EN ESKİ DÜNYA HARİTALARI
İnsanlar binlerce yıldır harita yapıyorlar, ancak son bin yıllık haritalarda sadece yıldızlar veya bölgesel alanlar resmedildi.
Dünya haritaları veya o sırada bilinen dünyayı gösteren haritalar, insanlar evlerinin ötesini keşfetmeyi düşünmeye başlayana kadar ortaya çıkmadı. İmparatorluklar büyüdükçe ve deniz yolculuğu yaygınlaştıkça, coğrafya ve haritacılık ortaya çıkmaya başladı.
Bilinen en eski dünya haritası Mezopotamya’ya ve ayrıca Yunan ve Roma imparatorluklarına aittir.
Bu haritaların çok azı orijinal formlarında mevcut, ancak daha sonra haritacılar tarafından kapsamlı açıklamalara dayanarak yeniden oluşturulmuşlardır.
9.Tabula Peutingeriana
Tabula Peutingeriana, Roma İmparatorluğu’nun karayolu ağını 4. veya 5. yüzyıldan itibaren gösteren olağanüstü bir harita. Tabula Peutingeriana veya “Peutinger Map” in hayatta kalan versiyonu sadece 13. yüzyıla kadar uzanıyor ve Fransa, Colmar’da bir keşiş tarafından çizildi. Harita etkileyici bir şekilde 6.75 metre uzunluğunda ve 340 santim yüksekliğinde.
Tabula Peutingeriana, Avrupa’nın bilinen bölgelerine (İber Yarımadası ve Britanya Adaları hariç), Kuzey Afrika ve Orta Doğu, İran ve Hindistan da dahil olmak üzere Asya bölgeleri boyunca uzanıyor. Harita 555 şehri ve küçük yerleşim yerleri, nehirler, dağlar ve adalar gibi 3500 tane ilgi çekici yeri göstermektedir. 13. yüzyıldan kalma Tabula Peutingeriana’nın, 4. ve 5. yüzyıllardan kalma bir başka haritaya dayandığına inanılıyor. Bu da imparator Augustus döneminde (MÖ. 27 – MS. 14) Agrippa tarafından yazılmış orijinal bir haritanın bir kopyası. Tabula Peutingeriana adını, haritayı bulan Conrad Celtes tarafından verilen 16. yüzyıl Alman antikacısı Konrad Peutinger’den almıştır.
8.Ptolemy’nin Dünya Haritası
Bu listedeki her coğrafyacı önemliyken, Ptolemy’nin katkıları (önceki coğrafyacıların çalışmalarını kullanarak), dünyanın coğrafya bilgisini değiştirdi ve bu alanda birçok ilerlemeye yol açtı. “Ptolemy’nin Coğrafyası”, diğer coğrafi çalışmalardan daha fazla coğrafi bilgi içermekteydi. Akdeniz merkezli, Greko-Romen medeniyetinin bilinen 8.000’in üzerinde lokasyonunun bir listesini içeriyordu.
Ptolemy’nin haritası daha önceki haritaların ötesine geçti ve Çin, Kore ve hatta İzlanda gibi çok uzak yerleri de içeriyordu. Coğrafya, bir Atlas da dahil olmak üzere sekiz cildi kapsıyordu. Kitapta ayrıca enlem ve boylam koordinatlarını içeren bir yer adları sözlüğü vardı. Coğrafya’nın kopyaları kurtulurken, Ptolemy tarafından şahsen çizilmiş hiçbir harita bulunamadı. İlk Coğrafya metinleri ve haritaları 14. yüzyılın başlarına kadar uzanır. Ptolemy’ye özgü olan şey, Avrupalıların yalnızca dünyanın dörtte biri hakkında bilgi sahibi olduklarını, keşfedilecek ve haritalanacak daha birçok yer olduğunu kabul etmeleriydi.
7.Pomponius Mela Haritası
Pomponius Mela bilinen en eski Roma coğrafyacısıdır; ondan önce gelen coğrafyacılar hep Yunandı. Çoğunlukla, Pomponius Mela Yunan selefleriyle hemfikirdi, ancak Batı Avrupa ve İngiliz Adaları hakkında daha fazla bilgisi vardı. Aslında, Pomponius Mela, Orkney Adaları’nı ilk isimlendiren kişi oldu (Bu adaları Orkades olarak adlandırdı).
