Gizlenen Türk tarihi

MURATS44

Özel Üye
Tarih bölümlerimize okutulan, ilköğretimde, orta öğretimde okutulan Türk tarihini kimler yazdı?
Yazıyı Türkler mi buldu?
Roma Hukuku Türklerin Ateş Kültünden mi gelmektedir?
Türkler tek tanrılı bir dine mi sahiplerdi?
Latin alfabesinin temellerini Türkçe mi oluşturuyor?
Batıdaki medeniyetler Türkler sayesinde mi kuruldu?
Mısır Piramitlerinin inşasında Türklerin payı nedir?
Çin sınırları içerisinde Xion şehri yakınlarında gizlenen Beyaz Piramidi Türkler mi yaptı?
Bu ve bunlar gibi birçok sorunuza yanıt olacak, hayretler içerisinde kalacağınız bilgileri içeren yazımıza başlayalım.

Nazi Almanya’sından kaçıp senelerce Türkiye’de hocalık yapan Prof. Numark’ın söyleşisinden bir parça ile başlayalım.
İstanbul üniversitesinde öğretim üyesi alman asıllı prof. Numark ile bir kısım öğrencisi Boğaziçi’nde geziye çıkarlar.Öğrencilerden biri Numark’a sorar.

– Avrupalı bizi neden sevmez?

Prof. Numark’ın cevabı:
– Çok samimi olarak itiraf edeyim ki Avrupalı Türkleri sevmez ve sevmesi de mümkün değildir.Asırlardır kilisenin Türk ve İslam düşmanlığı Hıristiyanların hücrelerine sinmiştir.Sebeplerine gelince;
1 -Müslüman olduğunuz için sevmez.Ama faraza laik şöyle durun, Hıristiyan olsanız da size düşman olarak bakmaya devam ederler.
2- Sizler farkında değilsiniz ama; onlar şu gerçeğin farkındalar :Tarihten Türk çıkarılırsa tarih kalmaz.Osmanlı arşivi tam olarak ortaya çıkarsa , bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir.
3 -Avrupa’nın pazarı idiniz.Şimdi Avrupa’yı pazar yapmaya başladınız.
4 -En az 400 yıl Avrupa’da sırtımızda ve ensemizde at koşturdunuz.
5 -Selçuklular Anadolu’yu ,Osmanlılar da Orta Avrupa ve Balkanları Haçlı ordusuna mezar ettiler.
6 -Sizi silah ile yenemeyecekler.Sizleri kendilerine benzeterek hakimiyet sağladılar.
7- Selçuklu ve bilhassa Osmanlı İslamiyet uğruna her şeyini feda etmeseydi İslamiyet belki bugün sadece Hicazda varlığını devam ettirirdi.Kaldı ki vehhabiliği kuranlarda ,İngiliz Dominyon Bakanlığın adamlarıdır.Batı her yerde İslamiyet’i sapık inançlara kanalize etti Ama Osmanlı asrı saadeti devam ettirdi.
8 -Kilise size kin kusmaktadır.Ve sebepleri yukarıdadır.
9 -Sizler gerçek hüviyetinize döndüğünüz an Avrupa’nın refahı ve medeniyeti yıkılır.
10 -Yine sizler Avrupa’nın tarihi düşmanısınız. Ve daima düşman olarak kalacaksınız.

Atatürk’ün şu sözünü hatırlayalım: “ Türk çocuğu atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır” (1930)
Yil 1936 Atatürk diyor ki: “Tarih Kurumunun Alacahöyük’te yaptığı kazılar sonucunda bulunan 5500 yıllıkk maddi Türk Tarih Belgeleri Dünya Kültür Tarihini yeniden incelemeye sebebiyet verecek niteliktedir.


Atatürk’ün kendi el yazısı ile yazdıklarına bakalım simdi de.
“Bu memleket dünyanın beklediği, asla unutamadığı bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine yüksek sahne oldu. Bu sahne 7 bin yıllık bir Türk beşiğidir. Beşiği rüzgarlar salladı beşikteki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk tabiatın yıldırımlarından, şimşeklerinden, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu, sonra onlara alıştı, onları tabiatın babası olarak tanıdı. Onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu simsek, yıldırım, güneş oldu, Türk oldu. Türk budur, yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.”


Atatürk “En asagi 7000 yillik bir Türk Besigidir, Anadolu” diyor. Bu durumda su an bilinen tarihe göre Türklerin 1071’de Anadolu’ya geldikleri varsayimi çöpe gitmiyor mu? Acaba neden Atatürk, 4000 demiyor 5000 demiyor da 7000 yil diyor?
Atatürk’ ün bu güne dek nedensiz ve ciddi bir dayanağı olmayan hiçbir açiklamasi olmadigina göre?


Atatürk’ten verdiğim örneği tekrar yazıyorum. Atatürk “En asagi 7000 yillik bir Türk Besigidir, Anadolu” demiş. Ataturk’un sözleri sık sık tekrar edilir bizim memlekette bunu hepiniz biliyorsunuz. Peki bu “en aşağı 7000 yıl” meselesini duyan kaç kişi var aranızda? Neden konuşulmuyor bu laf? 1950 lerde gizli anlaşmalar ile Türkiye’de eğitimi amerikalıların ele geçirdiğini herkes biliyor. O yıllardan sonra ancak avrupa ve amerikanın işine geldiği gibi eğitim verildi. O nedenle “Tarih Türklerle basliyor, kâgidi Türkler buldu, Türklerin kökeni 16000 yil öncesine gidiyor, Latin Alfabesinin temelinde Türkler yatiyor.” diye biri size anlatsa ne düsünürdünüz? Bütün ögrenilenin aksine bu açiklamalar tatli bir sok olurdu herhalde. Size öğretilen şeyler o kadar kök salmıştır ki artık onu yıkıp yenisini ve doğru olanı inşa etmek imkansız gibidir. Einstein’in bir sözü var: “Bir ön yargiyi ortadan kaldirmak Atomu parçalamaktan daha zordur.” Belli ki ön yargi ve aliskanliklari degistirmek daha çok vakit alacak…


