MustafaCİLASUN
Özel Üye
Ne kadar hıncın içinde yol aldın
Hiçsöz hakkı vermeden zan içinde sorgulamayı bir marifet saydın
Mizan sanki sadece senin için mi var addettin, neden huhukunu çok zorladın
İnsan olmanın hassasiyetini bıraktın, nisa kimliğini hangi vadiye emanet bıraktın
Her ne yaptımsa, azımsadın
Hakir görmeyi ne sandın, etrafımda ki emeller peşinde koşanlara adandın
Her fırsatta azarladın, ben sustukça ziyadesiyle densizliğe kadar heran uzattın
Kadın kimliğini, nefsi telakkilerini, önyargı gerekçeni hiç arlanmadan ruha akıttın
Deli mi olmalıydım,yoksa
Bir velinin desturuyla sukutumu sinemde tutmalıydım, söyle ne yapmalıydım
Oysa kalbi latifliği, ruhi hassasiyeti var olan bir nefestin,hırs ve zannına yenildin
Her nasılsa acziyete sevk etmeyi marifet bildin,esareti neden sinemde hidssettirdin
İnsan konuşarak halleşir
Önyargıların sözcüsü ve savunanı değildir, o gaye ve azzim için erktir
Düşünmek niye fikir isteyen fazilettir,bilmeden,anlamadan yaşamak fakirliktir
Nefsini öncelemek, heva ve hevesinin istikametinde o sefilleşen halini serdetmektir
Her türlü tasarruf elindeydi
Evin resisliğine soyunmak demek ki emelin içinde ki ziyadeliğindi
Kırmak istemedim, talan etmeyi kendime yediremedim fakat sen, düşünemedin
Uysal halimi, suskunlaşan melalimi mizacım zannettin,ben çekildikçe sen geldin
Korkar oldum,anmaktan
Ruhumda beslediğim nisa kimliğinin suhuletini ve vecdini yeniden tanımaktan
Bizar bıraktıran soluktan,kendiyle barışık olmayan sanıktan ve o acımasızlıktan
El açıyorum, sahi,bime sığınıyorum, sabrın demiyle dirilişim için aşkı bekliyorum
Mustafa CİLASUN