Dağ nedir?
Çevresindeki araziden yüksek olan az veya çok eğilimli yüzey şeklidir. Bazı dağların tepeleri sivri, yamaçları sarptır. Bunlara genç dağlar denir. Bazılarının ise tepeleri yassı veya düz, yamaçları hafif eğilimlidir. Bunlar yaşlı dağlardır. Bazı dağlar sıralar halinde uzanırlar, bunlara, «sıradağlar» denir. Bazıları ise büyük bir ova veya yaylanın ortasından yükselivermiş gibidir. Bunlar da yanardağlardır. Yapılan incelemeler, dağların dört şekilde meydana geldiğini göstermiştir.
1. Kıvrılma: Yeryüzünün bir kısmına İki yandan gelen çok şiddetli bir basınç sonunda olur. Bu basıncın etkisiyle arada kalan kısımlar bir yay gibi kıvrılır ve yükselir. Bu tip oluşumlar daha çok sıradağları meydana getirir. Alp dağlarının ve Toroslar'ın oluşu böyledir.
2. Kırılma: Yeryüzündeki büyük kırılma ve çökmeler sonucunda da dağlar Yurdumuzun Yüksek Dağları İSMİ YÜK. (m.) Büyük Ağrı (Ağn) 5.165 Süphan (Bitlis) 4.434 Cilo (Hakan) 4.168 Kaçkar (Rize) 3.937 Küçük Ağn (Ağn) 3.925 Erciyes (Kayseri) 3.916 Aladağlar (Adana) 3.734 Medetsiz (Niğde) 3.585 Keşiş (Erzican) 3.537 Haşan (Niğde) 3.258 Mesçit (Erzurum) 3.250 Beydağlar (Antalya) 3.086 Honaz (Denizli) 2.571 ılgaz (Çankırı) 2.565 Uludağ (Bursa) 2.545 Köroğlu (Bolu) 2.378 Emirdağ (Afyon) 2.241 dana gelir. Bu çeşit dağların bir yanı sarp, öbür yanı tatlı eğilimli olur. Kuzey Amerika'nın batısındaki dağların çoğu bu tip dağlardır. Basınç sonucu olan kırılmalara «fay» denir. Kırılma sonucu ortada kalan yüksek kısmın etrafı merdiven biçimi faylarla çevriliyse buna «horst» denir. Bunun tersine, yani merdivenlerle içine inilene de «graben» denir. Menderes ve Gediz havzaları graben alanlarıdır.
3. Aşınma: Akarsuların bir yaylayı devamlı olarak aşındırması, yaylanın kolay aşınmayan kayalık kesimlerinin dağ olarak belirmesine yol açar.
4. Yanardağ: Çok eski devirlerde meydana gelen büyük yanardağ patlamaları sonucunda biriken lavlar bir dağ meydana getirirler. Bunlar daha çok bir ovanın ortasından yükseliveren dağlardır: Erciyes dağı gibi. İnsanların yaşayışına ve dünyanın iklimine etki yapan dağlar, yeryüzünün büyük bir kısmını kaplar. Dağlık bölgelerde genellikle az insan yaşar. Öte yandan dağlar, rüzgarların getirdiği nemi bir yanında tutarak fazla yağışa yol açar. Buna karşılık dağın öbür tarafı kurak olur. Hemen hemen bütün nehirler dağlardan çıkar. Türkiye'nin % 53'ü dağlarla kaplıdır. Bunun sonucu olarak memleketimizde ortalama yükseklik 1.132 metreyi bulur.
Dağlar tek tek engebeler halinde olabildikleri gibi yanyana sıralanmış şekilde de bulunurlar. Birbirinin devamı şeklinde uzanan dağlara sıradağlar denir. Dağların çok olduğu, sarp ve dik yamaçların sık sık rastlandığı, aralarında yüksek yaylaların bulunduğu geniş bölgelere "dağlık bölge" ismi verilir. Dağların deniz seviyesinden olan yüksekliklerine "dağın mutlak (salt) yüksekliği", eteklerinden itibaren doruğa kadar olan yüksekliklerine ise "dağın nisbi (bağıl) yüksekliği" denir.