Yüzyıllar boyunca, Pomponius Mela sadece doğa tarihi üzerine çalışan eski eserleri olan birisi olarak bilindi. Pomponius Mela’nın eserleri 14. yüzyıla kadar keşfedilmedi. Pomponius Mela tarafından çizilmiş olan bir harita bulunamadı ancak bu listedeki diğer coğrafyacıların çoğu gibi, haritası daha sonra açıklamalarına dayanarak yeniden çizildi. Ondan önceki coğrafyacılar gibi, Pomponius Mela da haritasını iki ılıman bölgeye ayırdı. Sadece iki yaşanabilir olarak. Bunlar kuzey ve güney ılıman bölgelerdi. Ancak Kuzey ılıman bölgede yaşayan insanların sıcak ılıman bölgede yaşayamayacaklarına inanan tek kişi Pomponius Mela idi.
6.Strabo’nun Haritası
İlk coğrafyacıların eserlerinin çoğu yalnızca daha sonraki ikincil kaynaklar tarafından bilinmekle birlikte, Strabo’nun eseri neredeyse bütünüyle hayatta kalmıştır (Kitap 7’nin yalnızca bir kısmı eksiktir).
Geographica, Strabo’nun zamanının bilinen coğrafi bilgisinin kapsamlı bir ansiklopedisidir. Strabo’nun haritası, çoğu bu listede bulunan daha önceki coğrafyacıların çalışmalarına dayanıyordu.
Her ne kadar Geographica hala mevcut olsa da, Strabo tarafından çizilen gerçek harita henüz yok ve daha sonra yeniden çizilenlere de ulaşılamamıştır. Strabo’nun Geographica’sı sadece coğrafi detaylar ve bu bölgelerin yerel halkları hakkında bilgiler içermiyor, aynı zamanda birçok tarihi bilgi de içeriyor. Strabo ayrıca coğrafya ve diğer konularla ilgili öngörü ve teoriler ortaya atıyor.
Strabo, Roma İmparatoru’nun kendi coğrafya eserini kullanmalarını istedi, böylece en çok önem arz eden yerlerin (yani fethettikleri yerler) coğrafyalarını daha iyi anlayacaklardı.
Ancak, Strabo’nun çalışmaları Romalılar tarafından büyük ölçüde göz ardı edildi ve 5. yüzyılın sonlarına kadar da bir araya getirilmedi.
5.Posidonius Haritası
Posidonius, dünyanın neye benzediği hakkında geniş bilgi vermesine rağmen, aslında onun tarafından çizilen bilinen bir harita yok. Bunun yerine, Posidonius’un çalışması, daha sonra Yunan bilim adamlarının ve 1628’lerde Posidonius’un Haritasını çizen haritacı Petrus Bertius’un eserleriyle biliniyor.
Posidonius, Eratosthenes’in bilgilerini kullanarak Dünya’nın çevresini hesapladı. Her iki adam da hesaplamalarında oldukça doğruyken, ölçü birimi arasındaki yanlış çeviriler daha sonraki coğrafyacıların Dünya’nın çevresini yanlış hesaplamasına neden oldu. Posidonius’un Dünya’nın çevresi hakkında yaptığı yanlış hesaplamalar, Avrupa’dan Hindistan’a mümkün olabileceğinden çok daha kısa bir süre içinde, yelken açarak gidebileceğine inanan Christoper Columbus da dahil olmak üzere daha sonraki araştırmacıları etkileyecek kadar uzun süre devam etti.
4.Eratosthenes Haritası
Anaximander ve Hecataceus bilinen en eski coğrafyacılardan bazıları olsa da, Eratosthenes, önceki haritalarda dünyayı haritalamak için daha bilimsel bir yaklaşım kullandığından “coğrafyanın babası” olarak da bilinir ve aynı zamanda coğrafya kelimesini ilk kullanan kişidir. Eratosthenes, Dünya’nın bir küre olduğunu belirlemek için geniş matematiksel ve bilimsel bilgisini kullandı ve dünyanın büyüklüğünü büyük bir doğrulukla hesapladı.