Tarih bölümlerindeki profesorlere, doçentlere, yardımcı doçentlere vb sorun bakalım. Size öğrettiklerinin kaynakları neler? Hangi devletlerin kayıtlarından yararlanıyolar? Alman mı? Rus mu? İngiliz mi? Çinli mi? Bu kaynakların içinde hiç Türk olan var mı
Avrupa uygarlığını kuranların Etrüksler olduğunu kabul eder avrupalılar. Batının dili kendine ait değildir, dili dışarıdan gelmiştir. Yazı da avrupanın kendisine ait değildir. Yazının Finike’den geldiği varsayılır oysa direkt olarak Orta Asya’dan yani Ön Türklerden gelmiştir avrupaya. Özetleyecek olursak avrupanın yazısı, dini, dili de kendisine ait değildir ve hatta böyle bir kökene de sahip değildir. Fakat bu aynı avrupa rönesans ile birlikte büyük atılım yaparak keşifler, icatlar yapmış ve oldukca ileriye gitmiştir. O ayrı bir konu. Bizim konumuz tarih. Kendi kökenini arayan avrupa 1780 yılında Etrüks yazıtlarını bulunca ” Bizim kökenimiz bulundu” deyip büyük sevinç yaşadı yazık Etrüksceyi batılılar hiç bir zaman okuyamadılar. Yazıtlarda Yunan uygarlığını bulacağını uman avrupa Ön Türkleri bulunca konuyu hasıraltı etti. Bunu yaparkende utanmadan yazıtlar için “bilinmeyen bir ırkın okunamayan yazısı” dediler. Yunanca bilindiği gibi 2700 sene öncesine ait bir dildir. Avrupa’nin tarihi çok genç! Fransa 1500 yilindan beri tarih sahnelerinde, tarihleri 501 yilinda baslar ki Atilla 452 yilinda ölmüstür. Ingiltere’nin de tarihi 1500 yildir. En uzun tarih Almanlarin ki olup 2100 yildir. Roma’nin kökeninde Etrüskler var, Etrüsklerin kökeninde de Ön-Türkler var bulgulara göre. Yunanistan’da da köken olarak Ön-Türkleri buluyoruz, Yunanistan’in adi da “Içiök” dür, krallik anlamindadır bu söz.Yunanlilarin bir bölümü Grek adi altinda üst Asya’dan gelmislerdir. ÖKERIK bunlarin ilk adi. Ökerik sikisarak Grek haline gelir.


Ön Türklerin kurdugu ilk devletin adi BIR OY BIL dir, günümüzden 12500 yil önce. Bu devletin sona ermesiyle “TÜRKBIL” devleti ortaya çikmistir, bu devlette Türkçe konusulurdu. Türkleri tarih kaynaklari hep göçebe olarak niteler, oysa Türkler “göçebe” degil “göçmen” di ve yerlesiktiler. Düşünün Almanya’ya çalışmaya giden Türkler göçebe midir? Yoksa göçmen midir? Selçuklulari yok eden Osmanli göçebeleriydi, göçebe kültürüydü. Osmanlilarin dayandigi oymak KAYI asiretiydi.


Sümerler 5000 yil önce yaziyi icat ettiler, bir nevi çivi yazisi seklindeki bu yaziyi Batililar söktüler. Bu yaziyi ilk söken Sir Henry C. Rawlingson “Bu Turani” bir dildir, demistir.

Sümerce’de 1000 kadar Türkçe kelime oldugu saptandi, bundan 4–5000 yil önce Türkçe Sümerce olarak olusmaya baslamisken bu dil proto Türkçedir, yani ilkel bir Türkçedir.


Macarlar, Bulgarlar ve Finler de Türk’tü, onlar Islamiyet’e girmedikleri için Türklüklerini kaybettiler. Bugün onlara hiç kimse Türk demiyor. Sadece 300000 Gagavuzlar hariç Müslüman olan tüm Türk irklari kimliklerini koruyabilmisler.


167 milyon yil önce KRETASE dönemi vardir. o dönemde Orta Asya yok, dev bir deniz var sadece. Jeolojik çalkalanmalar sonucu bu dev deniz parçalara ayrilmis ve ortaya 5 tane deniz çikmistir. Bu bes deniz meydana getirdigi tropikal iklimde bir yeni uygarlik dogmustur. Bu uygarlik Ön Türk Kimliklidir.Ön Türk Kimliginin kurdugu ilk uygarlik ON UYUL’dur. Bu dönem 8500 yil öncesidir günümüzden.Su ilginçlige bakiniz o yillarda Taklamakan’da deniz vardi bunun ilk adi “UÇUGUY KÖL” dür. Kazan sehrinin o günkü adi ise “IZGINTI UKUZUN” dur. Gobi çölünün ilk adi “BIKLI ÇÖL” dür. ON UYUL dönemi yazitlarina bakildiginda (5000 yil öncesi) harflerin bir kismi örnegin C ve D Latin Alfabesindeki harflerin ayni, demek oluyor ki Ön Türklerde baslayan kelime ve sözcükler hem Latin alfabesinin hem de diger tüm dillerin temelini olusturmaktadır.


“ATOYBIL” devleti konfederasyonun sona ermesiyle “TÜRKBIL” devleti ortaya çikiyor. Bu da milattan önce 879 yilina denk geliyor. Bu Türükbil devletinde Türkçe konusulur. Bu devlette tarih yazanlar vardir bu kisilere BOLBOLLAR deniyordu. Bugün bu kelime ilginçtir ki BALBAL olarak geçer.


Ne yazik ki sadece Ingilizce, Fransizca, Almanca bilmeye özen gösteren günümüzdeki tarihçilerimiz genelde Orta Asya Türkçe’si bilmedikleri için Orta Asya kaynaklarini okuyamamislar ve çevirilerle tarih yazma durumunda kalmislar, dolayisiyla tarihimizi yabanci tarihçilerden ve de eksik yada yanlis ögrenmek durumunda kaldik.

Sümerler Türk’tür ve Atatürk döneminde de Sümerlerin Türk olduğu kabul görmüştür. Bu nedenle Sümerbank ve Etibank gibi bankalar kurulmuş, bu bankalar bu isimler verilmiştir. 1000 kadar Türkce kelime mevcuttur Sümerce de, ayrıca 20 kadar da Arapca.

Görünen o ki; 4-5000 yil önce Türkçe Sümerce seklinde olusurken dil bir tip Proto Türkçe’dir. Bu durumda Türkçe Sümerce’den baslamis ve gelismis zamanla Göktürkçe olmus ve sonrasinda Mahmut Kasgari’yle buralara kadar gelmis.


Erken Türk Tarihi alaninda 36 kitabi bulunan Kazim MIRSAN bütün alfabelerin Türk Alfabesinden dogdugunu, Etrüsklerin de Türk oldugunu ve kagidi Türklerin buldugunu kanıtlarıyla ortaya koymuştur.


Mirsan Floransa’ya gidip büyük Etrüskologlardan Camporealli ile konusur ve tartisir. Sonunda Camporealli Etrüsklerin Türk kökenli olduklarini kabul eder.


Kazım Mirşan hakkında biraz bilgi vereyim.
Mirsan Dogu Türkistan’da KULCA kentinde dogdu. Su an 83 yasinda, aile soyu Sibirya’ya uzaniyor. Ailesi Türkmen lehçesiyle konusuyor. 1935 yilinda ailesiyle birlikte Istanbul’a getirilir Mirsan. Bogaziçi Lisesinden sonra Istanbul Teknik Üniversitesini bitirir. Meslegi Insaat Mühendisligi’dir. O yillardan baslayarak eski Türkleri arastirmaya baslar ve bunu bir yasam biçimi haline getirir. Üç Avrupa dilini bildigi gibi çok sayida Orta Asya Türk lehçelerini okur ve anlar. Bu konuda Mirsan’in 41 adet kitabi bulunuyor. Kazim MIRSAN Batili tarihçilerin birçok saptamalarinin yanlis ve eksik oldugunu israrla vurgulayarak Türk dilinin 2 grup, 8 dal ve 41 lehçeden olustugunun ve bunlarin tümünü bilmeyen hiçbir bilim adaminin yaptigi tarihi inceleme ve arastirmalarin dogru sonuç veremeyecegi seklinde. Bu arada kendisi 10 lehceyi mükemmel konuşmaktadır. Bu kadar bilgi yeter Yazımıza devam edelim.
Bugün Islamiyet’i kabul etmeyen ve hala yasayan Türkler de var: Çuvas Türkleri, Karainler, Karaylar, Gagavuz Türkleri, Yakut Türkleri….


Macaristan’i kuran 13 kabileden 9’u Türk boyudur. Kuman ve Peçenek Boyudur, 4’ü Pinegol boyudur. Devlete hakim olan Pinegoller oldugu için devletin resmi dili Macarca olmustur. 1000 yilinda Kral Istvan’i Hristiyanligi kabul etmesiyle Macaristan’da kullanilan Türk soylu yazi yasaklanmis, Türk Dini yasaklanmis, yasaklanan törelerle birlikte bozunma ve Macarlasma da olmustur.
Öte yandan Misir Piramitlerinden 2000 yil önce Çin’de Türk boylarinin yasadigi bir bölgede gizli Piramitler var. Bugün Çin bu bölgeyi yasaklanmis durumda. Bahsi geçen bölgeye insan girmesi yasaklanmıştır. Misir Piramitlerinden 2000 yil önce yani günümüzden 7000 yil önce Türklerin yaptigi Piramitler ortaya çikarsa tarih yeniden yazılır. Tabi bu da bazılarının işine gelmez.
Bugün Çin Halk Cumhuriyeti’nin sınırları içerisinde yer alan, Xian şehrine 100 km uzaklıkta Qin Ling Shan dağlarında Ön-Türk uygarlıklarından birisi tarafından inşa edilmiş, etrafında irili ufaklı 100 adet piramitle beraber, 300 metre yüksekliğinde bir piramit bulunmaktadır: BEYAZ PİRAMİT

Beyaz Piramit’in ikinci dünya savaşı sırasında Çin’e yardım malzemesi götüren bir C-54 uçağından çekilen fotoğrafı 1957 yılında ilk kez Life dergisinde yayınlanmıştır. Bu piramitleri araştırmak üzere1994 yılında Şensi bölgesinde bir araştırma gezisi yapan Alman bilim adamı Hartwig Hausdof kendi koleksiyonundan birkaç resmin halka açılmasına izin vermiştir. Hausdorf’a göre piramitlerin yapım tarihi en az M.Ö. 2500 ler civarındadır. Piramitler içerisinde bulunan Mısır medeniyetinden çok ileri bir teknikle mumyalanmış olan cesetler ve Ön-Türkçe yazıtlar bulunmaktadır.


Ön-Türk uygarlıkları tarafından OT-OĞ olarak isimlendirilen Ön-Mısır’ a M.Ö 3000 Yıllarında Doğu Anadolu’dan Isub-Ög yazısı gitmiştir.

(İncelemek isteyenler için : Google Earth de koordinatları :
34°21’44.48″N 108°37’50.88″E)



Halil Bilinen ilk tarihci olarak Heredot kabul edilir. Oysa Heredot’tan önce tarihiçi Türkler var, bunu yazitlara dayanarak söylüyoruz. Önre BINABASI diye bir Türk tarihçi var, general. Finikelilere karsi Çanakkale savasini yapan, yil M.Ö 516. Darius’la savasarak yenmis bunu Heredot da tarihinde yaziyor. Heredot Küros Seferini tarihinde anlatir ancak ayni konuyu Onre Binabasi iki kitabinda yazmistir. Ancak batili arastirmacilar bu gerçekleri görmemezlikten gelmisler.