Dağlar hakkında araştırma yapan bilim dalına oroğrafya adı verilir. On dokuzuncu asır ortalarında gelişmeye başlayan oroğrafya, dağları dış görünüşleri bakımından inceler. İç bünyelerini inceleyen bilim dalı ise jeolojidir. Dağların dış görünüşleri itibariyle incelenmesi iki yönde olur: a) Biçimleri (görünüşleri) bakımından, b) Meydana geliş şekilleri bakımından. Görünüş bakımından, alçak, orta yükseklikte, yüksek, tek dağlar, sıra dağlar, geçitli, geçitsiz dağlar, dilinmiş, yıldız şeklinde uzanışlı (bir noktadan her yöne doğru dağ kollarının açılarak uzanışı), kuş tüyü uzanışlı (kuş tüyü veya yaprak damarları gibi uzanan) ve ızgara uzanışlı dağlar şeklinde isimler alırlar.
Meydana geliş şekilleri bakımından dağlar incelenirken de genel olarak ikiye ayrılır:1) Meydana geliş zamanlarına göre, 2) Meydana geliş hadiselerine göre. Meydana geliş zamanlarına göre dağlar genç ve eski dağlar olarak ayrılır. Sarp, keskin çizgiler taşıyan dağlar, uzun zaman dış tesirlere maruz kalmadığı için yakın bir geçmişe sahiptir. Yumuşak çizgiler taşıyan bir dağın erozyona uğradığı, yani çok eski zamanlarda meydana geldiği anlaşılır. Bu tarifler genel olup, bazı özel durumlarda bunların tersi olduğu da görülür.
Dağlar genellikle kırılmalar, kıvrılmalar veya yanardağ püskürmelerinden meydana gelmiştir. Bu sebepten kırık dağlar, kıvrım dağlar ve yanardağ isimleri de verilir. Yerkabuğunun iyice sertleşip, kırılgan bir özellik almış bulunan bölümlerinin çeşitli yer hareketleri sonucu kırılarak (fay kaymaları bu şekildeki bir harekettir) meydana gelen dağlara "kırık dağlar" denir. Yurdumuzda Batı Anadolu’daki bazı dağlar ve Orta Avrupa ile Orta Asya’nın bazı dağları kırık dağlardır.
Yerleşmiş eski yığınlar kuşağının aralardaki oynak ve kıvrılabilen bölümlerinin yan taraflarda meydana gelen sıkıştırma gibi hareketler neticesinde sıkışma ve kıvrılmalarından meydana gelen dağlar, "kıvrım dağları" ismini alır. Yeryüzünde genellikle birbirine paralel olan sıradağlar kıvrım dağlardır. Türkiye’de kuzey ve güneydeki sıradağlar, Avrupa’da Pirenelerden Asya’da Himalaya Dağlarına kadar olan dağ silsilesi ve Amerika kıtasının batısını bir uçtan diğer uca kateden sıradağlar kıvrım dağlarıdır.
Yer kabuğunun zayıf, dayanıksız yerlerinin yer merkezindeki lavların püskürmesi neticesinde meydana gelen, yapısı, yüksekliği ve biçimi püskürme olaylarına bağlı olan dağlar "volkan dağları" veya yanardağ ismiyle anılırlar. Yurdumuzdaki Ağrı, Süphan, Erciyes, Nemrut, Karadağ, Karacadağ birer yanardağdır.
Orojenik hareketlerle oluşan dağlar
Orojenez dağ oluşumu demektir. Yan basınçla sıkışan yerkabuğu plakaları kıvrılarak yada kırılarak engebe kazanır ve sıradağlar oluşur. Ülkemizde orojenez iki şekilde görülür.
Volkanizma ile oluşan dağlar
Yerin derinliklerindeki mağmanın yerkabuğunun zayıf ve çatlak kısımlarından yer üstüne çıkmasıyla oluşan genelde tek dağlardan ibaret olan dağlardır. Volkanik sahalar mineralce zengindir. O yüzden tarım arazileri de çok verimlidir. Ayrıca maden bakımından da zengin alanlardır.
Güney Anadolu dağları
Alp sisteminin güney koludur. Toros Dağları da denir. Girit ve Rodos Adalarından başlar İran’a kadar uzanır. Batı, Orta ve Güneydoğu Toroslar olarak üç bölüme ayrılırlar. Batı Toroslar Antalya Körfezi'nin iki yanında uzanırlar. Göller Bölgesi'ni içine alırlar. Orta Toroslar ise Adana yöresini batı, kuzey ve doğudan çevirirler. Güneydoğu Toroslar da İskenderun Körfezi'nden başlar bir yay çizerek Van Gölü'nün güneyinden Hakkari'ye ulaşırlar. Bu dağlar özellikle Taşeli Yarımadası karstik arazilerden oluşmuştur. Bir sürü karstik şekle rastlanır.
