Dinlede Yıldızları
Dinle de yıldızları, şu hutbe-i şîrînine;
Nâme-i nurîn-i hikmet, bak ne takrîr eylemiş.
Hep beraber nutka gelmiş, hak lisaniyle derler
"bir kadîr-i zülcelâlin haşmet-i sultanına
Birer bürhan-ı nur-efşanız, biz vücûd-u sânia
Hem vahdete, hem kudrete şâhidleriz biz..."
Şu zeminin yüzünü yaldızlıyan
Nâzenin mu'cizatı çün melek seyranına.
Şu semanın arza bakan, cennete dikkat eden,
Binler müdakkik gözleriz biz.
Tûba-i hilkatten semavat şıkkına.
Hep kehkeşân ağsânına.
Bir cemîl-i zülcelâlin dest-i hikmetiyle takılmış
Pek güzel meyveleriz biz.
Şu semavat ehline; birer mescid-i seyyar,
Birer hâne-i devvar, birer ulvî âşiyâne,
Birer misbah-ı nevvar, birer gemi-i cebbar,
Birer tayyareleriz biz...
Bir kadîr-i zülkemâlin, bir hakîm-i zülcelâlin;
Birer mu'cize-i kudret, birer hârika-i san'at-ı hâlikane,
Birer nâdire-i hikmet, birer dâhiye-i hilkat,
Birer nur âlemiyiz biz...
Böyle yüzbin dil ile, yüzbin bürhan gösteririz,
İşittiririz insan olan insana.
Kör olası dinsiz gözü, görmez oldu yüzümüzü,
Hem işitmez sözümüzü, hak söyleyen âyetleriz biz r30;
Sikkemiz bir, turramız bir, rabbimize müsebbihiz, zikrederiz abîdâne.
Kehkeşanın halka-i kübrâsına mensub birer meczublarız biz!..."
Bediüzzaman Said NURSİ
Dinle de yıldızları, şu hutbe-i şîrînine;
Nâme-i nurîn-i hikmet, bak ne takrîr eylemiş.
Hep beraber nutka gelmiş, hak lisaniyle derler
"bir kadîr-i zülcelâlin haşmet-i sultanına
Birer bürhan-ı nur-efşanız, biz vücûd-u sânia
Hem vahdete, hem kudrete şâhidleriz biz..."
Şu zeminin yüzünü yaldızlıyan
Nâzenin mu'cizatı çün melek seyranına.
Şu semanın arza bakan, cennete dikkat eden,
Binler müdakkik gözleriz biz.
Tûba-i hilkatten semavat şıkkına.
Hep kehkeşân ağsânına.
Bir cemîl-i zülcelâlin dest-i hikmetiyle takılmış
Pek güzel meyveleriz biz.
Şu semavat ehline; birer mescid-i seyyar,
Birer hâne-i devvar, birer ulvî âşiyâne,
Birer misbah-ı nevvar, birer gemi-i cebbar,
Birer tayyareleriz biz...
Bir kadîr-i zülkemâlin, bir hakîm-i zülcelâlin;
Birer mu'cize-i kudret, birer hârika-i san'at-ı hâlikane,
Birer nâdire-i hikmet, birer dâhiye-i hilkat,
Birer nur âlemiyiz biz...
Böyle yüzbin dil ile, yüzbin bürhan gösteririz,
İşittiririz insan olan insana.
Kör olası dinsiz gözü, görmez oldu yüzümüzü,
Hem işitmez sözümüzü, hak söyleyen âyetleriz biz r30;
Sikkemiz bir, turramız bir, rabbimize müsebbihiz, zikrederiz abîdâne.
Kehkeşanın halka-i kübrâsına mensub birer meczublarız biz!..."
Bediüzzaman Said NURSİ