Eski Türk İnançlarında Ağaç ve Orman

TÜRKOĞLU

Aktif Üyemiz
Orman
Orman
Eski Türk inancında ağaç ve orman, insan hayatı üzerinde tesiri olan mukaddes varlıklardır. İnsanların onların iyelerini memnun ettikçe, daha mesut olacaklarına, bolluk ve berekete ulaşıp daha huzurlu yaşayacaklarına inanılırdı. Türklerin bu inancı Göktürk Çağı kitabelerinde kazınmıştır. Bu kitabelerde, Türklerin Ötüken Yış’dan uzaklaşmaları halinde, başlarına türlü belaların geldiğine ve geleceğine, burada yaşarlarsa, huzur içinde ömür süreceklerine, sıkıntıya düşmeyeceklerine işaret edilir. Kırım Türklerinin bu ormanları “Balta Tıymez” kabul edip kutsal saymaları, Kırımda ulu çınarlara yükünmenin 19. YY.’a kadar devam etmiş olması, uzun süren kuraklık dönemlerinde yağmur duası için ulu ağaçların altının seçilmiş olması, ayrıca Ishak Sangari ve eşinin mezarının Kırım’da saygı toplaması bize Karaim Türklerinde; Ağaç, Ata, Yağmur ve ölümle ilgili inançların eski Türk inançlarının izleri olarak yaşadıklarını göstermektedir. Bu tür pratiklere incelediğimiz bölgede de rastlamaktayız. Kuzey Irak’taki kutsal su muhtevalı inançlar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki benzerlerinden farksızdır. Süleymaniye’deki Şeyh İsa-Musa suyu, çocuğu olmayan ailelerin, suyundan içtikleri kutsal bir mezardır. Bu mezarın önündeki büyük ağaçlara Kırmanç ve Türkmenler kutsiyet atfetmektedirler. Dalları dahi korunan bu ağaçların dallarına çaput bağlanmakta dileklerde bulunulmaktadır. Suyu kutsal kabul edilen Kerkük de ki Baba Gulgul mezarında Türkmen ve Kırmançlar daha ziyade cilt hastalıkları için şifa ararlar. Bu tür ziyaretlerde dallarına dahi dokunulmayan kutsal ağaçların “sahipli” olduğuna inanılır. Bu ağaçların dallarına bağlanan çaputlar ise, ziyarete yapılmış birer “saçı”dırlar.Kuzey Irak Türkmen ve Kırmançları arasında eski Türk inanç sistemi Gök Tanrı dininin, kültlerinden olan Ağaç kültü’nün de izlerini görüyoruz. Selahattin kazası ile Saklaun arasında dağlık bölgede bir ağaç vardır. Sere Suvare adı ile bilinen bu ağaç yöreye de adını vermiştir. Ağaç’ın içinde bir delik vardır. Ağacın içinden geçen ve çocuğu olmayanların çocuğunun olacağına inanılır. Çocuğu olanlar bu ağaca yeşil bir çaput bağlarlar ve kurban keserler. Şere suvare’nin suyu şifa için içilir ve suyunda yıkanılır. Ağaç kovuğundan çıkmanın Türk Mitolojisindeki yeri bilinirken, Doğu Anadolu’da da bu tür ağaç ve taşların varlığı tespit edilmiştir. Bitlis Hizan’daki niyet taşı bunlardan biridir. Kırım Karaylarında, kaledeki Karay Mezarlığında “Balta Tıymez” adı ile bilinen kutsal ulu ağaçlara halk elleyerek, alnını sürerek dua eder. Karaylar; güneş doğarken ağaçlar aydınlanırken, güneşin doğduğu yerlere yüzlerini sürerek özel şarkılı dualar okurlar. Bu ayinlerde daire çizecek tarzda hareket ederler. Gregoryanlar “Sos (Gümüşlü Kavak) diye adlandırılan ağacın dallarının hareketinden, yapraklarının hışırtısından anlamlar çıkarmaktadırlar. Armavir’de Sos Ağacı ile ilgili bir kült oluşmuştur. Gök Tanrı inanç sisteminde Ağaç kültü önemli bir yer tutmaktadır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yılın muayyen zamanlarında belirli kutsal gecelerde bütün tabiatın ibadet ettiğine bu arada gövdeleri ile yere eğilen ağaçların da secde ettiğine inanılır. Karaim Türklerinde gelin oğlan evine gelmeden evvel damadın evinin eşiğine bir meşe ağacı dalı konulur. Kırım ve Karaim Türkleri meşe ağacını uğurlu sayarlar, Çiftkale Mezarlığı’ndaki ağaçları kutsal kabul ederler. Azeri Türkleri zifaftan evvel yedi veya dokuz dallı bir ağacı şeker ve meyvelerle süslerler. Zara’da mezar tahtası veya mezar ağacı suya atılır ise yağmurun yağacağına inanılır. Azeri Türkleri yedi taşı ipe bağlayıp suya atarlar ve bu yedi taşın ipini sahildeki karaağaç veya fındık ağacına bağlarlar.
Kaynak: Eski Türk Dini İzleri / Yaşar Kalafat / Ağaç Orman Bitki İyesi
 
Üst Alt