Batı Anadolu dağları
Kıyılarda ve iç batı kısımda olarak iki bölümde ele alabiliriz. Madra, Yunt, Aydın, Menteşe dağları kıyıda, Türkmen ve Emir dağları, Murat Dağ iç kısımlardadır. Marmara Bölgesi'nde dağlar azdır. Daha çok verimli ovalar vardır. Kaz dağları, Uludağ, Yıldız dağları ve Tekirdağ en bilinenleridir. Kırıklı yapıda olduklarından horstlar şeklinde oluşmuşlardır. Aralarında ise Grabenler yani çöküntü ovaları uzanır. Denize dik uzandıkları için; İç kısımlara ulaşımı zorlaştırmazlar. Kıyıların çok girintili çıkıntılı olmasını sağlamıştır. İklimin iç kısımlara kadar girebilmesini sağlamış. Bu da tarımı olumlu etkilemiştir.
İç Anadolu dağları
İç kısımlar daha çok yüksek yaylalarla çevrilidir. Burada tek dağlar, volkanlar ve yüksek ovalar vardır. Elmadağ, Akdağlar, Tecer, Erciyas, Karacadağ, en belli başlılarıdır. Cihanbeyli, Bozok, Obruk, Uzunyayla İç Anadolu'nun büyük platolarıdır.
Doğu Anadolu dağları
Burası yurdumuzun en yüksek ve engebeli bölgesidir. Ortalama yükseklik 2000 metreyi geçer. Tekdağlar, sıradağlar, sönmüş volkanlar ve yüksek ovalar vardır. Munzur dağları, Palandöken ve Bingöl dağları, allahüekber dağları, Erzurum - Kars platosu bölgeyi kaplar. Türkiye'nin en yüksek dağı olan Ağrı ve Küçük Ağrı buradadır. Yükseklikleri 5137 - 5165 metreyi bulur. Tendürek, Süphan Nemrut ünlü sönmüş volkanlardır.
Torres del Paine, Şili
Aiguille du Midi
Laudmannalaugar, İzlanda
Les Aiguilles Vertes, Fransız Alpleri
Punta Bariloche, Arjantin
Aiguilles du Diable, Fransız Alpleri
Aiguille Noire de Peuterey, Fransız Alpleri
Massif des Aiguilles Rouges, Fransız Alpleri
Fransız Alpleri
Vallée des Français, Şili – Patagonya
Vallée de Serre Chevalier, Fransız Alpleri
Çevresindeki araziden yüksek olan az veya çok eğilimli yüzey şeklidir. Bazı dağların tepeleri sivri, yamaçları sarptır. Bunlara genç dağlar denir. Bazılarının ise tepeleri yassı veya düz, yamaçları hafif eğilimlidir. Bunlar yaşlı dağlardır. Bazı dağlar sıralar halinde uzanırlar, bunlara, «sıradağlar» denir. Bazıları ise büyük bir ova veya yaylanın ortasından yükselivermiş gibidir. Bunlar da yanardağlardır. Yapılan incelemeler, dağların dört şekilde meydana geldiğini göstermiştir.
1. Kıvrılma: Yeryüzünün bir kısmına İki yandan gelen çok şiddetli bir basınç sonunda olur. Bu basıncın etkisiyle arada kalan kısımlar bir yay gibi kıvrılır ve yükselir. Bu tip oluşumlar daha çok sıradağları meydana getirir. Alp dağlarının ve Toroslar'ın oluşu böyledir.
2. Kırılma: Yeryüzündeki büyük kırılma ve çökmeler sonucunda da dağlar Yurdumuzun Yüksek Dağları İSMİ YÜK. (m.) Büyük Ağrı (Ağn) 5.165 Süphan (Bitlis) 4.434 Cilo (Hakan) 4.168 Kaçkar (Rize) 3.937 Küçük Ağn (Ağn) 3.925 Erciyes (Kayseri) 3.916 Aladağlar (Adana) 3.734 Medetsiz (Niğde) 3.585 Keşiş (Erzican) 3.537 Haşan (Niğde) 3.258 Mesçit (Erzurum) 3.250 Beydağlar (Antalya) 3.086 Honaz (Denizli) 2.571 ılgaz (Çankırı) 2.565 Uludağ (Bursa) 2.545 Köroğlu (Bolu) 2.378 Emirdağ (Afyon) 2.241 dana gelir. Bu çeşit dağların bir yanı sarp, öbür yanı tatlı eğilimli olur. Kuzey Amerika'nın batısındaki dağların çoğu bu tip dağlardır. Basınç sonucu olan kırılmalara «fay» denir. Kırılma sonucu ortada kalan yüksek kısmın etrafı merdiven biçimi faylarla çevriliyse buna «horst» denir. Bunun tersine, yani merdivenlerle içine inilene de «graben» denir. Menderes ve Gediz havzaları graben alanlarıdır.