Orhun yazıtları da bugüne kadar doğru okunmamıştır. Orhun Yazitlarinin içinde Türkiye Türkçesi yok ne Azeri ne de Kazak ne Kirgiz ne de Tatar Türkçesine uyar bu yazitlar. Ancak siz bütün Türk lehçelerini bilirseniz buradaki gerçek kavramlari kolayca çikarabilirsiniz. Birçok yanlis okuma ve çözme var su ana kadar; Mesela Orhun Yazitlarinda geçen ÖTÜKEN YIS ifadesi ”Ötüken Ormanlari” seklinde çevrilmis oysa Ötüken ”geçerli” demektir. ”yis” te ”geçerli kanun” anlamindadir. Yani ”yis” orman demek degildir. Düşünsenize yazıtlarda yanlış çeviriyle Ötüken ormanından çıkmayın, ayrılmayın, mahvolursunuz gibi şeyler yazdığı söylenmektedir. Oysa orda ki anlatıldığı gibi orman değil kanundur. Kanundan ayrılmayın kopmayın denmiştir. Bunun gibi bir sürü yanlışı ortaya koyan bilimadamlarımıza ne Bati ne de Türk Milliyetçileri buna sahip çikmiyor. Çünkü islerine gelmiyor. Bazi slogan milliyetçileri belki de bu iddialar kesinlestiginde zor durumda kalacak çünkü.


Göktürk Devleti deniyor, Göktürk diye ne halk var ne de Devlet!” Tarihte bir yerde geçiyor ”Gök” sözcügü. Türklerde iki tane ”k” harfi vardir biri ”ök” diye okunur digeri ”ük” diye okunur. Simdi bu gök sözcügü iki farkli ”k” ile yazilmis, bastaki ”ök” harfiyle yazilmis arkasindaki ”ük” harfleriyle yazilmis. Bu durumda kelime ”gök” olmaz ”okik” olur. Okük ”Rabbani Türk” demektir.
Bir anlamda Tanri Devleti manasinda bu kelime zira Türklerin o dönemde bile devlet kuruluslarinda Din çok önemli bir faktör. Aslinda Türk demek bir bakima ”Din” demektir. Bu durumda söz konusu açiklamalar kabul görürse slogan milliyetçiligi savunacak kavram sikintisi çekebilir.


Yil 1936 Atatürk diyor ki: ”Tarih Kurumunun Alacahöyük’te yaptigi kazilar sonucunda bulunan 5500 yillik maddi Türk Tarih Belgeleri Dünya Kültür Tarihini yeniden incelemeye sebebiyet verecek niteliktedir.


Atatürk’ün kendi el yazisi ile yazdiklarina bakalim simdi de.


”Bu memleket dünyanin bekledigi, asla unutamadigi bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine yüksek sahne oldu. Bu sahne 7 bin yillik bir Türk besigidir.Besigirüzgarlar salladibesikteki çocuk tabiatin yagmurlariyla yikandi, o çocuk tabiatin yildirimlarindan, simseklerinden, kasirgalarindan evvela korkar gibi oldu, sonra onlara alisti, onlari tabiatin babasi olarak tanidi. Onlarin oglu oldu. Bir gün o tabiat çocugu tabiat oldu simsek, yildirim, günes oldu, Türk oldu. Türk budur, yildirimdir, kasirgadir, dünyayi aydinlatan günestir.”


Atatürk ”En asagi 7000 yillik bir Türk Besigidir, Anadolu” diyor. Bu durumda su an bilinen tarihe göre Türklerin 1071’de Anadolu’ya geldikleri varsayimi çöpe gitmiyor mu? Acaba neden Atatürk, 4000 demiyor 5000 demiyor da 7000 yil diyor?
Atatürk’ ün bu güne dek nedensiz ve ciddi bir dayanagi olmayan hiçbir açiklamasi
Olmadigina göre?


Dogu’da Erzurum’da CUNNI magarasinda bazi yazitlar var. Bu yazitlardaki 18 tane harfin Misir Hiyerogliflerinde bulunur. Bunun anlami söyle: Bugüne dek hiçbir arastirmaci bilim adami Misir’a yazinin nereden geldigini bulamadi, bilmiyorlar. Hiçbir yerde Misir yazisinin kökenini bulamadilar. Bilinen en yüksek piramir 160 küsür metre ile Keops dimi? Çinde Türklerin 300 metre yüksekliğinde piramit yapması, Anadoluda Misir Hiyerogliflerinin aynısının bulunması sizce neyi işaret ediyor?


Atatürk 1926’da Türk Parasina Bozkurt resmi koyarak Türk Tarihine ne kadar önem verdigini göstermis olmasina ragmen Atatürk’ten sonra bu çalismalar birakilmis özellikle 1949’dan sonra ABD’nin etkisiyle Milli Egitim Politikasi tamamen degisme yoluna girmistir.
Stalin diyor ki: ”Tarihi bilen gelecegi bilir.”

Napolyon ise: ”Her ulusun gelecegi tarihinde gizlidir, tarihi de Cografyasinda gizlidir.”
Yaziyi Türklerin bulmasi uygarligin Türkler ile basladigini göstermez mi?

Türk Kültürünü Kongresinde Türki Devletlerinden gelen Türkologlar Iskit yazilari tümüyle Türkçe ve Türk dilidir”, seklinde bir açiklamışlardır. Sibirya da 300’den fazla Türk Yaziti toplanmıştır.
Bu arada Göktürk devleti diye bir devlet yoktur demiştik. Göktürk Kaganligi diye adlandirilan ifade Orhun Abidelerinde hiç yer almaz. Ne Göktürk ne de Köktürk Kaganligi ifadeleri yoktur bu yazitlarda.


