HASAN CAN
Active member
CHP nereye koşuyor sorusunun cevabı artık çok basittir..
Sadece son yıllarda değil, ta 1938 yılından itibaren CHP Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi olmaktan çıkmıştır.
Bu açık ve nettir..
Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün ardından bir gün dahi ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ sözünü söyleyemeyenlerin, milliyetçilik kavramından öcü gibi korkanların, HDP ile kol kola girenlerin ve mitinglerine destek vererek Mustafa Kemal’in resmini alçakça terörist başının resimleri ile yan yana konulmasına vesile olanların “Atatürk’ün partisiyiz” demesi büyük bir ihanettir..
Şöyle dönüyorum tarihe bakıyorum..
İkinci Dünya Savaşı’nda Almanların kontrolünde Turancılık yapmaya kalkıp, Ruslar kazanmaya başlayınca bu faaliyetleri ortaya çıkmasın diye gerçek Türküm diyenleri tutuklayıp yargılayanlar kimledir?
Şu bir gerçek ki..
CHP, Atatürk’ün ismini kullanarak oy devşirmeye çalışan parti görüntüsünün dışına çıkamadığı gibi, Atatürk’e en büyük zararı da vermeye devam etmektedir..
Bu CHP, Atatürk’ün partisi değildir…
Zaten yakın zamanda CHP’nin yeni bir parti olduğu da kendilerince açıklanmıştır. Bu sebeple de kendilerine Yeni CHP, yani YCHP denilmiştir ki bu doğrudur. Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu defalarca bu durumu teyit etmişlerdir.
O nedenle “Atatürk’ün partisiyiz” lafını ağızlarına almaları Atatürk’e ihanettir.
Bakın...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2014 yılının son ayında çıktığı bir televizyon kanalında, CHP’nin artık Atatürk’ün kurduğu CHP ile aynı olmadığını ve kendilerini yenilediklerini açıklamıştı.
Aradaki farklardan bir kısmını şöyle belirtmişti.
“Dünya kadar fark var. Sosyal demokrasi yoktu, şimdi sosyal demokrasi var. Biz sosyal demokrat bir partiyiz. Sosyalist enternasyonal üyesiyiz baktığınız zaman. O dönemin Cumhuriyet Halk Fırkası Cumhuriyet’i kuran Kuvayi Milliyeci bir partidir…”
Kemal Bey doğru söylüyor!
Yeni CHP adlandırması doğrudur ve bir an önce partinin adının önüne ‘Yeni’ ibaresi konulmalıdır..
Bunlar Atatürk’ün CHP’sinin ‘C’si bile olamaz..
Şöyle bir bakalım..
Terörist başı Apo’ya “Genel Başkanım” diyen, Türkiye’yi bölmeye yönelik Kürt Raporu’nu hazırlayan, PKK’lıların cenazelerine katılan Sezgin Tanrıkulu’nu 2010 yılında YCHP’ye davet edip partiye alan ve yönetimi perde arkasında bu zihniyetlere teslim eden bir parti, Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi olabilir mi?
Devam edelim..
Türklüğün ‘T’sini bile yüksek sesle seslendiremeyen, Milliyetçiliğin ‘M’ sini söyleyemeyen, yeni anayasa konusunda bir “eşit vatandaşlık” tabiri yaratarak, Türklük maddesinin kaldırılmasına yeşil ışık yakanlar, Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinde olabilir mi?
Açsınlar baksınlar tarihe..
Mustafa Kemal, bu tip insanları ve düşünceleri yanında barındırmış mı?
Devam..
Son dönemde iyiden iyiye HDP avukatı gibi davrananlar, terör örgütü ile mücadeleye sekte vurmaya çalışanlar, bölücü terör örgütünün sesi olan HDP’li vekillerin tutuklanmasına karşı duruş gösterenler Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinde olabilir mi?
Devam..
