MURATS44
Özel Üye
At gözlüklerini çıkarıp dünyaya daha geniş bir ufukla bakmak lazım artık. Nasıl ki at gözlerini perdeleyen gözlükleri sayesinde sadece kendisine gösterilen dünyayı görebiliyorsa insanlarda aynı şekildedir. Günümüzde insanlar kendi önlerine konulan bilgileri sorgulamadan araştırmadan kabul etmekte ve o bilgileri her türlü tartışma ortamında hararetli bir şekilde savunacak kadar benimsemektedir.
Bu konunun en güzel örneğini tarihi bilgilerde insanlarımızın bağnazlığında görmekteyiz. Yıl olmuş 2013 halen tarihi kaynaklarımız Avrupa kökenli kaynakların tercümesinden ibaret. En azından bize Avrupa kökenli kaynaklar gösteriliyor, ya kendi yazdığımız kaynakların, atalarımızın yazdığı eserlerin yok sayılıp gösterilmediği gibi onlarda gösterilmeseydi ne olurdu halimiz düşünmek bile istemiyorum. Böyle bir durumda bize enjekte edilen tarih anlayışı ve tarih bilgisinin ne kadar gerçekçi ve tarafsız olduğu tartışılır.
Bu Avrupa kökenli tarih anlayışının bize tarihimiz boyunca takmış olduğu en güzel ve en büyük at gözlüğü Ankara Savaşı dır .Bu savaşın sonuçlarını Avrupalı tarihçiler istedikleri gibi yazmış ,olguları kendi kafalarına göre değerlendirmiştir.Tabii ki bunu yaparken tek bir emelleri vardı oda böl-yönet idi.Çünkü yazdıkları tarih kitaplarında kardeşi kardeşe düşman gösterecek,ırksal ülkülerimizi yok sayacak var olan bir gerçeği gizleyecek,belki de bu ülkünün önüne yine bu ülkünün evlatlarından birini engel olarak çıkaracaktı ve çıkarmayı başarmıştı.Elbette bunu Avrupa tek başına yapmadı ,onların en büyük yardımcıları Türklük düşmanı Avrupa hayranı devşirme saray erkanı olmuştur.
Konuyu fazla dağıtmadan esasa gelelim. Ankara Savaşı hepimizin bildiği üzere Timur ve Yıldırım arasındaki uzunca süren bir mektuplaşmadan sonra cereyan etmiştir. Ve savaşı Timur kazanmıştır. Bu durum her kaynakta sabittir bunu tartışmak bile saçmalıktır. Esas konuyu aşağıda maddeler halinde inceleyelim.
-Yıldırım savaşta esir düşmüş oğulları ise savaştan kaçarak kurtulmuştur. Babasını, kendi kanını atasını ölüme terk eden, kendi canını, aziz atasından değerli tutan bir evlat nasıl olacakta devleti yönetecek adil şekilde sorarım sizlere.
-Kendileri kurtulduktan sonra bile babalarını düşman saydıkları Timur’un elinden kurtarmak yerine taht kavgalarına tutuşmuş, it gibi birbirleri ile dalaşmışlardır. Devletin bekası için bunu yaptılar diye söylesek bile bu aslında kendi çıkarları içindir. Çünkü devletin bekasını düşünen oğullar kendi aralarında gizlice anlaşıp devlet idaresini geçici süre bir kardeşine bırakarak babasını esaretten kurtarmayı deneyebilirdi.
-Timur Kırım dan Hindistan’a kadar hüküm sürerken,Yıldırım sadece Anadolu’nun bir kısmı ile birkaç balkan eyaletine hükmetmekteydi.Yani Türklerin var oluş amacı Turan yolunda Yıldırım hiçbir şey yapmamıştı diyebiliriz Timur’un yanında.Çünkü Timur Anadolu hariç tüm Türk dünyasına hükmederken yıldırım Anadolu’nun yarısına hükmetmeye çalışıyordu.Lakin Timur Yıldırım’ı yenerek Turanı gerçekleştiren en son hükümdar olma şerefine nail olmuştu.