Bir baska ilginç konu ise mumya kültürünün nereden geldigi: Çin’de Turfan kentinde bulunan bazi mumyalarin Misirdaki mumyalardan farkli oldugu ve Misir mumyalarina göre daha ileri bir teknoloji uygulandigi belirlenmistir. Bu kentte o dönemde sadece Türkler bulunmuşlardır. Bu durumda ilk mumya kültürünün de Türklerden gelistigi ortaya çikiyor.
Dogu Anadolu’da Van’in güneyindeki Tirsing Bölgesinde Çilgiri köyünde 45 cm çapinda bir tas üzerinde bir yazit bulunuyor. Bu yazit çözüldü. azitin ortasinda HAÇ isareti var. Yazi 7-8000 yillik yani Isa’nin dogumundan 6000 yil öncesi ve o yazitin üzerinde ”Haç” isareti var, (Hristiyanligin dogusundan 5-6000 yil öncesi) Bu haçin dogal olarak Hristiyanlikla ilgisi yok. ”Haç” da bir Türk sembolüdür ve ”OK” demektir.


Türkler kendilerine 2 isim vermislerdir. Bu insanlar kendilerine Türk denmeden önce ”OK” sonra da ”ON” demislerdir. Bu ifadeler o dönem dini simge olarak yorumlaniyordu. Niye kendilerine önceleri ”OK” demisler? ”OK” kuantum anlaminda algilanmis. Türklere göre bir insan cennete gidebilmesi yani tanrisina kavusabilmesi için vücudundaki canin bir bütün halinde vücuttan çikarak oralara gidebilmesi gerek. Iste oraya gidebilmesi için ok gibi olmasi gerek. Bu nedenle kendilerine ”OK” der önceleri Türkler. Yani bir nevi isinlama gibi. Yakarak gönderme. Bu durumda haç isareti Türklerde ”OK” oluyor. Yani Türkler biz OK’uz zaten ileride Tanriya kavusacagiz manasinda dinsel bir kavram seklinde düsünüyor Haç’i. Oysa bugün Hristiyanlar Haç’i Isa’dan sonra 300 yil sonrasina ait bir nesne gibi kabul ediyor!


 

MURATS44

Özel Üye
Dogu Türkistan Uramçi mumyalarina ne demeli? Uramçi mumyalarinin biri milattan önce 1000 yani günümüzden 3000 yil öncesine ait. Bir baskasi 4000 yillik Lolan denen bir bayan mumyasi. En büyük özelligi iç organlarinin çikarilmamis olmasi. Bu mumyanin üzerinde ameliyat izi var, at kiliyla dikilmis. Amerikali doktorlarin saptamasiyla dünyadaki ilk ameliyatlardan biri olarak kabul ediliyor. Dahasi var; buradaki kumas ekose desenli ve boyali, günümüzden 4000 yil öncesinden söz diyoruz,animsayalim ! (M.Ö 2000)

Avrupa’nin en yüksek daginin adi ALP. Hangi Avrupa dilinde Alp’in anlami var? Cevap : Hiç birinde… Oysa Türkçe’de anlami var. Alp ”ulu” demek, yüksek demek. Balkanlarin en yüksek daginin adi da BALKAN. Türkmenistan’daki Balkan daginin adini buraya Bulgarlar tarafindan Hazar Kiyilarindan göç ederken getirdikleri anlasiliyor. O bölgede kullandiklari ismi geldikleri yere vermisler.
M.K. Atatürk’ün yüzbasiyken okudugu su siire bakiniz:

Gafil !
Gafil hangi üç asri, hangi on asri,
Tuna ezelden Türk diyaridir.

M. Kemal daha yüzbasiyken Tuna’nin ezelden Türk diyari oldugunu biliyor ve söylüyor. Neye dayanarak? Sümerler 19. yüzyila kadar hiç bilinmiyordu, böyle bir kavram bile yoktu. Tarihçi olmayan iki konsolos (Fransiz ve Ingiliz) 19. asirda bir surda arastirma yaparken tesadüfen bulduklari tabletlerin okunmasiyla Sümerler diye bir uygarlik ortaya çikti ve tarih Sümerlerle baslar denmeye baslandi. Dikkat edilirse tabletleri bulanlar da okuyup yorumlayanlar da Fransiz ve Ingiliz ve sadece konsolos,tarihçi bile degiller. Sonuç ve yorumlar ne kadar saglikli olur sizce?


M.K. Atatürk diyor ki:
”Asla süphem yoktur ki Türklügün unutulmus büyük çagdaslik özelligi ve büyük çagdaslik yetenegi bundan sonraki gelisimiyle gelecegin yüksek çagdaslik ufkunda yeni bir günes gibi dogacaktir.”

Atatürk hiçbir seyi laf olsun diye söylemez.Tarih bunun kanitlariyla dolu.


Atatürk o yillarda bile Türklügün kökeni konusunda 2000’li yillara göre çok daha ileri bilgilere sahipti. Örnegin Gençlige Hitabesinde ”muhtaç oldugun kudret damarlarindaki asil kanda mevcuttur” derken kesinlikle irkçilik yapmiyor, kültür ve mayanda bu güç var zaten demeye getiriyor. ”Övün, çalis, güven” diyor Yüce Atatürk… Öncelikle övün diyor, niye? Geçmisinle övün ki gelecek için güven duyabilecek bir özgüven olussun. Bugün sikintida olsan bile geçmisinle övün ve çok çalisarak gelecegini güzellestir bunun için gerekli güç binlerce yillik kültüründe zaten mevcut! Atatürk’ün mesaji bu, iyi anlamak gerekiyor. Atatürk’ün rastgele söylenmis hiçbir söz ya da açiklamasi yoktur.


GÖKTÜRK tarihi Batililar tarafindan kasıtlı olarak uydurulmustur. Jean Paul Lou’nun ”Türklerin Tarihi” adli kitabinda Göktürk Imparatorlugunun 525’de BUMIN HAN tarafindan kuruldugu iddia edilir. Orta Asya Türkçelerini bilmedigi için de profesörlerimiz bu kitabin içerigini Fransizca’dan çevirip hap gibi Türk Tarihi diye bize sunmuslar. Düşünün şimdi bir. Orta Asya Türkcesinden Fransizca ya çevriliyor ( ne kadar sağlıklı çevirildiği yada nasıl işlerine geliyosa öyle çevrildiği de tartışmalı ) sonra bizimkiler onu Fransizca dan Türkçeye geri çeviriyorlar.