2011 yılında “Eğer İran-Türkiye karşı karşıya gelirse Türkiye’ye karşı İran safında olurum” diyen ve ondan sonra gidip bir Rus televizyonunda DAİŞ’e sarin gazı verdiğimizi ve 800 bin kişinin ölümüne sebep olduğumuzu belirterek ülkeyi Ruslara şikayet eden Eren Erdem gibi isimler Atatürk’ün partisinde milletvekili olabilir mi?
Açsınlar baksınlar Mustafa Kemal bu tipleri yanında barındırmış mı?
Ah Kılıçdaroğlu!
Nobel ödülü alarak milletin gururu olan Aziz Sancar’ın ödülünü Genelkurmay’a teslim etmesini hazmedemeyip “Aziz Sancar’ın Nobel ödülünü Genelkurmay’a götürmesine şaşırdık..” diyen, Anıtkabir’in Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı olduğunu bilmeyen, Türk ordusuna karşı alerjisi olan, Mustafa Kemal’e ‘Kefere Kemal’ diyen adam Atatürk’ün partisinde milletvekili olur mu?
TSK ve Emniyet güçlerinin terör örgütünün işgal ettiği ilçeleri kurtarmak için gerçekleştirdiği operasyonlara tepki göstererek, Doğu’da meydana gelen terörü bastırma hareketine karşı “Doğu’daki faşizmin karşısında birlikte yan yana omuz koyacağız. Biz nasıl Gezi’de yan yana durduysak, bu zulmün karşısında da yan yana, omuz omuza duralım. Barikatta da, alanda da, faşizme karşı omuz omuza duralım” diyenler Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinde olabilir mi?
Açsınlar baksınlar tarihe Mustafa Kemal Doğu’daki isyanlara karşı ne yapmış?
Bugünkünden farklı mı davranmış!
Atatürk CHP’nin 4. kurultayında bakın ne demişti..
“Partimizin 1927 Kurultayı, Doğu’da kopan azıyı yenerek Cumhuriyet’in sarsılmaz temelde olduğunun anlaşılmasına rast gelir.”
O azılar kimlerdi?
Bugün devletin mücadele ettiği hainler..
Sen YCHP yönetimi olarak ne yapıyorsun?
O azılara sözde demokrasi adına sahip çıkıyorsun, onların devlet karşıtlığı mitinglerine destek oluyorsun!
Sonra da Atatürk’ün partisiyim diyorsun!
Hadi oradan..
Üstat Süleyman Özışık’ın son derece anlamlı sözlerle dediği gibi “Yoksa Atatürk’ten Dersim’in intikamını mı alıyorsunuz?”
Çünkü ‘devlet özür dilesin’ diyerek gönderme yapan YCHP Genel Başkanı da sizsiniz!
Yukarıda sadece birkaç tanesini verdiğimiz örnekler aslında o kadar çok ki..
Kısacası diyeceğim şu ki;
CHP, 10 Kasım 1938’den beri Atatürk’ün partisi değildir.
Bu durum, YCHP’yi yönetenlerin hala algılayamadığı bir gerçektir.
CHP’deki "Atatürk’ün partisi" kavramı, Atatürk ile beraber ölmüştür.
CHP, Atatürk’ün ölümünün ardından bütün uygulamaları ile yeni CHP’dir..
Atatürk adı siyasi rant olarak kullanılmaktadır..
Atatürk’ün CHP’sinin tüzüğü ile sonraki dönemlerin tüzüklerine baktığınız zaman bunu daha iyi görürsünüz..
O nedenle CHP’yi yönetenlerin Mustafa Kemal Atatürk’ün adını kullanmaları, siyasete alet etmeleri, bu nedenle Atatürk karşıtı bir kitle oluşmasına çanak tutmaları Mustafa Kemal’e yapılan en büyük kötülüktür..
***
Gazi Mustafa Kemal'in 21 Nisan 1920'de Meclis'in açılmasına ilişkin telgrafını bilir misiniz?
