Halk arasında ‘delirten hastalık’ diye bilinen ‘trigeminal nevralji’ hastanın yaşam kalitesini oldukça düşüren bir sağlık problemidir. Trigeminal nevralji, teşhisinin zor olması ve bulguların birçok başka hastalık ile karıştırılır. Peki trigeminal nevralji tam olarak ne demek?
Trigmeninal nevralji (TN) tek ya da çift taraflı trigeminal sinirin sensitif dallarının tutulumuyla karakterize edilen, “intihar hastalığı” olarakta bilinen bir nevropatik hastalıktır. Hastalık hastanın yüzünde; kulak, göz, dudaklar, burun, kafa derisi, alın, dişler ve çeneler gibi bölgelerin bir ya da birkaçında ağrılara yol açabilir Teşhisinin zor olması ve bulguların birçok başka hastalık ile karıştırılması nedeniyle, hastalığın toplumda görülme oranlarının rapor edilene göre oldukça yüksek olduğu tahmin edilmektedir. Geçmişten günümüze tedavisi ile ilgili yapılan tüm çalışmalarda ortak payda, hastalığa ne kadar erken müdahele edilirse, hastanın ağrılarının azaltılma ihtimalinin o kadar yüksek olacağıdır.
TN’nin semptomlarının diş kaynaklı ağrılar ile ilişkilendirilmesi sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Genellikle bu tip hastalarda ilgili bölgedeki diş ya da dişlere kanal tedavisi yapıldığı hatta çekildiği görülür. Bu durum hem hastanın sağlıklı dişlerinin gereksiz ve yanlış tedaviler görmesine yol açmakta hem de TN teşhisinin konulmasını geciktirmektedir. Dolayısıyla diş hekiminin trgimenial nevralji hakkında bilgi sahibi olması ve bu bölgelerde yaşanan ağrılar konusunda ayırıcı tanılara eklemesi önem taşımaktadır. Bu derlemede geçmişten günümüze literatür bilgilerinden TN teşhis ve tedavileri hakkında hekimlerin bilgi edinebilecekleri bir kaynak oluşturulması amaçlanmıştır.
Tip 1 Trigeminal Nevralji
N.Trigeminus’un santral veya periferik herhangi bir yerinde teşhis olunamayan bir uyarandan dolayı ortaya çıkan ağrılardır. Uyaranın bulunmaması tipik TN’nin karakteristik özelliğidir. Bazı vakalarda şüphelenilen bir uyaran ortadan kaldırılsa dahi bu tip nevraljinin devam ettiği görülür . “The International Headache Society” tipik trigmeninal nevralji için bazı tanı kriterleri belirlemiştir19 : 1. Paroksismal ataklar halinde yüzün ön bölgesinde birkaç saniyeden 2 dakikaya kadar süren ağrı, 2. Aşağıdaki özelliklerin en az dört tanesi bulunmalıdır: a) Ağrı, trigeminal sinirin bir veya daha fazla dalında dağılır b) Ani, yoğun, keskin, bıçaklama, yüzeysel veya yanan tipte ağrı c) Şiddetli ağrı d) Konuşma, yemek yeme, yüz yıkama veya diş fırçalama gibi günlük aktiviteler sırasında ağrı ya da tetik noktası varlığı e) Ağrı atakları arasındaki semptomsuz dönemler 3. Nörolojik kayıp bulunmaması 4. Hastalara özgü tarzda kalıplaşmış ağrı atakları 5. Hasta öyküsünde ve fizik muayenesinde yüz ağrısının diğer etkenlerinin bulunmaması ve gerekirse araştırılarak elenmesi
Tip 2 Trigeminal Nevralji
Tip 2 Trigeminal Nevralji Atipik TN genellikle tümör, multipl skleroz veya nörovasküler kompresyon gibi nedenden kaynaklanmaktadır. Tahmin edilen sebepleri trigeminal sinirin enflamasyonu, demiyelinizasyonu ve duyarlılaşmasıdır. Dental işlemler, enfeksiyon, demiyelinize hastalıklar sebebiyle de oluşabilir. 8, 20 Atipik TN ağır, ağrılı, keskin ve yanıcı bir nevralji çeşidi olarak tarif edilebilir. Hastaların çoğunlukla krizler şeklinde gelmeyip yaşamının %50’lik döneminde migren benzeri ağrısı vardır ayrıca tip 1 deki şoklar ve saplanma tarzındaki ağrılar da görülebilir17 . Ağrılar herhangi bir neden olmadan ortaya çıkabildiği gibi heyecan, yorgunluk, çiğneme gibi bazı durumlarda kötüleşebilir 7, 17 . Tip 1’e oranla nadir görülmesi ve semptomlarının diğer hastalıklara benzemesi nedeniyle, teşhisi oldukça zordur. Semptomlar sıklıkla migren ağrıları, TME problemleri, kas-iskeletsel ağrılar ve hipokondriazis ile karışabilir.