3. Aşınma: Akarsuların bir yaylayı devamlı olarak aşındırması, yaylanın kolay aşınmayan kayalık kesimlerinin dağ olarak belirmesine yol açar.
4. Yanardağ: Çok eski devirlerde meydana gelen büyük yanardağ patlamaları sonucunda biriken lavlar bir dağ meydana getirirler. Bunlar daha çok bir ovanın ortasından yükseliveren dağlardır: Erciyes dağı gibi. İnsanların yaşayışına ve dünyanın iklimine etki yapan dağlar, yeryüzünün büyük bir kısmını kaplar. Dağlık bölgelerde genellikle az insan yaşar. Öte yandan dağlar, rüzgarların getirdiği nemi bir yanında tutarak fazla yağışa yol açar. Buna karşılık dağın öbür tarafı kurak olur. Hemen hemen bütün nehirler dağlardan çıkar. Türkiye'nin % 53'ü dağlarla kaplıdır. Bunun sonucu olarak memleketimizde ortalama yükseklik 1.132 metreyi bulur.
Dağlar tek tek engebeler halinde olabildikleri gibi yanyana sıralanmış şekilde de bulunurlar. Birbirinin devamı şeklinde uzanan dağlara sıradağlar denir. Dağların çok olduğu, sarp ve dik yamaçların sık sık rastlandığı, aralarında yüksek yaylaların bulunduğu geniş bölgelere "dağlık bölge" ismi verilir. Dağların deniz seviyesinden olan yüksekliklerine "dağın mutlak (salt) yüksekliği", eteklerinden itibaren doruğa kadar olan yüksekliklerine ise "dağın nisbi (bağıl) yüksekliği" denir.
Dağlar hakkında araştırma yapan bilim dalına oroğrafya adı verilir. On dokuzuncu asır ortalarında gelişmeye başlayan oroğrafya, dağları dış görünüşleri bakımından inceler. İç bünyelerini inceleyen bilim dalı ise jeolojidir. Dağların dış görünüşleri itibariyle incelenmesi iki yönde olur: a) Biçimleri (görünüşleri) bakımından, b) Meydana geliş şekilleri bakımından. Görünüş bakımından, alçak, orta yükseklikte, yüksek, tek dağlar, sıra dağlar, geçitli, geçitsiz dağlar, dilinmiş, yıldız şeklinde uzanışlı (bir noktadan her yöne doğru dağ kollarının açılarak uzanışı), kuş tüyü uzanışlı (kuş tüyü veya yaprak damarları gibi uzanan) ve ızgara uzanışlı dağlar şeklinde isimler alırlar.
Meydana geliş şekilleri bakımından dağlar incelenirken de genel olarak ikiye ayrılır:1) Meydana geliş zamanlarına göre, 2) Meydana geliş hadiselerine göre. Meydana geliş zamanlarına göre dağlar genç ve eski dağlar olarak ayrılır. Sarp, keskin çizgiler taşıyan dağlar, uzun zaman dış tesirlere maruz kalmadığı için yakın bir geçmişe sahiptir. Yumuşak çizgiler taşıyan bir dağın erozyona uğradığı, yani çok eski zamanlarda meydana geldiği anlaşılır. Bu tarifler genel olup, bazı özel durumlarda bunların tersi olduğu da görülür.
Dağlar genellikle kırılmalar, kıvrılmalar veya yanardağ püskürmelerinden meydana gelmiştir. Bu sebepten kırık dağlar, kıvrım dağlar ve yanardağ isimleri de verilir. Yerkabuğunun iyice sertleşip, kırılgan bir özellik almış bulunan bölümlerinin çeşitli yer hareketleri sonucu kırılarak (fay kaymaları bu şekildeki bir harekettir) meydana gelen dağlara "kırık dağlar" denir. Yurdumuzda Batı Anadolu’daki bazı dağlar ve Orta Avrupa ile Orta Asya’nın bazı dağları kırık dağlardır.
Yerleşmiş eski yığınlar kuşağının aralardaki oynak ve kıvrılabilen bölümlerinin yan taraflarda meydana gelen sıkıştırma gibi hareketler neticesinde sıkışma ve kıvrılmalarından meydana gelen dağlar, "kıvrım dağları" ismini alır. Yeryüzünde genellikle birbirine paralel olan sıradağlar kıvrım dağlardır. Türkiye’de kuzey ve güneydeki sıradağlar, Avrupa’da Pirenelerden Asya’da Himalaya Dağlarına kadar olan dağ silsilesi ve Amerika kıtasının batısını bir uçtan diğer uca kateden sıradağlar kıvrım dağlarıdır.