Oysa kitabin yazari J.P.Lou ”Bumin” diye bir sözcügün olmadigindan haberi yok. Dogrusu ”Bümin” ve atalarim” anlamindadir. Bumin Han diye biri yoktur, ”Bümin Kaan Istemi” vardir.
Bümin Kaan Istemi M.Ö 879’da Türükbil egemenligini, Türük Egemenligini, Türük Konfederasyonunu kurmustur. Batililar M.Ö. 879’da mevcut olabilecek bir Türk devletini kabul edemeyecegi için Bümin Kaan Istemi adini yok saymayi tercih etmistir.Öte yandan GÖKTÜRK Imparatorlugunun kurulus ve varolus bilgileri diye hiçbir belge ve yazit yoktur. Verilen bilgilerde Türükbil Tarihinin bilgileridir.

Gelinen noktada öncelikle Göktürk Imparatorlugu denen olusumun yeniden incelenmesi gerekiyor.

Greklerden önce Yunanistan’a ilk adini veren Öntürklerdir. Yunanistan’in adi ”IÇIOK” tur. Yunanistan’daki Yunanlilarin bir kismi dogrudan dogruya Ulukent’e Kizilcalik Vadisinden kalkip Yunanistan’a gelen Öntürklerdir ki bunlari adi ”ÖKRIK” tir, ”gök” kelimesi de buradan gelir.Simdi bu gerçekler kaps aminda Yunanlilar Ege Denizinden nasil hak iddia edebilecekler? Daha da ilginci su:
Pelas soyundan olan Attika halki Helenlesirken dillerini de degistirirler. Kim diyor bunu? HEREDOT! Nerede söylüyor? Birinci kitap 57’de. Peki Pelaslar kim? Pelaslar Etrüsk’tür, Türk’tür! Bunu bugün Yunanlilar da Batililar da kolay kolay kabul edemez. O halde çiksinlar 5–6000 yil öncesine iliskin bir Yunan yaziti göstersinler de bir görelim! Ama bulamayacaklar… M.Ö. 8. yüzyilda Avrupa’dan bir tek sehir adi sayilamaz, yoktur.


Oysa biz 4 Türk sehrinin o tarihlerde Avrupa’da var oldugunu söylüyoruz:
– Abakan Sarayi
– Serene
– Urkun Boluk
– Karabalgasan


Ön Türkler bu sehirlerde yerlesik olduklarina göre simdi kim göçebe Avrupalilar mi, Türkler mi? Kim Avrupa’li kim degil? Kuzey Ispanya Lasparsiya Magarasinda bulunan 14000 yil önce yazilmis bir yazit var. Yazit üstelik Ön Türkçe yazilmis! Buna ne demeli? Ön Türklerde ”ÖKÜK” kelimesi çok önemli, rabbani demek. Ilahi bu kavram daha o yillarda kullaniliyor.
Norveç’li profesör var, adi Shell ARTUN. Kendisine Norveç Bilimler Akademisinde bir deli gözüyle bakilmaktadir çünkü 1994 yilinda üniversite dergisindeki yazisinda diyor ki:

”Dogudan gelen Runik Yazilari Orta Asya’dan geliyor ve bilinenin aksine 2000 yil daha eskiler. Shell Artun ayrica runik yazilarinin Alman kökenli degil Türk kökenli ya da Asya kökenli oldugunu söylüyor.

Yil 2008 ve Isveç’te bir köy Isveçli olmalarina ragmen Türk asilli olduklarini israrla iddia ediyorlar.

Şimdi bütün bunlar masal mi ya da raslanti mi?


Etrüskler Avrupa Medeniyetini kuran bir halktir. Etrüskler Ön Türklerdir. Dolayisiyla Avrupa Uygarliginin temelinde Türkler var.” Ancak bu savi Bati kabul etmiyor ve ”Evet Avrupa’da ilk devleti kuran Etrüsklerdir ancak bunlar Türk degildir” diyorlar. Avrupalilar Avrupa’nin en eski medeniyetinin Yunan Medeniyeti oldugunu söylüyor. Bu nedenle Etrüsklerin de alfabeyi Yunanlilardan aldigina inaniyorlar. Kanit olarak da 754 tarihli MARSILIANA TAHTASI gösteriliyor. Hiçbir dayanak olmamasina ragmen bu tahtadaki alfabeleri Etrüsklerin Yunanlilardan aldigini kabul ediyor, Bati. Ancak tutarsizlik ciddi boyutlarda! Ne Fenikeliler ne de Yunanlilar da hiçbir alfabe çalismasi olmamistir tarihte.. Buna karsin Etrüsklerde 7 ayri alfabe var. Yeni alfabe çalismasi olan tek halk Etrüsklüler.
Bu bilgiye ragmen Batililar alfabeyi Etrüskler Yunanlilardan aldi demeyi inatla sürdürüyor. Etrüsk alfabesinde bugün hala kullandigimiz A,B,C,D,E harflerini MARSILIANA Tahtasinda belgelidir. Bunlar Italya’da bulunmus Etrüsk Yazitlari, dikkatinizi çekerim. Avrupalilar Yunanlilarin Italya’ya ilk medeniyeti getirdigini kabul ediyor ve ön yargiyla 764’te Etrüsk’le tarih baslar diyorlar. Çünkü onlara göre Etrüskler alfabeyi Yunanlilardan aldi. Oysa kesin bir gerçek daha var atlanan. Dünyada alfabe üzerinde çalismis tek halk Orta Asya Türk alfabesi üzerinde çalismis Türk ve Etrüsk halki. Simdi bu durumda alfabe üzerinde hiçbir çalismasi olmayan Yunanlilardan Etrüskler nasil alfabeyi kopya etmis olabilir?