-Şimdi sorarım size, Osmanlının varlığımı Turan açısından fetrete neden oldu, yoksa Turanın gerçekleşmesi tüm Türklerin tek bir kağanın sancağı altında birleşmesi mi Türk tarihi açısından fetret oldu?
-Ankara Savaşı esnasında bazı Türk beyleri Timur tarafına geçerek sancak açmış suç mudur bu? Onlar Osmanoğulları gibi asimile olmamışlar, Turana karşı çıkan bir devletin safında savaşmaktansa milli ülkülerini gerçekleştirmek isteyen Turan yolunda canıyla kanıyla mücadele eden Timur ‘un yanına geçmişler.
-Ayrıca kutsal kitabımızda da belirtildiği halde, Osmanlı kendisine gayrimüslimleri dost edinmiştir, onları Müslüman ordusuna katmış, hepsinden öte iki İslam ordusunun karşılaşması olayına haçlıları da dâhil eden Yıldırım, haçlılara tekrar Müslüman ve Türk kanı dökmenin imkânlarını sunmuştur.
Ama işte bunları bize kimse anlatmadı, hep bize Turanı gerçekleştiren son hakan karalandı. Bizlere onun arkasından küfürler hakaretler etmemiz söylendi anlatıldı. Oysaki gerçekler çok yakınımızdaydı, hakikati anlayabilmek, gerçeği görebilmek için at gözlüklerimizi çıkarmamız yeterdi. Ama bu hiçbir zaman istenmedi önüne engeller kondu. Çünkü eğer Türk evladı gerçekleri görmeyi başarırsa Turanın bir hayal olmadığını tarih boyunca birçok kez gerçekleştiğini görecek ve tekrar bu kutlu ülkünün yolunda kanlar akıtacak canlar alacaktı. Ve dünyanın göbeğine Turan sancağını dikecekti. Buda Türk olmayan herkesin dünya üzerindeki planlarını bozacağından dolayı, tüm Türk düşmanları el birliği ile geçmişimizi, mazimizi, ufkumuzu düşünce yapımızı kendi emellerince şekillendirdiler ve geleceğimizi katlettiler.
Eğer çocuklarımızın geleceklerini bu katliamdan kurtarmak istiyorsak at gözlüklerini çıkarıp, mazimizi kanımızın gösterdiği yolda yeniden incelemeliyiz.
T.T.K.!
Bu konunun en güzel örneğini tarihi bilgilerde insanlarımızın bağnazlığında görmekteyiz. Yıl olmuş 2013 halen tarihi kaynaklarımız Avrupa kökenli kaynakların tercümesinden ibaret. En azından bize Avrupa kökenli kaynaklar gösteriliyor, ya kendi yazdığımız kaynakların, atalarımızın yazdığı eserlerin yok sayılıp gösterilmediği gibi onlarda gösterilmeseydi ne olurdu halimiz düşünmek bile istemiyorum. Böyle bir durumda bize enjekte edilen tarih anlayışı ve tarih bilgisinin ne kadar gerçekçi ve tarafsız olduğu tartışılır.
Bu Avrupa kökenli tarih anlayışının bize tarihimiz boyunca takmış olduğu en güzel ve en büyük at gözlüğü Ankara Savaşı dır .Bu savaşın sonuçlarını Avrupalı tarihçiler istedikleri gibi yazmış ,olguları kendi kafalarına göre değerlendirmiştir.Tabii ki bunu yaparken tek bir emelleri vardı oda böl-yönet idi.Çünkü yazdıkları tarih kitaplarında kardeşi kardeşe düşman gösterecek,ırksal ülkülerimizi yok sayacak var olan bir gerçeği gizleyecek,belki de bu ülkünün önüne yine bu ülkünün evlatlarından birini engel olarak çıkaracaktı ve çıkarmayı başarmıştı.Elbette bunu Avrupa tek başına yapmadı ,onların en büyük yardımcıları Türklük düşmanı Avrupa hayranı devşirme saray erkanı olmuştur.