Yer kabuğunun zayıf, dayanıksız yerlerinin yer merkezindeki lavların püskürmesi neticesinde meydana gelen, yapısı, yüksekliği ve biçimi püskürme olaylarına bağlı olan dağlar "volkan dağları" veya yanardağ ismiyle anılırlar. Yurdumuzdaki Ağrı, Süphan, Erciyes, Nemrut, Karadağ, Karacadağ birer yanardağdır.
Orojenik hareketlerle oluşan dağlar
Orojenez dağ oluşumu demektir. Yan basınçla sıkışan yerkabuğu plakaları kıvrılarak yada kırılarak engebe kazanır ve sıradağlar oluşur. Ülkemizde orojenez iki şekilde görülür.
Volkanizma ile oluşan dağlar
Yerin derinliklerindeki mağmanın yerkabuğunun zayıf ve çatlak kısımlarından yer üstüne çıkmasıyla oluşan genelde tek dağlardan ibaret olan dağlardır. Volkanik sahalar mineralce zengindir. O yüzden tarım arazileri de çok verimlidir. Ayrıca maden bakımından da zengin alanlardır.
Güney Anadolu dağları
Alp sisteminin güney koludur. Toros Dağları da denir. Girit ve Rodos Adalarından başlar İran’a kadar uzanır. Batı, Orta ve Güneydoğu Toroslar olarak üç bölüme ayrılırlar. Batı Toroslar Antalya Körfezi'nin iki yanında uzanırlar. Göller Bölgesi'ni içine alırlar. Orta Toroslar ise Adana yöresini batı, kuzey ve doğudan çevirirler. Güneydoğu Toroslar da İskenderun Körfezi'nden başlar bir yay çizerek Van Gölü'nün güneyinden Hakkari'ye ulaşırlar. Bu dağlar özellikle Taşeli Yarımadası karstik arazilerden oluşmuştur. Bir sürü karstik şekle rastlanır.
Batı Anadolu dağları
Kıyılarda ve iç batı kısımda olarak iki bölümde ele alabiliriz. Madra, Yunt, Aydın, Menteşe dağları kıyıda, Türkmen ve Emir dağları, Murat Dağ iç kısımlardadır. Marmara Bölgesi'nde dağlar azdır. Daha çok verimli ovalar vardır. Kaz dağları, Uludağ, Yıldız dağları ve Tekirdağ en bilinenleridir. Kırıklı yapıda olduklarından horstlar şeklinde oluşmuşlardır. Aralarında ise Grabenler yani çöküntü ovaları uzanır. Denize dik uzandıkları için; İç kısımlara ulaşımı zorlaştırmazlar. Kıyıların çok girintili çıkıntılı olmasını sağlamıştır. İklimin iç kısımlara kadar girebilmesini sağlamış. Bu da tarımı olumlu etkilemiştir.
İç Anadolu dağları
İç kısımlar daha çok yüksek yaylalarla çevrilidir. Burada tek dağlar, volkanlar ve yüksek ovalar vardır. Elmadağ, Akdağlar, Tecer, Erciyas, Karacadağ, en belli başlılarıdır. Cihanbeyli, Bozok, Obruk, Uzunyayla İç Anadolu'nun büyük platolarıdır.
Doğu Anadolu dağları
Burası yurdumuzun en yüksek ve engebeli bölgesidir. Ortalama yükseklik 2000 metreyi geçer. Tekdağlar, sıradağlar, sönmüş volkanlar ve yüksek ovalar vardır. Munzur dağları, Palandöken ve Bingöl dağları, allahüekber dağları, Erzurum - Kars platosu bölgeyi kaplar. Türkiye'nin en yüksek dağı olan Ağrı ve Küçük Ağrı buradadır. Yükseklikleri 5137 - 5165 metreyi bulur. Tendürek, Süphan Nemrut ünlü sönmüş volkanlardır.
Torres del Paine, Şili
Aiguille du Midi
Laudmannalaugar, İzlanda
Les Aiguilles Vertes, Fransız Alpleri
Punta Bariloche, Arjantin
Aiguilles du Diable, Fransız Alpleri
Aiguille Noire de Peuterey, Fransız Alpleri
Massif des Aiguilles Rouges, Fransız Alpleri
Fransız Alpleri
Vallée des Français, Şili – Patagonya
Vallée de Serre Chevalier, Fransız Alpleri