“Gayet acildir. Ankara, 21 Nisan 1920. Allah'ın yardımıyla, Nisan'ın 23'üncü Cuma günü, Cuma namazını müteakip Ankara'da Büyük Millet Meclisi küşat edilecek, yani açılacaktır. Vatanın istiklali, makam-ı ref-i hilafet ve saltanatın istihlası gibi en mühim ve hayati vazifeleri ifa edecek olan bu Büyük Millet Meclisi’nin açılış gününü cumaya rastlatmakla, o günün bereketinden istifade edilecek ve bütün sayın milletvekilleriyle birlikte Hacı Bayramı Veli Camii şerifinde Cuma namazı kılınarak, Kur'an’ın nurlarından ve namazdan güç kazanılacaktır.
Namazdan sonra, Peygamberimizin mübarek Sakal-ı Şerif’i ve mübarek sancak alınarak Meclis'in toplanacağı yere gidilecektir. Toplantı yerine girilmeden önce bir dua okunarak kurbanlar kesilecektir. Bugünün, yani 23 Nisan'ın kutsiyetini teyit için, bugünden itibaren il merkezinde, vali beyefendi hazretlerinin düzenleyeceği üzere hatim indirilmeye ve Buhari okunmaya başlanacak; hatmin son bölümleri, teberrüken, cuma günü namazdan sonra Meclis'in toplantı yeri önünde okunup bitirilecektir. Meclisin açılışından dolayı, her yerde cuma namazından önce, münasip surette Mevlid-i Şerif okunacaktır. Cenab-ı Hakk’tan, bizi muvaffak kılmasını niyaz ederiz. Heyeti temsiliye namına Mustafa Kemal”
Bu sözleri millete kürsüden hatırlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu..
İşte bunu bile millete aktaramayan, anlatamayan bir CHP yönetimini düşünün..
Niye korktular ki anlatmaya!
Cuma namazı, dua, mevlid-i şerif var diye mi?
Laiklik mi elden gidecekti!
İşte Atatürk’ü işlerine geldiği gibi kullanıp böyle ihanet ettiler!
Yeni CHP’nin gerçek yüzü bu..
***
Bakın MHP’nin kurucu lideri merhum Alparslan Türkeş 12 Eylül mahkemesindeki savunmasında, karşısında bulunan heyete karşı ne demişti;
“CHP İsmet İnönü'yle Atatürk'ün çizgisinden çıkmamış olsaydı; ben MHP'yi kurmazdım.”
Ne anlamlı söz değil mi?
Söylenecek tek söz..
Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk siyasete asla malzeme edilemez ve adı hiçbir parti ile özdeşleştirilemez...
Yapanlar ona ihanet etmektedir.
O, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk milletinin yüksek iradesinin sembolüdür..
Onun adını anmadan ‘Yeni CHP’nizi ebedi muhalefette kalarak tepe tepe kullanın..
Zaten bundan da hoşnutsunuz!
Ne diyor AK Partililer..
‘Allah Kemal Bey’i CHP’nin başından eksik etmesin’
Demem şu ki..
Genel Başkan olduktan sonra “Biz eski CHP değiliz. 1930’ların CHP’si değiliz. Atatürk’ün kurduğu Halk Fırkası ile bugünkü CHP aynı değil.
Kendimizi yeniliyoruz!” diyen Kılıçdaroğlu çok doğru söylemektedir..
Ama öte yandan ara ara siyasi rant için ‘Atatürk’ün partisiyiz’ denilmesi ise kocaman bir yalandır..
Görüldü ki Mustafa Kemal Atatürk adı Kemal Bey ve ekibini çok ama çok aşıyor!
CHP Atatürk’ün emaneti sözü safsata!
Mustafa Kemal’in emaneti parti değil millettir, devlettir!
Onun sizlerin sözde savunmasına asla ihtiyacı yok!..
Bilin ki daha fazla zarar veriyorsunuz..
Adını daha fazla kullanıp ihanet etmeyin..
