HASAN CAN
Active member
Peygamber efendimiz ruhu almak için gelen ölüm meleğine;
"Ey Azrail! Cebrail'i nerede bıraktın?" buyurdu. Cebrail'i dünya semasında bıraktım. Melekler, onu senin vefatın sebebiyle taziye ediyorlar" dedi.
Böyle konuşurlarken Cebrail aleyhisselam geldi. Resulullah efendimiz;
"Ey kardeşim Cebrail! Artık dünyadan göç vakti geldi. Allahü teâlânın katında benim için ne var? Bana onu müjdele de gönül rahatlığı ile emaneti sahibine teslim edeyim" buyurdu.
Cebrail aleyhisselam; "Ey Allahü teâlânın sevgilisi! Ben semanın kapısını açık bıraktım. Melekler saf saf olmuşlar, senin ruhunu sevgiyle beklerler" dedi.
Peygamber efendimiz; "Hamd, Allahü teâlâya mahsustur. Sen bana müjde ver! Rabbimin nezdinde benim için ne var?" buyurdu.
Cebrail aleyhisselam; "Ya Resul! Senin teşrifinden dolayı, Cennet kapıları açılmış, Cennet'in nehirleri akmış, Cennet'in ağaçları sarkmış, huriler süslenmiştir"
dedi.
Peygamber efendimiz yine; "Hamd, Allahü teâlâya mahsustur. Sen bana başka müjde ver ya Cebrail!" buyurdu. Cebrail aleyhisselam;
"Ya Resul! Sen kıyamet günü ilk şefaat eden ve ilk şefaatı kabul olunansın" dedi.
Sevgili Peygamberimiz tekrar; "Hamd, Allahü teâlâya mahsustur. Ya Cebrail! Bana başka müjde ver" buyurunca, Cebrail aleyhisselam;
"Ya Resulullah! Neyi soruyorsunuz!" dedi.
Bunun üzerine Peygamber efendimiz; "Benim bütün endişem, üzüntüm ve kederim, benden sonra geride bıraktığım ümmetimdir" buyurdu.
Hazret-i Cebrail; "Ey Allahü teâlânın Habibi! Allahü teâlâ kıyamet günü, sen razı oluncaya kadar ümmetini bağışlar.
Bütün peygambelerden önce seni, bütün ümmetlerden önce senin ümmetini Cennet'e koyacaktır" dedi.
Sevgili Peygamberimiz, Cebrail aleyhisselama; "Allahü teâlâ katında üç muradım vardır:
Biri; ümmetimin günahkarlarına beni şefaatçı etmesi,
ikincisi; dünyada yaptıkları günahlardan dolayı onlara azab etmemesi,
üçüncüsü; Perşembe ve Pazartesi günleri ümmetimin amellerinin bana arzedilmesidir. (Eğer amelleri iyi ise dua ederim, Allahü teâlâ kabul eder. Kötü ise şefaat edip, amel defterinden silinmesini isterim)" buyurdu.
Cebrail aleyhisselam, Allahü teâlâdan, bu üç arzusunun da kabul edildiği haberini verdi. Bunun üzerine sevgili Peygamberimiz rahatladılar.
"Ey Azrail! Cebrail'i nerede bıraktın?" buyurdu. Cebrail'i dünya semasında bıraktım. Melekler, onu senin vefatın sebebiyle taziye ediyorlar" dedi.
Böyle konuşurlarken Cebrail aleyhisselam geldi. Resulullah efendimiz;
"Ey kardeşim Cebrail! Artık dünyadan göç vakti geldi. Allahü teâlânın katında benim için ne var? Bana onu müjdele de gönül rahatlığı ile emaneti sahibine teslim edeyim" buyurdu.
Cebrail aleyhisselam; "Ey Allahü teâlânın sevgilisi! Ben semanın kapısını açık bıraktım. Melekler saf saf olmuşlar, senin ruhunu sevgiyle beklerler" dedi.
Peygamber efendimiz; "Hamd, Allahü teâlâya mahsustur. Sen bana müjde ver! Rabbimin nezdinde benim için ne var?" buyurdu.
Cebrail aleyhisselam; "Ya Resul! Senin teşrifinden dolayı, Cennet kapıları açılmış, Cennet'in nehirleri akmış, Cennet'in ağaçları sarkmış, huriler süslenmiştir"
dedi.
Peygamber efendimiz yine; "Hamd, Allahü teâlâya mahsustur. Sen bana başka müjde ver ya Cebrail!" buyurdu. Cebrail aleyhisselam;
"Ya Resul! Sen kıyamet günü ilk şefaat eden ve ilk şefaatı kabul olunansın" dedi.
Sevgili Peygamberimiz tekrar; "Hamd, Allahü teâlâya mahsustur. Ya Cebrail! Bana başka müjde ver" buyurunca, Cebrail aleyhisselam;
"Ya Resulullah! Neyi soruyorsunuz!" dedi.
Bunun üzerine Peygamber efendimiz; "Benim bütün endişem, üzüntüm ve kederim, benden sonra geride bıraktığım ümmetimdir" buyurdu.
Hazret-i Cebrail; "Ey Allahü teâlânın Habibi! Allahü teâlâ kıyamet günü, sen razı oluncaya kadar ümmetini bağışlar.
Bütün peygambelerden önce seni, bütün ümmetlerden önce senin ümmetini Cennet'e koyacaktır" dedi.
Sevgili Peygamberimiz, Cebrail aleyhisselama; "Allahü teâlâ katında üç muradım vardır:
Biri; ümmetimin günahkarlarına beni şefaatçı etmesi,
ikincisi; dünyada yaptıkları günahlardan dolayı onlara azab etmemesi,
üçüncüsü; Perşembe ve Pazartesi günleri ümmetimin amellerinin bana arzedilmesidir. (Eğer amelleri iyi ise dua ederim, Allahü teâlâ kabul eder. Kötü ise şefaat edip, amel defterinden silinmesini isterim)" buyurdu.
Cebrail aleyhisselam, Allahü teâlâdan, bu üç arzusunun da kabul edildiği haberini verdi. Bunun üzerine sevgili Peygamberimiz rahatladılar.