Konuyu fazla dağıtmadan esasa gelelim. Ankara Savaşı hepimizin bildiği üzere Timur ve Yıldırım arasındaki uzunca süren bir mektuplaşmadan sonra cereyan etmiştir. Ve savaşı Timur kazanmıştır. Bu durum her kaynakta sabittir bunu tartışmak bile saçmalıktır. Esas konuyu aşağıda maddeler halinde inceleyelim.
-Yıldırım savaşta esir düşmüş oğulları ise savaştan kaçarak kurtulmuştur. Babasını, kendi kanını atasını ölüme terk eden, kendi canını, aziz atasından değerli tutan bir evlat nasıl olacakta devleti yönetecek adil şekilde sorarım sizlere.
-Kendileri kurtulduktan sonra bile babalarını düşman saydıkları Timur’un elinden kurtarmak yerine taht kavgalarına tutuşmuş, it gibi birbirleri ile dalaşmışlardır. Devletin bekası için bunu yaptılar diye söylesek bile bu aslında kendi çıkarları içindir. Çünkü devletin bekasını düşünen oğullar kendi aralarında gizlice anlaşıp devlet idaresini geçici süre bir kardeşine bırakarak babasını esaretten kurtarmayı deneyebilirdi.
-Timur Kırım dan Hindistan’a kadar hüküm sürerken,Yıldırım sadece Anadolu’nun bir kısmı ile birkaç balkan eyaletine hükmetmekteydi.Yani Türklerin var oluş amacı Turan yolunda Yıldırım hiçbir şey yapmamıştı diyebiliriz Timur’un yanında.Çünkü Timur Anadolu hariç tüm Türk dünyasına hükmederken yıldırım Anadolu’nun yarısına hükmetmeye çalışıyordu.Lakin Timur Yıldırım’ı yenerek Turanı gerçekleştiren en son hükümdar olma şerefine nail olmuştu.
-Şimdi sorarım size, Osmanlının varlığımı Turan açısından fetrete neden oldu, yoksa Turanın gerçekleşmesi tüm Türklerin tek bir kağanın sancağı altında birleşmesi mi Türk tarihi açısından fetret oldu?
-Ankara Savaşı esnasında bazı Türk beyleri Timur tarafına geçerek sancak açmış suç mudur bu? Onlar Osmanoğulları gibi asimile olmamışlar, Turana karşı çıkan bir devletin safında savaşmaktansa milli ülkülerini gerçekleştirmek isteyen Turan yolunda canıyla kanıyla mücadele eden Timur ‘un yanına geçmişler.
-Ayrıca kutsal kitabımızda da belirtildiği halde, Osmanlı kendisine gayrimüslimleri dost edinmiştir, onları Müslüman ordusuna katmış, hepsinden öte iki İslam ordusunun karşılaşması olayına haçlıları da dâhil eden Yıldırım, haçlılara tekrar Müslüman ve Türk kanı dökmenin imkânlarını sunmuştur.
Ama işte bunları bize kimse anlatmadı, hep bize Turanı gerçekleştiren son hakan karalandı. Bizlere onun arkasından küfürler hakaretler etmemiz söylendi anlatıldı. Oysaki gerçekler çok yakınımızdaydı, hakikati anlayabilmek, gerçeği görebilmek için at gözlüklerimizi çıkarmamız yeterdi. Ama bu hiçbir zaman istenmedi önüne engeller kondu. Çünkü eğer Türk evladı gerçekleri görmeyi başarırsa Turanın bir hayal olmadığını tarih boyunca birçok kez gerçekleştiğini görecek ve tekrar bu kutlu ülkünün yolunda kanlar akıtacak canlar alacaktı. Ve dünyanın göbeğine Turan sancağını dikecekti. Buda Türk olmayan herkesin dünya üzerindeki planlarını bozacağından dolayı, tüm Türk düşmanları el birliği ile geçmişimizi, mazimizi, ufkumuzu düşünce yapımızı kendi emellerince şekillendirdiler ve geleceğimizi katlettiler.
Eğer çocuklarımızın geleceklerini bu katliamdan kurtarmak istiyorsak at gözlüklerini çıkarıp, mazimizi kanımızın gösterdiği yolda yeniden incelemeliyiz.
T.T.K.!