Düşün artık Mustafa Kemal’in yakasından!
Sadece son yıllarda değil, ta 1938 yılından itibaren CHP Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi olmaktan çıkmıştır.
Bu açık ve nettir..
Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün ardından bir gün dahi ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ sözünü söyleyemeyenlerin, milliyetçilik kavramından öcü gibi korkanların, HDP ile kol kola girenlerin ve mitinglerine destek vererek Mustafa Kemal’in resmini alçakça terörist başının resimleri ile yan yana konulmasına vesile olanların “Atatürk’ün partisiyiz” demesi büyük bir ihanettir..
Şöyle dönüyorum tarihe bakıyorum..
İkinci Dünya Savaşı’nda Almanların kontrolünde Turancılık yapmaya kalkıp, Ruslar kazanmaya başlayınca bu faaliyetleri ortaya çıkmasın diye gerçek Türküm diyenleri tutuklayıp yargılayanlar kimledir?
Şu bir gerçek ki..
CHP, Atatürk’ün ismini kullanarak oy devşirmeye çalışan parti görüntüsünün dışına çıkamadığı gibi, Atatürk’e en büyük zararı da vermeye devam etmektedir..
Bu CHP, Atatürk’ün partisi değildir…
Zaten yakın zamanda CHP’nin yeni bir parti olduğu da kendilerince açıklanmıştır. Bu sebeple de kendilerine Yeni CHP, yani YCHP denilmiştir ki bu doğrudur. Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu defalarca bu durumu teyit etmişlerdir.
O nedenle “Atatürk’ün partisiyiz” lafını ağızlarına almaları Atatürk’e ihanettir.
Bakın...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2014 yılının son ayında çıktığı bir televizyon kanalında, CHP’nin artık Atatürk’ün kurduğu CHP ile aynı olmadığını ve kendilerini yenilediklerini açıklamıştı.
Aradaki farklardan bir kısmını şöyle belirtmişti.
“Dünya kadar fark var. Sosyal demokrasi yoktu, şimdi sosyal demokrasi var. Biz sosyal demokrat bir partiyiz. Sosyalist enternasyonal üyesiyiz baktığınız zaman. O dönemin Cumhuriyet Halk Fırkası Cumhuriyet’i kuran Kuvayi Milliyeci bir partidir…”
Kemal Bey doğru söylüyor!
Yeni CHP adlandırması doğrudur ve bir an önce partinin adının önüne ‘Yeni’ ibaresi konulmalıdır..
Bunlar Atatürk’ün CHP’sinin ‘C’si bile olamaz..
Şöyle bir bakalım..
Terörist başı Apo’ya “Genel Başkanım” diyen, Türkiye’yi bölmeye yönelik Kürt Raporu’nu hazırlayan, PKK’lıların cenazelerine katılan Sezgin Tanrıkulu’nu 2010 yılında YCHP’ye davet edip partiye alan ve yönetimi perde arkasında bu zihniyetlere teslim eden bir parti, Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi olabilir mi?
Devam edelim..
Türklüğün ‘T’sini bile yüksek sesle seslendiremeyen, Milliyetçiliğin ‘M’ sini söyleyemeyen, yeni anayasa konusunda bir “eşit vatandaşlık” tabiri yaratarak, Türklük maddesinin kaldırılmasına yeşil ışık yakanlar, Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinde olabilir mi?
Açsınlar baksınlar tarihe..
Mustafa Kemal, bu tip insanları ve düşünceleri yanında barındırmış mı?
Devam..
Son dönemde iyiden iyiye HDP avukatı gibi davrananlar, terör örgütü ile mücadeleye sekte vurmaya çalışanlar, bölücü terör örgütünün sesi olan HDP’li vekillerin tutuklanmasına karşı duruş gösterenler Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinde olabilir mi?
Devam..
