MustafaCİLASUN
Özel Üye
Bilmem ki nasıl söz edeyim
Sinemde nükseden hazanı nasıl gizleyim, ya sabır demeliyim
Her arzumu nasıl bir zaviyeden değerlendirmeliyim, emel yoruyor görmeliyim
Ancak umut ile beslenmeliyim, zikrederek kalbimi ihmal etmeden nefeslenmeliyim
İnandım demekle iş bitmiyor
Gerekçelerine vakıf olmak için kanaatle talimi gerekiyor
Avare bir akıl nelere şahitlik ediyor, idrak o naif ruhundan tebarüz ediyor
Nasip bir aşk-ı nizam içinde vaktini bekliyor, bahtın kazasını istiyor ve dilleniyor
Dilin lal olması yetmiyor
Lisan-ı halin ihlâsa ve ihsana erişmesi gerekiyor, onu bekliyor
İraden neden aklına ve kalbine refakat etmiyor, heveslerin haklini sürüklüyor
Vakit hangi vaadinin ilzamıyla işliyor, niçin hesapsızlık zarif halinde çörekleniyor
Aşk, ibretle nazar ediyor
Sevdanın hanifliğinden bahsediyor, umutla firkatini bekliyor
Kul olmak, Hakkın nehiylerinden kaçınmak, vuslatın için yakarmak gerekiyor
İdrakin ve izanın iradene geçit veriyor, neden aklın ve nefsin söyle sefilliği seçiyor
Ruh tenden çıkınca ar ediyor
Evvel ahirde verdiğin sözler hangi vecdinle haline nazar ediyor
Ecrin niye iflas ediyor, hesap nasıl karışıyor, akıl sahibi olmak ne kadar yetiyor
Nefesin işte o an kesiliyor, ruhsuz bedenler manasını yitiriyor o an ibretle çürüyor
Saçılmak çok mu hoş geliyor
Her yerine metal takmak bilmeme ki seni cazip hale mi getiriyor
Modellere taş çıkartma sevdan her halde o halinin ihyası için kifayet ediyor
Peki, ruhun ve kalbin neden feryat içinde pençeleşiyor, şekliye tin sineni kemiriyor
Gül-i nihal andır ve şandır
Onun naifliği ve zindeliği ruhunda taşıdığı bir aşk-ı sevdadır
İstikametin hakikat olması niye maksattır, yoksa yolun yolcusu çok perişandır
Seni sen yapan hangi furkandır, sahiplendiğin nitelikler o an ve zamanla hesaplıdır
Mustafa CİLASUN
Son düzenleme: