NuSReT
Aktif Üyemiz
Bismillâhirrâhmânirrahîm
Her hayrın ve şerrin yegane yaratıcısı kendisinden başka İlah olmayan Allahu Tealadır. O’nun eşi ve benzeri ve dengi yoktur. Herkese kuvvet ve hayat veren O’dur.
Peygamberlere vahy getirmek, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildirmekle vazîfeli melek. Dört büyük melekten birisi ve en üstünüdür:
Cebrâil aleyhisselâmın ismi Kur’ân-ı kerîmde geçmekte olup, ayrıca Cibrîl, Rûh-ul-Emîn ve Rûh-ul-Kuds diye de zikredilmektedir. Cebrâil kelimesi lügatta “Allahü teâlânın kulu” mânâsındadır. Cebrâil’e ayrıca Nâmûs-ı Ekber de denilmiştir. Cebrâil aleyhisselâmın vazîfesi peygamberlere vahy getirmektir. Cebrâil aleyhisselâm Peygamber efendimize Mekke yakınındaki Hira Dağında ibâdet ve tefekkürle meşgul iken gelerek ilk vahyi getirmiştir. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki: “(Ey Muhammed!) Yaratıcı Allahü teâlânın adı ile oku! O, insanı pıhtılaşmış kandan (alaktan) yarattı! Oku, Allahü teâlâ büyük kerem sâhibidir. O, kalemle öğretir, bilmediklerini öğretti.” (Alak sûresi: 1-3)
Cebrâil aleyhisselâm her şekle girebilirdi. Peygamber efendimize aslî şekliyle, biri Hira Dağında ve diğeri Mîrac esnâsında Sidret-ül-müntehâda olmak üzere iki defâ görünmüştür. Cebrâil aleyhisselâm ekseriyâ Eshâb-ı kirâmdan Dıhye-i Kelbî sûretinde gelmiştir. Cebrâil aleyhisselâm yirmi üç yıla yakın bir sürede Kur’ân-ı kerîm âyetlerini peyderpey ve çeşitli şekil ve sûretlere girerek getirmiş, Peygamber efendimizin mübârek kalbine ulaştırmıştır. Bu husûsta Allahü teâlâ buyurdu ki:
-“Ey Resûlüm söyle! Her kim Cibrîl’e düşman ise, kininden helâk olsun. Gerçekten Cibrîl daha önce indirilen kitapları tasdîk etmekte olan Kur’ân’ı kerîmi Allah’ın izniyle senin kalbine indirdi ve Kur’ân-ı kerîm doğru yolu gösterici, müminlere derecelerle kurtuluşu müjdeleyicidir.” (Bekara sûresi: 97)
Cebrâil aleyhisselâm her sene bir kere gelip o âna kadar inmiş olan Kur’ân-ı kerîmi Levh-il-Mahfûz’daki sırasına göre okur, Peygamber efendimiz de dinler ve tekrar ederdi. Peygamber efendimiz âhirete teşrif edeceği sene, iki kere gelip tamâmını okumuştur. Âdem aleyhisselâma on iki kere, Nuh aleyhisselâma elli kere, İbrâhim aleyhisselâma kırk kere, Mûsâ aleyhisselâma dört yüz kere, Îsâ aleyhisselâma on kere, Muhammed aleyhisselâma yirmi dört bin kere gelmiştir.
Hz Cebrail in Hızı (Menkıbe)
Peygamber (aleyhissalatü vesselam) Efendimiz Cebrail aleyhisselama sordu:
-“Ey Cebrail hiç yedi kat semadan yeryüzüne korku ve dehşet içinde hızlıca indin mi?
Cebrail :
-“Evet, ey Muhammed üç kez dediğin şekilde indim.”
Bunun üzerine Peygamberimiz sordu :
-“Nasıl oldu anlat?
-“Birincisi İbrahim peygamber ateşe atılırken Allah (celle celalüh) bana dediki :
-“Sor bakalım ibrahim’in bizden bir isteği var mıdır?
O esnada ibrahim ateşe mancınıkla atılmış havada ilerliyordu. Hemen süratle yeryüzüne indim ve İbrahim’e sordum:
-“Varmıdır Rabbinden istediğin birşey?
İbrahim Peygamber dedi:
-“Çekil çekil…Rabbimden gelen başımın üstüne.”
Bunun üzerine Yaradan ateşe;
-“Ey ateş İbrahim için serin ve selamet.”dedi.
Peygamber aleyhisselatü vesselam Efendimiz:
-“Ya ikincisi?” diye Cebrail’e sordu. Cebrail (a.s):
-“İbrahim, oğlu İsmail’i kurban edeceği zaman, bıçagın keskin yerini değil sırt tarafını İsmail’in boğazına sürtüyordu. Tam farkına varıp bıçağı ters çevirip İsmail’in boğazına bıçağı süreceği sırada Rabbim bana emretti:
-“Yetiş ey Cebrail al şu iki koçu, İbrahim bunları kurban etsin” dedi. İşte o sırada “yetişemeyeceğim” diye çok korktum, ama şükürler olsun Rabbime ki, yetiştim.” dedi.Peygamberimiz aleyhisselatü vesselam Efendimiz tekrar Cebrail aleyhisselama sordu:
-“Ey Cebrail, ya üçüncüsü? Onuda anlat bize.”Cebrail (a.s):
-” Ya Rasulallah onu ne sen sor ne ben söyleyeyim. Rabbime en yakın olduğum yerdeydim(manen). Kendi mekanımda ve yedi kat semanın en tepesi denebilir. Sen Uhud Savaşındaydın ve.. savaş sırasında darbe aldın. Darbe alınca miğferinin demiri yanağına battı. Ashab geldi yanına ve onlardan birisi, sana olan terbiyesinden o demiri eliyle değil, ağzıyla yanağından hafifçe çekti çıkardı. İşte tam o sırada yanağından süzülen bir damla kan yere düştü düşecek…alemlerin Rabbi şöyle hitab etti:
-“Yetiş ey Cebrail. Eğer rasulümün kanı yere düşerse, andolsunki yerde ve gökte birtek canlı bırakmam.”
Cebrail:
-“İşte o anda tüm gücümle yeryüzüne, Uhud’a yöneldim. O kadar hızla indim ki … yanağından süzülen kan tam yere damlamak üzereyken yetiştim. O an, Azrail bile bir an işini bırakıp bana dönüp bakdı ve kanı kanadımın üzerine düşürdüm…Rabbime hamd olsun.”der.
Dua
Allahu Teala’nın sevdiği bir kulu dua ettiğinde, Allah Azze ve Celle Cebrail aleyhisselama:
-“ Ya Cebrail bu kulumun istediğini hemen yerine getirme, zira ben onun sesinden hoşlanır ve bana yalvarmasını severim.”buyurur.
Fakat Allahu Tealanın sevmediği bir kul dua edince, Allah Celle Celaluhü Cebrail’e:
-“ Ya Cebrail ben o kulun sesinden hoşlanmam, ne isterse verde çekip gitsin.”diye buyurur.
Emr-i Ma’rufu Terk Eden bir Toplumun Ahvali:
Enes bin Malikin bir rivayetinde Peygamber efendimiz:
Allahu Teala Cebrail’e:
-“ Ey Cebrail, yere in ve falan beldeyi altını üstüne getir.”diye emreder. Yeryüzüne inen Cebrail bu belde de dörtbin kişinin ibadet ettiğini görünce:
-“ Ey Rabbim! Bu belde de sana ibadet eden dört bin âbid kulun var. Bunları da mı birlikte helak edeyim..? Bunlar burada sana gece gündüz kulluk yapan abid kullarındır.” der.
Allahu Teala:
-“ Sen onların namazlarına bakma, çünkü onlar aralarında iyiliği emredip kötülükten sakındırmazlar, birbirlerine göz yumarlar. Bunu için amellerini yüzlerine çarpıp, onlarla birlikte hepsini helak et.” diye buyurur.
GÜNAHKAR KULLAR
Rasul-i Ekrem efendimiz:
-“ Bir kul, bir günah işledikten sonra, pişman olup ağlayarak afvedilmesi için Allah’a yalvarsa, Allahu Teala meleklerine :
-“ Ey melekler , size nefis vermedim ki , bana itaat edesiniz . Sizin itaatiniz bu bakımdan o kadar zor değil. Fakat adem oğullarını topraktan yarattım onlara nefis ve şehvet verdim. Bir yanda dünya mihneti, bir yanda aile ve çoluk çocuk sıkıntısı, bir yandan da durmadan azdıran şeytanı musallat ettim. Onlar bu düşmanlar arasında aldanıp bana isyan ederler, fakat yine de Benden ihsan isterler. Benim rahmetim onların zahmetinden çok ve üstündür. Kendisini Benim yarttığımı ve Benimde en merhametli olduğumu bilerek, yine Bana yönelen kulumu afvettiğime sizlerde şahid olunuz.”buyurur.