Eratosthenes hesapladıklarını kullanarak, daha kesin bir dünya haritası oluşturmak için yola çıktı. Modern boylam ve enlemlere benzeyen meridyen ve paralel çizgileri kullanan ilk kişi olan Eratosthenes aynı zamanda ekvatoru ve hatta kutup bölgelerini (Kuzey ve Güney kutupları) işaretlemiş ve dönencelerden ne kadar uzakta olduklarını not etmiştir. Coğrafyaya katkılarının yanı sıra, Eratosthenes gökbilimciler tarafından gök cisimlerinin konumlarını belirlemek için yüzyıllarca kullanılan gökyüzü küresini icat etti. Eratosthenes ayrıca ünlü İskenderiye Kütüphanesi’nin direktörlüğünü yaptı.
3.Hecataeus Haritası
Hecataceus, Anaximander gibi Antik Yunan kenti Milet’tendi, ancak çağdaş değildi. Bununla birlikte, Hecataceus, Anaximander’in çalışmalarını inceledi ve Anaximander’in yaptığı dünya haritasını geliştirip genişleterek üzerine yeni bir dünya haritası inşa etti. Anaximander bir dünya haritasını ilk yayınlayan kişi, Hecataceus, haritasına devam etmesi için yazılı açıklamalar bırakan ilk kişi oldu.
Hecataceus, dünyanın bilinen coğrafyası üzerine kapsamlı bir çalışma olan Periodos ges adlı bir kitap yayınladı. Kitapta, Cebelitarık Boğazı ile Fas’ın Atlantik Kıyısı arasındaki kıyı yolculuğunda insanların karşılaşabilecekleri yerler hakkında bilgiler verilmektedir. Ayrıca çeşitli Akdeniz adalarının sakinleri, İskitler, Persler, Hindistan, Mısır ve Nubia hakkında açıklamalar da var. Günümüzde sadece 300 parçası bulunabilmiştir. Hecataceus dünya haritası üzerinde gösterilen her yeri ziyaret etmese de, Asya ve Mısır’ı dolaştı.
2.Anaximander’ın Haritası
Anaximander’in haritasının hayatta kalan bir örneği olmamasına rağmen, Herodot’un sağladığı haritanın açıklamaları nedeniyle neye benzeyebileceğinin yakın bir tahminine sahibiz. Pek çok Yunanlı coğrafyacı, Anaximander’in bir dünya haritası yayınlayan ilk kişi olduğu kadar ilk coğrafyacı olduğu konusunda da hemfikirdir.
Anaximander’ın haritası düz ve daireseldi ve bilinen toprakların okyanuslarla çevrili olduğunu Yunanlılara gösterdi. Haritada Akdeniz ve Karadeniz de gösterilmiştir. Haritanın kuzey yarısı, çizme şeklindeki İtalya ve Yunanistan’ı, İspanya’yı gösteriyor. Haritanın alt yarısı Libya’ya (Mısır da dahil) ve Asya’ya (Filistin, Asur, Pers ve Arabistan) ayrılmıştır. Libya ve Asya, Nil Nehri tarafından ikiye ayrılmıştır.
1.Babil Dünya Haritası
Babil Dünya Haritası veya Imago Mundi, şimdiye kadar keşfedilen en eski dünya haritası. Harita, MÖ 6. yy’a kadar uzanır ve Babilliler tarafından çizilmiştir. O zaman Babillilerin hem fiziksel hem de manevi dünyaya nasıl baktıklarını gösterir.
Milattan önce dünya haritası olan Babil Krallığı haritanın merkezindedir ve yakındaki Asur ve Elam da tasvir edilmiştir. Harita ayrıca Babil’in okyanusla çevrili olduğunu ve çevrelerin çivi biçiminde “acı su” veya “tuzlu deniz” olarak etiketlendiğini gösteriyor. Mundi, 1800’lerin sonunda keşfedildi. Imago Mundi esasen doğru yerlerde doğru alanları gösterirken, bazı araştırmacılar haritanın Babil’in mitolojik dünyaya bakışını göstermek için yapıldığını düşünüyor. Bunun nedeni, Imago Mundi’nin 18 Babil mitolojik canavarı olduğundan bahsetmesidir.