Gönül Aynasından

Ayyüzlüm

Yeni Üyemiz
topleft-v.gif
topright-v.gif



Sultanın sarayında birgün Çin ressamları:
"Biz, Türk ressamlarından daha ileri, daha hünerliyiz
nokkta.gif
" diye bir iddiada bulunurlar
nokkta.gif
Buna karşılık Türk ressamları:

Hayır, biz daha üstünüz
nokkta.gif
Bizim hünerimiz daha ileridir" diyerek bu iddiaya karşı gelirler
nokkta.gif

Bunu işiten sultan, ressamları imtihan etmeye karar verir
nokkta.gif
Her iki memleketin ressamları hazırlanır, birbirine nazır iki ayrı odaya çekilirler
nokkta.gif
Çin ressamları, kendilerine ayrılan odanın duvarlarını renk renk resimlerle donatırlar
nokkta.gif
Türk ressamları ise odanın karşısına gelen kendi odalarının duvarlarını sadece cilalar, ayna gibi parlatırlar
nokkta.gif
Öyle ki, Çin ressamlarının yaptıkları resimler, Türk ressamlarının odalarının duvarına daha parlak bir görünüşle aksetmektedir
nokkta.gif

Sultan, önce Çin ressamlarının odasına girer, resimleri beğenir
nokkta.gif
Sonra da Türk ressamlarının odasına girince, aynı resimleri daha parlak, daha güzel görür ve Türk ressamlarını takdîr eder
nokkta.gif

Böylece Türk ressamları, hiçbir resim yapmadan, sadece Çin ressamlarının eserlerini binbir hünerle cilaladıkları duvarda aksettirdikleri için daha hünerli sayılırlar
nokkta.gif


MESNEVİ: "Sofiler, Türk ressamları gibidirler
nokkta.gif
Onların, ezberlenecek dersleri, kitapları yoktur
nokkta.gif
Yani zahiri ilimlerin muhtevası içinde sıkışıp kalmaz, onu aşarlar
nokkta.gif

Ama, gönüllerini mükemmel cilalamışlar, istekten, hırstan, hasislikten, kinlerden arınmışlardır
nokkta.gif

O aynanın sağlığı, berraklığı gönüldür
nokkta.gif
Gönül aynasına hadsiz, hesapsız suretler aksedebilir
nokkta.gif

Gönüllerini cilalamış olanlar, renkten, kokudan kurtulmuşlardır
nokkta.gif
Her nefeste, kolayca bir güzellik görürler
nokkta.gif

Onlar, ilmin kabuğundaki nakışı bırakmışlar, "Ayne'l yakîn" bayrağını açmışladır
nokkta.gif
" (Beyit: 3492-3494)

Hz
nokkta.gif
Peygamber (s
nokkta.gif
a
nokkta.gif
) buyurur:

"Benden sonraki ümmetinı hakkında üç şeyden korkarım:
1
nokkta.gif
Heva ve hevesat sapıklığından,

2
nokkta.gif
Mide ve kadın şehvetine uymaktan,

3
nokkta.gif
İlimden sonra gaflete düşmekten
nokkta.gif
nokkta.gif
nokkta.gif
"

*
İlim kitabîdır
nokkta.gif
İrfan ise onun kamil ve şahsîleşmiş şeklidir
nokkta.gif
Bu sebeple ilmi irfan haline getirmeyenler, sığ ve kuru kalabilme tehlikesindedir
nokkta.gif

Kainat, gönül gözü ile seyredildiğinde, ince gayeler ve nazenin hikmetlerin cümbüşü olduğu açıktır
nokkta.gif
Alemin bir ibretler meşheri (sergisi) olduğu kavranır
nokkta.gif
Her haliyle bu dünya, imtihan havası dolu bir îman dershanesidir
nokkta.gif

İlahî terbiye ve idarenin hakim olduğu bu alemde, abeslerin çalkantıları içinde, nezih vasfini ziyan edenler, hakîki saadet mahrumları ve hayat öksüzleridir
nokkta.gif
Şehevatın girdapları içinde çukurlaşıp kaybolurlar
nokkta.gif

Ahiretin zarurî zuhur ve hakîkatini bildirmek için ALLAH (c
nokkta.gif
c
nokkta.gif
) buyurur:

"Hayır
nokkta.gif
nokkta.gif
nokkta.gif
Bilecekler, sonra muhakkak öğrenecekler
nokkta.gif
"

Peygamber göndermek, onların diliyle, ilmiyle, irşad ve ahlakıyla beşeriyyeti kemale erdirmek gibi tecellîler, hep ilahî lütuf ve ikramların tezahürleridir
nokkta.gif

İnsan, bir kendine, bir de muhîtine alıcı ve idrak edici gözle bakınca, derhal kavrar ki;
""
Akibetin; düşünen her idrak sahibi kolayca anlar ki; sonsuz isteklere, zevk ü safalara, gelgeç fanî sevdalara bir sınır çizmek, muhabbetleri ilahî maksada yönlendirmek, yaratılış gayesinin zaruretidir
nokkta.gif

