MustafaCİLASUN
Özel Üye
Hangi sazı elime alsam
Hüzzam bir perdeden başlayıp, yüreğin figanını bıraksam
Mızrabın çaresizliğini anlasam, telin çığlığını duysam, bu ömrü adasam
Sahranın kuşatan esrarında seraplaşan hayalinle bir lahza buluşsam, feryadını duysam
Gülmek benim neyime
Ne dikili bir taşım var, ne de varlık içimdeki har
Ruhumu celbeden bir hasret türküsü var, her mısrasında içimi yakar
Ne vakit vuslata ereceğiz yar, ne açlık ve ne de susuzluk sineme elem zerk eden melal
Ok olsam dışarı atarlar
Yay olsam, ellerinden bırakmazlar, ip olsam kırarlar
Hasret nasıl sinemi dağlayan nar, ne kadar nida etsem, kim duyar
Devasız bir yaram var, hicran ruhumda ummanlaşan nazar, umudum niye hazanlaşır yar
Artık yüreğime kar yağar
Çaresiz gözlerin feri kesilir, takatsiz bakar
Hangi ateşe yaklaşsam sinemde bir sızı başlar, dil lal olmuş ne çıkar
Firkatin insicamında nefes kesilir yar, hüzün yağmurları gözlerimden boşalan karar
Yüreğimde tuttuğum hazin bir ses var
Sanki içimden hiç çıkmayan mütebessim bir nazar
Tuvali alsam, gönül fırçasını serbest bıraksam, gözyaşlarımı boya yapsam
Nasıl bir sevda resmi çıkar yar, ne kadar bilmesen, hissetmenin feyziyle dirilmesen, melal sızlar
Bilmem ki neden bu kadar yorgunum
Şevke ve sürura yılarca hasret kalmış bir vurgunum
Umutları solan korkuyum, başımı kaldıramam, huzura çıkamam kırgınım
Ömür hanesi viran olunca, düşler ruhumdan uzaklaşınca, yakan kor serinletmeyince, yâdıma ağlarım
Mustafa CİLASUN
Son düzenleme: