MURATS44
Özel Üye
Çıldır Meydan Muhârebesi
Çıldır Meydan Muhârebesi, 9 Ağustos 1578'de Osmanlı Devleti ile Safevi kuvvetleri arasında yapılan meydan savaşıdır. 1555 yılında imzalanan Amasya Antlaşması'yla Safevi Şahı I. Tahmasp; Osmanlıların Kars, Iğdır, Revan (Erivan) ve Tebriz çevresindeki egemenliğini kabul etmişti.
23 yıl sonra antlaşma bozuldu ve bu bölgeler tekrar Safevilerin eline geçti.
III. Murad tarafından sefer ile görevlendirilen Lala Mustafa Paşa, önce Erzurum'a geldi. Deveboynu'nda karargâhını kurdu.
İran Şahı, Erzurum üzerine ordusunu gönderince savaş kaçınılmaz olmuştu... Sadrazam Lala Mustafa Paşa, bu iş için Erzurum Beylerbeyi Özdemiroğlu Osman Paşa'yı görevlendirdi. O da hemen Derviş Paşa'yı düşman kuvvetleri hakkında istihbarat yapması için küçük bir öncü kuvvetle, İranlıların karargah kurduğu Çıldır civarına gönderdi. Yanında üç yüz kadar asker bulunuyordu...
Bu sırada, Ardahan Sancakbeyi Abdurrahman, kendi üzerine düşeni yerine getirerek Çıldır Gölü'ndeki "Ağca Kalesi"ni fethetti.
Bunun üzerine, sefere çıkan Tokmak Han komutasındaki yaklaşık 30.000 kişilik Safevi Ordusu ile Türk ordusu Çıldır yakınlarında 9 Ağustos 1578'de karşılaştılar. Savaşta Türk ordusu önemli bir zafer kazandı ve Aras boyu tekrar Osmanlıların eline geçti.
Zafer, Safevi direncini önemli ölçüde kırdı ve Gürcistan ile Azerbaycan'ın yolunu açtı. Çıldır Zaferi'nden sonra ileri harekatına devam eden Türk ordusu aynı yıl içinde Gürcistan ve Şirvan'ı fethederek Hazar Gölü kıyılarına ulaştı.
Derviş Paşa Şehit Oldu
Derviş Paşa, İran ordugahına yaklaştığı zaman, onların gayet dağınık vaziyette olduğunu gördü ve aniden içlerine daldı. O kadar şiddetli saldırmıştı ki, bu üç yüz kişi ile düşmanın iki alayını bozdu. Diğerlerini de yüzgeri etti. Fakat İranlılar çabuk toparlandılar. Geriden aldıkları taze kuvvetlerle karşı hücuma geçtiler. Müthiş bir çarpışma başladı...
Derviş Paşa'nın askerleri hızla eriyordu. Ağalardan otuzu şehid olmuştu... Nihayet Paşa'yı da atından yere düşürdüler. Derviş Paşa, o sırada yetişen ağalardan ikisinin yardımı ile atına tekrar bindi ve bu sırada da zaten Özdemiroğlu Osman Paşa esas kuvvetlerle yardıma yetişmiş ve duruma hakim olmuştu...
Derviş Paşa bir kenarda duruyordu. Atının üzerine yatmış gibi eğilmişti. Osman Paşa, gayrete getirme için bağırdı:
-Ne durursun Derviş'im, haykır da dağlar taşlar inlesin!
Derviş Paşa atının üzerinde hemen doğruldu ve;
-Yürüyün bahadırlarım, vurun aslanlarım! diye bağırdı. Narası ile atını düşmana doğru sürdü. O zaman mesele anlaşıldı. Göğsü al kanlar içindeydi. Osman Paşa'nın gözleri doldu. Yanında bulunan ağalara;
-Tiz peşinden gidin, alın getirin, emrini verdi.
O gün savaş akşama kadar sürdü... Beş bine yakın asker kaybeden İranlılar mağlup olmuşlardı. Tarihimize "Çıldır Zaferi" olarak geçen bu savaşın galibi Osman Paşa idi. Fakat hiç şüphesiz Derviş Paşa'nın payı da büyüktü...
"Cenk bitti mi Paşam?"
Akşam olmuş hava kararmıştı. Meşalelerin aydınlığında zafer kutlanıyordu. Özdemiroğlu Osman Paşa, Derviş Paşa'yı çadırında ziyaret etti. Güçlükle konuştu:
-Paşam, cenk bitti mi?
-Gazan mübarek olsun Derviş'im, kazandık...
Derviş Paşa'nın yüzünde bir gülümseme dolaştı, sonra da ağzından "Allah" sözü çıktı ve bir daha açılmamak üzere gözlerini kapadı. Kahraman Paşa şehid olmuştu...
Çıldır Zaferi'nden hemen sonra ayrıca Çıldır Eyaleti kuruldu. Arpalı, İmirhev, Pertekrek, Ardanuç, Çeçerek, Aspinze ve Ude sancaklarına sahip eyaletin ilk beylerbeyi Atabegli Mustafa (Minûçihr) Paşa oldu.