Her hayrın ve şerrin yegane yaratıcısı kendisinden başka İlah olmayan Allahu Tealadır. O’nun eşi ve benzeri ve dengi yoktur. Herkese kuvvet ve hayat veren O’dur.
Peygamberlere vahy getirmek, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildirmekle vazîfeli melek. Dört büyük melekten birisi ve en üstünüdür:
Cebrâil aleyhisselâmın ismi Kur’ân-ı kerîmde geçmekte olup, ayrıca Cibrîl, Rûh-ul-Emîn ve Rûh-ul-Kuds diye de zikredilmektedir. Cebrâil kelimesi lügatta “Allahü teâlânın kulu” mânâsındadır. Cebrâil’e ayrıca Nâmûs-ı Ekber de denilmiştir. Cebrâil aleyhisselâmın vazîfesi peygamberlere vahy getirmektir. Cebrâil aleyhisselâm Peygamber efendimize Mekke yakınındaki Hira Dağında ibâdet ve tefekkürle meşgul iken gelerek ilk vahyi getirmiştir. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki: “(Ey Muhammed!) Yaratıcı Allahü teâlânın adı ile oku! O, insanı pıhtılaşmış kandan (alaktan) yarattı! Oku, Allahü teâlâ büyük kerem sâhibidir. O, kalemle öğretir, bilmediklerini öğretti.” (Alak sûresi: 1-3)
Cebrâil aleyhisselâm her şekle girebilirdi. Peygamber efendimize aslî şekliyle, biri Hira Dağında ve diğeri Mîrac esnâsında Sidret-ül-müntehâda olmak üzere iki defâ görünmüştür. Cebrâil aleyhisselâm ekseriyâ Eshâb-ı kirâmdan Dıhye-i Kelbî sûretinde gelmiştir. Cebrâil aleyhisselâm yirmi üç yıla yakın bir sürede Kur’ân-ı kerîm âyetlerini peyderpey ve çeşitli şekil ve sûretlere girerek getirmiş, Peygamber efendimizin mübârek kalbine ulaştırmıştır. Bu husûsta Allahü teâlâ buyurdu ki:
-“Ey Resûlüm söyle! Her kim Cibrîl’e düşman ise, kininden helâk olsun. Gerçekten Cibrîl daha önce indirilen kitapları tasdîk etmekte olan Kur’ân’ı kerîmi Allah’ın izniyle senin kalbine indirdi ve Kur’ân-ı kerîm doğru yolu gösterici, müminlere derecelerle kurtuluşu müjdeleyicidir.” (Bekara sûresi: 97)
Cebrâil aleyhisselâm her sene bir kere gelip o âna kadar inmiş olan Kur’ân-ı kerîmi Levh-il-Mahfûz’daki sırasına göre okur, Peygamber efendimiz de dinler ve tekrar ederdi. Peygamber efendimiz âhirete teşrif edeceği sene, iki kere gelip tamâmını okumuştur. Âdem aleyhisselâma on iki kere, Nuh aleyhisselâma elli kere, İbrâhim aleyhisselâma kırk kere, Mûsâ aleyhisselâma dört yüz kere, Îsâ aleyhisselâma on kere, Muhammed aleyhisselâma yirmi dört bin kere gelmiştir.
Hz Cebrail in Hızı (Menkıbe)
Peygamber (aleyhissalatü vesselam) Efendimiz Cebrail aleyhisselama sordu:
-“Ey Cebrail hiç yedi kat semadan yeryüzüne korku ve dehşet içinde hızlıca indin mi?
Cebrail :
-“Evet, ey Muhammed üç kez dediğin şekilde indim.”
Bunun üzerine Peygamberimiz sordu :
-“Nasıl oldu anlat?
-“Birincisi İbrahim peygamber ateşe atılırken Allah (celle celalüh) bana dediki :
-“Sor bakalım ibrahim’in bizden bir isteği var mıdır?
O esnada ibrahim ateşe mancınıkla atılmış havada ilerliyordu. Hemen süratle yeryüzüne indim ve İbrahim’e sordum:
-“Varmıdır Rabbinden istediğin birşey?
İbrahim Peygamber dedi:
-“Çekil çekil…Rabbimden gelen başımın üstüne.”
Bunun üzerine Yaradan ateşe;
-“Ey ateş İbrahim için serin ve selamet.”dedi.