2011 yılında “Eğer İran-Türkiye karşı karşıya gelirse Türkiye’ye karşı İran safında olurum” diyen ve ondan sonra gidip bir Rus televizyonunda DAİŞ’e sarin gazı verdiğimizi ve 800 bin kişinin ölümüne sebep olduğumuzu belirterek ülkeyi Ruslara şikayet eden Eren Erdem gibi isimler Atatürk’ün partisinde milletvekili olabilir mi?
Açsınlar baksınlar Mustafa Kemal bu tipleri yanında barındırmış mı?
Ah Kılıçdaroğlu!
Nobel ödülü alarak milletin gururu olan Aziz Sancar’ın ödülünü Genelkurmay’a teslim etmesini hazmedemeyip “Aziz Sancar’ın Nobel ödülünü Genelkurmay’a götürmesine şaşırdık..” diyen, Anıtkabir’in Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı olduğunu bilmeyen, Türk ordusuna karşı alerjisi olan, Mustafa Kemal’e ‘Kefere Kemal’ diyen adam Atatürk’ün partisinde milletvekili olur mu?
TSK ve Emniyet güçlerinin terör örgütünün işgal ettiği ilçeleri kurtarmak için gerçekleştirdiği operasyonlara tepki göstererek, Doğu’da meydana gelen terörü bastırma hareketine karşı “Doğu’daki faşizmin karşısında birlikte yan yana omuz koyacağız. Biz nasıl Gezi’de yan yana durduysak, bu zulmün karşısında da yan yana, omuz omuza duralım. Barikatta da, alanda da, faşizme karşı omuz omuza duralım” diyenler Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinde olabilir mi?
Açsınlar baksınlar tarihe Mustafa Kemal Doğu’daki isyanlara karşı ne yapmış?
Bugünkünden farklı mı davranmış!
Atatürk CHP’nin 4. kurultayında bakın ne demişti..
“Partimizin 1927 Kurultayı, Doğu’da kopan azıyı yenerek Cumhuriyet’in sarsılmaz temelde olduğunun anlaşılmasına rast gelir.”
O azılar kimlerdi?
Bugün devletin mücadele ettiği hainler..
Sen YCHP yönetimi olarak ne yapıyorsun?
O azılara sözde demokrasi adına sahip çıkıyorsun, onların devlet karşıtlığı mitinglerine destek oluyorsun!
Sonra da Atatürk’ün partisiyim diyorsun!
Hadi oradan..
Üstat Süleyman Özışık’ın son derece anlamlı sözlerle dediği gibi “Yoksa Atatürk’ten Dersim’in intikamını mı alıyorsunuz?”
Çünkü ‘devlet özür dilesin’ diyerek gönderme yapan YCHP Genel Başkanı da sizsiniz!
Yukarıda sadece birkaç tanesini verdiğimiz örnekler aslında o kadar çok ki..
Kısacası diyeceğim şu ki;
CHP, 10 Kasım 1938’den beri Atatürk’ün partisi değildir.
Bu durum, YCHP’yi yönetenlerin hala algılayamadığı bir gerçektir.
CHP’deki "Atatürk’ün partisi" kavramı, Atatürk ile beraber ölmüştür.
CHP, Atatürk’ün ölümünün ardından bütün uygulamaları ile yeni CHP’dir..
Atatürk adı siyasi rant olarak kullanılmaktadır..
Atatürk’ün CHP’sinin tüzüğü ile sonraki dönemlerin tüzüklerine baktığınız zaman bunu daha iyi görürsünüz..
O nedenle CHP’yi yönetenlerin Mustafa Kemal Atatürk’ün adını kullanmaları, siyasete alet etmeleri, bu nedenle Atatürk karşıtı bir kitle oluşmasına çanak tutmaları Mustafa Kemal’e yapılan en büyük kötülüktür..
***
Gazi Mustafa Kemal'in 21 Nisan 1920'de Meclis'in açılmasına ilişkin telgrafını bilir misiniz?
