Çocuklar,,,annesinin kendisine karşı tutumunun içten ya da zorlama olduğunu kolayca algılar. Sezgi yoluyla bu algılama yetişkinlerdeki gibi bilinçli bir olgu değildir. Aslında, çocuklar sezgileri aracılığı ile çevrelerinde olagelen her şeyi fark ederler, ama özellikle kendilerine acı veren durumları hemen bilinçaltına iterler. ,,,Sezgi yoluyla algılama yetişkinlerde de vardır, ama çoğu insanda bu, düşünce ve duygular tarafından örtülür. Çoğu kez bir insan yada bir durumla ilgili ilk izlenimimiz, bir kaç saniyede sürse, yerinde ve doğrudur. Sonradan o kişiye yada duruma karşı geliştirdiğimiz yargı, düşünce, ve dygularımızda yanılgı payımız daha çoktur....
Çocukları eğitirken yüksek sesle bağırarak değil,,,onlara sakin alcak sesle daha mütevazi halde anlatmak gerek,,,,şununda altını çizelim şımartılarak değil,,,bir çok anne baba çocuklarına hitapları öyle tatlıki
o çocuk öyle bir durumdaki,sonra anne baba kızınca yada yapma diyince çocuk öğütü değilde babanın annenin ona hitabını bilir yaptığını yapar çekinmez,derki nasılsa ben onları üzsemde onlar beni yine seviyor der devam eder....
Çocuk bakıştan analdığı ilk günlerden yani 1 yaşındaki çocuk herşeyi anlar neye kızılır neler yapmak doğru değil diye....ona yanlışını öğretirken ona bakışınızla yönlendirin ve taviz vermeden son karar sizin olmalı....Bizlerden örnek vereyim büyüklerimiz gelince yerimizden kalkardık...yer verirdik onalr konuşurken söz arasına girmezdik,büyük sözünü bitirince müsade verirse halimizi arz ederdik,,,misafir gelince odalarımız çekilirdik olaki bizlerin duymamsı gerekn konular konuşulur diye,gelen misafir rahat etsin diye...babamız eve gelince kumanda sehpanın üzerine konulurdu...Şimdi bizler bunları yaşadık unutmuyorsak kendi çocuklarımızıda böyle eğitiriz değil mi....oooooo onlar eskiden di baskı ile çocuk olurmu eğitimi diyip çocuk büyütenlerin durumu ortada....Bu konuda yazılar yazarım hiç doğru olan taraf yok çünki aile terbiyeizden çıkmışız inanın.....
Şimdiki yetiştirilen çocuk örneklerini vereyim hepiniz bilirsiniz çevrenizde örnekler vardır....benim yeğenlerim dahi aynı durumda sizleri tenzih ederim....bir günün muhabsebesini yapalım inşallah....Apartman dairesi sabah 7 baba işe gidiyor bir çığlık bir kapıları dövme anne baba suturamıyor anne burumdan şikayetci değil gayet rahat çocuk ne yapalım ben sizler rahatsız oluyorsunuz diye çocuğuma kızamam,,,,,,,çocuk gün içind feryadı figan eder
neymiş canı parka gitmek istiyormuş yada AVM ye anne mecbur işini aşını bırakır çocuğu götürmek zorunda kalır çünki mecbur,,,,,,,sonr akşam olur aile bir arada baba anne oturuyor dizi izleyecek yada haber çocukta elinde kumanda,koltukların tepesinde anne baba çocuğa yalvarıyor dizi izleyeceklerya kumadayı almak yada diziyi izlemek için binbir türlü yalvarya,,,tabi çocuk bunu kaçırımı başlar onları kullanmaya,bana şunu alın vercem bana bunu yapın beni şuraya götürün vercem ailede tamam der...sonra yatma vakti gelir,anne baba çocuk yatacakki yatsıznelr değil mi normalde....ama o çocuk o evi öyle kumada ediyorki o nasıl isterse öyle olmalı....
DERKİ SİZ GİDİN YATIN ben tv bakıyorum işte buyrun Sözün özünü söyleyeyim canlar iki yaşantı örnek verdim buyrun derim hangisi aile kültürümüze uyuyor varın siz karar verin,,,daha güzel toplum daha güzel bireyler yetişmesi için konuşarak güzel uslüple hasbihal edilmesi gerek evlatlarımızla....güzel toğumlar ekelim güzel filiz versin inşallah....hepsi birer gül fidanı olsun değil mi...Kişilikleri ile ahlak edebi ile müslüman bir nesil olmalı....Lütfen yine diyorum
aile iletişim kumadanızı yani sözünüzü çocukların eline vermeyin büyükler har daim evde birer ebebeyindir.onların sözü öğütü bir yaşantıdır ...Düşünün her gün yaşadıkları bir tuğla üst üste koyulunca bir ömürde koca surlar olur,,,onun için büyüklerimizin sözleri veliniğmettir unutmayalım....selam ve dua ile canlar....VuSLaT
Bu konuyu daha uzun uzun yazabilirdim, kısa ve öz olsun yorumlarla daha çok derinleşsin istedim....