Bu tip “The International Headache Society” tarafından son hali kesinleşmemiş “ICHD-3 Beta Version” sınıflamasında “Klasik trigeminal nevralji ve buna eşlik eden kalıcı yüz ağrısı“ olarak sınıflandırılmıştır.
Trigeminal nevralji hastalığı daha çok kadınlarda görülen bir rahatsızlıktır. Görülme sıklığının ise 100 binde 5 ile 25 arasında olduğu belirtiliyor.
TRİGEMİNAL NEVRALJİ BAŞKA HASTALIKLARLA KARIŞTIRILIYOR
Trigeminal nevraljinin yüzün duyusunu sağlayan trigeminal isimli sinirin beyinde sıkışması ve ezilmesiyle meydana geldiğine dikkat çeken Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Kaya Kılıç, bu sıkışmanın nedeninin insanın kendi damarları olduğunu söyledi.
Trigeminal nevralji, çeşitli hastalıklarla karıştırılabiliyor. Yüz ağrısı yüzünden diş hekimine giderek, yanlışlıkla dişlerini çektiren hastaların oldukça fazla olduğu belirtiliyor.
Yüzü hareket ettirmek, örneğin yemek yemek, bir şeyler içmek, diş fırçalamak, makyaj yapmak ya da tıraş olmak yüzdeki ağrının birden başlamasına yol açabilir.
TRİGEMİNAL NEVRALJİ NEDEN OLUR?
Bir damarın beyin sapından trigeminal sinirin çıktığı yerdeki teması nedeni ile olduğuna inanılır. Damarın her nabızda sinire vurması ile hastalığın ortaya çıktığı düşünülür. Bir diğer inanış ise beyin sapında duyu sinirinde olan beyin sapı bağlantısında anomalilik olduğudur. Sinire bası yapan tümör veya kitlelerin de bunu yapabileceği de düşünülür.
TRİGEMİNAL NEVRALJİ TEDAVİSİ
Trigeminal nevralji hastalığının tedavisinde ilk önce ilaç tedavisi kullanılır. İlaç tedavisinden fayda gören hastalar olabildiği gibi fayda görmeyen hastalar da olabiliyor. İlaç tedavisinden herhangi bir yarar sağlayamayan trigeminal nevralji hastalarına ameliyat önerilir. Radyofrekans bir diğer adıyla siniri yakma ya da ışın tedavisi gibi çözümler de mevcuttur. Ancak sinire hasar veren bu tedavi şekilleri son seçenektir. Ameliyatın amacı ise sinire bası yapan damarı sinire hiçbir zarar vermeden uzaklaştırarak ağrıyı yok etmek amaçlanır.
“Eğer hasta ilaç tedavisine yanıt vermiyorsa sinire hasar vermeden yapılan açık cerrahi yöntem ilk seçenek olmalıdır. Açık cerrahi için hasta anestezi alamıyorsa ya da cerrahiye rağmen ağrıları devam ediyorsa hastaya sinire hasar vermek için yapılan yöntemlerden biri uygulanmalıdır.
SİNİRE HASAR VERMEDEN YAPILAN CERRAHİ YÖNTEM
Mikrovasküler Dekompresyon: Mikrovasküler Dekompresyon tregeminal nevralji için en yaygın kullanılan cerrahi yöntemdir, Jannetta yöntemi olarak da bilinir. Önce kulağın arkasına küçük bir kesi yapılır sonra kafatasında küçük bir delik açılır ve mikroskopik görüntüleme altındaki trigeminal sinirin maruz kaldığı damar basısı ortaya konulur. Çoğu vakada, trigeminal siniri sıkıştıran bir kan damarı bulunur. Bu işlemde, kan damarını sinirden uzaklaştırarak teflon keçesinden yapılmış bir dolgu yerleştirerek ağrı rahatlatılır.