Butün bu gerçeklere ragmen Bati neden her seyi Yunanlilara mal etmeyi tercih eder? Yazitlarda açik seçik görülüyor, Etrüsk Alfabesindeki harflerin karsisina Yunanlilar o harfe benzeyen kendi harflerini koymus ancak alfabenin prensiplerini ise degistirmemisler. Avrupa’nin böylesine mantik disi bir kabulü bu kadar yil yapiyor olmasi oldukça düsündürücü.Üstelik dogru dürüst hiçbir yazit okumadan, çözmeden! Manali tek sözcük yok okuduklari.


Etrüsklerin anavatani ETRURIA, FLORANSA (Orta Italya). Orada Prof. Comporeale’ye Orta Asya’dan Türklerde 5 tane ”T” harfi oldugunu bulgulariyla gösterir Kazım Mirşan. Italyan inanmakta güçlük çeker, sasirir. Italyanlarda kendi tarihine iliskin arastirmalarda PERUGIA’da bir tas bulunca artik Avrupa’nin tarihi belli oldu, bu ETRÜSKLERE ait bir tas dediler. Olay 1940-50’lerde geçer ve Italyanlar sevinçten uçaklarla halka bildiri atarlar. ”Geçmisimizin belgesini bulduk” sloganiyla ortaligi ayaga kaldirir Italya.
Italyanlarin bir baska yanlisi ise Etrüsklerin Yunanlilarin o bölgeye çikisindan sonra 750 yillarinda orada yasadiklarini kabul etmek. Etrüsklerin sözcükleri var ve Etrüsk yazitlari genelde dini kavramlar içerir. Etrüskçe sözlük neredeyse tümüyle Türkçe sözlerle dolu, rahatça anlayabilecegimiz sözler. Sümer yazisinda ise farkli bir durum var. Adam balik resmi yapiyor, balik diye okuyor, yani okumaya bile gerek yok. Öte yandan bazi Batili bilim adamlari Etrüsklerin Türk olduklarini kabul ediyor. Ancak bu bulguyu genel Avrupa fikir sisteminde kabul ettirebilmis degiller. Bu fikri savunan Avrupalilardan birkaçi söyle: Etrüskler adli eserin yazari TAYLOR
Delanguage Rusk eserinin yazari Bahon CARRA ve VUKS.


Erzurum Cunni Magarasinda bulunan Hiyeroglifler Misir yazisinin Anadolu’dan gittigini gösteriyor. Cunni magarasinda bulunan 18 tane harf Misir Hiyerogliflerinde de aynen var günümüzden 5000 yil öncesine ait, bu durumda Misir’a yazi Anadolu’dan gitmistir. Bugün Misir yazitlarinin kökenini gösterecek hiçbir belge yok, tek kanit Anadolu’dan Erzurum Cunni magarasindan çikiyor.
Anadolu’dan Misir’a yazi 5000 yilinda gitti 2000 yil daha geri giderek Anadolu’daki Etrüsk yerlesimi baslangicini da düsünürsek toplam 7000 yillik bir süreç ortaya çikar.


Atatürk ne demisti animsayalim: ”Anadolu 7000 yillik Türk besigidir.”
Bugün Iskandinav ülkeleri Iskandinav Runik yazilarinin kökenini DINYEPER bölgesinde (eski önTürkçede adi OZU NEHRI – OZU OGIZ) aramaktadirlar. Dinyeper bölgesinde BIR OYBIL Devleti vardir. Iskandinavlarin bir baska arama noktasi ise Val CAMONICA’da Italyan Alpleridir. Italyan Alplerinde Ön Türkçe yazilar bulunmustur.Yani Iskandinavlar RUNIK yaziyi icat falan etmemisler, disaridan getirmisler. Bu durumda RUNIK yazisi nereden gelmis olabilir? Bulgular Runik yazisinin Ön Türkçeyle yakin benzerligini vurguluyor.
Öyleyse?

Sümerlerin Türk oldugu, daha 1936 Türk Dil Kurumu Kongresinde tartisildi ve ünlü Fransiz Sümerolog Hiler Barentan ve diger yabanci bilim adamlari da bu savi dogruladi.


Tarihin baslangicinda iki Türk Devleti var biri ETRÜSKLER biri de PELASKLAR’dir. Pelask ulusu Yunanistan’a Yunanlilardan bin yil önce gelip yasamistir. Bu durumda Yunanistan’da Yunanlilardan önce bir Türk Devleti kurulmus olmuyor mu? Arastirmaci Adile AYDA Latin Alfabesinin Pelesklerden geldigini savunuyor.
Buna ne buyrulur!

Acaba tarih yeniden mi yazilmali?

1997 yili Mart ya da Nisan ayinda Cumhuriyet Gazetesi’nde Ahmet Taner Kislali’nin bir yazisi çikar: ”TARIH YENIDEN MI YAZILMALI?” Bu savi da asagidaki bulgulara dayandirir yazisinda:
Fransa’daki bazi bilim adamlarinin bulgulari, kütüphanelerdeki bulgular Türklerin yaklasik 2200 yil önce Istanbul’a geldiklerini kanitliyor. Hatta buraya ”ASTANBOLIK” adini vermisler. ASTAN Ön Türkçede ”GÖK”, Zazacada ”GÖKYÜZÜ” anlamina geliyor. ”BOLIK” de ”KENT” anlamina geliyor. Türkçede KENT.

Örnegin Hun Devlet geleneginde Ordu karargâhlarinin oldugu yere özellikle Uygurlarda ”ORDUBOLIK” deniyordu ve ayni zamanda buralar”baskent” anlamina da geliyordu.

Bir baska açidan bakildiginda yillardir bizlere söylenen ”Türk Tarihi ORHUN Yazitlariyla Baslar” ifadesi ne yazik ki gerçekçi olamiyor.
Dönüp dolasip yine Yüce Atatürk’ün su ifadesine geliyoruz: ”Bu memleket 7000 yillik bir Türk Besigidir ve bu besik de medeniyetin özüdür.”

Bu söz bosuna ya da rastgele söylenmis olamaz bize göre.