Cami' ve tekkelerin levhalarındaki "HOŞ GÖR YA HU", "BU DA GEÇER YA HU", "EDEB YA HU" nihayet "HİÇ" lafızları ne müthiş haîkat sinyalleri ve ihtar talimatlarıdır
nokkta.gif

''Okumadan teşekkür edenlere gül verenlere şimdiden teşekkür ederim''Bakalım kaç kişi görecek bu teşekkür yazımı
Hz
nokkta.gif
Peygamber (s
nokkta.gif
a
nokkta.gif
) buyurur:

"Eğer ALLAH (c
nokkta.gif
c
nokkta.gif
)'dan gereği gibi korkarsanız, gerçek bir bilgi ile eşyayı tanımaya başlarsınız
nokkta.gif

Eğer ALLAH (c
nokkta.gif
c
nokkta.gif
)'ı gereği gibi tanırsanız, dualarınız ile dağlar yerinden oynar
nokkta.gif
"

İmamı Gazali Hazretleri ilmin zirvesinde iken kendini anlatır:
"Aklî ve şer'î ilimlerle iştigaldeydim
nokkta.gif
Çok talebelerim vardı
nokkta.gif
Halimi düşündüm
nokkta.gif
Gördüm ki, çeşitli iptilalar ile sarılmışım
nokkta.gif
İlimdeki niyetimi düşündüm
nokkta.gif
Halis ALLAH (c
nokkta.gif
c
nokkta.gif
) rızası için olmayıp, makam sevdaları ve şöhretlerle karışık buldum
nokkta.gif
Yakînen anladımki, helak sahilindeyim
nokkta.gif
Uçurumun kenarındayım
nokkta.gif
Kendi kendime:

"Hadi çabuk ol, ömründen çok az kaldı
nokkta.gif
Kazandığın ilim hakîkate geçmez ise, bir aldatmacadan ibarettir
nokkta.gif
Şimdi gereksiz alakaları kesmez, engelleri kaldırmaz isen sonun ne olacak?" dedim
nokkta.gif


O zaman bir hal oldu
nokkta.gif
Dünya ve dünyacılardan kaçmak, dünya arzuları ve Ahiret isteği arasında hayret vadisinde altı ay şaşkın, inler ve ağlar halde kaldım
nokkta.gif
Kalbim muzdarib oldu
nokkta.gif
Aczimi gördüm ve anladım
nokkta.gif
İhtiyarınını bütün sükütunu ve düşüşünü seyrettim
nokkta.gif
Devasız derde, çaresiz hastalığa duçar olan bir kimse gibi ALLAH (c
nokkta.gif
c
nokkta.gif
)'a yanarak, yalvararak ve sızlanarak iltica ve tazarruda bulundum
nokkta.gif
Nihayet, Neml Suresi Ayet 62'de mealen:

"Muzdar olan (sıkıntıya düşen) kimse dua ettiği zaman, onun duasını kabul edip fenalığı kaldıran
nokkta.gif
nokkta.gif
nokkta.gif
" buyurulduğu gibi, ALLAH (c
nokkta.gif
c
nokkta.gif
) duamı kabul buyurup kalbimi uyandırdı
nokkta.gif
İçimdeki mal, makam arzusu kaldırıldı
nokkta.gif
Hepsine yüz çevirdim
nokkta.gif

Zikir, uzlet, halvet, mücahede, riyazet, nefsin tezkiyesi ve ahlakın mükemmelleşmesi ile meşgul oldum, îlmi yakîn ile bildim ki, ALLAH (c
nokkta.gif
c
nokkta.gif
)' a kavuşanlar ve hidayet yolunun yolcusu olanlar, bilhassa tasavvuf ehli olan büyüklerdir
nokkta.gif
En güzel sîret ve ahlak onlardadır
nokkta.gif
Zîra onların zahir ve batınındaki haller, peygamberlik nürundan alınmıştır
nokkta.gif
Yeryüzünde peygamberlik nürunun ötesinde bir nur yoktur
nokkta.gif

Resulullah (s
nokkta.gif
a
nokkta.gif
):

"İçine nur giren kalp açılır ve genişler
nokkta.gif
" buyurur
nokkta.gif

"Bunun alameti nedir?" diye sorulunca:
"Fani dünyadan uzaklaşmak, ebedî olan ahiret yurduna gönül vermek ve gelmeden evvel ölüme hazırlanmaktır
nokkta.gif
" buyururlar
nokkta.gif

Sahabîden Harise (r
nokkta.gif
a
nokkta.gif
):

"Dünyanın nefsanî arzularından el etek çekince, gündüzlerim susuz, gecelerim uykusuz hale geldi
nokkta.gif
Rabbimin arşını açıkça görür gibi oldum
nokkta.gif
Birbirini ziyaret eden cennet ehli ile yekdiğerine düşman kesilen cehennem ehlini görür gibiyim
nokkta.gif
" demiştir
nokkta.gif

Sehl B
nokkta.gif
Abdulah (k
nokkta.gif
a
nokkta.gif
) a:

"Süfî kimdir?" diye sorulunca:

"Kalbi ALLAH (c c
nokkta.gif
) ile dolan, kaderi safa haline getiren, altın ile toprağı eşit gören zattır
nokkta.gif
" diye tarif etmiştir
nokkta.gif
 
Üst Alt