Uyandığımda ağrım olacak mı?
Mikrovasküler dekompresyon, büyük bir ameliyat olduğu için, hastaların ameliyattan sonra kesi yeri ağrısı ve baş ağrısı olacak, ancak hemşireler bu ağrıyı kontrol etmenize yardımcı olacak ilaçlar verecektir.
Ne kadar süre hastanede kalmam gerekecek?
Hastalar yoğun bakım ünitesinde bir-iki saat ve normal sağlık ünitesinde bir ya da iki gece geçirirler.
Normal aktivitelere ne zaman başlayabilirim?
Ameliyattan gelen ağrı ve sertlik (eklem ve kaslarda) genellikle bir hafta içinde ortadan kalkar ve normal aktivitelerinizi kendi hızınızla yapmaya başlayabilirsiniz.
Ameliyat tamamen tedavi edici olacak mı?
Hiç kimse, trigeminal nevraljiye yönelik herhangi bir ameliyatın tüm hastalar için başarılı olacağı konusunda söz veremez ve her zaman daha sonraki bir tarihte ağrının tekrarlanma şansı vardır. Bununla birlikte, mikrovasküler dekompresyon, trigeminal nevralji ağrısının altındaki sorunun giderilmesinde en iyi fırsattır.
SİNİRE HASAR VERMEK İÇİN YAPILAN CERRAHİ YÖNTEM
Gama Bıçağı Tedavisi: Aslında, teknik açıdan ameliyat değildir. Gamma bıçağı, beyin ve ilgili sinirler de dahil olmak üzere kafatası içindeki hedeflere hassas, kontrollü ışın demetleri sağlayan bir cihazdır. Trigeminal nevralji tedavisinde radyasyon ışını beyin köküne giren trigeminal siniri hedef alır. Gama Bıçağı tedavisi, trigeminal nevraljinin asıl nedenini hedeflemez; bunun yerine ağrı sinyallerinin iletkenliğini durdurmak için trigeminal siniri zedelemektedir. İşlem az ya da hiç anestezi gerektirmez ve ayakta tedavi yapılır.
Bu yöntem, hastaların yaklaşık yüzde 60'ında önemli ağrı kontrolü veya azalma sağlar, ancak diğer tedavilere göre daha yavaş yanıt verir. Hastalar tedaviye 4-6 hafta içinde yanıt verebilir. Bununla birlikte, bazı hastaların tam yanıt için 3 ila 8 ay kadar uzun süre beklemeleri gerekebilir. Çoğu hasta tedaviden sonra en az 3-6 ay boyunca ve ağrının giderilmesi sağlanıncaya kadar tam doz ilaç kullanmaya devam eder. Hastalarda kalıcı yüz uyuşması ve hedefleme uygun olmazsa komşu sinir yapılarında hasar olması söz konusudur.
Radyofrekans Yöntemi: Radyofrekans lezyon aynı zamanda radyofrekans rizotomi olarak da adlandırılır. Açık cerrahi için yüksek riskli hastalarda şiddetli ağrı tedavisinde iyi bir seçenektir. Gama Bıçağı tedavisi gibi, radyofrekans lezyon, trigeminal nevraljinin asıl sebebini tedavi etmez, bunun yerine ağrı sinyallerinin iletkenliğini durdurmak için trigeminal siniri zedelemektedir.
Bu yöntemde yanaktan sokulan bir elektrot ile sinirin ısıtılması ve beyne giden ağrı sinyallerinin durdurması amaçlanmaktadır. Tedavi, hastaların yüzde 65'inde ağrıyı hemen hafifletir, ancak diğer yöntemlerden daha fazla yüz uyuşukluğuna neden olabilir ve ameliyattan 2-3 yıl sonra yüzde 50 oranında ağrının tekrar etme oranı vardır. Eğer gerekirse işlem tekrar edilebilir. Burada en önemli sıkıntı hastanın yanağında kalıcı uyuşukluk olasıdır yemek yerken hasta yanağını ısırabilir.”