah rızası için!”
Bütün Mehmetçiklerden hep aynı cevabı alan Alman General şu çok ilginç ve doğru yorumu yapar:
“Evlatları Allah rızası için çarpışan bir millet, ebediyen var olur!”
Silahını Teslim Etmeyen Şehit (Efsaneleşen Memoratlar)
Çanakkale Savaşları sonrası ölen askerleri defnetmekle görevli Türk askerleri, nehrin içinde şehit olan askerleri defnetmeye götürdüklerinde, bu şehit askerlerin ellerindeki silahları almaya çalışmışlar. Ancak vatanına sahip çıkan bu askerler, silahlarını ellerinden bırakmadıkları için silahlarıyla birlikte defnedilmişler.
Çanakkale Savaşı Şehitleri
Çanakkale Şehitleri Kıbrıs Barış Harekâtı’nda (Efsaneleşen Memorat)
Kıbrıs Barış Harekâtı’nda cephede olan bir asker, arkadaşına, sürekli; “Ben şehit olacağım.” der. Arkadaşı da; “Neden şehit olasın, beraberce eve döneceğiz.” der. Buna rağmen, asker şehit olacağına dair bir mektup yazar ve öldüğünde, annesine ulaştırmasını isteyerek mektubu arkadaşına verir. Asker, gerçekten de dediği gibi şehit olur. Savaş biter, arkadaşı da eve döner. Döndüğü zaman çantasındaki mektubu görür ve arkadaşının vasiyeti olduğundan, arkadaşının annesine mektubu ulaştırır. Arkadaşının yaşlı annesine durumu anlatır. Kadın da; “Benim oğlum Çanakkale’de şehit olmuştu zaten.” der.
Diğer Olağanüstü Hadiseler
Hamilton’un Rüyası (Anekdot)
İngiliz birliklerinin başkumandanı General Hamilton’un “Kâbus” diye bahsettiği bir rüyası vardır. Dillere destan; tarihte geçen birçok rüyalara da benzer.
​ İngiliz Generali, Ağustos mağlubiyetinden sonra ruhen sarsılmıştır. Bir aralık istifa etmeyi düşünür. Fakat emrindeki subayları değiştirmekle yetinir. Hatıralarının o kısmında şunları yazıyor. Şimdi, beraberce onun kaleminden okuyalım: “…Dün gece korkunç bir rüya gördüm. Bu rüyadan ziyade bir kâbus idi. Helles kıyılarında boğulmak üzere idim. Boğazımı demir kıskaç gibi sıkan bir el, beni suyun dibine doğru çekiyordu. Sular başıma yaklaşmak üzereydi. Uyandığım zaman ter içerisinde idim ve titriyordum. Çadırımda yabancı birisi varmış gibi bir his vardı içimde. Şimdiye kadar böyle korkunç bir rüya görmemiştim. Çanakkale’nin meş’um olduğu fikri kafamda yer etmeye başlamıştı. Saatlerce kurtulamadım bu histen. Sanki biz daha buralara gelmeden akıbetimiz kararlaştırılmıştı.”
Çanakkale'den resimler :
1. Çanakkale Savaşları'nda kahramanca görev yapan Türk askeri
2. Esat Paşa parçalanmış bir düşman topun başında
3. Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı Mirliva Cevat Paşa
4. Çanakkale'de hücuma geçen Anzak askerleri.
5. Çanakkale Cephesi'ne gönderilen çocuk askerler.
6. Çanakkale Savaşları'nda bir İngiliz hücumu.
7. Çanakkale Cephesi'nde kahramanca savaşan Türk askerleri.
8. Türk askerleri düşmandan ele geçirilen silahları test ederken
9. Anzak askerlerinin karaya çıkışı.
10. Yemek kazanları.
11. Düşman hücumu ve bombardımanı
12. Cephede yaralı askerlere yardım eden Hilal-i Ahmer (Kızılay)
13. Seddülbahir'de düşmandan ele geçirilen büyük bir top.
14. Gelibolu'da savaşan Türk askerleri.
15. Esat Paşa Karargâhı erkânı harbiyesi.
16. Gelibolu'daki bir siperde İngiliz askerleri.
17. Cephede yemek yiyen Türk askerleri.
18. Yaralı bir Türk askerinin sevki.
19. Düşman donanmasına ait Agamemnon zırhlısı.
20. 27. Alay Sancağı Kanlısırt'a dikilyor.
21. NUSRET MAYIN GEMİSİ