“Gayet acildir. Ankara, 21 Nisan 1920. Allah'ın yardımıyla, Nisan'ın 23'üncü Cuma günü, Cuma namazını müteakip Ankara'da Büyük Millet Meclisi küşat edilecek, yani açılacaktır. Vatanın istiklali, makam-ı ref-i hilafet ve saltanatın istihlası gibi en mühim ve hayati vazifeleri ifa edecek olan bu Büyük Millet Meclisi’nin açılış gününü cumaya rastlatmakla, o günün bereketinden istifade edilecek ve bütün sayın milletvekilleriyle birlikte Hacı Bayramı Veli Camii şerifinde Cuma namazı kılınarak, Kur'an’ın nurlarından ve namazdan güç kazanılacaktır.
Namazdan sonra, Peygamberimizin mübarek Sakal-ı Şerif’i ve mübarek sancak alınarak Meclis'in toplanacağı yere gidilecektir. Toplantı yerine girilmeden önce bir dua okunarak kurbanlar kesilecektir. Bugünün, yani 23 Nisan'ın kutsiyetini teyit için, bugünden itibaren il merkezinde, vali beyefendi hazretlerinin düzenleyeceği üzere hatim indirilmeye ve Buhari okunmaya başlanacak; hatmin son bölümleri, teberrüken, cuma günü namazdan sonra Meclis'in toplantı yeri önünde okunup bitirilecektir. Meclisin açılışından dolayı, her yerde cuma namazından önce, münasip surette Mevlid-i Şerif okunacaktır. Cenab-ı Hakk’tan, bizi muvaffak kılmasını niyaz ederiz. Heyeti temsiliye namına Mustafa Kemal”
Bu sözleri millete kürsüden hatırlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu..
İşte bunu bile millete aktaramayan, anlatamayan bir CHP yönetimini düşünün..
Niye korktular ki anlatmaya!
Cuma namazı, dua, mevlid-i şerif var diye mi?
Laiklik mi elden gidecekti!
İşte Atatürk’ü işlerine geldiği gibi kullanıp böyle ihanet ettiler!
Yeni CHP’nin gerçek yüzü bu..
***
Bakın MHP’nin kurucu lideri merhum Alparslan Türkeş 12 Eylül mahkemesindeki savunmasında, karşısında bulunan heyete karşı ne demişti;
“CHP İsmet İnönü'yle Atatürk'ün çizgisinden çıkmamış olsaydı; ben MHP'yi kurmazdım.”
Ne anlamlı söz değil mi?
Söylenecek tek söz..
Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk siyasete asla malzeme edilemez ve adı hiçbir parti ile özdeşleştirilemez...
Yapanlar ona ihanet etmektedir.
O, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk milletinin yüksek iradesinin sembolüdür..
Onun adını anmadan ‘Yeni CHP’nizi ebedi muhalefette kalarak tepe tepe kullanın..
Zaten bundan da hoşnutsunuz!
Ne diyor AK Partililer..
‘Allah Kemal Bey’i CHP’nin başından eksik etmesin’
Demem şu ki..
Genel Başkan olduktan sonra “Biz eski CHP değiliz. 1930’ların CHP’si değiliz. Atatürk’ün kurduğu Halk Fırkası ile bugünkü CHP aynı değil.
Kendimizi yeniliyoruz!” diyen Kılıçdaroğlu çok doğru söylemektedir..
Ama öte yandan ara ara siyasi rant için ‘Atatürk’ün partisiyiz’ denilmesi ise kocaman bir yalandır..
Görüldü ki Mustafa Kemal Atatürk adı Kemal Bey ve ekibini çok ama çok aşıyor!
CHP Atatürk’ün emaneti sözü safsata!
Mustafa Kemal’in emaneti parti değil millettir, devlettir!
Onun sizlerin sözde savunmasına asla ihtiyacı yok!..
Bilin ki daha fazla zarar veriyorsunuz..
Adını daha fazla kullanıp ihanet etmeyin..
Düşün artık Mustafa Kemal’in yakasından!