Dijital fotoğraf makinesinin gizlenen icadının öyküsü
Bir çalışanınız gelse ve muhteşem bir icat yaptığını söylese ancak bu icadın ortaya çıkması ve ürün olarak pazara sunulması şirketinizin felaketi olsa ne yapardınız? 1975 yılında bu dramatik olay Kodak firmasında yaşandı. Bir çalışan gelip, dijital fotoğraf makinesini icat ettiğini söyledi.
Bu kadarı bile Kodak firmasının nasıl bir tavır aldığını anlamanıza yetti değil mi? Zira dijital fotoğraf makinesi ile tanışmak için biraz daha beklemek zorunda kaldık.
1973 yılında, henüz 24 yaşında olan Steven Sasson Kodak şirketinde işe girdi. Görevi C.C.D. (Charged Coupled Device) kısaltması ile anılan cihazlar için bir aplikasyon geliştirmekti.
Bu çalışmaları sırasında Sasson sadece ilk dijital fotoğraf makinesini icat etmekle kalmadı bunu gösterecek bir cihaz yapmayı da başardı.1975 yılında Sasson geliştirdiği cihazları patronlarına gösterdi.
Cihaz karmaşık parçalardan oluşuyordu: Sasson’un icat ettiği cihazda bir dijital kaset kaydedici, bir Super-8 film kamerası, bir analog-dijital dönüştürücü ve devre kartları kullanılmıştı. Times’ın haberine göre o tarihte görüntüyü yakalamak için 50 milisaniye, kasete kayıt etmek için 23 milisaniye gerekiyordu. Fotoğraf çekildikten sonra Sasson kasedi bir başka cihaza yerleştiriyor ve 100X100 piksel siyah beyaz görüntüyü ekrana yansıtıyordu.
Sasson’un patronları icadı etkileyici bulmadılar. Sasson, New York Times’a konu ile ilgili verdiği röportajda, patronlarının bir fotoğrafı monitörde görmenin ilginç bir tarafı olmadığını, hiç kimsenin bundan hoşlanmayacağına kanaat getirdiklerini bildirmiştir.
Sasson görüntü kalitesinin harika olmadığını ancak kısa bir sürede kaliteyi artıracak teknolojiyi geliştirebileceğini bildirerek patronlarını ikna etmeye çalıştı. Patronlar kuşku ile karşıladıkları halde Sasson’un çalışmasına devam etmeye izin verdiler.
1989 yılında Sasson ve Robert Hills DSLR fotoğraf makinesini ürettiler. Bugün pazarda benzerleri bulunan makinede hafıza kartı kullanılmıştı ve görüntü sıkıştırılabiliyordu.
Ecam olarak bilinen dijital fotoğraf makinesinin 1989 versiyonu. Bu ürün, dijital fotoğraf makinesi ABD patentinin alınmasını sağladı (14 Mayıs 1991).
Kodak’ın pazarlama departmanı projeye karşı çıktı. Dijital fotoğraf makinesini satabilecekleri doğruydu ama şirketin esas karlı ürünü olan film satışlarını düşüreceği de açıktı. Zira o tarihte Kodak fotoğrafçılık işinin her aşamasından kar elde ediyordu.
Sasson, New York Times’a verdiği röportajda, her şeyin tamamlanmış olduğu ve ürünün piyasaya sürülmesinin sadece zaman meselesi haline geldiği anda şirketin konuyu tartışmaktan bile vazgeçtiğini bildirmiştir.
Kodak dijital fotoğraf makinesi patentinden 2007 yılına kadar milyarlarca dolar para kazandı. Ancak şirket, dijital ürün pazarına girme konusunda geç kalmıştı. 2012 yılında iflas başvurusunda bulundu.
Bir çalışanınız gelse ve muhteşem bir icat yaptığını söylese ancak bu icadın ortaya çıkması ve ürün olarak pazara sunulması şirketinizin felaketi olsa ne yapardınız? 1975 yılında bu dramatik olay Kodak firmasında yaşandı. Bir çalışan gelip, dijital fotoğraf makinesini icat ettiğini söyledi.
Bu kadarı bile Kodak firmasının nasıl bir tavır aldığını anlamanıza yetti değil mi? Zira dijital fotoğraf makinesi ile tanışmak için biraz daha beklemek zorunda kaldık.
1973 yılında, henüz 24 yaşında olan Steven Sasson Kodak şirketinde işe girdi. Görevi C.C.D. (Charged Coupled Device) kısaltması ile anılan cihazlar için bir aplikasyon geliştirmekti.
Bu çalışmaları sırasında Sasson sadece ilk dijital fotoğraf makinesini icat etmekle kalmadı bunu gösterecek bir cihaz yapmayı da başardı.1975 yılında Sasson geliştirdiği cihazları patronlarına gösterdi.
Cihaz karmaşık parçalardan oluşuyordu: Sasson’un icat ettiği cihazda bir dijital kaset kaydedici, bir Super-8 film kamerası, bir analog-dijital dönüştürücü ve devre kartları kullanılmıştı. Times’ın haberine göre o tarihte görüntüyü yakalamak için 50 milisaniye, kasete kayıt etmek için 23 milisaniye gerekiyordu. Fotoğraf çekildikten sonra Sasson kasedi bir başka cihaza yerleştiriyor ve 100X100 piksel siyah beyaz görüntüyü ekrana yansıtıyordu.
Sasson’un patronları icadı etkileyici bulmadılar. Sasson, New York Times’a konu ile ilgili verdiği röportajda, patronlarının bir fotoğrafı monitörde görmenin ilginç bir tarafı olmadığını, hiç kimsenin bundan hoşlanmayacağına kanaat getirdiklerini bildirmiştir.
Sasson görüntü kalitesinin harika olmadığını ancak kısa bir sürede kaliteyi artıracak teknolojiyi geliştirebileceğini bildirerek patronlarını ikna etmeye çalıştı. Patronlar kuşku ile karşıladıkları halde Sasson’un çalışmasına devam etmeye izin verdiler.
1989 yılında Sasson ve Robert Hills DSLR fotoğraf makinesini ürettiler. Bugün pazarda benzerleri bulunan makinede hafıza kartı kullanılmıştı ve görüntü sıkıştırılabiliyordu.
Ecam olarak bilinen dijital fotoğraf makinesinin 1989 versiyonu. Bu ürün, dijital fotoğraf makinesi ABD patentinin alınmasını sağladı (14 Mayıs 1991).
Kodak’ın pazarlama departmanı projeye karşı çıktı. Dijital fotoğraf makinesini satabilecekleri doğruydu ama şirketin esas karlı ürünü olan film satışlarını düşüreceği de açıktı. Zira o tarihte Kodak fotoğrafçılık işinin her aşamasından kar elde ediyordu.
Sasson, New York Times’a verdiği röportajda, her şeyin tamamlanmış olduğu ve ürünün piyasaya sürülmesinin sadece zaman meselesi haline geldiği anda şirketin konuyu tartışmaktan bile vazgeçtiğini bildirmiştir.
Kodak dijital fotoğraf makinesi patentinden 2007 yılına kadar milyarlarca dolar para kazandı. Ancak şirket, dijital ürün pazarına girme konusunda geç kalmıştı. 2012 yılında iflas başvurusunda bulundu.