Aslolan dogrularin ortaya çikmasi, zira zaman en kutlu yargiçtir. Zaman hiçbir biçimde gerçegin çok uzun süre gizli kalmasina izin vermez. Türk Ulusunun uygarligin besigi olduguna dair bulgular er geç kanitlanacaktir.

Alman Tarihçi HAMMER söyle demisti bir zamanlar: ”Tarih Türklerden çok sey ögrendi. Onlarin elinden çikma öyle eserler var ki bunlar uygarligin birer ziynetidir.”

La Martin ise: ”Bence insanliga seref veren Türk ulusunun düsmani olmak insanligin düsmani olmaktan farksizdir.”
Martin Luther King Almanlara söyle seslenir: ”Ey Almanlar, birakiniz Türkler Almanya’yi istila etsinler, hakkin adaletin ne oldugunu size Türkler ögretecektir.”

Bu sözler acaba neden söylenmis, düsünmek gerek..


Türkiye’nin 2 kati yüz ölçümüne sahip Mogolistan’daki arastirmalar gösterdi ki ”Ben Türküm” diye haykirmayan hiçbir anit, hiçbir yazit, hiçbir bengü tasi yok oralarda.Bulgular artik sunu belgeliyor: KÖLTIGIN, BILGE KAGAN ve TONYUKUK yazitlari Türklerin ilk yazitlari degil. Türk dili burada deyim, vecize, atasözü düzeyine ulasabiliyor ancak. Alfabe tesadüfi bir alfabe olmayip ORHUN’a gelinceye dek mükemmellesmis ve imla kurallari sekillenmeye baslamistir.


Italya’da Piacenta Settina bölgesinde ki PO ovasinda, bir Etrüsk aniti var. Bronzdan yapilma tas degil sapasaglam hiç bozulmadan günümüze dek kalabilmis.

Anitta bir piramit figürü görünüyor. Piramidin güney tarafi Etruria’yi gösteriyor, bugünkü Italya’da. Öbür tarafi ise Avusturya’daki Kelt Bölgesini gösteriyor. Piramidin bir diger ucu ise Fransa’daki Glozel’i gösteriyor. Yani bize demek istiyorlar ki biz Glozel halki, Etrüsk halki ve Avusturya’da yasayan Etrüskler ayni halkiz…


Bu anitta bir de ”göz” figürü var. Gözün yaninda ”ESIÇIN ELIZ” yazili yani ”senin anmakta oldugun halk” O ne demek? ETRÜSKLER! Ayrica ayni yerde ”OK ULUYUZUG” demis. Animsanacaktir Türkler kendilerine çok eskiden ”OK” diyorlardi, Türk demeden önce. ”OK” yüceligi, yani ”Ok hakimiyeti” anlamina geliyor. Burada ayrica ”Esibiz es uçulusug” diyor, ”bize bagli liderlik” anlaminda bu da GLOZEL’i gösteriyor, çizgileri takip edince.Anitin üst kisminda ”uzatikulir uçuz”, -uzaktaki liderlik- anlaminda yani güneydeki ülkeler demek oluyor.

Buradaki en önemli yazi ”usuluçun” ifadesi. Usulmak yani vücut buldugunuz yön. Us vücut demek, Bati ”corpus” diyor. Etrüskler ”us” kelimesini Tanri manasinda da kullaniyor. Yani bizi yaratan Tanri var ya iste onun bulundugu yön deyip doguyu gösteriyor, oradan geldik demek istiyor. ”Eziçiz esis atab” diyor yine, ”atab”- atanan sey- bugünkü anlaminda. Yani ”transfer olanlar bölgesi” demek istiyor.


Heredot’ta Anadolu’dan gelenler Umbria’ya yerlestiler” der kitabinda. Tümüyle dogru! Etrüsklerin bu ifadesini de Heredot dogrulamis oluyor. Umbria’ya yerlesenlere ”transfer olanlar” diyor. Daha ne desin?
Türklerin ana yurdu neresidir diye sormak gerekmez mi artik? Orta Asya midir? Italya’da Etrüsklerin oldugu Orta Italya midir? Nedir?
Türkler tarih boyu toplu halde alti yerde bulundular.”:

– Issik Gölü ve civari
– Ural Daglarinin güneyi Sölgentas Magarasinin bulundugu yer.
– Tavas ve civari (Bu Türklerin asil ana yurdudur – Kazakistan)
– Sibirya Ulukent Havzasi
– Dogu Anadolu
– Güney Bati Fransa (Burada Türkler yasamis)


Türkler Dogu Anadolu’da Misirlilardan önceki dönemde bulundu. Misir yazisi da buradan Misir’a gitti. Bu alti yerin hepsi de Türklerin ana yurdu oldugunu göstermez. Türkler birinden digerine gitmisler ve yer degistirmisler sürekli…Türklerin ana yurdu Kazakistan’ dır. Etrüsklerin sembollerinden birçogu Kazakistan’da görülen sembollerin aynisi. Etrüsklerin Avusturya’da biraktiklari eserler de ayni.
Kanadali bir hanim arastirmaci EZEL, Kanada’ya daha 12. yüzyilda yani Isa’dan 1200 yil önce Orta Asya’dan Türklerin gelerek oraya yerlestigini, Apaçilerin Türk oldugunu söylüyor. Gel de simdi çik isin içinden dimi!

Popper’in dedigi gibi ”bilimin günümüzdeki en önemli özelligi yanlislanabilir olmasidir. Yoksa bilim bilim olmaz, dogma veya ideoloji olur.”

Simdi de tekrar Yüce Atatürk’e kulak verelim:

”Dünya yüzünde ondan (Türk) daha büyük, ondan daha ESKI, ondan daha temiz bir millet yoktur ve tüm insanlik tarihinde görülmemistir” (1929)

”Türk yurdu daha çok büyüktü yakin ve uzak zamanlar düsünülürse Türk’e YURTLUK etmemis bir KITA yoktur. Bütün dünyada Asya, Avrupa, Afrika hatta Amerika Türk atalarina Yurt olmustur.” (1929)
 
Üst Alt