Peygamber aleyhisselatü vesselam Efendimiz:
-“Ya ikincisi?” diye Cebrail’e sordu. Cebrail (a.s):
-“İbrahim, oğlu İsmail’i kurban edeceği zaman, bıçagın keskin yerini değil sırt tarafını İsmail’in boğazına sürtüyordu. Tam farkına varıp bıçağı ters çevirip İsmail’in boğazına bıçağı süreceği sırada Rabbim bana emretti:
-“Yetiş ey Cebrail al şu iki koçu, İbrahim bunları kurban etsin” dedi. İşte o sırada “yetişemeyeceğim” diye çok korktum, ama şükürler olsun Rabbime ki, yetiştim.” dedi.Peygamberimiz aleyhisselatü vesselam Efendimiz tekrar Cebrail aleyhisselama sordu:
-“Ey Cebrail, ya üçüncüsü? Onuda anlat bize.”Cebrail (a.s):
-” Ya Rasulallah onu ne sen sor ne ben söyleyeyim. Rabbime en yakın olduğum yerdeydim(manen). Kendi mekanımda ve yedi kat semanın en tepesi denebilir. Sen Uhud Savaşındaydın ve.. savaş sırasında darbe aldın. Darbe alınca miğferinin demiri yanağına battı. Ashab geldi yanına ve onlardan birisi, sana olan terbiyesinden o demiri eliyle değil, ağzıyla yanağından hafifçe çekti çıkardı. İşte tam o sırada yanağından süzülen bir damla kan yere düştü düşecek…alemlerin Rabbi şöyle hitab etti:
-“Yetiş ey Cebrail. Eğer rasulümün kanı yere düşerse, andolsunki yerde ve gökte birtek canlı bırakmam.”
Cebrail:
-“İşte o anda tüm gücümle yeryüzüne, Uhud’a yöneldim. O kadar hızla indim ki … yanağından süzülen kan tam yere damlamak üzereyken yetiştim. O an, Azrail bile bir an işini bırakıp bana dönüp bakdı ve kanı kanadımın üzerine düşürdüm…Rabbime hamd olsun.”der.
Dua
Allahu Teala’nın sevdiği bir kulu dua ettiğinde, Allah Azze ve Celle Cebrail aleyhisselama:
-“ Ya Cebrail bu kulumun istediğini hemen yerine getirme, zira ben onun sesinden hoşlanır ve bana yalvarmasını severim.”buyurur.
Fakat Allahu Tealanın sevmediği bir kul dua edince, Allah Celle Celaluhü Cebrail’e:
-“ Ya Cebrail ben o kulun sesinden hoşlanmam, ne isterse verde çekip gitsin.”diye buyurur.
Emr-i Ma’rufu Terk Eden bir Toplumun Ahvali:
Enes bin Malikin bir rivayetinde Peygamber efendimiz:
Allahu Teala Cebrail’e:
-“ Ey Cebrail, yere in ve falan beldeyi altını üstüne getir.”diye emreder. Yeryüzüne inen Cebrail bu belde de dörtbin kişinin ibadet ettiğini görünce:
-“ Ey Rabbim! Bu belde de sana ibadet eden dört bin âbid kulun var. Bunları da mı birlikte helak edeyim..? Bunlar burada sana gece gündüz kulluk yapan abid kullarındır.” der.
Allahu Teala:
-“ Sen onların namazlarına bakma, çünkü onlar aralarında iyiliği emredip kötülükten sakındırmazlar, birbirlerine göz yumarlar. Bunu için amellerini yüzlerine çarpıp, onlarla birlikte hepsini helak et.” diye buyurur.
GÜNAHKAR KULLAR
Rasul-i Ekrem efendimiz:
-“ Bir kul, bir günah işledikten sonra, pişman olup ağlayarak afvedilmesi için Allah’a yalvarsa, Allahu Teala meleklerine :
-“ Ey melekler , size nefis vermedim ki , bana itaat edesiniz . Sizin itaatiniz bu bakımdan o kadar zor değil. Fakat adem oğullarını topraktan yarattım onlara nefis ve şehvet verdim. Bir yanda dünya mihneti, bir yanda aile ve çoluk çocuk sıkıntısı, bir yandan da durmadan azdıran şeytanı musallat ettim. Onlar bu düşmanlar arasında aldanıp bana isyan ederler, fakat yine de Benden ihsan isterler. Benim rahmetim onların zahmetinden çok ve üstündür. Kendisini Benim yarttığımı ve Benimde en merhametli olduğumu bilerek, yine Bana yönelen kulumu afvettiğime sizlerde şahid olunuz.”buyurur.